Yeşil Suudi Girişimi Forumu: Suudi Arabistan'dan 2060'a kadar sıfır emisyon hedefi

Suudi Yeşil Girişimi Forumu'nda dünya çapından 300 delege bir araya geldi (SGI)
Suudi Yeşil Girişimi Forumu'nda dünya çapından 300 delege bir araya geldi (SGI)
TT

Yeşil Suudi Girişimi Forumu: Suudi Arabistan'dan 2060'a kadar sıfır emisyon hedefi

Suudi Yeşil Girişimi Forumu'nda dünya çapından 300 delege bir araya geldi (SGI)
Suudi Yeşil Girişimi Forumu'nda dünya çapından 300 delege bir araya geldi (SGI)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da iklim değişikliğiyle mücadele çabalarının ele alınacağı, üç gün sürecek Yeşil Suudi Girişimi Forumu (SGI) 23 Ekim Cumartesi günü başladı
Forum, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ülkenin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini ikiye katladığı konuşmasıyla açıldı.
Dünyanın dört bir yanından yetkili isimlerin ve iklim uzmanlarının mesaj gönderdiği etkinliğin ilk günü Yeşil Suudi Girişimi Forumu’na, ikinci günü ise Yeşil Gençlik Zirvesi’ne ayrıldı. Forum üçüncü gününde de Ortadoğu Yeşil Girişim Zirvesi'yle yarın devam edecek.

Suudi Arabistan 10 milyar ağaç dikecek
Forumu 09.00’da yaptığı açılış konuşmasıyla başlatan Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman, iklim değişikliğiyle mücadelenin etkilerini ele almak için Mart 2021'de Yeşil Suudi Girişimi’ni resmen başlattıklarını açıkladı.
Ülke bu girişim kapsamında karbon emisyonunu büyük oranda azaltmayı ve krallık genelinde 10 milyar ağaç dikmeyi hedefliyor.
Veliaht Prens’in sıraladığı iklim taahhütleri şu şekilde:
- Ülke 2060’a kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor.
- 2030’a kadar karbon emisyonları yılda 270 milyon tonun üzerinde azaltılacak. Bu, mevcut hedeflerin iki katından fazla.
- Karbon azaltma girişimlerinin bir parçası olarak yeşil hidrojene daha fazla yatırım yapılacak
- Emisyon azaltımı, ağaç dikme girişimiyle de sağlanacak.
- Krallık içindeki koruma alanlarının oranı yüzde 30'a yükseltilecek.
Forumun açılışında konuşan Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman da ülkenin karbon emisyonunu azaltmaya yönelik teknolojileri geliştirmek için zamana ihtiyacı olduğunu ve söz konusu teknolojilerin 2040’a kadar olgunlaşacağını dile getirdi.
Enerji bakanı ayrıca, sıfır karbon emisyonu seviyesine ulaşmak için 2060’ı hedeflediklerini ama bu hedefin daha kısa bir sürede de gerçekleşebileceğini kaydetti.

Foruma iklim liderlerinden destek geldi
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Hoesung Lee’nin de aralarında yer aldığı, iklim kriziyle mücadelenin ön saflarındaki isimler de konuşmalarıyla foruma katkı koydu.
Etkinlik için önceden kaydedilmiş bir konuşmayla delegelere seslenen Prens Charles, dünya liderlerini 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşmak için iddialı hedefler belirlemeye çağırdı.

Galler Prensi foruma önceden kaydettiği bir videoyla katkı koydu (SGI)
Galler prensi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atarken, yeşil bir toparlanmayı hızlandırmak için çok dar bir zaman aralığımız kaldı. Bu tehlikeli derecede bir daralma."
Bunun ardından forum, Yokoluşta Saati Geri Çevirme başlıklı bir panelle devam etti. Suudi Arabistan'ın ABD büyükelçisi Prenses Rima Bint Bender bin Sultan’ın yönettiği panelde Suudi Arabistan’ın doğal hayatının turizmdeki vazgeçilmez konumu tartışıldı. Prenses bu başlıkta özellikle Kızıldeniz’in eşsiz ekosistemini vurguladı.

 Prenses Rima ülke tarihindeki ilk kadın elçi (Reuters)
Prenses ayrıca dünya liderlerine iklim eylemi çağrısında bulundu.
"Hepimiz çocuklarımızın bize seslendiğini duyduk. Onları ne zaman dinlemeye başlayacağız? Aktivizm zamanı sona ermeli. Şimdi harekete geçme zamanı. Kaybettiklerimizin yeniden gelişebilmesini sağlamak için..."
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın genel müdürü Marco Lambertini ve uzay teknolojisi şirketi Interstellar Lab'ın kurucusu Barbara Belvisi de konuşmalarıyla panele eşlik etti.

Ülkenin eşsiz deniz ekosistemi de ele alındı
Suudi Arabistan, yıllardır bölgedeki koruma çabalarında lider konumda. Ülkenin mevcut koruma projeleri arasında nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının geleceğini güvence altına alma çabaları da yer alıyor.
Forumda bu nedenle deniz ekosisteminin ele alındığı ve Kızıldeniz'deki, özellikle Akabe Körfezi'ndeki biyolojik çeşitliliğin zenginliğine ilişkin bir panel de düzenlendi.
Ülkenin deniz ekosistemi bilim camiasında çok önemseniyor çünkü 2020'de Akabe Körfezi’nde ısıya dayanıklı mercanlar keşfedilmişti. Daha fazla araştırmayla bu türler, dünya resiflerini kurtarmanın yolunu gösterebilir.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'nın yetkili isimlerinden Abdullah Tawlah ve Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Dr. Tony Chan, söz konusu panelde bu eşsiz ekosistemi konuştu.
Chan, Kızıldeniz’i "ulusal hazine" diye nitelerken, bölgenin ekosisteminin iklim değişikliği, erozyon, ormansızlaşma, kirlenme ve aşırı balık avından etkilendiğini vurguladı.

Kızıldeniz mercanları üreme ve beslenme alanları sağlıyor, ancak iklim değişikliğinin etkilerinden mustarip (Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
Krallığın turizm odaklı Kızıldeniz Projesi’nde görev alan John Pagano da panele konuşmasıyla katkı koydu. Pagano, Kızıldeniz Projesi'nin ilk günden itibaren karbon nötr olarak planlandığını belirtti:
"Projemizi doğadan ilham alan ama bilimin yönlendirmesindeki bir proje olarak niteliyorum."

Panel dışı sohbetler: İklim mücadelesinde teknolojinin rolü
Foruma katılan isimler, paneller dışında da iklim değişikliğinin zararlı etkilerinin üstesinden nasıl gelinebileceğini tartıştı.
Teknolojinin iklim mücadelesindeki rolü de Suudi Arabistan'ın İletişim ve Bilgi Teknolojisi bakanı Abdullah es-Savaha’nın bulunduğu bir sohbetin konusuydu.
Görüşme sırasında bakan, iklim krizinin en önemli nedenlerinden karbon unsuruna dikkat çekti.
"Çözüm döngüsel karbon ekonomisinde" diyen bakan, bunu şöyle açıkladı:
"Bu karbonu nasıl azaltabiliriz, nasıl yeniden kullanabiliriz, nasıl geri dönüştürebiliriz ve daha da önemlisi nasıl ortadan kaldırabiliriz?"
Döngüsel karbon ekonomisi Suudi Arabistan’da emisyonları yönetmek ve azaltmak için oluşturulan 4 maddelik bir çerçeve: Azaltım, yeniden kullanma, geri dönüşüm ve ortadan kaldırma.

Döngüsel ekonomi de panel konusu oldu
Endüstriyel ekonomide "üretim, kullanım ve imha süreci" yerine dönüşümü ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını esas alan döngüsel ekonomi anlayışı da bir diğer panelin konusuydu.
Panelde El Ula Kraliyet Komisyonu CEO'su Amr El Medeni, Suudi Arabistan'ı temsil etti. Bu komisyon 2017’de kültürel miras ve eko-turizm için küresel bir destinasyon olarak görülen El Ula şehrini korumak ve geliştirmek için kurulmuştu.

