Lockheed Martin Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Ray Beasley, Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan, askeri ürünlerimizin parça üretimi için ideal fırsatlar sunuyor

Lockheed Martin Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Ray Beasley, Şarku’l Avsat’a konuştu: Körfez ülkelerinde büyüme potansiyeli var

Ray Beasley (Şarku’l Avsat)
Ray Beasley (Şarku’l Avsat)
TT

Lockheed Martin Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Ray Beasley, Şarku’l Avsat’a konuştu: Suudi Arabistan, askeri ürünlerimizin parça üretimi için ideal fırsatlar sunuyor

Ray Beasley (Şarku’l Avsat)
Ray Beasley (Şarku’l Avsat)

ABD merkezli küresel savunma-teknoloji şirketi Lockheed Martin’in Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Ray Beasley, Suudi Arabistan'ın, şirketin ürettiği askeri ürünlerin parçalarının üretilebileceği bir yer olarak ideal fırsatlar sunduğunu söyledi. Beasley, Lockheed Martin’in dünya çapında askeri üretici olmak için Riyad ile birlikte çalıştığına dikkati çekti.
Lockheed Martin Uluslararası İşletme Başkan Yardımcısı Beasley, ‘Dubai Havacılık Fuarı 2021’in başlamasından önce Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ulusal bütçeler üzerinde bir takım baskılar olmasının beklenmesine rağmen, bölgede şirketin ürünlerine güçlü bir talep olduğunu belirterek, “Bölgedeki ana hedefimiz, gelecek nesillerin korunmasına yardımcı olmaktır” ifadelerini kullandı. Beasley, rakiplerin, stratejilerini ve yeteneklerini hızla geliştirdiği modern savaş alanında bir karmaşanın yaşandığına işaret etti.
İşte bölgedeki insan kadrolarının rehabilite edilmesindeki rollerine, şirketin performansına ve ürünlerinde yapay zeka kullanımına değinen Beasley'in Şarku'l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı:

Dünya, birden fazla siyasi ve ekonomik cephede değişimlere ve değişen ittifaklara tanık olurken Lockheed Martin'in önümüzdeki dönem için stratejisi nedir?
Lockheed Martin, dünyanın en büyük havacılık ve savunma şirketi olması çerçevesinde uçakları, uyduları ve gemileri aracılığıyla dünyanın farklı yerlerinde gün boyunca her dakika gerçek zamanlı olarak çalışmalarını sürdürüyor. 100'den fazla ülke, güvenlikleri için çalışanlarımıza, ürünlerimize ve teknolojimize güveniyor. Lockheed Martin’de, günümüzün hızla gelişen karmaşık savunma ortamında tek hedefli çözümlere yer olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle, gelecekteki stratejimiz, tüm alanlarda hızla gelişen tehditleri caydırmak için ortaklarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya dayanıyor. Ayrıca, düşman tehditlerine karşı savaş alanında belirleyici bir güç olarak esnek bir şekilde çalışan birden fazla platformu birbirine bağlayan bir ağ oluşturmak için savunma teknolojisindeki gelişmiş ağlarla ilgili bir araştırma yapıyoruz. Günümüzde savunma güçlerince kullanılan uçaklar, uydular, gemiler ve kara ekipmanları, zengin bir bilgi birikimi sağlıyor. Bu kadar büyük miktarda veriyi işlemek ve analiz etmek, özellikle bu sistemlerin birlikte çalıştığı çoklu güvenlik seviyeleri düşünüldüğünde zorlu bir görev haline geliyor. Lockheed Martin'de bu faktörü ele almak amacıyla tüm alanlarda ortak veya çoklu operasyonlar olarak bilinen yeni bir konseptin geliştirilmesine yardımcı oluyoruz. Bu konsept, veri devriminin basitliği ile temel sistemleri, kritik veri kaynaklarını ve kapsamlı birleşik operasyon çözümlerinin senkronize ederek, modern savaş alanlarının eksiksiz bir resmini sunup ortaklarımızın karar vermelerini ve hızlı hareket etmelerini sağlayacak.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve genel olarak Körfez ülkeleriyle çalışmanın size ne gibi getirileri olacağını düşünüyorsunuz?
Lockheed Martin, 55 yılı aşkın bir süredir Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) güvenilir bir ortağıdır. Aynı zamanda yerel havacılık ve savunma sektöründe işgücü becerilerini ve egemen kapasite geliştirme alanında bölgesel bir liderdir. Bölgesel ortaklarımızın ulusal vizyonlarını anlıyor ve ekonomik çeşitlilik hedeflerine ulaşmalarında onları desteklemeye devam ediyoruz. Lockheed Martin’de bilgi aktarımı, endüstrilerin yerelleştirilmesi ve insan sermayesinin geliştirilmesini içeren üç sütunlu bir yaklaşımı benimsedik. Küresel sektör uzmanlarından oluşan ağımızın ve yerel ortaklarımızın uzmanlığının katkısıyla bir takım girişimleri hayata geçiriyoruz. Ayrıca ülke içi değer yaratmaya ve ortak ülkelerde savunma sektörlerinin gelişimine katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Suudi Arabistan ile ilişkinizi ve 2030 Vizyonu’na olan katkınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lockheed Martin, ilk Lockheed C-130 Hercules model uçağın teslim edildiği 1965 yılından bu yana Suudi Arabistan’da bulunuyor. Şirket o tarihten bu yana, Suudi Arabistan’daki varlığını entegre hava ve füze savunma sistemleri, taktik ve helikopter teknolojisi, deniz sistemleri ve uydu iletişimi alanlarında genişletmeye devam etti. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesinde yerel havacılık ve savunma sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla yeni nesil yetenekler için eğitim girişimleri geliştiriyor ve uyguluyoruz.

