MDLBeast Soundstorm 2021 müzik festivali uluslararası çapta ses getirdi

Festivale katılım yoğun oldu. (Salih el-Gannam)
Festivale katılım yoğun oldu. (Salih el-Gannam)
TT

MDLBeast Soundstorm 2021 müzik festivali uluslararası çapta ses getirdi

Festivale katılım yoğun oldu. (Salih el-Gannam)
Festivale katılım yoğun oldu. (Salih el-Gannam)

Müzik ve sanat tutkunları, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'ın ev sahipliği yaptığı, Ortadoğu'nun en büyük müzik etkinliği olan MDLBeast Soundstorm 2021 müzik festivalinde bir araya geldiler.
İki gün süren etkinliği düzenleyen organizasyon komitesinin yaptığı açıklamada Arap sanatçıların yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden 200 DJ ve yıldızı görmek ve dinlemek için festivale katılan 700 bini aşkın ziyaretçinin sekiz açık hava konser alanını doldurduğu kaydedildi.
Festivale katılan yabancı konuklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda Riyad’ı ziyaret sebeplerinin, özellikle Suudi Arabistan'ın son dönemde hayata geçirdiği ekonomik ve sosyal reformları yerinde görmenin yanı sıra ülkede salgın ile mücadele kapsamında uygulanan ihtiyati tedbirlerin ardından gerçekleştirilen bu büyük etkinliğe katılmak olduğunu aktardılar.
Festivalin kapanış günü Mısırlı sanatçı Amr Diab, Lübnanlı şarkıcı Nancy Ajram ve Amerikalı DJ Jason Drillo'nun konserlerine sahne oldu.
Elektronik müzik hayranları arasında oldukça popülerliğe sahip sanatçı David Guetta da Suudi Arabistan'daki festivale katılmanın kendisi için oldukça anlamlı olduğunu ve müzik tarihinde yeni bir döneme tanıklık ettiğini söyledi. Guetta daha önce de 2018 yılında Suudi Arabistan’da bir konser vermişti.
Guetta, Suudi Arabistan ve Ortadoğu'daki dönüşümden ve dinamizmden memnun olduğunu, bunun insanların hayatlarına olumlu bir şekilde yansıyacağını ve elektronik müzik camiasının dünya çapında genişlemesine katkıda bulunacağına olan inancını vurguladı.
Hollandalı ünlü DJ Armin de Suudi Arabistan'da düzenlenen MDLBeast Soundstorm 2021 müzik festivaline katılmaktan gurur duyduğunu belirterek eserlerini beğenen hayranlarının sayısının çokluğuna dikkat çekti. Bu türden küresel etkinlikler düzenleyerek elektronik müziğin yayılmasına yardım edilmesini ve gelecekte daha fazla insanın katılmasının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinliğe katılanlar arasında Suudi geleneksel kıyafetlerini giyen otuzlu yaşlarında iki İngiliz, Matthew ve Tuff yaptıkları açıklamada beklediklerinden çok daha farklı bir ortamla karşılaştıklarını, bunun da kendilerini turistik bölgeleri keşfetmek için Suudi Arabistan’da kalmaya teşvik ettiğini söylediler. Organizasyonun mükemmel olduğunu, çeşitli müzik türleri ile Arap sanatçılar ve dünyanın en ünlü müzik koordinatörleri arasındaki entegrasyonun başarısına dikkat çektiler. Matthew ve Tuff bu türden bir çeşitliliğe daha önce şahit olmadıklarını vurguladılar.
Turistik bölgeleri gezmeyi ve keşfetmeyi seven Hollandalı Clarissa ve Barrow da Riyad'da düzenlenen müzik festivalinin ilkinden tamamen farklı olduğunu ve etkinliklere katılan DJ’lerin sayısı karşısında hayrete düştüklerini vurguladılar.
Riyad'da ikinci kez düzenlenen MDLBeast Soundstorm 2021’in Ortadoğu'daki en büyük müzik etkinliği olması, Suudi Arabistan'ın küresel sanat camiasındaki cezbedici ve rekabetçi konumunun kanıtı niteliğinde. Suudi Arabistan bu tür festivallerle spor, kültür ve sanat alanlarında, uluslararası çapta etkinlikleri üst düzey profesyonellikle organize etme becerisini de göler önüne seriyor.
Festivalde ziyaretçilere birçok kolaylık sağlamak, erişimlerini kolaylaştırmak, toplu hareketlerin sorunsuz ve akıcı bir biçimde gerçekleşmesini sağlamak için birçok yenilik hayata geçirildi. Güvenliğin yüksek biçimde sağlanması için de 335 kameranın yanı sıra her 30 ziyaretçiye bir kişi düşecek şekilde bin 800'den fazla güvenlik görevlisi istihdam edildi.



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology