Çiftleşme dönemindeki zararlı böcekleri baştan çıkaran "seksi bitki" üretildi

Belirli bir tarımsal alana yalnızca birkaç genetiği değiştirilmiş bitkinin yerleştirilmesiyle haşerelere karşı etkin koruma sağlanabilir (Valensiya Politeknik Üniversitesi)
Belirli bir tarımsal alana yalnızca birkaç genetiği değiştirilmiş bitkinin yerleştirilmesiyle haşerelere karşı etkin koruma sağlanabilir (Valensiya Politeknik Üniversitesi)
TT

Çiftleşme dönemindeki zararlı böcekleri baştan çıkaran "seksi bitki" üretildi

Belirli bir tarımsal alana yalnızca birkaç genetiği değiştirilmiş bitkinin yerleştirilmesiyle haşerelere karşı etkin koruma sağlanabilir (Valensiya Politeknik Üniversitesi)
Belirli bir tarımsal alana yalnızca birkaç genetiği değiştirilmiş bitkinin yerleştirilmesiyle haşerelere karşı etkin koruma sağlanabilir (Valensiya Politeknik Üniversitesi)

Bilim insanları tarım alanlarında zehirli böcek ilacı kullanımını azaltmak için genetiği değiştirilmiş bitkiler üretti.
Söz konusu bitkiler dişi sineklerin çiftleşme dönemlerinde salgıladığı, feromon adı verilen ve erkek sinekleri çeken bir kimyasal maddeyi kendileri üretebiliyor.
Araştırmacılar "seksi bitkiler" diye niteledikleri bu yöntemle erkeklerin kafasını karıştırmayı ve üremelerini engellemeyi hedefliyor.
Bitkilere zararlı böcekler çiftleşme dönemleri boyunca bahçelerde ve tarımsal alanlarda dolaşarak dişileri arıyor. Sonunda feromonların büyüsüne kapılan erkekler bu kimyasalları takip ederek dişilere ulaşıyor.
Yavruladıktan sonra sayısı artan böcekler yaprakları çiğniyor, sapları oyuyor ve ekinler için zararlı patojenleri yayıyor.
Öte yandan birçok uzman, bunları kontrol altına almak için kullanılan ve pestisit adı verilen ilaçların sağlığa ve çevreye zararlı olduğunu ifade ediyor.
Bu nedenle İspanya Ulusal Araştırma Konseyi ve Valensiya Politeknik Üniversitesi'nden bilim insanları, pestisit kullanım ihtiyacını azaltacak bitkileri üretti.
Hakemli bilimsel dergi Biodesign Research'te yayımlanan makalede açıklanan çalışmada Latince adı Nicotiana benthamiana olan, Avustralya'ya özgü bir bitki türü kullanıldı.
Çiftleşme için gerekli feromonu üretebilen, genetiği değiştirilmiş bitkilerin, erkeklerin dişileri bulmasını zorlaştırdığı ifade edildi.
Araştırmacılara göre bu durum, türlerin üremesini önlüyor veya geciktiriyor. Böylelikle popülasyonun kademeli olarak azalmasına ve dolayısıyla haşereler üzerinde kontrol sağlanmasına olanak tanıyor.
Araştırmanın ortak yazarı Diego Orzáez, bulguları şöyle yorumluyor:
"Böcek feromonlarının bitki bazlı biyolojik üretimi, tarımda haşere kontrolü için yenilikçi ve sürdürülebilir bir strateji."
Independent Türkçe, CNET, Phys.org



Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)
TT

Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin yol açtığı daha sıcak geceler, yüzyılın sonuna gelindiğinde uyku apnesini çok daha yaygın ve tehlikeli hale getirebilir.

Araştırmacılar artan sıcaklıkların, dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen ve kalp hastalığı, demans ve erken ölümle bağlantılı bir uyku bozukluğu olan obstrüktif uyku apnesini (OUA) kötüleştirebileceğini söylüyor.

Flinders Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışma, iklim değişikliğinin OUA'nın şiddetini ve sağlık üzerindeki etkisini nasıl artırabileceğini modelleyen ilk araştırma.