El Ula'daki ünlü Fil Kayası (Wikimedia Commons)
Amr El Medeni, "Yeşile yönelmek bizim için bir seçim olmaktan öte. El-Ula’nın sağ kalmasının ve gelişmesinin tek yolu bu" diye konuştu.
Panelde bölgedeki güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji tesisi de konu edildi. Söz konusu tesisin bölgenin artan enerji taleplerini beslemekle kalmayacağı, aynı zamanda Suudi Arabistan'ın diğer bölgelerinin enerji taleplerini destekleme potansiyeline de sahip olduğu belirtildi.
Nestle Başkan Yardımcısı ve Operasyonlar Başkanı Magdi Batato ve iklim değişikliği çözümlerinde uzmanlaşmış bir danışmanlık firması olan South Pole'un kurucu ortağı Renat Heuberger de konuşmalarıyla panele eşlik etti.

Petrolden uzaklaşmak Suudi petrol devleri için ne anlam ifade ediyor?
Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olan Suudi Arabistan, yerli enerji üretimi için şimdiden petrolden uzaklaşıyor. Ülke Yeşil Suudi Girişimi hedefleri doğrultusunda yerel enerji arzının yüzde 50'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından, geri kalanını ise doğal gazdan üretmeyi taahhüt etti.
Peki bu, Aramco gibi petrol devlerinin geleceği için ne anlama geliyor?
Saudi Aramco'nun başkanı ve CEO'su Amin H. Nasser, petrol şirketi TotalEnergies'in CEO'su Patrick Pouyanné’le birlikte forumda bu konuyu da ele aldı.
Her iki şirket de iklim eylemine yönelik büyük taahhütlerde bulundu. Örneğin TotalEnergies, 2050’ye kadar karbon nötr seviyeye ulaşmayı planlıyor. 
2020’de ülke genelinde 2 milyon fazla ağaç diken Suudi Aramco ise faydalı ürünler üretirken aynı zamanda emisyonları önemli ölçüde azaltabilecek yeni karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) teknolojileri geliştiriyor. Firma şu anda Suudi Arabistan'daki CCUS projelerinde en büyük yatırımcı konumunda.

Suudi Arabistan merkezli Aramco, dünyadaki en önde gelen petrol üreticilerinden (Saudi Aramco)
Tartışmalar başlamadan önce Amin H. Nasser, şirketin kendisini Yeşil Suudi Girişimi’nin taahhütlerine uygun hale getireceğini duyurdu.
"Suudi Aramco, 2050’ye kadar net sıfır olma hedefine ulaşacak" diyen CEO, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yolun karmaşık, geçişin zorlu olacağını biliyoruz, ancak bunları aşabileceğimizden ve düşük emisyonlu bir geleceğe yönelik çabalarımızı hızlandırdığımızdan eminiz. Bu adım dünyanın en büyük hidrokarbon üreticisinden geliyor."
Öte yandan hükümetlerin bu dönüşümün anahtarı olacağı aşikar. Enerji bakanlarının bu noktada kurması gereken hassas bir denge var: Yurttaşlarının yaşamlarını iyileştirebilecek ekonomik büyüme ihtiyacını ve bu gelişmenin çevresel etkisini göz önünde bulundurmak ve ardından sorunsuz şekilde yeşil ekonomiye nasıl geçileceğini düşünmek gerekiyor.
Bu nedenle Riyad’daki forumda bir araya gelen Brezilya, Kuveyt, Mısır, Azerbaycan ve Nijerya gibi birçok ülkeden bakanlar bu dengeyi nasıl kurmaya çalıştıklarını da tartıştı.

Diğer sanayiler dönüşümden nasıl etkilenecek?
Kimya, çelik ve çimento gibi büyük miktarda emisyon üreten sanayilerin nasıl daha sürdürülebilir hale geleceği de bir diğer tartışma konusuydu.
Bu sorunu ele alan paneli Suudi Arabistan'ın petrol ve doğalgazdan sorumlu bakan yardımcısı Muhammed İbrahim yönetti. İbrahim, "Gördüğümüz kadarıyla Yeşil Suudi Girişimi büyük bir fırsat" dedi ve ekledi:
"Endüstrilerimizi ve emisyonlarımızı yönetmenin yeni yollarını yaratmak için harika bir fırsat."
İbrahim, Suudi Arabistan şirketlerinin yeniden kullanım ve geri dönüşüm yoluyla karbon emisyonlarını azaltma hamlelerini de tartıştı.
Örneğin, petrokimya şirketi Sabic, daha fazla kimyasal üretmek için üretim sürecinde yakalanan emisyonları kullandığı bir tesis kurmuştu.
Batı Afrika'da işletmelere uygun fiyatlı temiz enerji sağlayan Daystar Power Group'un CEO'su Jasper Graf von Hardenberg, elektrik şirketi ACWA Power'ın başkan Paddy Padmanathan ve Danimarkalı rüzgar türbini üreticisi Vestas Wind Systems'in başkan yardımcısı Morten Dyrholm de panelde İbrahim’e eşlik etti.
Panelin devamında, büyük petrokimya ve yeşil enerji şirketlerinden CEO'lar ve liderler de karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojisinin nasıl ilerletebileceği tartışmasına katıldı.

