Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı sağlamak için İran nükleer meselesiyle ciddi şekilde ilgilenilmesi gerektiği vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Bahreyn’den yapılan ortak açıklamada, işbirliği ve ortak kader birliği vurgusu yapıldı

Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi ve Bahreyn Veliaht Prensi, Ortak Koordinasyon Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan ve Bahreyn, 10 Aralık’ta tüm bölgesel ve uluslararası meseleler, ortak çıkarları ilgilendiren gelişmeler, iki ülke ve halkların çıkarları, bölgede ve dünyada güvenlik ve barış çabalarına yönelik ortak kader birliğini ele aldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yaptığı resmi ziyaretin sonunda dün ortak bir bildiri yayınlanırken, bildiride ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesine ve stratejik işbirliğinin geliştirilmesine’ vurgu yapıldı.
Bölgesel konular çerçevesinde iki ülke, işbirliğinin ve İran’ın nükleer ve füze meselesinin tüm bileşenleri ve sonuçlarıyla ciddi ve etkili bir şekilde ilgilenmenin önemine dikkati çekti. İyi komşuluk ilkelerine, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına ve uluslararası meşruiyete saygı ilkelerini göz önünde tutarak ve bölgeyi istikrarsızlaştırıcı her türlü faaliyetten koruyarak, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunulması gerektiğini belirten taraflar, bu çerçevede ilgili taraflara da bölge ülkelerinin çıkarlarını, güvenliğini ve istikrarını dikkate alma çağrısı yaptı.
İki kardeş ülkenin ‘tüm siyasi konularda işbirliğini güçlendirme ve güvenliklerini ve istikrarlarını koruyan ortak tutumlar formüle etme’ kararlılıkları üzerine durulurken, tüm ikili ve çok taraflı forumlardaki gelişmelere ilişkin sürekli koordinasyon ve istişarenin önemi vurgulandı.
10 Aralık’ta yayınlanan bildiride, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in Bahreyn’e yönelik ziyaretinin, stratejik işbirliğini geliştirmek ve çeşitli alanlarda entegrasyonu teşvik etmek için, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in direktiflerine dayalı olarak geliştiği, ayrıca ‘Suudi Arabistan ve Bahreyn liderlerini ve halklarını birleştiren köklü kardeşlik bağları, tarihi bağlar, seçkin ilişkiler ve ortak kader çerçevesinde’ geldiği belirtildi.
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında, Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife’nin de katılımıyla bir toplantı gerçekleşti. Toplantıda, ‘iki ülke ve halklarının çıkarlarını desteklemek için köklü tarihi ilişkiler ve bunları her alanda geliştirmenin yolları’ ele alındı.
Bildiride, Kral Hamas bin İsa ve Prens Muhammed bin Selman’ın bölgedeki son gelişmeleri ele aldığı da belirtildi. Ortak öneme sahip tüm bölgesel ve uluslararası meselelere ve gelişmelere yönelik görüş birliğine ve ortak kadere dikkat çekildi.
İki taraf, belirli bir takvim ve yakın takibe göre Aralık 2015’teki 36. oturumda Yüksek Konsey tarafından onaylanmış Kral Selman bin Abdulaziz’in vizyonunun tam ve doğru bir şekilde uygulanmasını sağlayan 5 Ocak 2021 tarihli el-Ula Deklarasyonu’nun içeriğine de vurgu yaptı. Bu çerçevede taraflar, ekonomik birlik unsurlarının ve ortak savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması da dahil olmak üzere, ‘Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinin dayanışma ve istikrarını artıracak şekilde pozisyonları koordine etmek, birleştirici tavırlar yoluyla bölgesel rollerini güçlendirmek, uluslararası toplum, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla siyasi ortaklıklar geliştirme’ meselelerine değindi.

