Afrika'da 2021, darbeler ve Kovid-19 salgınının gölgesinde geçti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Afrika'da 2021, darbeler ve Kovid-19 salgınının gölgesinde geçti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Afrika 2021'de sık sık askeri müdahalelerle gündeme gelirken, Sudan ve Etiyopya'da patlak veren siyasi kriz halen bitmedi.
Afrika kıtasında 2021, darbeler ve Kovid-19 salgınının gölgesinde geçerken, Etiyopya'daki iç savaş, Güney Afrika'daki yağmalama olayları, Nijerya, Mozambik ve Somali'deki terör saldırıları ve iç çatışmalar bu sene gündeme damgasını vurdu.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Afrika'da 2021'de Etiyopya, Benin, Cape Verde, Çad, Cibuti, Gambiya, Kongo Cumhuriyeti, Nijer, Uganda ve Zambiya gibi ülkelerde seçimler düzenlendi.
Nijerya'da 1 Kasım'da 21 katlı binanın çökmesi sonucu 43 kişi hayatını kaybederken, 5 Kasım'da Sierra Leone'de yakıt tankeri ile aracın çarpışması sonucu meydana gelen patlamada 144 kişi öldü.
Afrikalı liderler Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyindeki üye sayısı adaletsizliğini yeniden gündeme taşıdı.

Etiyopya'da iç savaş 2021 boyunca sürdü
Etiyopya'da isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin (TPLF), 2020'nin sonunda merkezi hükümete karşı isyan başlatmasıyla ülkede iç savaş patlak verdi.
Ordu ile isyancılar arasındaki çatışmalar nedeniyle yüz binlerce kişi evini terk etmek zorunda kaldı, binlerce insan hayatını kaybetti.
İsyancılar başkent Addis Ababa'ya yaklaşırken Etiyopya ordusunun aralık ayında başlattığı hava operasyonlarıyla TPLF geri çekilmek zorunda kaldı.

Gine'de darbe
Gine'de Özel Kuvvetler Birlikleri (GFS) komutanı Mamady Doumbouya, 5 Eylül'de darbe yaparak yönetimi ele geçirdi.
Cumhurbaşkanı Alpha Conde'nin en güvendiği isimlerden biri olan ve 2018'de bizzat Conde tarafından bu göreve getirilen Doumbouya, ülkedeki kötü gidişat nedeniyle darbe yaptıklarını açıkladı.
Darbe sonrası kurulan askeri cunta Ulusal Birlik ve Kalkınma Komitesinin (CNRD) başındaki Paris Harp Okulu çıkışlı Fransız vatandaşı Doumbouya, 1 Ekim'de düzenlenen törenle geçiş sürecinin cumhurbaşkanı olarak yemin etti.
Gine'de darbeyle devrilen cumhurbaşkanı Alpha Conde, 30 Kasım'da serbest bırakıldı.

Mali'de ikinci darbe
Ağustos 2020'deki darbenin arkasındaki isim olan Albay Assimi Goita, 24 Mayıs'taki kabine değişikliğinin usullere uygun olmadığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Bah N'daw ve Başbakan Moctar Ouane'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda üst düzey yetkilinin gözaltına alınması emrini verdi.
Ndaw ve Ouane, 27 Mayıs'a kadar bir önceki darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'nın da tutulduğu Kati kışlasında alıkonuldu, akabinde ev hapsinde tutulmaya başlandı.
Goita ise 7 Haziran'da düzenlenen resmi törenle yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine resmen başladı, başbakanlık görevine de Choguel Maiga'yı getirdi.