Hedeflere giden yolda kentsel planlama
Suudi Arabistan'ın Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu Başkanı Fahd El Raşid’in liderliğinde düzenlenen bir panelde kentsel planlamanın önemi masaya yatırıldı.
El Raşid, iddialı kentsel planlamanın çevresel hedeflere ulaşmak için kilit önemde olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı’nın genel sekreter yardımcısı ve icra direktörü Maimunah Mohd Sharif de panele katıldı.
Mohd Sharif, "Şehirler inovasyon merkezleridir ve Kovid-19 bize şehirlerin bu inovasyonların getirdiği zayıflıkları ve fırsatları göstermiştir" diye konuştu.

Sürdürülebilir yaşam için hangi yatırımlar yapıldı?
Suudi Arabistan, toplumunu sıfırdan sürdürülebilir bir şekilde dönüştürmek için "giga projelere" büyük yatırımlar yaptı. Bu büyük ölçekli gelişmeler, yeni turizm destinasyonlarından çevre dostu ulaşıma kadar birçok şeyi kapsıyor. 
Forumdaki bir diğer panelde Suudi Arabistan'ın iki giga projesinin CEO’ları Jerry Inzerillo ve Nadhmi Al-Nasr konuşmacıydı.
Jerry Inzerillo, Diriyah Gate Development Authority'nin (DGDA) adlı projeyi yönetiyor. Bu projede Unesco Dünya Mirası Alanı olan Diriyah Kapısı'nın gelişimine yön veriliyor.
El-Ula’da olduğu gibi, buradaki imar planlarının da bölgenin tarihini ve kültürünü korumak için hassas bir şekilde oluşturulması ve aynı zamanda gelecekteki ekonomik gereksinimlerin de dikkate alınması gerekiyor.

Görselde resmedilen fütüristik megakent NEOM, 24 Ekim 2017'de duyuruldu (NEOM.com)
Nadhmi Al-Nasr ise ülkenin kuzeybatısında geliştirilmekte olan yeni mega şehir NEOM'un CEO'su. Bu fütüristik şehir, ülke için önemli bir turizm destinasyonu olacak. Ayrıca tamamen sıfırdan planlandığı için tasarıma birçok sürdürülebilir proje de dahil edildi.

