Abiy Ahmed düşecek mi yoksa Tigray ‘Afrika Boynuzu’nun Hırvatistan’ı’ mı olacak?

Etiyopya’daki savaşı durdurmak için uluslararası arabuluculuk çabalarının başarısız olduğuna ve askeri çözüm seçeneğinin tercih edildiğine dair göstergeler mevcut.

 Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
TT

Abiy Ahmed düşecek mi yoksa Tigray ‘Afrika Boynuzu’nun Hırvatistan’ı’ mı olacak?

 Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed (Reuters)

Haşim Ali Hamid Muhammed
ABD’nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey Feltman, 23 Kasım’da Washington’a dönüşüyle eş zamanlı yapılan açıklamada Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in ‘cepheye katıldığı’ ve Addis Ababa’dan 230 kilometre uzaklıkta yaşanan bir savaşa öncülük ettiği bildirildi. Durumun karmaşıklığına dair göstergelerin başında Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile hükümet arasındaki mücadeleyi durdurmak için uluslararası arabuluculuk çabalarının başarısız olması ve askeri seçeneğe eğilimin artmas’ geliyor.
Duruma ilişkin, Etiyopya’nın 1991’deki iç savaş sırasında yaşadığı koşullar ile ‘Mengistu Haile Mariam rejimi, Tigray Cephesi’nin önderliğindeki isyancı cepheler ve günümüz koşulları arasındaki benzerlikler hakkında sorular ortaya çıkıyor. Peki, mevcut savaşla ilgili olasılıklar neler?

Sürtüşmenin başlangıcı
TPLF’nin 30 Ekim’de stratejik Dessie kentini ele geçirmesinin ardından Etiyopya hükümeti ile arasında çatışmalar yaşandı. Etiyopya Parlamentosu’nun ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı ‘cephe’, başkent Addis Ababa’ya doğru ilerlemeye başladığını duyurdu.
Abiy Ahmed hükümeti, Dessie kentinin düşüşünü kabul etmedi. Ancak 2 Kasım’da Batılı tarafların uyarıları sonrasında endişeye kapılarak olağanüstü hâl ilan etti. ABD, vatandaşlarına Etiyopya’yı terk etmeleri çağrısında bulundu ve diğer büyükelçilikler için de aynı uygulamada bulundu. ABD patlama yaşanacağı konusunda uyarı yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) de Etiyopya’nın geniş çaplı bir iç savaşa girme tehlikesi konusunda uyarı yayınladı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre hükümet, büyükelçilikleri ve Batı ülkelerini Etiyopya’daki güvenlik durumuna ilişkin yalan ve panik yaymakla suçladı. Abiy Ahmed, “Bizim yürüttüğümüz savaş mermilerle değil, düşmanın içeriden ve dışarıdan yaydığı asılsız söylentilerledir” açıklamasında bulundu.

ABD Temsilcisi’nin ziyaretleri
Arabuluculuk çabaları ise yaşananlar nedeniyle durdu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta ve ABD’nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey Feltman tarafından ortaya koyulan çabalarının yanı sıra, Etiyopya’da çatışmanın taraflarıyla görüşen Afrika Birliği’nin (AfB) Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Olusegun Obasanjo da diyalog için askeri saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.
Obasanjo, 14 Kasım’da yaptığı açıklamada “Bu tür görüşmeler, artan askeri düşmanlık ortamında meyve veremez” dedi.
Feltman, Etiyopya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Demeke Mekonnen ile bir araya gelmesi ve hükümet güçleri ile Tigray Cephesi arasında ateşkes konusunu görüşmesi sonrasında 23 Kasım’da Washington’a döndü. Feltman’ın dönüşüyle eş zamanlı olarak Abiy Ahmed de orduya liderlik etmek için savaş alanına gittiğini duyurdu. Bu durum, ABD’nin hükümet ve TPLF ile müzakerelerinin çıkmaza girdiğini gösteriyor.
Diğer yandan TPLF ve müttefiklerinin birçok şehri ele geçirmesinden ve Addis Ababa’ya yaklaştıklarının göstergesi olarak Debre Sina şehrini kuşatmasından sonra sahada yaşanan gelişmeler hız kazandı. Bu, en azından mevcut durumda yeni istişareler başlatmaya yönelik herhangi bir fırsat bırakmadı.

