Gannuşi: "Nahda'nın kapatılması hukuki olmadığı gibi, Said'in çıkarına da değil"

Raşid el- Gannuşi (AFP)
Raşid el- Gannuşi (AFP)
TT

Gannuşi: "Nahda'nın kapatılması hukuki olmadığı gibi, Said'in çıkarına da değil"

Raşid el- Gannuşi (AFP)
Raşid el- Gannuşi (AFP)

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Nahda Hareketi partisini kapatmaya kalkışmayacağını söyledi.
Gannuşi, El-Arabi televizyon kanalına verdiği demeçte, ülkedeki gelişmeleri değerlendirdi.
"Nahda'nın kapatılması hukuki olmadığı gibi, Said'in çıkarına da değil" diyen Gannuşi, Cumhurbaşkanı'nın 25 Temmuz'da Tunus halkına zaten oldukça çirkin bir hediye sunduğunu belirtti.

"Nahda'yı Tunus halkı var etti"
Gannuşi, "Nahda Hareketini Tunus halkı var etti. Tunus halkı buna ihtiyaç duyduğu sürece var olmayı sürdürecektir. Nahda Hareketinden çekilmesini ancak Tunus halkı isteyebilir, bunun yolu da seçimlerdir." dedi.
Partisinin 2019 yılında seçim finansman kanununu ihlal ettiği suçlamalarına ilişkin Gannuşi, yargının Nahda'yı temize çıkaracağından emin olduğunu belirterek "Seçim finansman kanununa aykırılık konusunda dosyalarımız tamamen temizdir. Biz ülkenin en düzenli partisiyiz." ifadelerini kullandı.

"Nahda, hükümetlere katılımı oranında sorumludur"
Gannuşi, partisinin ülkedeki siyasi krizle ilgili sorumluluğuna ilişkin, "Nahda Hareketi, önceki hükümetlere katılımı oranında sorumludur" dedi.
"Cumhurbaşkanı Said, projesine bir soru işareti koyduktan sonra devrim, oldukça tehlikeli bir meydan okuma ve sıkıntıyla karşı karşıya kalmıştır." diyen Gannuşi, 25 Temmuz'un oldukça tehlikeli bir ayrım olduğunu vurguladı.
Gannuşi, parlamento olmadan ülkenin sorunlarının çözülemeyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı'yla herhangi bir şahsi sorunu olmadığını belirten Gannuşi, "Biz diktatörlüğe karşıyız ve yeniden gelmesinden endişe ediyoruz. Anayasal kurumların kapatılması, Cumhurbaşkanı'nın ülkeyi tek başına yönetmek istediği anlamına geliyor." dedi.
Gannuşi, adını vermediği bazı ülkelerin Said'in istisnai uygulamalarını desteklediğinin açık işaretleri bulunduğunu söyleyerek ülkenin sıkıntısının siyasi değil temelde ekonomik olduğunun altını çizdi.

Tunus'taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclis'in çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül'de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle cumhurbaşkanının yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş ayrıca yasa tekliflerinin anayasaya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said'in aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açmıştı.
Ülkedeki krizden çıkmak için birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşu geniş kapsamlı "ulusal diyalog" çağrısı yapıyor.



Yeni Zelanda yeni helikopterler satın almak için 1,2 milyar dolarlık bütçe ayırdı

Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
TT

Yeni Zelanda yeni helikopterler satın almak için 1,2 milyar dolarlık bütçe ayırdı

Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)
Yeni Zelanda Donanması’na ait bir helikopter (Arşiv - Reuters)

Yeni Zelanda hükümeti, perşembe günü yaptığı açıklamada, artan küresel gerilimlerin ortasında donanmanın envanterinde bulunan eski helikopterlerin yerine yeni helikopterler almak üzere bir sonraki bütçesinde 2 milyar Yeni Zelenda doları (NZD) (1,19 milyar dolar) bütçe ayırdığını duyurdu.

Hükümet, helikopterler için ayrılan bütçenin yanında, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri'nin (Yeni Zelanda ordusu) üs harcamalarını önümüzdeki dört yıl boyunca yılda 239 milyon NZD arttıracağını da açıkladı. Yeni Zelanda Savunma Bakanı Judith Collins yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda'nın dünyada artan gerilimlerden muaf olmadığının ‘çok açık’ olduğunu söyledi. Collins yaptığı açıklamada, “Bu bizi 2032 ve 2033'e kadar savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde ikisine çıkarma yolunda ilerletiyor” dedi.

Yeni Zelenda hükümeti nisan ayında savunma harcamalarını önümüzdeki dört yıl içinde 9 milyar NZD'lik yeni bir bütçeyle arttıracağını açıkladı.

Collins, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ulusal güvenlik olmadan ekonomik güvenlik olmaz. Küresel gerilimler hızla artıyor ve savunma personelinin işlerini yapabilmeleri için doğru ekipman ve koşullara ihtiyaçları var. Denizci bir ulus olarak denizcilik alanındaki kabiliyetlerimizi geliştirmeye öncelik veriyoruz.”