500 dişli yamyam balığın günde 20 diş değiştirdiği ortaya çıktı

Bilim insanları balığın "ne bulursa yediğini" ifade ediyor

Bilimsel adı Ophiodon elongatus olan balık, tarih öncesi Ophiodon cinsinin yaşayan tek üyesi (Wikimedia Commons)
Bilimsel adı Ophiodon elongatus olan balık, tarih öncesi Ophiodon cinsinin yaşayan tek üyesi (Wikimedia Commons)
TT

500 dişli yamyam balığın günde 20 diş değiştirdiği ortaya çıktı

Bilimsel adı Ophiodon elongatus olan balık, tarih öncesi Ophiodon cinsinin yaşayan tek üyesi (Wikimedia Commons)
Bilimsel adı Ophiodon elongatus olan balık, tarih öncesi Ophiodon cinsinin yaşayan tek üyesi (Wikimedia Commons)

Kuzey Amerika’nın Batı kıyılarına özgü bufalo morina balıklarının (Pasific Lingcod) sıradışı bir özelliği keşfedildi. Yeni araştırmaya göre bu balıklar, günde ortalama 20 diş değiştiriyor.
Bir metreye kadar ulaşabilen boyu ve 80 kilo ağırlığıyla ürkütücü bir görünüme sahip balıkların, kabukluları ezebilecek kadar güçlü çeneleri mevcut. Bu çenelerde iğne benzeri 500 diş yer alıyor.
Keskin dişleri sayesinde kalamarlardan yengeçlere birçok avı rahatlıkla yakalayabilen balıkların dişlerinin keskinliğini nasıl koruduğu uzun zamandır çözülemiyordu.
Ancak kısa süre önce hakemli bilimsel dergi Royal Society B'de yayımlanan araştırma, bufalo morina balığının dişlerini keskin ve parlak tutmak için yüzde üçünü her gün değiştirdiğini ortaya koydu.
Bu oran, insanlara uyarlandığında her gün bir dişin düşmesi ve yerine yenisinin çıkması anlamına geliyor. Araştırmacılar böyle bir durumda diş fırçalamanın bile önemsizleşeceğini söylüyor.
Washington Üniversitesi'nde doktora adayı ve araştırmanın ortak yazarı Karly Cohen, bu hayvanların dişlerinin diğer birçok balığın dişleriyle benzeştiğini ifade etti. Bu nedenle bufalo morina balığının diş yapısının anlaşılması Pasifik Okyanusu’nun diğer sakinleriyle ilgili de önemli ipuçları sağlayacak.
Cohen ve meslektaşları, hayvanın dişlerini değiştirme sıklığını belirlemek için 20 bufalo morino balığını canlı yakaladı ve 10 gün boyunca takip etti. 
Balıklar, önce kırmızı floresan boya katılmış bir su tankına, arından da yeşil floresan boyayla renklendirilmiş bir başka tanka taşındı. Böylelikle araştırmacılar, eski dişlerin kırmızı ve yeşil, yeni çıkan dişlerinse yalnızca yeşil parladığını tespit etti. Bu da değiştirilen diş oranının hesaplanmasını sağladı.
Takibin sonunda balıklar uyutuldu ve araştırmacılar bunlardan 10 binden fazla diş toplayıp inceledikten sonra en sık hangi dişlerin değiştirildiğini belirleyebildi.
Güney Florida Üniversitesi'nde araştırmacı ve makalenin başyazarı Emily Carr, "Bu kadar çok dişin değiştirilmesi kesinlikle çılgınca" dedi.
Bu 10 bin dişi tek başına sayan ve sınıflandıran Carr, diş değişiminin çenenin her bölgesinde aynı yoğunlukta olmadığını fark etti. Çiğneme ve ezme işleminin gerçekleştiği, ağzın arka kısmındaki dişlerin daha sık değiştirildiği anlaşıldı.
Rice Üniversitesi'nden balık ekoloğu Kory Evans, balığın diş değiştirme şeklinin avlanma stratejisi için büyük olasılıkla çok önemli olduğunu aktardı.
Araştırmanın bulgularını yorumlayan Evans, şunları söyledi:
"Dişleri ne kadar körse avına tutunması o kadar zor olur. Bu yüzden dişleri dökme ve değiştirme yeteneği çok önemli."
Bufalo morino balığı, geleneksel Meksika yemeği tacoda da kullanıldığı ve tüketicilerin sevdiği bir balık olduğu için Amerika kıtasının balık endüstrisinde önemli bir yer kaplıyor.
Bilim insanlarının kısaca "ne bulursa yediğini" söylediği balığın bazı durumlarda türünün kendi üyeleriyle de beslenerek "yamyamlık" eğilimi gösterdiği biliniyor.
 
Independent Türkçe, National Geographic, The New York Times



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news