Günün son paneli: Sürdürülebilir toplumlar
Forumun ilk gününde düzenlenen son panelde odak, sürdürülebilir şehirlerden sürdürülebilir toplumlara kaydırıldı.
Sürdürülebilir toplumların önündeki en büyük zorluklardan biri, herkes için uygun maliyetli ve erişilebilir imkanların yaratılacağı bir geçişi sağlamak. Bu uğurda birçok işkolu kaybedileceği için bunun nasıl yapılacağı, yeni sektörleri dolduracak nitelikli işgücünün nasıl yetiştirileceği en önemli tartışma konularından.
Güney Afrika'nın kamu elektrik şirketi Eskom'un geçici yönetim kurulu başkanı Dr. Malegapuru William Makgoba’nın konuştuğu panelde işte bu zorluklar masaya yatırıldı.
İslam Kalkınma Bankası Başkanı Muhammed Süleyman El Jasser, Kongo Cumhuriyeti hidrokarbon bakanı Bruno Jean-Richard Itoua, Jamaika’nın Konut, Kentsel Yenileme, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Pearnel Charles Jr, Suudi Arabistan Politikalar ve Stratejik Planlama Bakan Yardımcısı Dr. Nayef El Müsahil ve OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu'nun genel müdürü Dr. Abdulhamid El Halife de paneldeki diğer konuşmacılardı.
Dr. Nayef El Müsail, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik arasında doğru dengenin nasıl sağlanacağına ilişkin konuşmasında, ülkenin 2030’a kadar enerjisinin yüzde 50'sini yenilenebilir kaynaklardan sağlama taahhüdünü yineledi ama enerji geçişinin dünya genelinde aynı olmayacağının altını çizdi.
El Müsahil, "'Geçiş' kelimesi mutlaka tek bir çözümü yansıtmaz. Farklı küresel ekonomilerin farklı yeteneklerine saygı duyan ve bu hedeflere ulaşmak için birden fazla çözüm sunan bir çerçeveye dayanmaktadır" dedi ve ekledi:
"Önümüzdeki sorun, hedeflerimize ulaşmak ve kimseyi geride bırakmayacağımızdan emin olmak için kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor."
Pearnel Charles Jr. ise hükümetlere sürdürülebilir kalkınmaya odaklanma çağrısını yineledi.
Bakan, "Suudi Arabistan'ın uygulamalarını, tüm sektörlerde sürdürülebilirliğe doğru ilerleme çabalarımızın bir parçası olarak Jamaika'daki uygulamalara dahil etmeyi umuyoruz" dedi.
İkinci gün: Yeşil Gençlik Zirvesi
Delegeler, etkinliğin ikinci gününde yapılan gençlik zirvesi için 24 Ekim’de Tuwaiq Sarayı'na döndü.
Yeşil Gençlik Zirvesi’ne paneller ve atölyeler eşlik ederken, genç iklim aktivistlerinin faaliyetlerine odaklanıldı.
Ayrıca zirvedeki oturumların çoğunda izleyicilerin konuşmacılara çok sayıda soru yönelttiği görüldü, izleyicilerin birbirleriyle tartışabilecekleri ortamlar da yaratıldı.

Yeşil Gençlik Zirvesi'nde bir atölye (The Independent)
Yeşil Gençlik Zirvesi'nin açılışı 10.00’da Suudi Arabistan'daki gençlerin ülkedeki iklim dönüşümüne nasıl katkıda bulunabileceklerine dair tartışmalarla başladı.
Bunun ardından Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman da tartışmaya katıldı.
İklim sorunlarını kendi çocuklarıyla sık sık tartıştığını söyleyen bakan, dünyanın daha temiz petrole ve daha temiz doğalgaza ihtiyacı olduğunu söyledi. Öte yandan güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle üretilen yenilenebilir enerjinin gerekliliğini de vurguladı.
Bakan ayrıca Suudi Arabistan'ın iklim alanında "en rekabetçi" ülke olacağını sözlerine ekledi.

"İklim eylemi aynı zamanda ahlaki bir yükümlülük"
Yeşil Gençlik Zirvesi, daha çok gençlerin ve özellikle kadınların katılımı ve aynı zamanda seyircilerin sorularının cevaplanması için kurgulanmıştı.
"Değişim yaratanlar" diye nitelenen genç aktivistler, zirvenin öne çıkan isimleri oldu.
Sahnede değişim yaratan üç kişi vardı: Sudan İklim Değişikliği Gençlik Örgütü Başkanı Nisreen Elsaim, sürdürülebilir kalkınma hedefleyen yardım kuruluşu Raleigh International'ın CEO'su Julian Olivier ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu yöneticilerinden Lojain Alkhursani.
16 yaşında iklim aktivizmine başlayan Sudanlı Nisreen Elsaim, konuşmasında iklim değişikliğinin etkilerinin bölgeyi ve Sudan'ı ne kadar ağır bir şekilde etkilediğine ilk elden şahit olduğunu belirtti.
Elsaim, iklim eyleminin "yalnızca bir seçenek değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu" sözlerine ekledi.