Faaliyet gösterdiğiniz savunma sektörü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilendi mi? İyileşme sonrası dönem için ne gibi planlarınız var?
Salgına rağmen öngörülemeyen şekillerde gelişen bölgesel tehditlerin oluşturduğu tablo ve tehditlerin sürekliliği, Ortadoğu ülkelerinin savunmaya yaptıkları harcamaların sabit kalmasını sağladı. Sektörümüz, yenilik ve uyumlu çabalar gerektiren bir takım yeni karmaşık zorlukların üstesinden gelmek için sürekli olarak test ediliyor. İyileşme sonrası aşamada, müttefiklerimizin, karmaşık savaş alanlarının mevcut zorluklarını aşmalarını ve ortaya çıkan tehditlerle mücadele etmelerini sağlamaları için yapay zeka, gelişmiş bilgi işlem ve 5G iletişimi dahil olmak üzere ileri teknolojiden yararlanmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. 5G teknolojisi önceliklerimizden biri. Çünkü müttefiklerimizin daha fazla esneklik, daha yüksek verim ve çok düşük gecikme ile hızlı ve kararlı eylemlerde bulunmalarına izin verir. Teknoloji ayrıca, savaş alanında benzersiz bir hızla kararlar almak için yapay zekanın gücünden tam olarak yararlanmamızı sağlıyor. Hızlı bir şekilde yeni teknolojiler sunmak, maliyetleri azaltmak ve sürdürülebilirliği geliştirmek için dijital mühendisliği, akıllı uygulamaları ve açık mimarileri bir araya getiriyoruz. Ayrıca modern savaş alanlarına en son teknolojinin kullanımını sağlamak amacıyla savunma sanayi üssünü güçlendirmek için ticari şirketlere yatırım yapıyor ve ortak oluyoruz.

Teknoloji kullanımı, son dönemde çarpıcı bir şekilde yaygınlaşıyor. Yapay zekânın sektörünüzde bir rolü olacak mı ve hangi uygulamalarda kullanılacak?
Sistemlerimizde, her düzeyde karar alma hızını artırmak için dijital dönüşüme ve yapay zekaya yatırım yapıyoruz. Örneğin bir F-16 savaş uçağı ile uluslararası ortak filolardaki temel iletişim sistemleri ve dördüncü nesil savaş uçaklarının birbiriyle iletişim kurmaları gibi konulara odaklanıyoruz. Maliyeti düşürmek, teslim süresini kısaltmak ve ürün kalitesini artırmak için daha hızlı ve daha akıllı çalışan dijital fabrikalar kurma vizyonumuzun bir parçası olarak F-16 üretim hattındaki teknolojileri ve otomasyonu yükseltmek için de gayret sarf ediyoruz.

