Sudanlılar, ülkenin dört bir yanını kapsayan yürüyüş düzenlemek üzere yeniden sokaklara çıkarak, Başbakan Abdullah Hamduk ile ordu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan arasındaki anlaşmayı reddettiklerini ve bunu ‘devrime ihanet’ olarak nitelendirdiklerini duyurdu. Öte yandan polis, Başbakan’ın yürüyüşü ve barışçıl ifade hakkını korumaya yönelik verdiği talimatlara rağmen bazı alanlarda eylemcileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.
Başkent Hartum, Omdurman’daki Şehid Abdulazim Caddesi, ez-Zaim el-Ezheri kavşağı ile el-Maune Caddesi’nin kesiştiği ‘el-Muessese’ istasyonunda ve Hartum’un güneyindeki Sebaa bölgesinde üç yürüyüş gerçekleştirildi. Aynı şekilde başkentte ‘şehitlere vefa yürüyüşü’ de düzenlendi.
Burhan- Hamduk anlaşmasına öfke duyan eylemciler, ‘devrim, halkın devrimi, halkın otoritesinin’ gibi sloganlar atarken, Batı Darfur Eyaleti’ndeki katliamı hatırlatan pankartlar taşıdı. Söz konusu katliamda, onlarca insan hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan yaralanmıştı. Eylemciler ise ölüm ve yaralanmalardan sorumlu tuttukları ‘askeri darbe liderlerinden’ intikam talep etti.
Devrimciler, Kuzey Hartum’daki ‘el-Muessese’ istasyonunu ‘Şehitler Meydanı’ olarak adlandırdı. Burada, 17 Kasım yürüyüşü sırasında polis ve askeri güçler tarafından 8 kişi öldürülmüştü. Ordunun 25 Ekim’de gerçekleştirdiği ‘askeri darbeden’ bu yana şehit olanların sayısı 41’e ulaştı.
Ülkedeki bazı şehirlerde de benzer protesto gösterileri yaşandı. Öyle ki Atbarah, Dongola, Haşim el-Girba, Port Sudan, ülkenin doğusundaki Kassala, Sennar, Damazin, Aba Adası, Rabak, en-Nahud, el-Fula, ülkenin batısındaki Emm Ruvaba, Nyala, el-Cuneyna, el-Faşir gibi birçok şehir ve kasabada da halk sokaklara akın etti.
Başbakan Abdullah Hamduk’un polise protestocuları koruma talimatı vermesine rağmen Omdurman ve Kuzey Hartum’un bazı bölgelerinde güvenlik güçleriyle gerginlik yaşandı. Öyle ki güvenlik güçleri, eylemcilere göz yaşartıcı gaz kullanırken, bazı eylemciler de boğulma tehlikesi geçirdi.
Mehdi: Devrim, 35 aydır devam ediyor
Birkaç gün önce serbest bırakılan Ulusal Ümmet Partisi lideri Sadık el-Mehdi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sudan halkının karşı karşıya olduğu katliamların ve vahşetlerin boyutu ve akıl almaz şekilde kan dökülmesi karşısında şaşkınlığını ifade etti. Mehdi, “Bir vatandaş olarak, bu devrimin amacından, Sudan halkının tüm hedeflerine ulaşmaya kararlı olduğundan ve devrimin son döngüsünde olduklarından eminim. Devrim, 35 aydır devam ediyor. Şiddetin kullanıldığı her yerde halk, onuru, yiğitliği, cesareti ve şehitlere olan bağlılığı ile benimsediği dava ile bütünleşti” şeklinde konuştu. Yetkili, “Devrim, tam hedeflerine ulaşana kadar geri adım atmayacak. Sudan halkının, kendisini içine sokmaya çalıştıkları bataklıktan çıkmayı başaracağını umuyoruz” dedi.
Federal Birlik Üyesi Mutasım Hasan Yasin, bir gazeteye yaptığı açıklamada çok sayıda kayıp vermesine rağmen halkın, ‘hedeflerine ve devrime sıkı ve güçlü bir bağlılıkla’, tiranlara vatanseverlik derslerinden bir ders vermek ve devrimde barışa bağlılığı öğretmek için mucizeler gerçekleştirdiğini vurguladı.
Yasin, “Bugün, özgür ve demokratik bir vatan inşa etmek için gençlerle birlikte çalışarak devrimi doğru rotasına sokmak için dersi yineliyoruz” dedi.
Federal Birlik Partisi’nde Öğretmenler Sendikası Sekreteri olan öğretmen Muntasir Muhammed Nur el-Fadni ise, ‘Sudan devrimi şehitlerini ve darbe şehitlerini’ saygıyla andığını söyledi ve onları, ‘askeri rejimin darbesini ve kan döktüğünü’ kanıtlayan doğrudan bir sonuç olarak nitelendirdi. “Bugün, Sudan halkının halklara sunduğu derslerden büyük bir derstir. Bizler öğretmeniz. Ama gördüklerimiz, öğrencilerimizden bize bir derstir” diyen Nur el-Fadni, “Yürüyüşler, halkın tam bir sivil devlet istediğini ve özgürlük, barış ve adalet hedeflerine ulaşmak için sahip olduğu her şeyi feda etmeye hazır olduğunu kanıtladı” şeklinde konuştu.
Hartum’un güneyinde Suhayr Hamad en-Nil, “İlk olarak Burhan’ın darbesinden sonra öldürülenlerin intikamını talep etmeye, ikinci olarak da tam bir sivil hükümete giden yolu kesmek istediği için Burhan ve Hamduk anlaşmasını reddetmeye geldim” dedi. Hamad en-Nil, “Ordunun siyasette bir rolü olmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
19 yaşındaki Kusay Mecdi de ‘intikam’ çağrısı yaparken, Hamduk ile imzalanan ve ‘orduya siyasi bir anlaşmayla geri dönme fırsatı veren’ anlaşmayı protesto etti.
Omdurman bölgesindeki eylemciler, ‘Ordunun yönetiminin minnettarlığı yoktur’ ve ‘Medeniyet halkın seçimidir’ sloganları attı. Hartum’un merkezindeki es-Sittin Caddesi’ndeki eylemciler, ‘Halk rejimin yıkılmasını istiyor’ sloganları attı.
Sudan’ın başkentinde, hoparlörlerle Beşir’e karşı düzenlenen gösteriler sırasında da duyulan şarkılar yayınlandı.
Göreve döndükten sonra Hamduk, demokrasiye giden geçiş aşamasını yeniden başlatma sözü verdi.
Hamduk’un görevine geri dönmesine rağmen Burhan, geçiş döneminde en yüksek otorite olan Egemenlik Konseyi’nin yeni oluşumunu korudu. Yeni oluşumdan, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (Beşir’in devrilmesinden sonra orduyla bir güç paylaşımı anlaşması imzalayan ana sivil blok) temsilcileri hariç tutuldu. Konseyin başkanlığını Burhan üstleniyor.
İsrail'in hamlesinin ardından cuma günü Somali hükümetinin toplantısı (SONNA)