İklim eyleminde teknolojinin rolü
Zirvede tartışılan bir diğer konu, teknolojiyi iklim eylemlerinde kullanmanın yollarını keşfetmekti.
Bahreyn merkezli danışmanlık firması 3BL Associates'in kurucu ortağı ve genel müdürü Tariq Al-Olaimy, daha iyi, daha yeşil teknolojiler tasarlarken en iyi ilham kaynağının doğal çevrenin kendisi olduğunu söyledi. 
Konuşmacı, "Ağaçlar, sürdürülebilir malzemeler ve yaşam yaratabilen, kendi kendini üreten, güneş enerjisiyle çalışan makinelerdir" ifadelerini kullandı.
Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Şekillendiriciler Topluluğu'nun bir kolu olan Riyad Merkezi'nin küratörü Dr. Hamad Hani Al-Draye ise, iklim eylemine destek olmak için teknolojinin kullanılmasına ilişkin konuşmasında şunları söyledi:
"Gençlere teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğretmeye gerek yok. Bunu değiştirmek için yalnızca yetkilendirilmeleri gerekiyor."

Delegeler gruplara ayrıldı
Panellerle geçen ilk saatlerin ardından delegeler şu üç girişimi daha ayrıntılı öğrenebilmeleri için gruplara ayrıldı: Yeşil Suudi Girişimi’nin 10 milyar ağaç dikme taahhüdü; deniz alanlarının korunması, geliştirilmesi ve yönetimi; emisyon azaltma ve döngüsel karbon ekonomisi.
Üçü de Suudi Arabistan'ın yeşil girişim kapsamında belirlediği hedeflere ulaşmasını sağlayacak projeler arasında yer alıyor.

Üçüncü günde Ortadoğu konuşulacak
Yeşil Gençlik Zirvesi’ndeki son oturumda Suudi Arabistan Çevre Geliştirme Derneğ Başkanı Prens Mişari El Sudi ve ABD merkezli danışmanlık firması McDonough Innovation'ın CEO'su William McDonough iklim eylemi bağlamında eğitim konusunu ele aldı.
Özellikle, geleceğin eko-girişimcilerinin zorluklarla başa çıkabilmeleri için eğitimin iklim eylemiyle nasıl bağlantılı hale getirilebileceği tartışıldı.
Böylelikle hem Yeşil Suudi Girişimi Forumu hem de Yeşil Gençlik Zirvesi sona erdi. Ancak Riyad’daki iklim krizi tartışmaları henüz bitmedi.
Etkinliğin üçüncü günü Ortadoğu Yeşil Girişim Zirvesi’ne ayrıldı. 16.00’da başlayacak zirve, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın konuşmasıyla başlayacak.
Zirvede Ortadoğu’da sürdürülebilir bir kalkınma için ortak çözümler aranacak.
Şarkul Avsat, The Independent, Independent Türkçe, Independent Arabia, Anadolu Ajansı



Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok
TT

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, son zamanlarda izlenen salgının son beş gününde yeni bir botulizm gıda zehirlenmesi vakası kaydedilmediğini belirterek, izlenen vaka sayısının 69'u vatandaş, 6'sı bölge sakini olmak üzere 75 vakaya ulaştığını bildirdi.

Enfekte olan kişilerden 50'sine botulizm gıda zehirlenmesi teşhisi konulduğunu açıklayan Bakanlık, 43 vakanın iyileşerek hastaneden taburcu edildiğini, 11 hastanın servislerde, 20 hastanın ise yoğun bakımda yattığını açıkladı. Bakanlık bir ölüm vakası olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'daki devlet kurumlarının doğru bilgi vererek ve söylentileri yalanlayarak izlediği şeffaflık doğrultusunda yapılan açıklamada, ‘tüm bu vakaların tek bir kaynaktan çıkan gıda zehirlenmesi salgınıyla ilişkili olduğuna’ dikkat çekildi. İlgili devlet kurumlarının ortak çabaları sonucunda salgının kontrol altına alındığını ifade eden Sağlık Bakanlığı, vakaları takip etmeye ve sağlık hizmeti sunmaya devam ettiklerini vurgulayarak, hastalara acil şifalar diledi.

Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu, bilgileri resmi kaynaklardan almaya ve özellikle ilgili kurumların olayın tekrarlanmasını önlemek için derhal ve doğrudan önlemler alması nedeniyle söylentileri ve yanlış bilgileri yaymamaya çağırdı.

Devlet kurumları tarafından alınan tedbirler, vatandaşların, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak her şeyin sürekli ve yoğun bir şekilde takip edildiğini ortaya koyarken, hastaların en üst düzeyde tıbbi müdahaleye ve hızlı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olmak için özenli takibe alınmaları dikkat çekiyor.


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.