Şirketin ilerleyen yıllarda büyümesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Sizce daha fazla büyümenize yardımcı olacak ürünler nelerdir?
Daha önce tüm alanlarda ortak yahut çoklu operasyonlardan bahsetmiştim. MDO ve JADO platformlarımız şuan ki önceliklerimizdir. Savaş alanını birbirine bağlayan, komuta ve kontrol eden, operasyonel komuta ve kontrol verilerini toplayan ve gelecekteki tehditlere yanıt vermek için çözümler sunan yeni nesil çok alanlı bir savaş yönetim sistemi olan DIAMONDshield platformunda da büyük potansiyel görüyoruz. DIAMONDshield platformu hava, kara, deniz ve uzay sistemlerini ve platformlarını birbirine bağlayarak istihbarat, gözetleme ve keşif verilerini entegre ederken strateji oluşturma, hedefleme, planlama, görev yapma ve ortak operasyonları değerlendirme yeteneğini otomatikleştirir ve kolaylaştırır. Tüm alanlarda ortak veya çoklu operasyon kavramı için önemli bir etkinleştirici faktör olarak Lockheed Martin F-35 Lightning II model savaş uçağının geliştirilmesine de devam ediyoruz. Bu uçak, geleceğin savaş alanını değiştirecek şekilde operasyonlarda ve tatbikatlarda merkezi bir iletişim noktası görevi görebilir. Savaş alanının yakınında ve yüksek bir konumda çalışırken, sensörleri ve iletişim kitleri, hava, deniz, uzay, yüzey ve yer ağı platformları ağının yeteneklerini önemli ölçüde artırır ve komutanlara saniyeler içinde kritik bilgiler sağlayarak, çevredeki operasyon ortamı hakkında önemli ölçüde farkındalık yaratır. Bunlar son olarak Hydra, Northern Edge, Orange Flag ve Flighttest-6 projeleri çerçevesinde bir dizi uçuş testi ve tatbikatı sırasında kanıtlanmış yeteneklerdir.

Ürünlerinizin bazı parçalarını bölgede mi üretmeyi düşünüyorsunuz?
Evet. Suudi Arabistan bu noktada bize ideal fırsatlar sunuyor. Suudi Arabistan’ın 2018 yılındaki savunma bütçesi, 80 milyar dolarla dünyanın en yüksek üçüncü bütçesi oldu. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın 2030 yılına kadar askeri harcamaların yüzde 50'sini yerelleştirmeye yönelik çabalarını takdir ediyoruz. Bu konuda, iki ana alanı kapsayan bir planımız var. ABD hükümetiyle birlikte ortağımız olan ülkelere sunulabilecek teknolojileri belirlemeye çalışıyoruz. Bunun yanı sıra Suudi yetkililerle, yerelleştirme çalışmaları kapsamında bu teknolojileri üretecek en uygun yerel şirketlerin belirlenmesi için iş birliği yapıyoruz. Suudi ortaklarımızın dünya çapında askeri teçhizat üreticileri haline gelmelerine yardımcı olmak için de bir takım çalışmalarımız var. Geçtiğimiz Ekim ayında Riyad’a tedarikçiler için özel bir çalıştaya ev sahipliği yaptık. Bu çalıştay bize yerel işletmelerle ortaklık fırsatlarını keşfetmemiz için ideal bir platform sağladı.  Ayrıca, yerel imkanların geliştirilmesine yardımcı olmak için bölgedeki diğer ülkelerde faaliyet gösteren savunma ve havacılık şirketleriyle iş birliği yapmakla da ilgileniyoruz.

