NASA'nın yeni iklim uydusu Dünya'yı ilk kez görüntüledi

Landsat 9'ın kaydettiği ilk görüntü, Batı Avustralya'daki Kimberly bölgesi açıklarındaki adaları gösteriyor (NASA)
Landsat 9'ın kaydettiği ilk görüntü, Batı Avustralya'daki Kimberly bölgesi açıklarındaki adaları gösteriyor (NASA)
TT

NASA'nın yeni iklim uydusu Dünya'yı ilk kez görüntüledi

Landsat 9'ın kaydettiği ilk görüntü, Batı Avustralya'daki Kimberly bölgesi açıklarındaki adaları gösteriyor (NASA)
Landsat 9'ın kaydettiği ilk görüntü, Batı Avustralya'daki Kimberly bölgesi açıklarındaki adaları gösteriyor (NASA)

NASA’nın 27 Eylül’de fırlattığı yeni nesil gözlem uydusu Landsat 9, Dünya’yı ilk kez görüntüledi.
İklim değişikliğinin yarattığı etkileri gözlemlemesi amacıyla Dünya’nın yüksek çözünürlüklü anlık görüntülerini yakalaması için tasarlanan Landsat 9 misyonunun ilk görüntülerini NASA ve ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) yayımladı.
Görüntülerde ABD, Nepal, Himalayalar ve Batı Avustralya'nın Kimberley bölgesi yer alıyor.

Görüntüde Nepal'deki Katmandu şehri ve çevresinin yüzey şekilleri yer alıyor (NASA)
NASA Yöneticisi Bill Nelson "Landsat 9'ın ilk görüntüleri, Dünya’nın uzaydan görülen manzaralarına ve kıyı şeritlerine dair kritik veriler sağlayacak" diye konuştu.
"Bu program, hayatı iyileştirmekle kalmayıp can da kurtaracak" diyen Nelson, sözlerini şöyle sürdürdü:
"NASA, Amerika'daki ve dünyadaki karar alıcıların iklim krizinin yarattığı tahribatı daha iyi anlamaları, tarımsal uygulamaları yönetmeleri, değerli kaynakları korumaları ve doğal afetlere daha etkin yanıt vermeleri amacıyla Landsat verilerine erişimi güçlendirmek ve iyileştirmek için USGS’le çalışmaya devam edecek."

Görüntüde ABD ve Kanada sınırında yer alan Erie Gölü ve St. Claire gölünün çevresindeki tortul kayaçlar yer alıyor (NASA)
Landsat 9, adından da anlaşılacağı üzere NASA’nın 1972'den beri Dünya’yı yörüngeden inceleyen Landsat programının 9. uydusu. Ancak aslında yörüngeye ulaşabilen 8. uydu konumunda.
Zira Landsat 6, 1993’te fırlatma sırasındaki bir hata nedeniyle yörüngeye oturamamıştı.

Uydu kameralarının ABD'nin Florida eyaletine odaklandığı görüntüde Pensacola Plajı'nın beyaz kumları göze çarpıyor (NASA)
Landsat 9, 2013'te fırlatılan Landsat 8’le birlikte çalışarak 8 günde bir gezegenin tamamını görüntüleyecek. Yeni uydu, aslında 1999'da fırlatılan Landsat 7'nin yerini alıyor. Ancak uydu üzerindeki bilimsel araçlar çok daha gelişkin.
NASA yetkilileri, Landsat 9 kameralarının belirli bir rengin 16 binden fazla tonunu ayırt edebildiğini ifade ediyor. Landsat 7 kameraları, renklerin sadece 256 tonunu ayırt edebiliyordu.
Independent Türkçe, Livescience, Sky News

 



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news