İsrail, Şam Kırsalı’na yönelik saldırıda gizli ve ölümcül bir füze kullandı

Füze 10 yıldır gündeme gelmiyordu.

İsrail’in cumartesi gün Şam Kırsalı’na düzenlediği bombardıman sonrası bölgeden dumanlar yükseliyor.
İsrail’in cumartesi gün Şam Kırsalı’na düzenlediği bombardıman sonrası bölgeden dumanlar yükseliyor.
TT

İsrail, Şam Kırsalı’na yönelik saldırıda gizli ve ölümcül bir füze kullandı

İsrail’in cumartesi gün Şam Kırsalı’na düzenlediği bombardıman sonrası bölgeden dumanlar yükseliyor.
İsrail’in cumartesi gün Şam Kırsalı’na düzenlediği bombardıman sonrası bölgeden dumanlar yükseliyor.

‘Benzersiz silah’ 10 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Tel Aviv’deki askeri kaynaklar, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği son bombardımanda özel üretim ölümcül bir füze kullandığını ortaya çıkardı.
İsrail merkezli Yedioth Ahronoth gazetesi dün (pazartesi) yayınladığı haberde, İsrail’in Suriye’de kullandığı füze ile ilgili bilgi verdi. Gazetenin haberine göre Temmuz adı verilen füze güdümlü ve yüksek tahrip gücüne sahip. İsrail ordusuna bağlı savunma sanayisi 1973 yılında bu füzeyi ürettiğinde, ‘hesap günü’ silahlarından biri olması dolayısıyla gizlenmesi ve hakkında konuşulmaması kararı verildi. Gazetenin üst düzey askeri kaynaklardan aktardığına göre, füzenin bazı kısımları Hizbullah ve Hamas’a karşı saldırılarda kullanıldı.
Yedioth Ahronoth gazetesi, askeri kaynakların açıkladığı bu bilgi ile cumartesi günü İsrail’in ‘Suriye’de karadan karaya füzelerle düzenlediği benzeri görülmemiş olağanüstü saldırı’ arasında ilişki kurdu. Gazetenin internet sitesinde, söz konusu füzenin test edildiği sırada çekilen görüntüleri paylaşıldı. Haberde bu füzenin Ekim 1973 Savaşı’nda test edildikten sonra Suriye ve Mısır tanklarına karşı kullanılması amacıyla İsrailli Rafael şirketi tarafından üretildiği bilgisine yer verildi.
Geliştirme çalışmaları sonrasında füze Apache helikopteri gibi taarruz helikopterlere entegre edildi ve Yedioth Ahronoth’a göre ‘Hamas ve Hizbullah’a karşı savaşlarda başarılı bir şekilde test edildi’. Ancak tehlikeli, gizli ve yüksek maliyetli olması sebebiyle çok fazla kullanılmadı. Geçtiğimiz süreçte füzeden bir kez bahsedildi. Füze, İsrail’in 2012’de Gazze’ye düzenlediği operasyonda ve Hizbullah hedeflerine karşı kullanıldıktan sonra çok kısa süreliğine gündeme geldi.
30 kilometredeki hedefleri vurabilen güdümlü füze, sahip olduğu özellikler sayesinde NATO da dahil olmak üzere dünyanın 38 ülkesine İsrail tarafından ihraç ediliyor.
Suriye’deki kaynaklar, cumartesi gündüz saatlerinde Şam Kırsalı’nı hedef alan ve 2 Suriyeli askerin yaralandığı saldırıdan İsrail’i sorumlu tuttu. Suriye resmi haber ajansı SANA, konuya ilişkin haberinde, “Düşman İsrail, işgal altındaki Filistin’in kuzeyinden Şam Kırsalı’ndaki bazı noktaları hedef alan bir dizi karadan karaya füze fırlattı. Saldırıda 2 asker yaralandı, maddi hasar meydana geldi. Hava savunma sistemlerimiz düşman füzelerinden bazılarını düşürdü” ifadelerini kullandı. Ancak İsrail bu haber hakkında yorum yapmayı reddetti.
Yedioth Ahronoth gazetesinin bu füzeyi gündeme getirdiği dünkü haber, İsrail Ordusu Sözcüsü’nün Kuzey Komutanlığı bünyesindeki Yedek Kuvvetlerin tatbikat başlattığını duyurmasıyla eşzamanlı yayınlandı. Ordu Sözcü’sünün açıklamasına göre, tatbikat askeri personelin sürpriz bir saldırıyla başa çıkma yeterliliğinin ve Kuzey Komutanlığı’na bağlı Yedek Kuvvetlerin hazırlık seviyesinin ölçülmesini amaçlıyor.



Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
TT

Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştüğünü duyurdu.

Von der Leyen, X platformunda yaptığı paylaşımda, "Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı ilave önlemlerle artırma yönündeki ortak çabalarımızı güçlendirme konusunda kendisiyle (Trump) faydalı bir görüşme gerçekleştirdik" dedi.

Brüksel'in yakında Moskova'ya karşı yeni bir Avrupa yaptırım paketi için teklif sunacağını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye bu, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana uygulanan on dokuzuncu yaptırım paketi olacak.

Avrupalı ​​yetkili, bu yaptırımların kripto para birimlerini, bankaları ve enerjiyi hedef alacağını belirtti.