Bölgedeki platformlarınızda çalışan sayısını artırmaya yönelik planlarınız nelerdir?
Lockheed Martin'de eğitim ve öğretime büyük bir önceliğimiz var. Çünkü yetenekli genç mühendisler ve bilim insanlarından oluşan güçlü bir yapı, savunma sanayinin geleceği için en önemli temeldir. BAE'de, 2017 yılında, yerel endüstri çalışanları için liyakate dayalı teknoloji eğitimi ve geliştirme programlarına ev sahipliği yapan Masdar Şehri’nde, Yenilik ve Güvenlik Çözümleri Merkezi'ni kurduk. Bunu diğer birçok yenilikçi çözüme eklediğimiz belirtmekten gurur duyuyorum. Yenilik ve Güvenlik Çözümleri Merkezi'ndeki kursiyerler, bugün ABD’deki Lockheed Martin uçak fabrikasında kullanılan uçakların kontrolleri için yapay zeka tabanlı bir yenilik geliştirdiler. Masdar Şehri’ni inşa eden Mubadala şirketi ile 2017-2018 yıllarında The Unmanned Air Systems Payload Design Challenge ve 2020 yılında Uluslararası Savunma Eğitim Programı’nı organize ettik. 2016 yılında, BAE’li 17 gence eğitim veren BAE Uzay Ajansı ile ortak olarak Uzay Temelleri Programı’nı yürüttük. Suudi Arabistan'da, Cidde şehrindeki Prens Muhammed bin Selman Yönetim ve Girişimcilik Okulu'nu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Kral Abdulaziz Üniversitesi, Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Kral Suud Üniversitesi ile büyük araştırma anlaşmaları imzaladık. Ayrıca Kral Abdulaziz Bilim ve Teknoloji Şehri, Kral Fahd Petrol ve Mineraller Üniversitesi ve Cidde Üniversitesi ile birçok bağımsız araştırma ve geliştirme projesi yürüttük.

Sizce genel olarak savunma sanayi sektörünün karşılaştığı zorluklar nelerdir?
En büyük zorluk, rakiplerimizin müttefiklerimizin zayıflıklarından yararlanmak için stratejilerini ve yeteneklerini hızla geliştirdiği modern savaş alanının karmaşık oluşudur. Bu durum, muharebe, hava, kara, deniz, uzay ve elektronik gibi tüm alanlarda ekonomik refahı ve ulusal güvenliği tehdit ediyor. Bunun yanı sıra teknoloji açığını kapatmak için büyük yatırımlar yapıyorlar. Daima önde olmak, ortaya çıkan tehditleri öngörmek ve bunları etkin bir şekilde ele almak için esnek ve çevik olmalıyız.

Şirketin 2021 yılındaki iş performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce yakın gelecekte büyüme için hangi pazarlar başı çekecek?
Havacılık ve savunma sektörü 2020 yılındaki güçlü performansın ardından, 2021 yılında da gelişmeye devam etti. Kovid-19 salgını ile ilgili devam eden zorluklar karşısında güçlü kaldı. Salgın sırasında ulusal güvenlik gereksinimleri devam etti ve ürünlerimiz ve çözümlerimiz yoğun talep gördü. Ülkeler salgının ardından ekonomik toparlanma aşamasına girmeye başladıkça, Körfez bölgesinde büyüme potansiyelinin arttığını görüyoruz. Tedarik zinciri sorunlarına ve küresel olarak kilit sektörleri etkileyen diğer baskılara rağmen müşterilerimize hizmetlerimizi sunmaya devam edeceğiz. Ulusal bütçeler üzerinde baskı olması beklentilerine rağmen, hizmetlerimize ve çözümlerimize yönelik güçlü talebin devam edeceği ortada. Bölgedeki ana hedefimiz, yeni nesil uçaklar, gelişmiş hava ve füze savunma teknolojileri, komuta kontrol sistemleri, gelişmiş simülasyon ve eğitim yöntemleri şeklinde destek sağlayarak gelecek nesillerin korunmasına yardımcı olmaktır.



Kuveyt, Türkiye ile silah alım sözleşmeleri ve yatırımı teşvik mutabakatı zabıtları imzaladı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
TT

Kuveyt, Türkiye ile silah alım sözleşmeleri ve yatırımı teşvik mutabakatı zabıtları imzaladı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. (KUNA)

Kuveyt ve Türkiye Ankara'da, Kuveyt'in yararına Türk savunma sanayisi ürünlerinin satın alınmasına ilişkin sözleşmelerle ilgili askeri iş birliği anlaşması imzaladı. İki ülke ayrıca, doğrudan yatırımı teşvik edecek anlaşmalara da imza attı.

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed es-Sabah dün (Salı) Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerde bulundu. Şarku'l Avsat'ın Kuveyt resmi haber ajansı KUNA'dan aktardığına göre Şeyh Meşal görüşmeler sırasında, Türkiye ziyaretinin, ‘iki ülke arasındaki verimli ve yapıcı iş birliğini güçlendirdiğini’ ifade etti. Şeyh Meşal ayrıca, ‘iki liderin, ülkelerinin çıkarlarına hizmet edecek ve halklarının umutlarını gerçekleştirecek şekilde çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme arzusunu’ vurguladı.

