Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr, batmakta olan Koordinasyon Grubu gemisinden kaçanları bekliyor

Mukteda es-Sadr dün basın toplantısı düzenledi (Reuters)
Mukteda es-Sadr dün basın toplantısı düzenledi (Reuters)
TT

Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr, batmakta olan Koordinasyon Grubu gemisinden kaçanları bekliyor

Mukteda es-Sadr dün basın toplantısı düzenledi (Reuters)
Mukteda es-Sadr dün basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Irak’ta seçimi kazanan ve kaybeden siyasi parti ve gruplar, birbirlerini test etmeye devam ediyorlar. Bu partiler seçim sonuçlarıyla ilgili krizinin patlak vermesinden bu yana karşılıklı olarak ipleri geriyor ve gevşetiyor, talep çıtasını yükseltiyor ve indiriyor ve mesajlar gönderiyorlar. Bu mesajlar aynı zamanda siyasi hayatın özeti niteliğinde.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve Koordinasyon Grubu bu süreçte iki farklı cephede duruyor. Seçim sonuçlarının kabulü veya reddi hususunda aralarında güçlü bir çekişme var. Bu çekişme, iki varsayım etrafında dönmekte; birincisi, geriye kalanları muhalefete itecek kısmi bir çoğunluk hükümeti kurmak, ikincisi ise ‘siyasi denge’ kurmak adına seçimi kazananlar ve kaybedenleri ve muhtemelen milis grupları da kapsayacak bir uzlaşı sağlamak.
Her iki varsayımın da siyasi güvencesi yok. Sadr çoğunluk hükümetinden geri adım attıktan sonra bu sefer seçimi kaybedenlerin saflarını bölme esasına dayanan ‘yetkili çoğunluk’ fikrini öne sürdü. Sadr, ‘küstah milisler’ diye nitelediği rakiplerinden kurtulmak için bu fikri geliştirmek ve güçlendirmek istiyor. Şarku’l Avsat’ın  Sadr Hareketi’ne yakın bir kaynaktan edindiği bilgilere göre, Sadr’ın “Hadi el-Amiri’nin şemsiyesi altında olması şartıyla Koordinasyon Grubu ile ittifak kurmaya itiraz etmeyeceğini” ifade etti. Amiri son seçimde çok sayıda sandalye kaybetti ve şu anda sürekli tehditler savuran ve gerginliği tırmandıran bir cephede asılı kalmış durumda.
Sadr Hareketi çevreleri son haftalarda sessizliğini koruyarak karşı tarafın kozlarının ortaya çıkmasını bekliyor. Bu çevreler, eğer Asaib Ehlil Hak ve diğer silahlı milis gruplardan yüz çevirirse Nuri el-Maliki’nin de bu denklemde yer alacağını belirtiyor. Maliki şimdilik söz konusu gruplara ihtiyaç duyuyor ve onlarla ittifak kurmayacak. Fakat Sadr, kendisini ‘muhalefetin şerrinden’ koruyacak bir çoğunluk hükümeti kurma hususunda bu rahatlığa sahip değil. Sadr’ın en yakın müttefikleri seçimde ağır ve şok edici bir yenilgi alarak oyun dışı kaldı. Zira Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekim sadece iki sandalye alabildi. Ancak bu sayı, Sadr’ın, Şii dengeyi kurmak için yeterli ve aynı zamanda İran’ı ikna edecek bir siyasi güç sağlama noktasında fayda sağlamadı.
Bu durumda Sadr tek başına Kürt ve Sünni partilerle müzakere edemez. Bu iki taraf, Bağdat’a ittifak kurmuş halde gitmeyi istiyor. Nitekim Takaddum (İlerleyiş) Partisi lider Muhammed el-Halbusi, hükümetteki Sünni kotayı güvence altına alma konusunda rakibi Azim Koalisyonu lideri Hamis el-Hancer ile anlaştı. Mesud Barzani’nin partisi ise Bağdat’a giderken yanında, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) gibi İran’a yakın bir Kürt destekçi olmasını istiyor. KYB yöneticilerinden Molla Bahtiyar’ın geçtiğimiz haftalarda zehirlendiği bildirilmişti. Sadr bu durumda Koordinasyon Grubu’nun sabrının tükenmesini ve kendi içinde parçalanmasını bekliyor. Çeşitli kaynaklara göre seçim sonuçlarına itiraz eden Koordinasyon Grubu’nun taraflarının birbirine karşı güven kaybı yaşadıklarını belirterek, her an birisinin batmakta olan gemiden atlayabileceğine işaret ediyor. Böyle bir durumda Sadr, boğulmaktan korkanları bekleyecek. Ancak Koordinasyon Grubu’nun kurtulma gücünü küçümsemek gerçekçi olmayacaktır. Halihazırda ölüm kalım mücadelesi veren bir siyasi toplulukla karşı karşıyayız. Hizbullah Tugayları’nın siyasi kanadı Hukuk Hareketi, mevcut krizin sandalye sayısıyla siyasi hayatın tümüyle ilgili olduğunu belirtti.
Gerçek şu ki, Koordinasyon Grubu taraflarının şu anki siyaset tarzı, geminin battığının kesinleşmesi halinde gelecekte daha şiddetli tepkiler vereceğinin işaretlerini taşıyor. Geçen hafta üst düzey bir yetkili kaynak, nihai seçim sonuçlarını onaylama tarihinin yaklaşmasıyla birlikte ülkede darbe olmasından endişe edildiğini dile getirdi.
Ancak bu tür açıklamalar, bazı silahlı grupların, seçim dengelerini değiştirmeleri için Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği ile yargının üzerinde baskı kurmak amacıyla yürüttüğü bir psikolojik savaşın ürünü olabilir.
Seçim sonuçlarını onaylama tarihi yaklaştıkça iki cephe de önümüzdeki dönemde başlayacak hükümet kurma müzakerelerini bekleyerek kararlı durmaya ve daha az taviz vermeye çalışıyor.