Geçmişle bugün arasında
Sudan’ın New York’taki eski daimi temsilcisi ve 1991’de daha önce benzer durumlar yaşayan eski Etiyopya Büyükelçisi Abdul Mahmud Abdulhalim, bugün ve geçmişteki koşullar arasındaki benzerlikler ve mevcut gelişmeler ile ilgili olasılıklar konusunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bilinen şu ki komşu Etiyopya şu an ülkenin ve Afrika Boynuzu bölgesinin geleceği üzerinde büyük etkileri olacak çok önemli ve etkili gelişmelere tanık oluyor. Abiy Ahmed dönemindeki askeri ve siyasi durum, kendisinden önceki koşulları akla getiriyor. Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi’nin (EPRDF) Addis Ababa’ya girişini ve Mengistu’ya karşı kazandığı zaferi farklı paradokslar, yaklaşımlar ve benzerliklerle takip etti. Her iki durumda da merkeze doğru ilerlemek ve Addis Ababa’ya girmek, kırsalın merkezi kuşatması diyebileceğimiz durumla özetlendi. Her iki durumda da ilerleme, şu an Tigray milliyetçiliği ve onunla müttefik olan aynı görüşteki diğer grupları içeren büyük bir milliyetçilik tarafından yönetilecektir. Her iki durumda da savaş stratejisi, ülkenin kuzeyindeki büyük şehirleri Addis Ababa yolunda yıkmaktır. Etiyopya ordusunun takviye yollarını kesmektir. TPLF önce Sudan ile olan ilişkilerinden yararlandı. Sudan, şu an dışardan hedef alınma konusunda Etiyopya hükümeti tarafından suçlanıyor.”
Abdul Mahmuh Abdulhalim açıklamasının devamında Etiyopya hükümetinin Eritre’nin Addis Ababa’daki rejime verdiği destekten yararlandığına dikkat çekti:
“Paradoksal olarak Eritre Halk Kurtuluş Cephesi, söz konusu dönemde Mengistu hükümetine düşman olan Tigray Cephesi’nin yanındaydı. Etiyopya hükümeti, şu an Eritre’deki ilişkilerinden ve Eritre’nin Addis Ababa’daki rejime verdiği destekten yararlanıyor. Mevcut ilerleme teoride çoğulcu bir sisteme karşıyken önceki ilerleme tek taraflı bir diktatörlüğe karşıydı. İlk deneyim, aynı zamanda Amhara yönetiminin çöküşüne tanık olarak görülürken Tigray tarafından yönetilen mevcut deneyimde ise yeniden zafer kazanılmaya çalışılıyor. Bu durum, Etiyopya’da Amhara ve Tigray arasında, iki taraflı güç rotasyonu olgusunu pekiştiriyor.”
Abdulhalim değerlendirmesinde Etiyopya’nın geçmişte yaşadığı savaş ve bugünkü durum arasında kıyaslama yaptı:
“Daha önceki deneyimler, 1990 yılında Mengistu sonrası dönem için koordinasyon ve hazırlığın gerçekleştiği Londra Konferansı’na tanık oldu. ABD, şu an savaşı durdurmak ve karşılıklı olarak tatmin edici bir çözüm aramak için Özel Temsilci Jeffrey Feltman’ın çabalarıyla olduğu gibi söz konusu dönemde de Herman Cohen’in huzurundaydı. Mengistu’yu deviren önceki savaş, o zamanlar Etiyopya’yı en yoksul ülkelerden biri yaptı. Mevcut deneyime gelince; Etiyopya şu an merkez ve Tigray savaşlarından etkilenmeden önce kalkınma göstergelerinde yüksek seviyelere ulaştığına göre ilerleme kaydetmiştir.”
Büyükelçi Abdul Mahmud Abdulhalim, mevcut durumun yol açabileceği sonuçlara ilişkin şu senaryoları sıraladı:
-TPLF ve Etiyopya Federal ve Konfederasyon Kuvvetleri Birliği Cephesi İttifakı’nın zaferi, Addis Ababa’ya giriş, anayasanın yeniden gözden geçirilmesi, Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi’nin (EPRDF) deneyimine benzer bir formülün oluşturulması.
- Hükümetin ve müttefiklerinin Addis Ababa’daki ilerlemeyi durdurma ve saldıran güçleri yenme başarısı.
-AfB, Obasanjo ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) çabaları da dahil olmak üzere ABD ve bölgesel arabuluculuk çalışmalarının geri dönüşü ve başarısı. Ateşkes sağlamak ve müzakere sonuçlarının herkes için tatmin edici olması amacıyla her iki taraftan da tavizler almak üzere müzakerelerin yürütülmesi.
Abdul Mahmud Abdulhalim değerlendirmesinin sonunda “Savaşın ve müzakerelerin sonuçları, Tigray bölgesinin ayrılmasına ve Tigray’ın Afrika Boynuzu’nun Hırvatistan’ı olduğu, Balkanlar ve Yugoslavya’da yaşananlara benzer bir devletin yaratılmasına yol açabilir” dedi.



Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
TT

Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)

Rus "İzvestia" gazetesi, gazetenin askeri muhabiri Semyon Eremin dün (Cuma) güneydoğu Ukrayna'da düzenlenen İHA saldırısında öldürüldü.

Reuters'in İzvestia gazetesinden aktardığına göre 42 yaşındaki Eremin, Zaporojya'da haber yaptığı bölge üzerinde uçan bir İHA’nın saldırısı sırasında aldığı yaralar nedeniyle öldü.

"İzvestia", Eremin'in, 25 aydır devam eden savaş sırasında, 2022 yılında yaklaşık üç ay boyunca Rus kuvvetleri tarafından kuşatma altında tutulan Mariupol bölgesi de dahil olmak üzere, Ukrayna'nın doğu bölgelerindeki yoğun çatışma yaşanan bölgelerden çok sayıda haber gönderdiğini belirtti.

Eremin, aylardır yoğun çatışmalara sahne olan Marinca ve Voledar kasabalarından da haberler göndermişti.

ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre Şubat 2022'deki büyük çaplı Rus işgalinden bu yana Ukrayna'daki savaşta en az 15 gazeteci öldürüldü.


Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü
TT

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Ulusal basında çıkan haberlere göre ülkenin kuzeyindeki Tamaulipas eyaletine bağlı Ciudad Mante kentinin belediye başkan adayı Noe Ramos Ferretiz, seçim çalışmaları sırasında bıçaklı saldırıya uğradı.

Saldırıda, Ramos Ferretiz hayatını kaybetti.

Ramos Ferretiz, muhalefetteki Ulusal Eylem Partisi (PAN) ve Kurumsal Devrim Partisi (PRI) koalisyonu adına yeniden Ciudad Mante kentinin belediye başkanı olarak seçilmek için yarışıyordu.

- San Jose Independencia belediye başkan adayı Garcia ölü bulundu

Meksika'nın güneyinde bulunan Oaxaca eyaletindeki San Jose Independencia kentinin belediye başkan adayı Alberto Garcia, kayıp ihbarından bir gün sonra ölü bulundu.

Eyalet savcıları yaptıkları açıklamada, Garcia'nın kent yakınlarında dövülerek öldürülmüş halde bulunduğunu duyurdu.

- Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemleri

Ramos Ferretiz ve Garcia'nın ölümü, 2 Haziran'da düzenlenecek genel ve yerel seçimler öncesinde Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemlerini tekrar gündeme getirdi.

Her seçim döneminde siyasetçilere yönelik şiddette artışın gözlemlendiği Meksika'da, 2006'dan bu yana 80'den fazla belediye başkanı, organize suç çeteleri tarafından öldürüldü.

Ülkedeki çeteler, seçim dönemlerinde adayları tehdit ediyor ve siyasetçileri kendileriyle işbirliği yapmaya zorlamak için şiddeti araç olarak kullanıyor.


Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)
TT

Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)

 Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bir gecede 50 insansız hava aracıyla (İHA) Rusya topraklarına saldırı düzenlediğini bildirdi.

Bakanlıktan saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz gece Kiev rejiminin Rusya Federasyonu topraklarındaki hedeflere uçak tipi İHA kullanarak bir dizi terör saldırısı girişimi engellendi.” ifadesine yer verildi.

Rus hava savunma füze sistemlerinin toplam 50 İHA’yı imha ettiği kaydedilen açıklamada, bunlardan 26’sının Belgorod, 10’unun Bryansk, 8’inin Kursk, 2’sinin Tula bölgelerinde; Smolensk, Ryazan, Kaluga ve Moskova bölgelerinde ise birer İHA'nın düşürüldüğü belirtildi.


ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı
TT

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

 ABD Senatosu, Amerikan istihbaratına "yetkisiz dinleme" imkanı veren Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası'nın (FISA) 702'nci maddesinin uzatılmasına ilişkin tasarıyı kabul etti.

Temsilciler Meclisi'nde onaylanan FISA'nın 702'nci maddesinin 2 yıl daha uzatılması tasarısı, Senato'da oylandı.