Kuveyt Emiri, 21 Nisan'da Ankara'da ‘Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ile Türkiye Cumhuriyeti arasında serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin başlatılmasına yönelik ortak bildirinin imzalanmasına’ övgüde bulundu.

Şeyh Meşal, “İki dost ülke arasında başta savunma olmak üzere, tüm alanlarda doğrudan sözleşme (hükümetler arası) yoluyla ortak iş birliğini geliştirme arzumuzu yineliyoruz” dedi.

Kuveyt Emiri, “Türkiye-Kuveyt İşbirliği için Ortak Komitesi’nin üçüncü oturumunu Kuveyt'te dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Ekonomik alanda ise Şeyh Meşal, “Kuveyt-Türkiye Ekonomik, Endüstriyel ve Teknik İşbirliği Ortak Komitesi'nin 11’inci oturumunu Ankara'da gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla beklediklerini” belirtti.

Görsel kaldırıldı.
Kuveyt ile Türkiye arasında Ankara'da imzalanan savunma ve ekonomik iş birliği anlaşmalarının bir bölümü (KUNA)

KUNA, Şeyh Meşal ve Erdoğan'ın dün öğleden sonra Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Kuveyt Savunma Bakanlığı tarafından temsil edilen Kuveyt hükümeti ile Millî Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından temsil edilen Türk hükümeti arasında imzalanan ikili anlaşmaların imza törenine katıldığını bildirdi. Savunma sanayii alım sözleşmelerine ilişkin idari protokol de dahil olmak üzere, Kuveyt ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmaların imzaları, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Ali Abdullah el-Yahya ve Türkiye Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün tarafından atıldı.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı arasında ortak bir stratejik diyalog kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı ise iki ülkenin dışişleri bakanları tarafından imzalandı.

Diğer yandan Kuveyt İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) arasında afet ve acil durum yönetimine ilişkin mutabakat zaptı, Kuveyt Dışişleri Bakanı el-Yahya ve AFAD Başkanı Okay Memiş tarafından imzalandı.

Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kurumu ile Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü arasında, serbest bölgeler alanında iş birliğine ilişkin niyet mektubu, Kuveyt Maliye Bakanı ve Ekonomik İşler ve Yatırımdan Sorumlu Devlet Bakanı Enver Ali Abdullah el-Muzaf ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından imzalandı.

Şarku’l Avsat’ın KUNA’dan aktardığı habere göre Kuveyt Devleti Konut İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında konut refahı ve altyapısı alanında iş birliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Anlaşma el-Muzaf ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından imzalandı.

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Kuveyt Yatırım Kurumu arasında, yatırım tanıtım faaliyetlerinde iş birliği konusunda mutabakat zaptı imzalandı. Mutabakat zaptı, el-Muzaf ve Özhaseki tarafından imzalandı.


Suudi Arabistan, İsrail'in Ürdün'deki insani yardım konvoyuna saldırısını kınadı

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Ürdün'deki insani yardım konvoyuna saldırısını kınadı

İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım yüklü tırlar İsrail'in güneyindeki Erez geçiş noktasından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)

Suudi Arabistan, İsrailli yerleşimcilerin kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne giden Ürdün insani yardım konvoyuna saldırısını şiddetle kınadı.

Dışişleri Bakanlığı dün (Salı) yaptığı açıklamada, bu saldırıların tekrarının İsrail işgal güçlerinin uluslararası insani hukuk çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmemesinin bir sonucu olduğunu ve Gazze'ye gerekli insani yardımın ulaşmasını engellemek için sistematik bir gizli anlaşmayı teşkil ettiğini belirtti.

Bakanlık, Suudi Arabistan'ın uluslararası topluma, İsrail işgalinin uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukuk ihlallerinden sorumlu tutulması için gerekli tüm önlemleri alması ve yardım konvoylarının geçişini koruma ve güvence altına alma ve güvenlik önlemleri alma konusunda sorumluluğunu üstlenmesi çağrısını vurguladı. Yardımların Gazze'ye girmesinin oradaki boğucu insani krizin hafifletilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.


Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan ile Ürdünlü mevkidaşı Safadi, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi tehlikesini vurguladı

Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan ile Ürdünlü mevkidaşı Safadi, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi tehlikesini vurguladı

Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)
Refah kapısı Filistin tarafında artık İsrail'in kontrolü altında (İsrail Ordusu- Reuters)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Ürdünlü mevkidaşı Eyman es Safadi, dün (Salı) yaptıkları telefon görüşmesinde, İsrail'in Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi ve Gazze Şeridi’nden Filistin'e insani yardım girişini kapatması tehlikesini doğruladı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki tarafın da Gazze'de devam eden İsrail askeri geriliminin durdurulması gereğini vurguladığını belirtti.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı, es Safadi ve Prens Faysal'ın daha önceki görüşmeler sırasında Refah şehrine yönelik herhangi bir askeri saldırının önlenmesi gereğini vurguladıklarını bildirmişti.


Kral Selman ve Veliaht Prens , oğlunun ölümü nedeniyle Burhan'a taziyelerini sundu

Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens , oğlunun ölümü nedeniyle Burhan'a taziyelerini sundu

Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz ve Prens Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Kral Salman bin Abdülaziz, oğlu Muhammed'in ölümü üzerine Sudan'daki Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Korgeneral Abdülfettah El Burhan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında: "Oğlunuz Muhammed -Allah ona rahmet etsin- vefat haberini aldık. Ekselansları'na ve merhumun ailesine en derin ve en içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.  Cenâb-ı Hakk'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kaplamasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü zarardan korumasını dileyelim. Biz Allah’tan geldik ve O'na döneceğiz" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz de Burhan'ın benzer bir mesaj göndererek şunları söyledi: "Oğlunuz Muhammed'in -Allah ona rahmet etsin- ölüm haberini aldım. Ekselanslarınıza ve merhumun ailesine en sıcak ve en içten başsağlığı dileklerimi göndererek, Yüce Allah'tan ona rahmet ve mağfiret etmesini ve geniş bahçelerinde yaşatmasını diliyorum. O, işiten ve cevap verendir.”


Suudi limanları hacıları kabul etmeye hazır

Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Suudi limanları hacıları kabul etmeye hazır

Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Korgeneral Süleyman Al-Yahya, Hac Pasaport Müdürleri toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Pasaport Müdürlüğü, uluslararası hava, kara ve deniz limanları aracılığıyla bu yılki hacı kabulü için hazırlıklarını tamamlayarak, Allah'ın misafirlerinin çeşitli dillerinde nitelikli insan kadroların çalıştırdığı son teknik cihazlarla işlemlerini tamamladı.

Hac ile ilgili yapılan toplantıda Pasaport Genel Müdürü Korgeneral Suleyman Al-Yahya, Müdürlük çalışanlarına kendilerine verilen görevleri doğru ve yetkin bir şekilde yerine getirmeleri, Allah'ın misafirlerine hizmet etme konusunda çabalarını sürdürmeleri çağrısında bulundu.

frvfvr
Hac Pasaport Müdürleri toplantısından (SPA)

Hac Bakanlığı, hacılara rahatlık sağlayacak ve yolculuklarını kolaylaştıracak teknik imkanlardan yararlanacak, her imkânı sunma yönündeki sürekli çabası kapsamında bu yılki Hac'da kullanılacak “Nusuk” kartını geçtiğimiz günlerde kullanıma sundu.

“Nusuk” ve “Tevekkalna” uygulamalarında dijital versiyonu da bulunan kart, yurt dışından gelenlere vize çıktıktan sonra Hac ofisleri aracılığıyla teslim edilerek, hacıların çeşitli avantaj ve hizmetlerden faydalanmasına imkân sağlıyor.


Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
TT

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı: Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ortaklıklarını en üst düzeye çıkarmak için kararlı adımlar atıyor

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)
Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli (Şarku’l Avsat)

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı Lord Michael Mainelli, Suudi Arabistan ile finansal teknoloji, yeşil finans, yapay zeka, uzay ve siber güvenlik alanlarındaki ortaklıkları en üst düzeye çıkarmak için yoğun çabaların sürdüğünü açıkladı.

Mainelli geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısına katılımı sırasında Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Birlikte çalışarak, finansal hizmetler sektörünü güçlendirmek ve yeşil dönüşümün sunduğu muazzam fırsatları ortaya çıkarmak için sürdürülebilir finans alanındaki uzmanlık ve yenilikleri paylaşabilir ve kullanabiliriz” şeklinde konuştu.