Sudan'da siyasi uzlaşı sağlanamadı
Sudan'da ordunun 25 Ekim'de hükümeti feshedip Başbakan Abdullah Hamduk dahil onlarca siyasetçiyi gözaltına almasıyla sonuçlanan askeri müdahale sonrasındaki yönetim krizini sona erdirmek amacıyla 21 Kasım'da, Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan ile teknokrat hükümeti kurması için görevine iade edilen Hamduk arasında siyasi anlaşma imzalandı.
"Darbe" olarak nitelendirdikleri müdahale ve sonrasında alınan kararlara tepki gösteren eski sivil iktidar koalisyonu Özgürlük ve Değişim Güçleri, Hartum Direniş Komiteleri, Sudan Meslek Odaları Birliği ve bazı siyasi partiler, iktidar sivillere devredilene kadar barışçıl direniş ve sivil itaatsizlik çağrısı yaptı.
Eski Cumhurbaşkanı Beşir'in, 19 Aralık 2018'de başlayan halk ayaklanmasıyla 11 Nisan 2019'da devrilmesinin ardından Ağustos 2019'dan bu yana geçiş sürecinin yaşandığı, siyasi ve ekonomik krizin sürdüğü ülkede, henüz hükümet kurulamadı.
Sudan'da geçici iktidarın askeri ortakları, Temmuz 2023'te seçimle iş başına gelen hükümet kurulana kadar iktidar ortağı olmayı sürdüreceğini açıkladı.

Güney Afrika'da yağmalama
Güney Afrika'yı 2009-2018'de yöneten Jacob Zuma'nın yolsuzluk, haraç, dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama dahil 16 ayrı suçlamadan yargılandığı davada mahkemeye itaatsizlik suçundan 15 ay hapis cezasına çarptırılması temmuzda binlerce kişiyi sokağa döktü.
Protestolar önce şiddet olaylarına, ardından yağmalamaya dönüştü.
Zuma, mahkemenin aldığı karara karşı dirense de 7 Temmuz'da Nkandla kentinde güvenlik güçlerine teslim oldu.
En az 340 kişinin hayatını kaybettiği olaylarda yaklaşık 200 alışveriş merkezi, 3 bin mağaza, 1400 ATM, 200 banka ve postane, 11 depo ve 8 fabrika yağmacılar tarafından hedef alındı.
Zuma, 5 Eylül'de sağlık sorunları nedeniyle şartlı tahliye edildi.

Mozambik'teki çatışmalar
Hint Okyanusu kıyısındaki Doğu Afrika ülkesi Mozambik'te Ensar'us Sunna örgütünün sivillere yönelik saldırıları nedeniyle göç edenlerin sayısı 730 bini geçti.
Mozambik'te, doğal gaz ve değerli maden kaynaklarının bulunduğu Tanzanya sınırındaki Cabo Delgado'da 4 yıl önce ortaya çıkan terör örgütü Ensar'us Sunna'nın saldırılarında bugüne kadar 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Saldırıları düzenleyen ve terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğu öne sürülen silahlı gruba, yerel halk arasında "Eş-Şebab" deniyor.
Afrika, Avrupa ve ABD askerlerinden oluşan 3 bin 100'den fazla yabancı asker ülkede teröre karşı mücadeleye devam ediyor.

Güney Afrika ülkelerine omicron varyantı kısıtlamaları
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 25 Kasım'da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından "omikron" olarak isimlendirilen B.1.1.529 varyantının tespit edildiğinin bildirilmesi sonrası 7 Güney Afrika ülkesine seyahat yasağı getirilmesi tepkilere neden oldu.
WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, varyantın ilk ortaya çıktığı Güney Afrika Cumhuriyeti ve Bostvana'nın, Uluslararası Sağlık Tüzüğü uyarınca omikron vakalarını hızlıca tespit edip raporlayarak başarılı mücadele sergilediğini, yeni varyant sebebiyle seyahat kısıtlaması kararının yanlış olduğu vurguladı.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa da seyahat kısıtlamalarını kınayarak Avrupa ülkelerinde de varyantın tespit edilmesine rağmen sadece Afrika ülkelerine yönelik kısıtlama tedbirleri alındığına dikkati çekti.

BMGK'ye Afrikalı temsilci çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yüzde 28 ile en çok temsil edilen grup Afrika olmasına rağmen BM Güvenlik Konseyi'nde çoğu kendisini ilgilendiren konuların hiçbirinde daimi üye olmadığı için Afrikalı ülkelerin söz hakkı bulunmuyor.
Sadece Afrika ülkeleri değil, Asya ve Latin Amerika ülkeleri de daimi üye olmak istediklerini dile getirseler de BMGK'de veto yetkisi bulunan 5 daimi üye ABD, Çin, Rusya, Fransa ve Birleşik Krallık bu taleplere sıcak bakmıyor.
BMGK'da 54 ülkenin bulunduğu Afrika'da hiçbir ülkenin daimi üye olarak yer almaması, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ve Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'nın Senegal'in başkenti Dakar'da düzenledikleri basın toplantısında yeniden gündeme geldi.
İki lider BMGK'da reform çağrısı yaparken, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'de Twitter'dan yaptığı açıklamada iki lidere desteğini açıkladı.

