Dubai'deki Chanel defilesi modanın önceki dönemlerine geri dönüşünü işaret ediyor

Bruno Pavlovsky: Kararlar ve fikirler değişir. Müşteri ile iletişim ilk hedefimiz olmaya devam ediyor

Dubai'deki Chanel şovu, tekliflerin önceki dönemlerine döndüğünü gösteriyor

2014 yılında Chanel, daha önce hiçbir moda evinin yapmadığını yaparak, Dubai'de Arap bölgesini en önemli ve etkili küresel pazarlardan biri olarak yeniden değerlendiren büyük bir gösteri sundu ve karşılığında çok fazla ilgi görerek, yalnızca bir profesyonelin koyabileceği bir hedefe ulaştı.
Kruvaziyer tarzının sunulmasından bu yana yedi yıl geçti ve şimdi aynı cüret ve cesaretle tekrar Dubai'ye seyahat ediyor. Dünya, bilim adamlarının, ekonomistlerin ve uzamanların sonuçlarını hala daha kesin olarak bilmediği bir pandemiden yeni çıkıyor. Yine de, evin hayal gücünü alevlendirmek ve rüyayı tutuşturmak için ustalaştığı tüm baharatların ve göz kamaştırıcı unsurların tadını çıkaran canlı bir gösteri sundu. Başka bir destinasyon seçebilirdi ama önemli sebeplerden dolayı Dubai'yi seçti.
Chanel'in moda şefi ve onlarca yıldır bu başarıya öncülük eden maestro Bruno Pavlovsky, defileden bir gün önce Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda, burada olmanın mutluluk kaynağı olduğunu söyledi.
Tebessüm ederek sözlerine devam eden Pavlovsky, "Bunun sebebi sadece güneş değil, uçak iner inmez hissettiğiniz pozitif enerji de var” diye ekledi.
Salgın öncesi durumun ne kadar umutsuz olduğunu hatırlayınca yüzü değişiyor ve ciddileşerek; “Çünkü bölgede dinamizm düştü ve canlılık azaldı. Ancak dünya hala salgının sonuçlarından dolayı acı çekse de son zamanlarda gücünü yeniden kazandı” diyor
Pavlovsky, modanın bölgede toparlandığına ve hatta canlandığına inanıyor. Onun ünü birdenbire ortaya çıkmadı, daha çok satış rakamları ve Chanel imzasını taşıyan her şeye artan talep sayesinde oldu.  Bu stratejiler arasında “mağazalarımızda alışverişe açılan bir atmosfer yaratarak, yeni ve güzel olan şeyleri üretmekten vazgeçmeyerek bölge müşterileri ile olan yakın ilişkisini güçlendirmek yer alıyor. Tabii ki çöldeki podyumda sahne alan Rudnica, Nora Atal ve Lola Nikon gibi modellerin başrollerini üstlendiği ve başka hiçbir başkentte olmayan devasa bir gösteri eşliğinde defile yapıldı.
Dün gösterilen defile ilk değil. Pavlovsky, daha önce geçen Mayıs ayında Güney Fransa'daki Les Beaux-de-Provence'da görülmüştü. Pavlovsky bu defilenin  bir film vesilesiyle olduğunu söyledi. 200'e yakın teknisyen eşliğinde göz kamaştıran sinematik efektlerle dolu bu gösterinin birkaç gün sürdüğü gerçek. Ancak seyirci önünde ve tasarımlara sadece 20 dakika da olsa hareket ve hayat veren modeller üzerindeki kısa süreli bir defile ile kıyaslanamaz.
Pavlovski, diyaloğun öneminden, daha doğrusu müşterilerle iletişim kurmanın öneminden bahsederek, bu stratejinin özellikle Ortadoğu'daki başarısını örnekleyerek, bunun artık sınırlı olmayan eski bir ilişki olduğuna işaret ediyor. Chanel’in cazibesi artık ikonik çantalarla sınırlı olmayan, kadim bir ilişki olduğuna işaret eden evin birçok genini ve kültürünü taşıyan hazır giyime uzanıyor. Bu yöne artan ilgiyi, aynı zamanda hem feminen hem de çağdaş olan yaratıcı yönetmen Virginie Viard'ın izlerine
geri döndürüyor. Bu izlerin, özellikle iyi bilinen Chanel stilini terk etmeden geliştirildiği için, günümüz müşterisinin ortak hislerine dokunduğunu vurguluyor.
Ayrıca, özellikle herkesin erişemeyeceği benzersiz parçalar veya aksesuarlara ulaşma arzusuyla ilgili olarak, Arap müşterinin anladığı ve benimsediği akışkan ifade tarzına da atıfta bulunmayı da unutmadı.
Ona, Chanel'in müşterilerin sadece bir parça ürün satın almasına izin vermesi ile ilgili aldığı kararla ilgili son zamanlarda dolaşan gazete ve haberlerinin ne olduğunu sorduğumda, manşetlerde heyecan verici dolaşanların amaçlanan hedeften farklı olduğunu açıklayarak beni düzeltti. “İlk olarak, ayrıcalık ve mahremiyet anlamına gelen lüks sınırları içinde kalmak istiyoruz. İkinci olarak, son 18 ayda talebin arzı önemli ölçüde aştığı gerçeği dikkatimizi çekti. Bu yüzden, Chanel imajını etkilemeden müşteriyi memnun etmenin yollarını aramak zorunda kaldık” dedi.
Modaevinin benzer kararları ilk kez almadığını belirtmek gerekir. Bir süre önce tüm dünyada fiyatlarını standartlaştıran ilk markaydı. Pavlovski'ye göre bunun nedeni aynı zamanda mahremiyet ve özgünlüğü korumaktı. Pavlovski, “Ürünlerimizi bir ülkeden birkaç parça alıp başka bir ülkede satarak ticaret yapan bazılarının önünü keserek imajımızı korurken müşterimizi de korumak için gerekli bir karardı” açıklamasını yaptı. Sınırlı parça sayısını yasallaştırma kararına gelince, mesele ona göre moda evinin genlerini ve mirasını korumak olduğu kadar hiçbir zaman satışlarımızı artırma arzusu değildi… “Moda her şeyden önce güzel bir rüyadır” açıklamasında bulundu.
Dün moda evi, yeni ve heyecan verici her şeye susamış bölgeyi heyecanlandırdı. Pavlovsky'nin açıkladığı gibi, geçen Mayıs 2021-2022 sezonunda daha önce gösterilen kostümler dışında, her şey yeniydi. Mekandan başlayarak sunumuna, yönetmenliğine, müziğine ve dekorasyonuna kadar bölgenin müşterisini kutlamak istiyordu. Defileden çıkan ve koleksiyonu ilk kez gördüklerini ve canlı şovlarla dolu defilelerin yerini hiçbir şeyin alamayacağını kabul eden katılımcıların yüzlerindeki keyif ve hayranlık dolu bakışlar bunu doğruladı.
Büyüleyicilikleri genel atmosferle sınırlı kalmayıp, Mayıs ayında tanıtılan ‘cruise’ (kruvaziyer) modasının mağazalarda görülmesiyle aynı zamana denk gelen moda ve aksesuarları da içeriyordu. çünkü kruvaziyer modası Mayıs ayında sunuluyor ve seyahat etmeyi seven ve güneşin sıcaklığını arayan müşteri kitlesine hitap ettiği için Kasım ayından önce piyasada olmuyor. Arap bölgesinde ise genel olarak kruvaziyer modası mağazalarda daha uzun süre kalıyor ve sıcak havalarına uygun olduğu için de popüler. Virginie Villar'ın bu sezon için önerilerini diğerlerinden ayıran şey, çağdaş sadeliği ve şehvetiyle akıntıya karşı kürek çekmesi.
Virginie, Mayıs ayında, John Cocteau'nun 1959 tarihli filmi “The Will of Orvis”ten ilham aldığını ve o zamanlar tasvirinde devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Ancak tasarımcıyı durduran ve filmde dikkatini çeken, gerilime ek olarak, Cocteau'nun özellikle ışık ve gölgenin neden olduğu garip kontrast manipülasyonuydu. Virginie bu zıtlıkları çeviriyor ve siyah ve beyaz aracılığıyla bir heyecan unsuru yaratıyor. BU arada da moda evinin genlerinin ve ikonlarının önemini unutmadı. Moda evinin ruhunu taşıdığı için dünyanın dört bir yanından kadınların bayıldığı aslan, kamelya, güvercin, yıldız ve benzeri semboller gibi pek çok tanıdık motifi kullandı. En önemlisi ise imzasını kamuoyuna duyuruyor.
Tasarımcı, genç bir kesime hitap etmek için, koleksiyona, püsküller, deri, boncuklar ve pullarda kendini gösteren ‘rock’n roll’ müzik ve ‘punk’ kültüründen alınan tonlarda kendini gösteren çağdaş dokunuşlar kattı. Abiye ve gece elbiselerinde ise tasarımcı, yaklaşık 19 aylık psikolojik izolasyondan sonra ihtiyacımız olan, şans ve mutluluk getirmeyi vaat eden dantel ve işlemeler gibi lüks kumaşlara güvendi.
Günümüzün en önemli moda çizgilerinden biri haline gelen, en çok satan ve kârlı olduğu söylenen kruvaziyer tarzının ortaya çıkışının getirisi Miss Chanel'e gidiyor. Geçen yüzyıl yirmili yaşlarının başındayken, jarse ve keten gibi hafif kumaşlarla ve Biarritz ve Fransız Rivierası atmosferine uygun rahat çizgilerle tasarımlar sundu. Bu tasarımlar kadınlar tarafından iyi karşılandı. Bu da onu olarak tasarımlarını yapmaya devam etmeye teşvik etti. Moda evinin bu tarzı övmesi ve onunla birlikte tüm kıtalardaki dünya başkentlerine seyahat etmesi garip değil. Bruno Pavlovsky'ye göre salgın, büyük moda evlerinin önemli müşterilerini ve medyayı üç gün boyunca ağırladığı, ancak geri dönüşlerinin yakın olduğu bu lüks şovlardan dünyayı mahrum etti. Bu çizginin doğuşunun arkasındaki Valdar onsuz yapamaz. Bu teklifler, hayal gücünü alevlendiren ve müşteriyi genel olarak lükse ve özelde modaya olan sevgisini artıran uzak ufuklara götüren hikayeler ördüğümüz iplikler niteliğinde.