Tasarı, 34 senatörün "hayır" oyuna karşı 60 senatörün "evet" oyuyla kabul edildi.

Söz konusu tasarının yasalaşması için Başkan Joe Biden'ın imzasına ihtiyaç varken, Beyaz Saray, Biden'ın tasarıyı vakit kaybetmeden imzalayacağını bildirdi.

Söz konusu tasarı, özellikle yabancı unsurların dinlenmesi esnasında bu kişilerle bağlantılı olduğu iddia edilen Amerikan vatandaşlarının da telefon ve yazışmalarının "yetkisiz şekilde" dinlenebilmesine ve takip edilmesine imkan tanıyan 702'nci maddenin, ABD istihbarat birimlerince ne şekilde uygulandığıyla ilgili tartışmalara neden oluyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki ilk oylamada, tasarıya eklenen "sadece yetki alındığında dinleme yapılabilir" düzenlemesi, 212-212 şeklinde sonuçlanınca başarısız olmuş, ardından bu düzenleme çıkarılarak, "yetkisiz dinleme" şeklindeki orijinal haline dönen tasarı, 128 "hayır" oyuna karşılık 259 "evet" oyuyla kabul edilmişti.

Öte yandan bazı Kongre üyeleri ise FBI dahil istihbarat kurumlarının denetleme yetkilerini birçok kez "uygunsuz şekilde" kullandığını ve bu yetkiyi suistimal ettiğini belirterek, FISA'nın 702'nci maddesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini gündeme getirmişti.


Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti
TT

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, savunma bakanları düzeyinde çevrim içi yapılan Ukrayna-NATO Konseyi toplantısında konuştu.

Rusya'nın, Ukrayna'nın çeşitli kentlerine sürekli saldırı gerçekleştirdiğini belirten Zelenskiy, yılbaşından bu yana Ukrayna topraklarına hipersonik füzeler dahil yaklaşık 1200 füze fırlatıldığını ve 1500 insansız hava aracı (İHA) gönderildiğini aktardı.

Zelenskiy, "Harkiv, Odessa, Sumi, Çernigiv, Mıkolayiv, Herson, Dnipro kentleri Rus teröristlerine karşı sağlam bir korunma sistemine sahip değil. Ben bu konuşma için hazırlanırken, onlar Pivdenniy Limanı'nı vurdu. Birkaç füze, sadece Ukrayna liman altyapısına değil Singapurlu tesislere de isabet etti." ifadelerini kullandı.

Rus ordusunun havada avantajlı, Ukrayna'nın imkanlarının ise kısıtlı olduğunu kaydeden Zelenskiy, şöyle devam etti:

"Savunma için en az 7 Patriot ve benzeri hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var. Bunlar çok sayıda hayat kurtarabilir ve gerçekten durumu değiştirebilir. Bu sistemler sizde (NATO'da) var. Topçular için topların da nihayet cepheye ulaştırılması gerekiyor. Bu bizim uzun menzilli kabiliyetimiz. Ortakların kendi güçlerinden korkmaları çok saçma. Askerlerimizin ellerinde ne kadar fazla uzun menzilli silah olursa barış o kadar yakınlaşır. Cephe hattında şu anda uzun menzilli füzelere ve toplara çok ihtiyaç var. Rusya Hava Kuvvetlerinin üstesinden gelinmesi için yeterli sayıda uçağa ihtiyaç var."

İran'ın İsrail'e geçen hafta sonu düzenlediği saldırıya değinen Zelenskiy, yapılan saldırının engellendiğini ve bunun, NATO'nun Orta Doğu'daki hava savunmasının etkinliği sayesinde mümkün olduğunu söyledi.

NATO'nun ittifak üyesi olmayan İsrail'e destek çıktığını kaydeden Zelenskiy, bu durumda NATO'nun savaşa çekilmediğini ve meselenin tarafı olmadığını belirtti.


İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
TT

İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)

İran, İsrail'in ülkenin merkezindeki nükleer tesisleri korumakla görevli hassas bir hava üssüne düzenlediği ‘küçük çaplı’ saldırıyı gerilimi tırmandırmadan karşıladı. İsrail operasyonla ilgili sessizliğini korurken, ABD operasyonda herhangi bir rolü olduğunu reddetti.

Saldırı, İran'ın bir hafta önce Şam'daki konsolosluğunun bombalanması ve üst düzey Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) subaylarının öldürülmesine misilleme olarak başlattığı insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırısına yanıt olarak geldi.

İran medyası ve yetkilileri az sayıda patlama olduğunu bildirerek, patlamaların İran hava savunma sistemlerinin İsfahan şehri üzerinde üç İHA düşürmesinden kaynaklandığını belirtti. Yetkililer, misilleme yapılmasına gerek olmadığını ifade etti. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan New York'ta yaptığı açıklamada “Düşürülen küçük İHA’lar herhangi bir hasara ya da yaralanmaya yol açmadı” ifadelerini kullandı.

Ancak İsrail ve ABD kaynakları, bir İsrail savaş uçağının İsfahan'ın kuzeydoğusunda, İsfahan nükleer araştırma reaktörüne 20 kilometre ve Natanz uranyum zenginleştirme tesisine 120 kilometre mesafede bulunan merkezi bir İran üssündeki radar sistemini hedef alan uzun menzilli bir füze ateşlediğini bildirdi.

Tel Aviv'in eski Washington Büyükelçisi Itamar Rabinovich, İsrail'in ‘karşılık verme ihtiyacı ile eylem ve tepki döngüsüne girmeme arzusunu dengelemeye çalıştığını’ kaydederken, İsrail'in aşırılık yanlısı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir X platformunda verilen karşılıkla ilgili tek kelimelik bir gönderi paylaştı: ‘Zayıf!’

Diğer yandan Çin, Rusya ve Arap ülkeleri itidal çağrısında bulunurken, G7 dışişleri bakanları İtalya'nın Capri adasındaki toplantılarının sonunda yayınladıkları ortak bildiride, “Tüm tarafları gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandılar.


Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
TT

Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın İsrail'in İran'a saldırdığına ilişkin haberler hakkında "yorum yapmadığını" söyledi.

Reuters'ın haberine göre Jean-Pierre, "Ortadoğu'da çatışmaların tırmanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

İran’da cuma günü şafak vakti, ülkenin merkezinde, hassas Natanz nükleer tesisine 120 kilometre uzaklıktaki İsfahan'daki en büyük İran Hava Kuvvetleri üssünün yakınında bir patlama duyuldu.

Amerikalı yetkililer bunun, İran'ın geçen cumartesi İsrail'e füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırıya yanıt olarak İsrail saldırısı olduğunu belirtti. Tahran olaydan şüphe ederek "hava hedeflerini" düşürdüğünü ve misilleme yapma niyetinde olmadığını açıklayarak, bölgesel bir savaştan kaçınmayı amaçlıyormuş gibi görünen bir yanıt verdi.


New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi
TT

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

Trump'ın duruşmasının devam ettiği Manhattan'daki mahkeme binasının önünde televizyonlar canlı yayınlarına devam ederken bir kişinin kendini ateşe verdiği anlar ekrana yansıdı.

Etrafta bulunan polisler yerde alevler içinde yatan kişiye yangın söndürme cihazlarıyla müdahale etti.

Hastaneye kaldırılan kişinin durumunun kritik olduğu bildirildi.

Polis, şahsın kimliğini açıkladı

Olayla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen New York polisi, ABD yerel saatiyle öğlen 13.30 sularında kendisini ateşe veren şahsın Florida eyaletinden New York'a birkaç gün önce gelen Max Azzarello (37) olduğunu belirtti.

Şahsın, olayın hemen öncesinde yanında bir bildiri taşıdığı ve aşırı sağcı çevrelerin atıf yaptığı bazı "komplo teorilerini" içeren bildirisini bir internet sitesinde de paylaştığını ifade eden polis, şahsın motivasyonunun ne olduğuyla ilgili sorulara söz konusu bildiriye atıf yaparak cevap verdi.

Azzarello'nun New York'a geldiğinden ailesinin haberinin olmadığını anlatan polis, hastanede tedavi altındaki şahsın durumunun kritik olduğunu kaydetti.

Öte yandan, Azzarello'nun Substack adlı paylaşım sitesinde yer alan "manifestosunda", "Benim adım Max Azzarello, Trump'ın Manhattan'daki duruşmasının yapıldığı yerde kendini ateşe veren araştırmacıyım. Bu aşırı eylemim, önemli bir konuya dikkati çekmek için yapılmış bir protestodur: Kendi yönetimimiz, apokaliptik faşist bir dünya darbesiyle bizi vurmak üzeredir." ifadelerine yer verdi.

Şahsın dün de mahkeme binasının önüne geldiği bildirilirken, New York polisi olayla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.


Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
TT

Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)

Japonya'da doktorlar, klinikleri hakkında yapılan kötü yorumlara müdahale etmediği gerekçesiyle Google'a dava açtı.

63 hekim, perşembe günü Tokyo Bölge Mahkemesi'nde açtıkları davada, ABD'li teknoloji devinden toplamda 1,4 milyon Japon Yeni (yaklaşık 300 bin TL) tazminat talep etti.

Doktorlar, hastaların şahsi bilgilerini gizli tutma yükümlülükleri olduğunu, bu yüzden Google Maps üzerinden haklarında yapılan olumsuz yorumlara yanıt veremediklerini belirtti. 

Adının açıklanmasını istemeyen davacı doktorlardan biri, Fransız haber ajansı AFP'ye "İnternette paylaşım yapanlar, kimliklerini gizli tutarak hakkınızda her şeyi söyleyebiliyor. Bir kum torbasıymışım gibi hissediyorum" dedi.

Doktorlar, amaçlarının hastaları memnun etmek değil, bu kişilerin sağlık sorunlarıyla profesyonel şekilde ilgilenmek olduğunu belirtti. 

Hekimler, Google Maps'in Japonya'da çok yaygın şekilde kullanıldığına dikkat çekerek, uygulamanın neredeyse "günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası" haline geldiğini söyledi.

Doktorların avukatlarından Yuiçi Nakazawa, "Yorumlar çok kolay yayımlanıyor ama bunların kaldırılmasını sağlamak son derece zor. Bu durum, doktorların sürekli korkunç eleştiriler alma korkusuyla iş yapmalarına yol açabilir" ifadelerini kullandı. 

Avukat, doktorların görevlerini gerekli şekilde yerine getirememesinin nihayetinde topluma zararı olacağını söyledi.

Nakazawa, bunun Japonya'da olumsuz çevrimiçi yorumlar nedeniyle bir teknoloji şirketini hedef alan ilk toplu dava olduğunu da belirtti.

Hekimler, Google Maps'teki bazı yorumların firmanın kuralları gereği silindiğini söylerken, birçok başvuru yaptıklarını fakat çoğu değerlendirmeyle ilgili adım atılmadığını savundu. 

Öte yandan Google'dan yapılan açıklamada, uygulamadaki "yanlış ve yanıltıcı içeriğin azaltılması için çalışma yapıldığı" ifade edildi. 

ABD'li teknoloji devinin açıklamasında, "Adil olmayan yorumlar sistemden kaldırılıyor" dendi.

Independent Türkçe, AFP, Asahi Shimbun


Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
TT

Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)

İran'daki sel felaketinde yetkililer, halkı timsah saldırılarına karşı uyardı.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Mehr'in dünkü haberinde, selin ülkenin güneydoğusundaki Sistan-Beluçistan eyaletiyle Hürmüzgan eyaletini etkilediği belirtildi.

Resmi haber ajansı IRNA'ya konuşan Sistan-Beluçistan Kriz Merkezi Başkanı Mecid Muhibbi, sel sırasında tren yolunda çalışan 3 işçinin suya kapılarak hayatını kaybettiğini açıkladı.

Ayrıca aralarında 5 yaşındaki bir çocuğun yer aldığı 5 kişinin daha yaşamını yitirdiği bildirildi.

Sistan-Beluçistan Çevre Ajansı'nın dün yayımladığı açıklamada, sel nedeniyle timsahların doğal yaşam alanlarından çıktığı ve şehirlere inebileceği uyarısı yapıldı.

Bilimsel adı Crocodylus palustris olan ve bataklık timsahı diye de bilinen bu tür, genellikle İran'ın güneyinde ve Hindistan'da görülüyor.

Eyalet sakinlerinden, sel suları tamamen çekilene kadar bataklık, sulak bölgeler ve yaban hayatı yaşam alanlarının yakınlarına gitmemeleri istendi. 

İran Kızılayı, dünkü açıklamasında iki otobüste mahsur kalan 43 kişinin kurtarıldığını bildirdi.

Pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman'ı vuran fırtına, salı günü İran'a ulaşmıştı. 
 

BAE'de 24 saatten kısa sürede yağış miktarı 254,8 milimetreye ulaşmıştı. Bu, ülkede 75 yıldır görülen en yüksek yağış miktarı olarak kayda geçmişti.

Dubai'de birçok yol sular altında kalırken, uçuşlarda da aksamalar yaşanmıştı. Sel felaketinde BAE'de bir, Umman'daysa 10'u çocuk 20 kişinin öldüğü bildirilmişti.

Independent Türkçe, CNN, Iran International, AA, Reuters