Güvenlik problemleri devam ediyor
Afrika'nın farklı bölgelerinde güvenlik problemleri devam ederken hükümetler ise iç sorunlarını çözmek için farklı arayışlar içerisinde.
Nijerya, Mozambik, Somali, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Burkina Faso gibi ülkelerde silahlı grupların saldırıları ve çatışmalardan milyonlarca kişi olumsuz etkileniyor.
Nijerya'da Boko Haram örgütünün neden olduğu güvenlik sorununa son yıllarda silahlı çeteler de dahil oldu. Ülkenin kuzeyinde artan güvenlik krizi nedeniyle Nijeryalılar gösteriler düzenledi.
Mozambik'te ise Ensar'us Sunna örgünün saldırıları sürerken, Zimbabve, Güney Afrika Cumhuriyeti, Ruanda ve Botsvana gibi Afrika ülkeleri Mozambik'e destek için asker gönderdi.

Uganda'da bombalı saldırılar ve KDC'ye askeri müdahale
KDC'nin Ruanda, Uganda ve Burundi sınırının bulunduğu doğusu, 20 yıldır altın ve kobalt gibi madenlerin kontrolünü sağlamaya çalışan silahlı grupların saldırıları ve çatışmalarına sahne oluyor.
KDC Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Ugandalı mevkidaşı Yoweri Museveni'nin talebi üzerine, Uganda ordusunun isyancılarla mücadele için, ülkesine asker gönderilmesine onay verdi ve Uganda tarafından KDC'nin doğusunda faaliyet gösteren isyancı grup Demokratik İttifak Güçlerine (ADF) karşı 30 Kasım'da ortak operasyon başlatıldı.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin (KDC) doğusundaki Goma şehrinde, yabancı askerlerin ülkedeki varlığını protesto eden göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada en az 4 kişi hayatını kaybetti.
Afrika'da en fazla mültecinin bulunduğu Uganda, ülkelerindeki çatışmalardan kaçan 20 binin üzerinde Kongoluya ev sahipliği yapıyor.
Operasyonun, Uganda'da kasım ve aralık aylarında ardı sıra gelen bombalı saldırılar sonrası başlaması dikkati çekti.

Somali'de kuraklık
Somali'de iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan kuraklıktan binlerce kişi etkileniyor.
Hükümet, ülkede yaşanan kuraklığın ölümcül etkileri nedeniyle 10 Kasım'da küresel yardım çağrısı yaptı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) de gelecek yıl 7,7 milyon Somali vatandaşının kuraklık nedeniyle insani yardıma ihtiyaç duyabileceği uyarısı yaptı.
Ülkede en şiddetli kuraklık 2011'de yaşanmış ve yaklaşık 260 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Çad lideri isyancılarla çıkan çatışmada öldü
Çad Ordu Sözcüsü Azem Bermandoa Agouna, 20 Nisan'da yaptığı açıklamada, 68 yaşındaki İdris Debi Itno'nun ülkenin kuzeyinde ayrılıkçı Çad Değişim ve Birlik Cephesi adlı gruba karşı düzenlenen operasyona katıldığını, çıkan çatışmada yaralandığını ve hayatını kaybettiğini duyurdu.
Itno'nun 37 yaşındaki oğlu, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Korgeneral Muhammed İdris Deby başkanlığındaki Askeri Geçiş Konseyi 20 Nisan'da ülkenin yönetimini devraldı.
Çad Devlet Başkanı Itno'nun cephede hayatını kaybetmesinin ardından geçici olarak yönetimi devralan Çad ordusu tarafından 26 Nisan'da yapılan açıklamada, Çad'ın geçici hükümet başbakanı olarak Albert Pahimi Padacke'nin seçildiği duyuruldu.