Netanyahu: Katar'daki Hamas liderlerinden kurtulmak, savaşı sona erdirmenin önündeki başlıca engeli ortadan kaldıracak

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu: Katar'daki Hamas liderlerinden kurtulmak, savaşı sona erdirmenin önündeki başlıca engeli ortadan kaldıracak

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AP)

İsrail'in geçtiğimiz salı günü Katar'da Hamas liderlerine düzenlediği baskının başarısız olduğu yönündeki işaretler artarken, The Times of Israel gazetesinin aktardığına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas liderlerinin halen hayatta olduklarını ve yeniden hedef alınmaları gerektiğini güçlü bir şekilde ima etti.

Netanyahu dün, Katar'da ikamet eden Hamas liderlerinin ortadan kaldırılmasının tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesi için önündeki en büyük engeli ortadan kaldıracağını söyledi.

Netanyahu, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, Katar’daki Hamas liderlerinin Gazze Şeridi sakinlerini umursamadıklarını belirterek, ‘savaşı süresiz olarak uzatmak’ için ateşkes girişimlerini engellediklerini iddia etti.

İsrail, salı günü Gazze'de ateşkes için ABD'nin önerisini görüşmek üzere Katar'da bir toplantı gerçekleştiren Hamas liderlerinin karargahına saldırı düzenledi. Ancak Hamas, liderlerinin suikast girişiminden sağ kurtulduğunu açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM), BM Güvenlik Konseyi (BMGK) ve bölgedeki ve dünyadaki birçok ülke İsrail'in bu saldırısını kınadı.

Hamas, İsrail saldırısında Hamas liderlerinden Halil el-Hayye'nin oğlu da dahil olmak üzere beş üyesinin öldüğünü, ancak üst düzey liderlerinin ve müzakere ekibinin üyelerinin saldırıdan sağ kurtulduğunu açıkladı. Katar da bir güvenlik personelini öldüğünü duyurdu.

Doha'ya yapılan saldırıyı İsrail'in ateşkes müzakerelerini engelleme girişimi olarak nitelendiren Hamas, savaşı sona erdirmek için koyduğu şartları değiştirmeyeceğini vurguladı.

Hamas, geçtiğimiz cumartesi günü geçen ağustos ayında kabul ettiğini duyurduğu Gazze Şeridi'nde ateşkes için arabulucular tarafından sunulan son öneriye bağlı olduğunu bir kez daha ifade etti.

Hamas yaptığı açıklamada, kalıcı bir ateşkes ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini sağlayacak her türlü fikir ve öneriye açık olduğunu belirtti.

İsrail, Hamas'tan Gazze'de tutulan geriye kalan rehineleri serbest bırakmasını ve silahlarını teslim etmesini talep ediyor. Hamas ise savaşı sona erdirecek bir anlaşma sağlanana kadar rehineleri serbest bırakmayacağını ve Filistinliler bağımsız bir devlete kavuşana kadar silahlarını teslim etmeyeceğini söylüyor.


Suriye Kürt Konseyi: Şam hükümetiyle ciddi diyalog gerekli

Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Kürt Konseyi: Şam hükümetiyle ciddi diyalog gerekli

Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)

Suriye Kürt Ulusal Konseyi dün yaptığı açıklamada, Kürt sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm sağlamak ve Suriye devletinin gelecekteki şeklini belirlemek için hükümetle ciddi diyaloğun gerekliliğini vurguladı.

Konsey açıklamasında, "Suriye halkının tüm unsurları arasında sürekli iş birliği ve ortak eylemin gerekliliğini, Suriye'nin tüm unsurlarını kapsayan demokratik, çoğulcu bir devlete yönelik herkesin özlemlerinin yerine getirilmesinin sağlanmasının önemini" yineledi.

Açıklamada, geleceğin şekillendirilmesinde Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin aktif ve kapsayıcı katılımını gerektiren yeni Suriye devletinin inşa aşamasına odaklanılması çağrısında bulunuldu. Ayrıca, Kürt halkının "maruz kaldıkları ulusal hakların reddedilmesine ve dışlanmasına rağmen" Suriye'deki siyasi yaşamın geliştirilmesindeki rolü vurgulandı.


ABD Senatörü Sanders: İsrail çocukları aç bırakıyor ve Gazze Şehrini yok ediyor

ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
TT

ABD Senatörü Sanders: İsrail çocukları aç bırakıyor ve Gazze Şehrini yok ediyor

ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)

Önde gelen ABD'li Demokrat Senatör Bernie Sanders bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını eleştirerek, İsrail'in çocukları sistematik olarak aç bıraktığını ve Gazze Şehrini bombalar ve buldozerlerle yok ettiğini söyledi.

Sanders, ABD Başkanı Donald Trump ve Kongre'yi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Amerika'daki İsrail yanlısı lobi gruplarından biri olan Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi'ne (AIPAC) karşı durmaya çağırdı.

 Gazze Şehri'ndeki bir binayı bugün hedef alan İsrail bombardımanının ardından yangın ve duman (AP)Gazze Şehri'ndeki bir binayı bugün hedef alan İsrail bombardımanının ardından yangın ve duman (AP)

Sanders, İsrail'in Gazze'deki zulmünün bedelini büyük ölçüde Amerikan vergi mükelleflerinin ödediğini vurgulayarak, İsrail'e askeri yardımın kesilmesini ve Gazze Şeridi'ndeki “etnik temizlik”in sona erdirilmesini talep etti.