20 bin sözleşmeli sağlık personeli alım ilanı Resmi Gazete'de

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

20 bin sözleşmeli sağlık personeli alım ilanı Resmi Gazete'de

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sağlık Bakanlığınca atanacak 20 bin sözleşmeli sağlık personeli ile ilgili ilan Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatı hizmet birimlerinde istihdam edilmek üzere Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile 20 bin sözleşmeli sağlık personeli alınacak.
Ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeylerinde tercih yapılabilecek sözleşmeli sağlık personeli pozisyonlarının bulunduğu KPSS-2021/10 Tercih Kılavuzu, ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden yayımlanacak.

Tercih işlemleri bugün başlayacak
Adaylar, tercihlerini 16-22 Aralık tarihlerinde tercih kılavuzunda belirtilen kurallara göre ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden T.C. kimlik numarası ve şifresini girerek yapabilecek.
ÖSYM'ye veya Sağlık Bakanlığına posta yoluyla gönderilen veya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacak.

20 bin kadrodan 10 bin 348'i hemşire
Atama yapılacak 20 bin kadrodan 10 bin 348'i hemşire, bin 600'ü ebe ve 6 bin 604'ü çeşitli branşlardaki sağlık teknisyeni-sağlık teknikeri olacak.
Atama yapılacak sözleşmeli pozisyonların unvan, branş, sayı ve öğrenim düzeylerine göre dağılımları şöyle:
"Biyolog 6 (lisans), çocuk gelişimcisi 96 (lisans), dil ve konuşma terapisti 50 (lisans), diyetisyen 338 (lisans), ebe 1600 (lisans), fizyoterapist 390 (lisans), hemşire 8794 (lisans), hemşire 1554 (ortaöğretim), iş ve uğraşı terapisti (ergoterapist) 46 (lisans), odyolog 50 (lisans), perfüzyonist 14 (lisans), psikolog 287 (lisans), sağlık fizikçisi 27 (lisans), sağlık teknikeri - adli tıp 23 (ön lisans), sağlık teknikeri - ağız ve diş sağlığı 220 (ön lisans), sağlık teknikeri - ameliyat 66 (ön lisans), sağlık teknikeri - anestezi 1107 (ön lisans), sağlık teknikeri - çevre sağlığı 66 (ön lisans), sağlık teknikeri - diş protez 66 (ön lisans), sağlık teknikeri - diyaliz 172 (ön lisans), sağlık teknikeri - eczane 122 (ön lisans), sağlık teknikeri - elektronörofizyoloji 39 (ön lisans), sağlık teknikeri - evde bakım 98 (ön lisans), sağlık teknikeri - fizik tedavi 137 (ön lisans), sağlık teknikeri - ilk ve acil yardım 1194 (ön lisans), sağlık teknikeri - iş ve uğraşı terapisi 22 (ön lisans), sağlık teknikeri - laboratuvar 513 (ön lisans), sağlık teknikeri - odyometri 112 (ön lisans), sağlık teknikeri - ortopedi 130 (ön lisans), sağlık teknikeri - patolojik anatomi 27 (ön lisans), sağlık teknikeri - podolog 20 (ön lisans), sağlık teknikeri - radyoterapi 40 (ön lisans), sağlık teknikeri - röntgen 706 (ön lisans), sağlık teknikeri - tıbbi sekreter 1466 (ön lisans), sağlık teknikeri - yaşlı bakım teknikeri 10 (ön lisans), sağlık teknisyeni - anestezi 43 (ortaöğretim), sağlık teknisyeni - çevre sağlığı 10 (ortaöğretim), sağlık teknisyeni - ilk ve acil yardım 66 (ortaöğretim), sağlık teknisyeni - laboratuvar 43 (ortaöğretim), sağlık teknisyeni - röntgen 43 (ortaöğretim), sağlık teknisyeni - tıbbi sekreter 43 (ortaöğretim), sosyal çalışmacı 144 (lisans), toplam 11842 (lisans), 6356 (ön lisans), 1802 (ortaöğretim), genel toplam (20000)."



Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)

Siyasi analizde, sonuçlara varmak için göstergeleri izlemek gerekir. İran Dini Lideri'nin rejimin kurucusu Humeyni’nin ölüm yıldönümü sırasında yaptığı son konuşmadan ve Umman Sultanlığı aracılığıyla Tahran'a sunulan son Amerikan teklifinden, iki taraf arasında kapsamlı olmayıp geçici olsa bile bir anlaşmaya varma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Hem de Umman himayesinde yapılan dördüncü tur görüşmelerden bu yana Tahran ve Washington arasında görülen keskin görüş farklılıklarına rağmen. Farklılığın sebebi İran'ın daha önce uranyumu 2015 nükleer anlaşmasında kabul edilen aynı seviyede, yani yüzde 3,67 oranında zenginleştirme hakkını tanıyan Amerikan pozisyonunda değişiklik olarak gördüğü son açıklamalar. Amerikan pozisyonunun, İran'ın nükleer programı barışçıl olduğu sürece zenginleştirme prensibini tamamen reddetme yönünde değiştiğini görüyoruz. Buna göre Tahran'ın uranyum zenginleştirme hakkı yok ve nükleer yakıtı yurtdışından ithal edebilir. Bu konu, sorunun çözümüne dair olumlu bir atmosfer oluşturmakta başarısız olan beşinci tura kadar uzanan görüşmelerin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldi. Bu arada İran, kendi topraklarında kurulacak ve Suudi Arabistan ile BAE’nin de dahil olacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme kompleksi önerisinde bulundu; böylece topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürebilir, nükleer yakıta erişimini sürdürebilir ve komşularına karşı iyi komşuluk gösterebilir.

Öte yandan, ABD tarafının da İranlılara sunulan ve Tahran’ın kendisine yanıt olarak birkaç mesaj verdiği bir teklifi var. Bu teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması, ABD'ye ilave olarak İran, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinden oluşan bölgesel bir nükleer enerji birliği kurulması çağrısını içeriyor. Daha sonra Umman Sultanlığı'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gözetiminde bölgesel bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasını önerdiği söylendi. Washington, Umman'ın teklifini kabul etti ve bu ortak uranyum zenginleştirme tesisinin İran dışında bulunmasını istedi. Axios sitesi, ABD'nin, programını askıya alması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını, topraklarında yüzde 3’e kadar uranyum zenginleştirilebileceğini kabul ettiğini bildirdi. Tahran bölgesel zenginleştirme tesisi teklifini kabul edebilir, ancak bu, onun için yurt içindeki zenginleştirme faaliyetlerine bir alternatif olmayacaktır. Kaldı ki tesisin yurt dışında değil, kendi topraklarında bulunmasını istiyor.

Amerikan pozisyonunun yüzde 3 zenginleştirme etrafında dönmesi durumunda, bunun Washington'un pozisyonundan geri adım attığı anlamına geldiği iddia edilebilir. Washington, önceki iki görüşme turunda İran'ın topraklarında zenginleştirme faaliyetlerini sürdürmesini engellemekte ve yurtdışından nükleer yakıt ithal etmesinde ısrar etmişti. Bu nedenle, Tahran'ın küçük bir oranda bile olsa ülke içinde zenginleştirmeye devam etmesi, bir yandan Washington ile yaptırımları kaldıracak, diğer yandan ABD'nin topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımasını garantileyecek bir anlaşmaya varana kadar, orta yol olarak kabul edebileceği bir teklif olacaktır.

Dolayısıyla Amerikalıların önerdiklerine ve İran'ın cevabına göre, altıncı turun yakında yapılması ve daha sonra bir anlaşmaya varılması muhtemel. Amerikan teklifi, ABD'nin uranyum zenginleştirmenin tamamen durdurulması talebi ile İran'ın ülke içinde zenginleştirmeyi sürdürme ısrarı arasındaki uçurumu küçültecek bir uzlaşma olabilir. Hal böyle iken, İran Dini Lideri Ali Hamaney neden iki gün önce buna karşı çıkan ve Washington'a düşmanca yanıt veren, İran'ın pozisyonundan geri adım atmadığını vurgulayan açıklamalar yaptı? Konuşmasında, “Ülkesinin tam bir nükleer yakıt döngüsüne sahip olmakta başarılı olduğunu, nükleer endüstrinin sadece enerji için olmadığını, aynı zamanda tüm endüstrilerin temeli ve ulusal bağımsızlığın sembolü olduğunu, uranyum zenginleştirmenin nükleer meselenin anahtarı olduğunu ve İran'ın düşmanlarının zenginleştirmeyi kontrol altına almak istediklerini” söyledi. Hamaney böylece bir yandan ülkesinin anlaşma için can atmadığını ve ülkenin en yüksek otoritesinin buna bir ölçüde karşı çıktığını göstermeye çalıştı. Diğer yandan, bu konuşma içeriye dönüktü, çünkü Tahran'ın topraklarında uranyum zenginleştirme hakkından mahrum bırakılmayı reddettiğini duyuruyordu. Böylelikle Tahran, Donald Trump'ın sunduğu teklifi kabul etse bile, Dini Lider'in muhalif konuşması tekliften birkaç gün önce yapılmış olacaktı. Trump’ın teklifi uranyumu 2015 anlaşmasındakine yakın düşük bir seviyede zenginleştirmeyi içerdiğinden, Tahran, bunu İran direnişi karşısında Washington'un geri çekilmesi ve teklifin onu içeride zenginleştirme hakkından mahrum bırakmadığı şeklinde pazarlayabilir.

Konuşma ayrıca İran ve Washington'un kamuoyu önünde düşmanca açıklamalar yapma, ancak perde arkasında, aralarındaki boşlukları kapatmak için anlaşma ve ardından bunu açıklama alışkanlığının çerçevesine girebilir. Tahran'a ABD’ye pozisyonunda geri adım attırmakla övünme fırsatı verecek olan Trump, İran zihniyetini ve nükleer meselenin nasıl bir ulusal gurur meselesi, ulusal kimlik ve egemenliğin bir parçası olduğunu incelemiş olmalıydı. Öyle ki hükümet, öğrenciler için nükleer tesislere okul gezileri düzenliyor. Tahran rejimi ayrıca yaptırımlara ve kısıtlamalara rağmen ileri nükleer teknoloji seviyelerine ulaşma yeteneği ile övünüyor. Bu nedenle İran, topraklarında uranyum zenginleştirmekten mahrum bırakılmasını reddederdi. Yine özellikle bir yandan bilimsel ve nükleer ilerlemenin bir sembolü olduğu, diğer yandan da kendisinden vazgeçmesinin Washington veya Tel Aviv’in kendisine yönelik askeri bir saldırısını kolaylaştıracağına inandığı bir kart olduğu için yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumundan vazgeçmeyi reddederdi.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarfından Independent Arabia sitesinden çevrilmiştir.