Kenya ile Somali arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı devam ediyor
İki ülke, Hint Okyanusu'na bakan, zengin petrol ve gaz yataklarına sahip olduğu ileri sürülen kıyılar üzerinde uzun süredir anlaşmazlık yaşıyor.
Somali, iki ülkenin Hint Okyanusu'ndaki deniz sınırının Somali'nin kara sınırı ile aynı yönde ilerlemesi gerektiğini savunurken, Kenya, sınırın Somali'nin aleyhine olacak şekilde kıyı şeridinde yaklaşık 45 derecelik bir açıyla ilerlemesi gerektiğini iddia ediyordu.
Anlaşmazlığın çözümü için Somali ve Kenya, Uluslararası Adalet Divanına başvurmuş ancak ilk duruşması Eylül 2019'da görülmesi gereken dava, Kenya'nın talebiyle defalarca ertelendi.
Somali hükümeti, 11 Şubat’ta, Kenya'nın deniz sınırı anlaşmazlığı davasını erteleme talebine tepki göstererek, Kenya'yı Somali topraklarını gasbetmeye çalışmakla suçladı.
Uluslararası Adalet Divanı, 12 Ekim'de, Kenya ile Somali arasında anlaşmazlığa neden olan deniz sınırında ihtilaflı alanın büyük bölümünü Somali'ye bırakması kararı aldı.
Buna göre, iki ülke arasında paylaştırılan ihtilaflı alanın büyük bölümü Somali'ye verilirken, küçük bir kısmı Kenya'ya bırakıldı ancak Kenya bu kararı reddettiğini açıkladı.

Seçimler
Afrika'da 2021'de birçok ülkede başkanlık seçimleri oldu ve bazı ülkelerde hükümetler değişti.
Etiyopya, Benin, Cape Verde, Çad, Cibuti, Gambiya, Kongo Cumhuriyeti, Nijer, Uganda ve Zambiya'da seçimler düzenlendi.
Doğu Afrika ülkesi Cibuti’deki cumhurbaşkanı seçimini mevcut Cumhurbaşkanı ve iktidardaki İlerleme için Halk Hareketi (RPP) lideri İsmail Ömer Ciyle kazanırken, Orta Afrika ülkesi Çad'da, 6. kez aday olan mevcut Cumhurbaşkanı İdris Debi Itno seçimin galibi oldu.
Gambiya'da mevcut devlet başkanı Adama Barrow, Nijer'de Mohamed Bazoum, Kongo Cumhuriyeti'nde mevcut Cumhurbaşkanı Denis Sassou Nguesso, Uganda’da devlet başkanı Yoweri Kaguta Museveni, Zambiya’da muhalafet adayı Hakainde Hichilema, Cape Verde'de ise muhalefet adayı Jose Maria Neves seçimleri kazanan liderler oldu.
Etiyopya'da ertelenmesi eleştirilere neden olan seçimi, Başbakan Abiy Ahmed'in öncülük ettiği iktidardaki Refah Partisi kazandı.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı'nın oğlu Türkiye'de hayatını kaybetti

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fettah el-Burhan (Sudan Egemenlik Konseyi Telegram hesabı)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fettah el-Burhan (Sudan Egemenlik Konseyi Telegram hesabı)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı'nın oğlu Türkiye'de hayatını kaybetti

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fettah el-Burhan (Sudan Egemenlik Konseyi Telegram hesabı)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fettah el-Burhan (Sudan Egemenlik Konseyi Telegram hesabı)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı'nın oğlu Muhammed Abdülfettah el Burhan, Başkent Ankara'daki Bilkent hastanesinde yaklaşık iki ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı'nın oğlu, 7 Mart akşamı başkent Ankara'da motosikletiyle seyir halindeyken meydana gelen trafik kazasında yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Al-Burhan'ın oğlunun cuma gecesi hayatını kaybettiği açıklandı.


