ABD, Wagner güçlerinin Mali’deki varlığından rahatsız

ABD'nin Mali Büyükelçisi, 7 Aralık'ta Bamako'daki bir etkinlik sırasında (AFP)
ABD'nin Mali Büyükelçisi, 7 Aralık'ta Bamako'daki bir etkinlik sırasında (AFP)
TT

ABD, Wagner güçlerinin Mali’deki varlığından rahatsız

ABD'nin Mali Büyükelçisi, 7 Aralık'ta Bamako'daki bir etkinlik sırasında (AFP)
ABD'nin Mali Büyükelçisi, 7 Aralık'ta Bamako'daki bir etkinlik sırasında (AFP)

ABD, Mali'deki yetkililerin, ülkeyi istikrarsızlaştıracak olan Rusya destekli Wagner Grubu’ndan güçlerin konuşlandırılmasını talep etme kararından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. ABD’nin bu açıklaması Ortadoğu, Afrika ve Ukrayna'da şiddeti kışkırtmak ve insan hakları ihlalleri yapmakla suçlanan askeri müteahhitler grubuna Avrupa Birliği'nin (AB) bir dizi yaptırım uygulamasının ertesi günü geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price yaptığı açıklamada, “Rus destekli Wagner Grubu'ndan Mali'ye olası güç konuşlandırmasından endişe duyuyoruz” dedi.
Malili makamlar tarafından imzalanan ve ayda on milyon dolar değerindeki anlaşma, Rus iş adamı Yevgeny Prigozhin liderliğindeki Wagner kuvvetlerinin Mali'de konuşlandırılması için ödeme yapmak üzere ülkedeki Malili silahlı kuvvetleri ve kamu hizmetlerini desteklemede kullanılabilecek "fon transferleri" yapıyor.
İstikrarsızlaştırıcı faaliyetleri ve insan hakları ihlalleriyle tanınan Wagner güçlerinin Mali'ye barış getirmeyeceğini, ülkeyi daha da istikrarsızlaştıracağını ifade eden Price, “ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği, Prigozhin'e "Rusya Savunma Bakanlığı ile ilişkisi ve Amerikan demokratik süreçlerini baltalama çabaları" nedeniyle yaptırım uyguladı. Wagner Grubu, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin barışını, güvenliğini, istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden ihlal ve eylemlere katıldı. Müslüman çoğunluklu ülkelerde yargısız infazlar gerçekleştirdi.
Ukrayna, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Suriye'deki istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri nedeniyle AB, 13 Aralık'ta Wagner Grubu ve 11 ortağına yaptırım uyguladı.
Wagner'in konuşlandırıldığı ülkelerin "kendilerini hızla daha fakir, daha zayıf ve daha az güvenli bulduklarını" kaydeden Price, grubun Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ukrayna ve Suriye'de çatışmayı körüklediğini ve güvensizlik ve istikrarsızlığı artırdığını belirtti. Price, “Bu da yerel askerler ve sivillerin ölümüne neden olmanın yanı sıra ulusal egemenliği baltaladı. Tüm bunlar ulusal hazineyi tüketirken devlet kapasitesi ve özel silahlı kuvvetler için kullanılabilecek temel kaynakları da başka yöne çeviriyor” dedi.
Mali'deki geçiş hükümetini kıt bütçe kaynaklarını Mali silahlı kuvvetlerinin terörizme karşı savaşında kullanmaya çağıran Price, “Ülkenin serveti, madencilik imtiyazları dahil, Mali halkına fayda sağlamalı ve yerel nüfusu kötüye kullanma ve ev sahibi ülkelerin toprakları üzerindeki kontrolünü baltalama geçmişi olan sorumsuz yabancı güçlere ipotek edilmemelidir” şeklinde konuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü: “Wagner Grubu'nun çağrısı, uluslararası toplumun terörizme karşı savaşı destekleme çabalarının kesintiye uğramasına yol açacaktır. Mali'ye halka ya da hükümete bedelsiz hizmet eden 20 binden fazla uluslararası barış gücü ve askerin katkıları sunulabilir. Mali geçiş hükümetinin, Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’ndan (MINUSMA) Mali'ye bedelsiz 2 binden fazla ek barış gücü askeri gönderilmesini reddetmesinden dolayı üzgünüm. Ayrıca geçiş hükümetinin uluslararası ortakların ek kuvvetler ve eğitimciler yerleştirme ve güvenlik operasyonlarını geliştirme çabalarını geciktirmesi de üzücü.” Yetkililer Mali'yi demokratik yönetime döndürmek için hızlı hareket etmeli. Bu, ABD'nin Mali halkına fayda sağlayan güvenlik yardımını yeniden başlatmasına izin verecek.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise geçiş hükümetinden bir davet alması nedeniyle şirketin Mali'de bulunmak için meşru bir hakkı olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Wagner Grubu'ndaki sekiz kişi için mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi önerisini kabul etmişti. Bunlar arasında kurucu Dmitry Utkin ve Suriye'deki grupla bağlantılı üç enerji şirketi yer alıyor.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, konuya ilişkin açıklamasında Wagner unsurlarının bir tehdit oluşturduğunu ve dünyanın birçok ülkesinde istikrarsızlık yarattığını söyledi.
Borrell konuşmasının devamında, Hedefleri işkence, yargısız infazlar, keyfi infazlar ve öldürmeler, ciddi insan hakları ihlalleri ve Libya, Suriye, Ukrayna (Donbas) ve Orta Afrika dahil olmak üzere faaliyet gösterdikleri bazı ülkelerde istikrarı bozucu faaliyetlerde bulunmak” ifadelerine yer verdi.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP