Bahreyn Kralı Al Halife’den uluslararası deniz güvenliğine vurgu

Bahreyn Kralı, uluslararası seyrüsefer güvenliğini ve saldırgan eylemlere karşı koymanın güvenceye alınmasını vurguladı

Manama 2021 Diyalog Forumu’nda üst düzey katılımcılarla birlikteydi
Manama 2021 Diyalog Forumu’nda üst düzey katılımcılarla birlikteydi
TT

Bahreyn Kralı Al Halife’den uluslararası deniz güvenliğine vurgu

Manama 2021 Diyalog Forumu’nda üst düzey katılımcılarla birlikteydi
Manama 2021 Diyalog Forumu’nda üst düzey katılımcılarla birlikteydi

Deniz güvenliğinin sağlanmasını ve düşmanca eylemlere karşı uluslararası seyrüsefer özgürlüğünün güvence altına alınmasını vurgulayan Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife, dün sona eren Manama 2021 Diyalog Forumu’nda üst düzey katılımcıları kabulü sırasında yaptığı açıklamada, “Herhangi bir düşmanca eyleme karşı bölgesel deniz güvenliğinin sağlanması, tüm küresel ekonomiye hizmet eden seyrüsefer ve ticari deniz yolları özgürlüğünün himaye edilmesi gerekiyor” dedi.
Kral Hamad, aynı zamanda şöyle ekledi:
“Ortadoğu, tüm dünya için kritik öneme sahip, ancak güvenliği ve istikrarı birçok zorlukla karşı karşıya kalan bir bölge. Biz Bahreyn Krallığında, son zamanlarda Abraham (İbrahim) Anlaşması ile de vurgulandığı gibi barış, diyalog ve bir arada yaşama yönünde kararlıydık, kararlıyız. Bu tarihi anlaşmalar, bölgemizin ve tüm halkların en büyük hedefi olan barışa ulaşma yolundaki ilkeli ve cesur yaklaşımımızı bir kez daha teyit etmekte. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ‘istikrarın temel taşını’ temsil ediyor. Bu ülkelerin birliği, hem bölge hem de ötesindeki tüm paydaşlar için bir güç ve iyilik kaynağı sayılıyor. Bu birliği sürdürme yönünde Bahreyn; kardeş ve dost ülkeler arasındaki bu sorunların nasıl çözüleceğine bir örnek olarak, bekleyen sorunları ele alma yönünde iletişim kanalları açmaya kararlı.”
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyani, Manama 2021 Diyalog Forumu’nun 17. oturum aralarında ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk ile bir araya geldi.
Görüşmede, Bahreyn ile ABD arasındaki yakın tarihi ilişkilerin ve stratejik ortaklığın seyri, iki ülkenin ortak amaç ve arzularına ve bölge ülkelerinin çıkarlarına ulaşma yönünde çeşitli alanlarda ikili işbirliğini geliştirmenin yolları ele alındı. Ayrıca bölgedeki siyasi ve güvenlikle ilgili gelişmeler, güvenliği ve istikrarını tehdit eden sorunlar, bölgede güvenlik ve barışın temel direklerini pekiştirme yönündeki çalışmalar gözden geçirildi.
Zeyani aynı zamanda Teröre Karşı İslam İttifakı Genel Sekreteri Muhammed el-Muğidi ile görüştü. İkili; terörle mücadele, finans kaynaklarını kurutma, sapkın terör ideolojisiyle medya, askeri ve finans alanlarında mücadelede tüm ülkeler arasındaki ortak eylemi koordine etme yönünde ittifakın yürüttüğü çalışmaları ele aldı.
Pazar günü bir araya gelen Bakan Zeyani ve İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata, ikili ilişkilerin seyrini, Barışa Destek Bildirgesi ve Abraham Anlaşması'nda yer alan ilkeler çerçevesinde iki ülke arasındaki ortak çıkar ve hedeflere ulaşma yönünde işbirliği ve ortak koordinasyonu geliştirmenin yollarını ele aldı. Aynı zamanda bölgedeki siyasi ve ekonomik gelişmelere, buradaki ülkelerin karşılaştığı zorluklara değindi.
Bahreyn Dışişleri Bakanı dün aynı zamanda Amerikan Yahudi Komitesi Siyasi İşler Direktörü Jason Isaacson ile görüşme gerçekleştirdi.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.