ABD, Katar'a baskıyı artırıyor: "Ateşkesi kabul etmezse Hamas'ı ülkeden çıkarın"

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 bin 944'ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere en az 34 bin 622 Filistinli öldürüldü (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 bin 944'ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere en az 34 bin 622 Filistinli öldürüldü (AFP)
TT

ABD, Katar'a baskıyı artırıyor: "Ateşkesi kabul etmezse Hamas'ı ülkeden çıkarın"

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 bin 944'ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere en az 34 bin 622 Filistinli öldürüldü (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 bin 944'ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere en az 34 bin 622 Filistinli öldürüldü (AFP)

ABD'nin, Katar'a yönelik baskıyı artırarak ateşkesi reddetmesi halinde Hamas liderlerini ülkeden atmasını istediği öne sürüldü.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililer, ülkenin önde gelen gazetelerinden Washington Post'a (WP), ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın bu mesajı Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman bin Casim es-Sani'ye geçen ay ilettiğini söyledi.

Katar'daki ateşkes görüşmelerinde yer alan ve adlarının gizli tutulmasını isteyen üç diplomat, Katarlı yetkililerin, başkent Doha'da yaşayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve diğer Hamas liderlerine "ülkeyi terk etmeleri durumunda kalacak başka yer bulmaları için plan yapmalarını söylediğini" belirtti.

ABD'li yetkili, Katar'a baskı yapılmasının verimli bir strateji olmadığını savunarak, "Doha'da Hamas'a baskı uygulamak etkisiz kalıyor. Sorun, kararları verenlerin Gazze'de olması ve siyasi büroyu umursamamaları" dedi. 

1995-1998'de görev yapan ABD'nin eski Katar Büyükelçisi Patrick Theros da Hamas'ın Katar'dan atılmasının hata olacağını savunarak, böyle bir hamlenin "Beyaz Saray için kabus yaratabileceğini" söyledi.

Diğer yandan İsrailli haber sitesi Times of Israel, Doha yönetiminin Washington'ın talebini kabul edebileceğini savundu. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Hamas'ın masadaki son ateşkes teklifini reddetmesi durumunda ABD'nin, örgüt liderlerinin ülkeden çıkarılması için Katar'a resmi talepte bulunabileceğini belirtti. Kaynak, Katar'ın böyle bir talebe hazırlandığını ve buna olumlu yanıt verebileceğini öne sürdü.

Haniye, dünkü açıklamasında Hamas yetkililerinin hafta sonu Mısır'ın başkenti Kahire'ye gidip anlaşmayı inceleyeceklerini söylemişti. 

24 Kasım'da sağlanan ve bir hafta süren ateşkeste 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) verilerine göre Hamas'ın elinde halen yaklaşık 130 rehine var. İsrail ordusu, bunlardan 34'ünün öldüğünü doğrulamıştı.

Independent Türkçe


İsrailli insan hakları kuruluşları hükümeti Gazze Şeridi'ne yardım konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçluyor

Gazze'de su birikintisinin kenarında çöplerin arasında yürüyen Filistinli (AFP)
Gazze'de su birikintisinin kenarında çöplerin arasında yürüyen Filistinli (AFP)
TT

İsrailli insan hakları kuruluşları hükümeti Gazze Şeridi'ne yardım konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçluyor

Gazze'de su birikintisinin kenarında çöplerin arasında yürüyen Filistinli (AFP)
Gazze'de su birikintisinin kenarında çöplerin arasında yürüyen Filistinli (AFP)

Gazze Şeridi'ne yönelik yardım kısıtlamaları nedeniyle hükümete dava açan beş İsrailli insan hakları kuruluşu dün (Cuma) yaptıkları açıklamada, hükümetin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair ısrarının ‘mantıksız’ olduğunu belirtti.

Gisha ve diğer dört İsrailli insan hakları kuruluşu, Yüksek Mahkeme'ye başvurarak hükümetin, Birleşmiş Milletler'in (BM) kıtlık uyarısında bulunduğu Gazze Şeridi'ne yardımların ulaştırılmasını arttırmak için ne gibi önlemler aldığını açıklamasını talep etti.

Geçen ay yapılan ilk duruşmanın ardından mahkeme, yarın (Pazar) yapılması planlanan yeni duruşma öncesinde hükümetten sorulara yanıt vermesini istedi.

Bu hafta mahkemeye sunulan yanıtlarda İsrail hükümeti, insani yardım erişimini kolaylaştırmak için şimdiye kadar alınan önlemlerin yükümlülüklerini aştığını vurguladı.