Riyad'da ülkesinin delegasyonuna liderlik eden Mainelli, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

İngiltere, Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı

Mainelli, “İki krallık önemli ticaret ortaklarıdır; Birleşik Krallık 17,4 milyar sterlin (82 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Suudi Arabistan'ın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağıdır. Bu arada Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), 65 milyar Sterlin (305 milyar riyal) değerindeki ticaretiyle Birleşik Krallık'ın dördüncü büyük ticaret ortağıdır. Suudi Arabistan'ın Birleşik Krallık'taki yatırımlarının değerinin 65 milyar sterlin (305 milyar riyal) olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.

Mainelli sözlerini şöyle sürdürdü: “KİK ile Birleşik Krallık arasında devam etmekte olan serbest ticaret müzakerelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun mesleki, ticari ve finansal sektörlerde pazara erişim konusunda hızlı ilerleme çağrısında bulunan Birleşik Krallık-KİK Ortak Ticaret ve Yatırım İncelemesi’nin tavsiyelerine uymasını umuyoruz.”

Mainelli, geçtiğimiz günlerde Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısının önemi ve temiz enerji konusunda ikili, bölgesel ve küresel iş birliği için yeni fırsatlar konusunda ise “Riyad'da düzenlenen WEF özel toplantısı, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 çerçevesinde ekonomisini petrol ve doğalgazdan uzaklaştırarak çeşitlendirme konusunda kaydettiği olağanüstü ilerlemeyi sergilemesi için bir fırsattı” dedi.

Mainelli sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan'ın geleceğine derinlemesine bakması harika ve ben bunu alkışlıyorum. Suudi Arabistan'ın hidrojen teknolojisinin yanı sıra biyoloji ve sağlık alanında da büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.”

‘Vizyon 2030'un en iyi yanının Suudi halkı için iyi entelektüel işler yaratmak olduğunu ve bunun 40 milyonluk bir ülkenin neleri başarabileceğine dair yüce bir vizyon sunduğunu’ vurgulayan Mainelli, Birleşik Krallık Londra'nın finansal teknoloji, yeşil finans ve sigorta alanlarındaki deneyiminden ötürü, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un çeşitlendirilmiş bir ekonomi, finansal katılım ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için tercih edilen doğal ortak olduğunu belirtti.

Mainelli, “Birleşik Krallık'ın finansal ve profesyonel hizmetlerden sorumlu uluslararası elçisi olarak, Suudi Arabistan'ın yeni ortaya çıkan finansal teknoloji ve yeşil finans gruplarının yanı sıra yapay zeka ve uzay şirketleriyle görüşmek üzere buradayım. Ayrıca, başta sigorta, bankacılık, dijital, yeşil finans, siber güvenlik ve finansal teknoloji olmak üzere finansal hizmetlerde Suudi Arabistan ile ortaklığımızı en iyi şekilde nasıl derinleştirebileceğimizi tartışmak üzere maliye ve yatırım bakanlarıyla ikili görüşmeler yapacağım” ifadelerini kullandı.

Riyad ve Londra arasında eşleştirme

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Londra ve Riyad arasındaki eşleştirme (twinning) süreci ve mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanmak üzere Suudi-İngiliz Ortak İş Konseyi ortaklığında 24 Haziran'da Londra'daki Mansion House'da bir Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

Mainelli, “Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan'dan politika yapıcılar, sektör liderleri ve finans profesyonellerinin yanı sıra uluslararası katılımcılar da dahil olmak üzere 200 kadar üst düzey katılımcıyı bir araya getirecek. Zirve, mevcut ikili ortaklıkları derinleştirmek amacıyla iki krallık arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmaya odaklanacak” şeklinde konuştu.

Mainelli'ye göre yaklaşan zirve, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'da ana hatlarıyla belirtilen sürdürülebilir altyapı hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olmak için becerilerini, ürünlerini, uzmanlıklarını ve sermayelerini sunma konusunda daha fazla Birleşik Krallık finans ve profesyonel firmasını proaktif ortaklar olmaya teşvik edecek. Zirve ayrıca, iki ülke arasında anlamlı, uzun vadeli ortaklıklar ve iş birliği kurmanın önemini vurgulayacak.