Filistin ve Yemen dosyaları
İki taraf, bölgesel ve uluslararası arenada iki ülkeyi ilgilendiren meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunurken, konumlarını kendi çıkarlarına hizmet edecek ve bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarı artıracak şekilde koordine etmeye yönelik çalışmalara da dikkati çekti. Ortadoğu’da barışın sağlanmasına destek verdiklerini söyleyen taraflar, Filistin- İsrail anlaşmazlığında iki devletli çözüm, ilgili uluslararası meşruiyet kararları ve ‘Filistin halkının 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma haklarını güvence altına almak da dahil’ Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak kapsamlı bir çözüme ulaşılmasının önemini teyit ettiler. İki taraf, ‘Körfez girişimine ve yürütme mekanizmasına, kapsamlı Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçlarına, BMGK’nın 2216 sayılı kararına ve Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sonlandırma girişimine’ dayalı olarak, ‘Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulma’ ve (kardeş Yemen’in birliğini, güvenliğini, egemenliğini ve bağımsızlığını koruyacak ve iç işlerine müdahaleyi reddedecek şekilde) ‘Yemen halkının insani acılarını hafifletme’ çabalarını sürdürme konusunda hemfikir olduklarını vurguladı. Taraflar ayrıca, terörist Husi milislerin Suudi Arabistan Krallığı’ndaki havaalanlarını ve hayati tesisleri hedef almaya devam etmesini de kınadı.

Irak ve Sudan
Irak konusunda ise seçim sürecinin başarısını memnuniyetle karşılayan iki taraf, ‘Irak’ın güvenliği, istikrarı ve gelişimi için çalışmaya devam edecek, terörizmi ortadan kaldıracak ve içişlerine dış müdahaleyi durduracak’ bir Irak hükümetinin kurulması dileklerini dile getirdi. Suudi Arabistan ve Bahreyn, tarafların Sudan’daki geçiş dönemine ilişkin vardıkları mutabakatları da memnuniyetle karşılarken, Sudan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacak her adıma sürekli desteklerini ve Sudan’a ve kardeş halkına istikrar ve refah dileklerini ifade etti.

Lübnan
Lübnan meselesine de değinen taraflar, Lübnan topraklarının güvenliği, istikrarı ve birliği konusundaki arzularını dile getirerek, Lübnan’ın ‘krizlerini aşmasını ve silahları meşru devlet kurumları elinde sınırlamasını’ sağlamak için kapsamlı reformlar gerçekleştirmenin önemini teyit etti. İki taraf ayrıca Lübnan’ın, ‘herhangi bir terör eylemi için bir sıçrama tahtası, terörist Hizbullah gibi bölgenin güvenliğini ve istikrarını hedef alan terör örgütleri ve gruplar için bir kuluçka merkezi ve toplumların güvenliğini tehdit eden uyuşturucu belasının kaynağı’ olmaması dileklerini ifade etti.