ABD Başkanı, Avrupalı ​​müttefiklerinden Moskova'ya karşı yeni bir cezai yaptırım uygulaması için kendisinden talepte bulunmadan önce Rus petrolü satın almayı bırakmalarını istedi. Ayrıca Çin'e gümrük vergisi uygulanmasını da talep etti.

Avrupa Birliği, Rusya'dan petrol ithalatına fiilen neredeyse tam yasak getiriyor ve Rusya'dan ithal ettiği petrolün payı 2021 başındaki %29'dan bu yılın ortasında %2'ye düşüyor.

Avrupa Birliği bu yasağı tamamlamayı planlıyor ve 2027 yılı sonuna kadar tüm Rus petrol ve doğalgaz alımlarını aşamalı olarak durdurma planını duyurdu.

Von der Leyen, paylaşımında Brüksel'in bu eylemi hızlandırmaya çalıştığını vurguladı.

Von der Leyen, "Fosil yakıt gelirleriyle beslenen Rus savaş ekonomisi, Ukrayna'daki katliamı finanse ediyor. Bu duruma son vermek için Komisyon, Rus fosil yakıt ithalatının aşamalı olarak durdurulmasını hızlandırmayı önerecek" ifadelerini kullandı.


Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
TT

Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)

Wellington'daki Çin Büyükelçiliği, dün akşam Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na protestoda bulunarak, Yeni Zelanda güvenlik güçlerini havaalanlarında vatandaşlarını taciz etmek ve sorgulamakla suçladı.

Büyükelçilik yaptığı açıklamada, "Yeni Zelanda'daki bir havalimanından transit geçiş yapan bir Çin vatandaşının, Yeni Zelanda güvenlik ve istihbarat servisleri tarafından haksız yere taciz ve sorgulamaya maruz kaldığını" belirtti.

Açıklamada benzer vakalara atıfta bulunarak, "Kişisel dijital cihazlarına el konuldu ve bazıları kendisine iade edilmedi" denildi.

Büyükelçilik, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na itirazda bulunarak, "bu menfur eylemlerin derhal durdurulmasını" talep etti ve "daha fazla işlem yapma hakkını saklı tuttuğunu" vurguladı.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı, bu protestoya yanıt olarak "ulusal güvenlik ve sınır güvenliği ile ilgili yasaların, menşe ülkeye bakılmaksızın ayrımcılık yapılmaksızın uygulandığını" belirtti. Yeni Zelanda istihbarat teşkilatı ise tüm eylemlerinin "yasalara uygun ve sıkı bağımsız denetime tabi" olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Yeni Zelanda istihbarat servisleri, ağustos ayı ortasında Pekin'i ülkenin işlerine karışmaya çalışmakla suçladı ve bu durum Çin'in sert tepkisine yol açtı.


İngiliz mahkemesi Eritreli bir sığınmacının sınır dışı edilmesini geçici olarak engelledi

Göçmenleri taşıyan lastik bot, İngiliz Kanalı'nda İngiltere'ye doğru yol alıyor, (Arşiv-Reuters)
Göçmenleri taşıyan lastik bot, İngiliz Kanalı'nda İngiltere'ye doğru yol alıyor, (Arşiv-Reuters)
TT

İngiliz mahkemesi Eritreli bir sığınmacının sınır dışı edilmesini geçici olarak engelledi

Göçmenleri taşıyan lastik bot, İngiliz Kanalı'nda İngiltere'ye doğru yol alıyor, (Arşiv-Reuters)
Göçmenleri taşıyan lastik bot, İngiliz Kanalı'nda İngiltere'ye doğru yol alıyor, (Arşiv-Reuters)

Londra Yüksek Mahkemesi dün, küçük bir tekneyle İngiltere'ye gelen bir sığınmacının, yasal itiraz sonuçlanmadan Fransa'ya sınır dışı edilemeyeceğine karar verdi. Bu karar, İngiliz hükümetinin bu yolla gelen göçmenleri geri gönderme planına erken bir darbe vurdu.

12 Ağustos'ta Britanya'ya gelen 25 yaşındaki Eritreli adama, Britanya ve Fransa'nın temmuz ayında duyurduğu pilot "bir içeri, bir dışarı" planı kapsamında, dün Fransa'ya giden bir uçakta sınır dışı edilmesini engelleyen geçici ihtiyati tedbir kararı verildi.

Yargıç Clive Sheldon, kişinin insan ticareti mağduru olduğu iddiasının Fransa'ya sınır dışı edilmesini engelleyip engellemediği konusunda "ciddi bir sorun" olduğunu söyledi.

Şarku’ Avsat’ın edindiği bilgiye göre karar, 2025 yılında şimdiye kadar 30 binden fazla kişinin geldiği Fransa'dan Manş Denizi'ni geçerek sığınmacı taşıyan küçük tekneleri durdurması için artan baskılarla karşı karşıya kalan İngiliz Başbakanı Keir Starmer için darbe niteliğinde.

Göç, Britanya'da önemli bir siyasi sorun haline geldi ve rekor sayıda sığınma başvurusuyla karşı karşıya olan ülkenin zor durumdaki ekonomisiyle ilgili endişeleri gölgede bıraktı.