Flinders Üniversitesi FHMRI Uyku Sağlığı'ndan çalışmanın başyazarı Dr. Bastien Lechat, "Bu çalışma, ortam sıcaklıklarının OUA'nın şiddetini etkileyip etkilemediğini araştırarak iklim gibi çevresel faktörlerin sağlığı nasıl etkileyebileceğini anlamamıza katkı sağlıyor" diyor.

Araştırmacılar uyku sırasında solunum düzensizliklerini izleyen bir yatak altı sensörü aracılığıyla, 29 ülkeden en az 116 bin kişiden elde edilen 58 milyondan fazla gece uykusu verisini kaydetti.

Birkaç yılda toplanan veriler, küresel iklim modellerinden elde edilen saatlik iklim verileriyle eşleştirilerek farklı ısınma senaryoları altında OUA şiddetindeki değişikliklerinin simülasyonu oluşturuldu.

Dr. Lechat, "Genel olarak ortam sıcaklığıyla OUA şiddeti arasındaki ilişkinin büyüklüğü bizi şaşırttı" diyor.

Yüksek sıcaklıklar, kişinin belirli bir gece OUA yaşama olasılığının yüzde 45 artmasıyla ilişkiliydi.

Görsel kaldırıldı.Grafik, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından ölçülen, endüstri çağından itibaren küresel ortalama sıcaklık artışını gösteriyor (WMO)


Çalışma, OUA şiddetindeki sıcaklıkla ilişkili artışın, Avustralya veya ABD'ye kıyasla Avrupa ülkelerinde bilhassa belirgin olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bunun, klimaya erişimdeki farklılıklardan kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar engelliliğe ayarlanmış yaşam yılı (disability-adjusted life years / DALY) kullanarak iklimin şiddetlendirdiği uyku apnesinin sağlık ve ekonomi üzerindeki yükünü tahmin etti. Sadece 2023'te, sıcaklık artışının araştırmadaki 29 ülkede yaklaşık 800 bin sağlıklı yaşam yılının kaybıyla bağlantılı olduğunu saptadılar.

Dr. Lechat, "Bu rakam, bipolar bozukluk, Parkinson hastalığı veya kronik böbrek hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlardakine yakın" ifadelerini kullanıyor.

Toplam ekonomik kayıp yaklaşık 98 milyar dolar olarak tahmin edilirken bunun 68 milyar doları sağlığın bozulmasından, 30 milyar dolarıysa işyerindeki verimlilik düşüşünden kaynaklanıyor.

Kıdemli araştırmacı Profesör Danny Eckert, veriler çoğunlukla soğutma ve sağlık hizmetlerine erişimi daha iyi olan yüksek gelirli bölgelerdeki bireylerden elde edildiğinden, örneklemin düşük gelirli ülkelerde OUA'nın gerçek dünyadaki yükünü yeterince yansıtmayabileceğini söylüyor.

Profesör Eckert "Bu, tahminlerimizi yanıltarak sağlık ve ekonomi üzerindeki gerçek maliyetin düşük tahmin edilmesine yol açmış olabilir" diyor.

Sadece Avustralya'da, OUA dahil uykuyla ilgili sağlık sorunlarının maliyeti daha önce yılda 66 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL) olarak tahmin edilmişti.

Ekip halihazırda soğutmaya erişimin veya davranışsal değişikliklerin, ısınan hava koşullarında uyku apnesinin şiddetini nasıl azaltabileceği gibi olası müdahaleleri araştırmayı planlıyor.

Profesör Eckert, "İleride, ortam sıcaklığının uyku apnesinin şiddetine etkisini azaltacak stratejiler araştıran ve altta yatan fizyolojik mekanizmaları inceleyen müdahale çalışmaları tasarlamak istiyoruz" diye belirtiyor.

Çalışma, daha güçlü küresel iklim eylemleri olmadan uyku apnesinin yükünün muhtemelen keskin bir şekilde artacağı ve bunun da halk sağlığı sorunlarını şiddetlendirerek ekonomileri zorlayacağı uyarısında bulunuyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change