Suriye
Suriye meselesine dair ise iki taraf, Suriye krizinin tek çözümünün siyasi bir çözüm olduğunu söylerken, bu bağlamda başta BMGK’nın 2254 sayılı kararı olmak üzere ilgili uluslararası kararların uygulanması, Suriye’nin birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden bölgesel müdahale ve projelerin durdurulması amacıyla, BM ve Özel Temsilcisi tarafından sarf edilen çabaları takdir etti. Suriye halkına desteklerini dile getiren taraflar, Suriye’deki uluslararası insan hakları çabalarının da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Libya
Libya’ya ilişkin olarak taraflar, Libya halkının çıkarlarını ve Libya’nın toprak bütünlüğünü koruyacak ve bölgede güvenlik ve barışı artıracak şekilde, uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Libya krizi için siyasi bir çözüme ulaşmanın önemli olduğunu belirtti. İki taraf ayrıca, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’dan geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Afganistan
Afganistan ile ilgili olarak taraflar, Afganistan’da güvenlik ve istikrarı destekleme ve teröristler ve radikalizm yanlıları için güvenli bölgelerin varlığına izin vermeme gerekliliği üzerinde durdu. Çeşitli çatışma bölgelerinde Afgan mültecileri toplamaya yönelik her türlü eylemi kınayan taraflar, Afganistan’daki yardım çabalarını ve insani çalışmaları desteklemenin önemini dile getirdi. Bu çerçevede Bahreyn, Suudi Arabistan’ın 19 Aralık’ta Pakistan’da yapılacak ‘Afganistan’daki durumu görüşme’ amaçlı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin olağanüstü bakanlar toplantısına davetini takdir etti.
Açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife’nin eş başkanlığındaki Suudi Arabistan- Bahreyn Koordinasyon Konseyi’nin ikinci toplantısının, emirler ve konsey üyelerinin de katılımıyla ‘kardeşlik, anlayış ve karşılıklı güven ortamında’ yapıldığı belirtildi.
Bildiride ayrıca, toplantıda Yönetim Kurulu alt komitelerinin görüşmelerine ilişkin sonuçların gözden geçirildiği aktarıldı. Taraflar, istenen hedeflere ulaşmak için konseyin ikinci toplantısının hazırlıkları sırasında elde edilen başarılardan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Bu çerçevede ‘iki ülkenin dışişleri bakanlıkları arasında istişare ve sürekli koordinasyonun güçlendirilmesine, özellikle iki krallıktaki gençler arasında aşırılıkçı ideolojiye karşı pozisyonların koordine edilmesine, genç diplomatlar için ortak kurslar verilmesine ve iki krallıktaki konsolosluk yetkilileri arasında iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesine’ katkıda bulunan bir dizi girişim başlatıldı.

Güvenlik ve askeri meseleler
Güvenlik ve askeri konularda ise iki taraf, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aralarındaki ortak çalışmayı geliştirmede işbirliğinin devam ettiğini söyleyen taraflar, güvenlik ve askeri işbirliği alanlarında, koordinasyonu ve istişareyi artıracak bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca hava ve kara limanları, iki ülkedeki ilgili makamlar arasında bir dizi alanda ağ ve elektronik bağlantılar aracılığıyla yolcu geçiş işlemlerini kolaylaştırmanın yanı sıra, siber güvenlik alanında işbirliğini güçlendirme, sınır ötesi mal ve kamyon geçiş prosedürlerini kolaylaştırma meselelerine de dikkati çektiler.
İki taraf, enerji ve iklim değişikliği alanlarında, aralarındaki yakın işbirliğine ve ‘OPEC +’ grubu ülkelerinin küresel petrol piyasalarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan başarılı çabalarına övgüde bulundu. Ayrıca bu işbirliğini sürdürmenin önemine ve tüm katılımcı ülkelerin ‘OPEC +’ anlaşmasına uyması gerektiğine dikkat çekildi.
İki taraf, petrol ve gaz sektöründe işbirliğini ve bu alanda deneyim ve uzmanlık alışverişini memnuniyetle karşıladı. ‘Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin uygulanması yoluyla, uluslararası iklim politikaları konusunda işbirliğini geliştirme ve kaynaklardan ziyade emisyonlara odaklanmaya çalışma konusunda anlaştılar. ‘Karbonun çıkarılması, kullanılması ve depolanması için bölgesel bir kompleks kurulmasının yanı sıra, hidrojen alanında işbirliği, nakliyesi ve depolanması ile ilgili teknolojiler geliştirmek, alanında en iyi uygulamaları ortaya koymak için uzmanlık ve deneyim alışverişinde bulunmak’ konularında da anlaşma sağlayan taraflar ayrıca, ‘enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler alanlarında işbirliğini artırma, bu alanlarla ilgili projelerin geliştirilmesi ve elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, küresel olarak enerji arzı talebinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunma’ arzularını dile getirdi. Her iki taraf, ‘elektrik enerjisi için ticaret alışverişinin teşvik edilmesi, elektrik ara bağlantısından faydalanma, enerji sektörü projelerinde deneyim alışverişinde bulunma, inovasyonu teşvik etmek için işbirliği yapma, yapay zeka gibi gelişen teknolojileri enerji sektöründe uygulama ve bunun için ortam geliştirme’ konularının önemine de dikkati çekti.