Mainelli'ye göre zirvenin konuları arasında, sürdürülebilir altyapının geliştirilmesi ve yeşil dönüşümün teşvik edilmesinde İngiltere-Suudi Arabistan iş birliğinin unsurları ve önemi, sürdürülebilir altyapının finansmanı, yatırım açığını kapatmanın yolları ve kamu-özel sektör ortaklıklarının rolü yer alıyor.

Londra Finans Merkezi Belediye Başkanı, Birleşik Krallık-Suudi Arabistan Sürdürülebilir Altyapı Zirvesi'nde yenilikçi finansman modellerinin yanı sıra mega projeler ve akıllı şehir planlaması açısından kentleşme ve sürdürülebilir şehirlerin geliştirilmesi ile yeşil teknolojilerin yaygınlaştırılması ve inovasyonun teşvik edilmesi çerçevesinde yeşil teknoloji ve yenilenebilir enerji girişimlerinin de ele alınacağını kaydetti.

Mainelli sözlerini şöyle noktaladı: “Suudi Arabistan, ekonomik çeşitlendirme planı ve Vizyon 2030 ile ekonomik dönüşümün ve sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Sürdürülebilir finans alanında küresel bir lider olan Birleşik Krallık ile birlikte zirvenin çözümler üreteceğinden ve dünyanın geri kalanının faydalanabileceği bir model oluşturacağından eminim.”


Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Devlet Bakanı, Savunma Bakanı ve Burkina Faso Gazileri Tümgeneral Kasım Coulibaly ile görüştü. Dün (Pazar) yapılan görümede iki taraf arasındaki ilişkilerin gözden geçirmesinin ardından askeri ve savunma alanlarında iş birliği anlaşmaları yapıldı.

Prens Halid bin Salman'ın, Tümgeneral Kasım Coulibaly'yi Riyad'daki bir kütüphanede kabulü sırasında yaptığı görüşmelerde, bölgesel ve uluslararası alandaki durumla ilgili gelişmeler ve bu konuda yapılan çalışmalar ele alındı.

Toplantıya Suudi tarafından Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdul Rahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyad Al Ruveyli, İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Beyani ve Savunma Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Hişam bin Abdulaziz bin Saif katıldı.

Burkino Faso tarafında ise Savunma Bakanlığı Askeri ve Savunma İşbirliği Genel Müdürü Tuğgeneral Kapoor Jean-Baptiste, Burkina Faso Kraliyet Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Traore çok sayıda üst düzey yetkili hazır bulundu.


Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok
TT

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı: Botulizm zehirlenmesinden 43 vaka iyileşti, semptom gösteren yeni vaka yok

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, son zamanlarda izlenen salgının son beş gününde yeni bir botulizm gıda zehirlenmesi vakası kaydedilmediğini belirterek, izlenen vaka sayısının 69'u vatandaş, 6'sı bölge sakini olmak üzere 75 vakaya ulaştığını bildirdi.

Enfekte olan kişilerden 50'sine botulizm gıda zehirlenmesi teşhisi konulduğunu açıklayan Bakanlık, 43 vakanın iyileşerek hastaneden taburcu edildiğini, 11 hastanın servislerde, 20 hastanın ise yoğun bakımda yattığını açıkladı. Bakanlık bir ölüm vakası olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan'daki devlet kurumlarının doğru bilgi vererek ve söylentileri yalanlayarak izlediği şeffaflık doğrultusunda yapılan açıklamada, ‘tüm bu vakaların tek bir kaynaktan çıkan gıda zehirlenmesi salgınıyla ilişkili olduğuna’ dikkat çekildi. İlgili devlet kurumlarının ortak çabaları sonucunda salgının kontrol altına alındığını ifade eden Sağlık Bakanlığı, vakaları takip etmeye ve sağlık hizmeti sunmaya devam ettiklerini vurgulayarak, hastalara acil şifalar diledi.

Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu, bilgileri resmi kaynaklardan almaya ve özellikle ilgili kurumların olayın tekrarlanmasını önlemek için derhal ve doğrudan önlemler alması nedeniyle söylentileri ve yanlış bilgileri yaymamaya çağırdı.

Devlet kurumları tarafından alınan tedbirler, vatandaşların, bölge sakinlerinin ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlayacak her şeyin sürekli ve yoğun bir şekilde takip edildiğini ortaya koyarken, hastaların en üst düzeyde tıbbi müdahaleye ve hızlı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olmak için özenli takibe alınmaları dikkat çekiyor.


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.