Ticaret ve finans
Ekonomi ve ticaret konuları çerçevesinde ise iki taraf, ortak çıkarlara hizmet edecek ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin ve aralarındaki ekonomik işbirliğinin artırılmasının önemini dile getirdi. Bu bağlamda taraflar, ‘biyobozunur plastik ürünler için uygunluk değerlendirme prosedürlerine ilişkin fikri mülkiyet ve teknik işbirliği alanlarında stratejik ortaklığa ek olarak, aralarındaki ortak sanayi alanları, altyapı çalışmaları için gerekli malzemelerin ithalatına yönelik projeler, karşılıklı ticaret ve çeşitli standardizasyon alanlarıyla’ ilgili bir dizi girişim başlattı.
Finans sektörüne ilişkin olarak Suudi Arabistan, Bahreyn’in mali denge programı planına destek verdiğini ve Bahreyn hükümetinin programı uygulama çabalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Bahreyn ise Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun Bahreyn Krallığı’ndaki 5 milyar dolarlık hedefinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İki taraf, Bahreyn Krallığı’ndaki büyük yatırım projelerinden oluşan bir girişimi de ele aldı.
Kültür, medya, turizm ve toplumsal kalkınma alanları ile ilgili olarak taraflar, her iki ülkenin olumlu imajını yansıtmanın ve bu alanlarda ortak çalışmayı artırmaya katkıda bulunan işbirliğini güçlendirmenin ve geliştirmenin önemini vurguladı. Bu bağlamda koordinasyon ve medya işbirliğinin yanı sıra iki kardeş ülke arasında eğitim, spor, kültür, sağlık ve eğlence alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi için bir dizi girişim başlatıldı. Ayrıca turizm, gençlik ve toplumsal kalkınma alanlarının ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve her iki ülkede bunları geliştirmenin yolları konusunda işbirliği ve deneyim alışverişinde bulunmanın yanı sıra, iki ülke arasında seyahati kolaylaştırmak için Kovid-19 uygulamaları, testleri ve aşılarıyla ilgili ayrıcalıkların birleştirilmesini amaçlayan çalışmalar da ele alındı.
Aynı şekilde ‘konseyin hedeflerine ulaşmak ve nitelikli yatırımlara ve ekonomik girişimler için’ çevre, altyapı ve öncelikli sektörlerde iki ülke arasında yatırım entegrasyon fırsatlarının etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi üzerinde duruldu.
Konsey, iki kardeş ülke arasındaki kara bağlantısı ve demiryolu ağı ile ilgili gerekli çalışmaların hızlandırılması için ilgili komitelere talimat verdi. Bu çerçevede taraflar, iletişim, bilgi teknolojisi, çevre ve altyapı sektörleriyle ve iki kardeş ülke arasında çeşitli sektörlerde yatırımın teşvikiyle ilgili bir dizi girişim ortaya koydu. Ayrıca özel sektörü güçlendirmenin ve onu ‘mevcut fırsatları kullanmaya, iki kardeş ülkenin sahip olduğu çeşitli yeteneklerden yararlanmaya ve kadrolarını geliştirmek için çalışmaya’ teşvik etmenin önemini vurguladılar.
Bahreyn, ‘Yeşil Suudi Arabistan’ ve ‘Yeşil Ortadoğu’ girişimlerine tam destek verdiğini dile getirdi.
Ziyaretin oturum aralarında ‘siber güvenlik, fikri mülkiyet haklarının korunması, mukayese alanları ve biyobozunur plastik ürünlerin uygunluk değerlendirmesine ilişkin prosedürler’ alanlarında bir dizi mutabakat zaptı imzalandı.
Yayınlanan bildiriye göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ziyaretinin sonunda Bahreyn Kralı ve Veliaht Prensi’ne tanık olduğu karşılama ve misafirperverlik için teşekkür ve takdirlerini dile getirdi. Aynı şekilde Kral Hamad bin İsa ise Suudi Arabistan Kralı’na ve halkına ‘sürekli ilerleme ve refah’ temennisinde bulundu.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.