Gisha tarafından dün yayınlanan ortak bir bildiride şu ifadeler yer aldı: “Gazzelilerin ne kadar yardıma ihtiyacı olduğu konusunda hiçbir fikri olmadığını itiraf edenlerin, yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, hatta aştıklarını iddia etmeleri mantıksızdır.”

Bildirinin devamında, Gazze Şeridi'ndeki malzeme sıkıntısının ‘hükümetin, yükümlülüklerini ne gereken miktarda ne de gereken hızda yerine getirmediğini’ gösterdiği ifade edildi.

Uluslararası yardım kuruluşları uzun süredir Gazze Şeridi'ndeki ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırılmasının önündeki engellerden şikâyet ediyor.

Ancak İsrail hükümeti, Gazze Şeridi'ne yardım girişini engellemediğini savunuyor ve malzeme sıkıntısının yardım kuruluşlarının yetersiz dağıtımından kaynaklandığını söylüyor.

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) dün yaptığı açıklamada, nisan ayında ‘Gazze Şeridi'ne giren insani yardım miktarında önemli bir artış’ olduğunu duyurdu.

X platformu üzerinden yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay toplamda 6 bin tır dolusu gıda, su, tıbbi malzeme ve çadırın Gazze Şeridi'ne geçtiği belirtildi. Açıklamanın devamında “Gazze Şeridi'ne girebilecek yardım miktarının bir sınırı yok ve nisan ayı bunu kanıtladı” ifadesi yer aldı.

Süregelen engellerden şikâyet eden BM kuruluşları için ise durum böyle değil.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının nisan ayında Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik 94 yardım misyonundan sadece 52'sine kolaylık sağladığını, dörtte birinden fazlasının engellendiğini ve yüzde 10'unun reddedildiğini, diğerlerinin ise lojistik kısıtlamalar nedeniyle iptal edildiğini belirtti.


Rus birlikleri Nijer'deki ABD üssüne girdi

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen hafta Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen hafta Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Rus birlikleri Nijer'deki ABD üssüne girdi

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen hafta Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen hafta Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Nijer'in başkenti Niamey'de konuşlandıkları askeri üsse giren Rus askerlerinin ABD askerlerine yönelik bir tehdit oluşturmadığını bildirdi. Austin dün (cuma) düzenlediği basın toplantısında, “Ruslar ayrı bir yerleşkede bulunuyorlar. ABD birliklerine ya da ekipmanlarına erişimleri yok” ifadelerini kullandı.

Austin, Avustralyalı ve Japon mevkidaşları ile Honolulu, Hawaii'de gerçekleştirdiği üçlü toplantının ardından açıklamalarda bulundu. ABD'li yetkililere göre Nijer'den ‘profesyonel ve sorumlu’ bir şekilde çekilmeye hazırlanan Austin, “Ben her zaman birliklerimizin güvenliği ve korunmasına odaklanırım. Ancak şu anda burada birliklerimizin korunması açısından büyük bir sorun görmüyorum” şeklinde konuştu.

Rus ordusunun Niamey'deki askeri üsse girme hamlesi, Ukrayna'daki çatışma zemininde iki ülke arasındaki askeri ve diplomatik rekabetin arttığı bir dönemde Amerikan ve Rus askerlerini birbirlerine çok yaklaştırıyor.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Nijer'i yöneten subaylar, geçen yıl yaptıkları askeri darbenin ardından, ABD'den Sahel'deki militan gruplara karşı savaşa katılan yaklaşık bin askerini geri çekmesini istedi.


Türkiye'nin İsrail'le ticareti durdurması dünya basınında nasıl yankılandı?

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 596 Filistinli öldürüldü (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 596 Filistinli öldürüldü (AFP)
TT

Türkiye'nin İsrail'le ticareti durdurması dünya basınında nasıl yankılandı?

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 596 Filistinli öldürüldü (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere en az 34 bin 596 Filistinli öldürüldü (AFP)

Dünya basını, Türkiye'nin Gazze savaşı nedeniyle İsrail'le ticareti tamamen durdurmasını yakından takip etti.

Ticaret Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamaya göre İsrail'le ticaret tamamen durduruldu.

Bakanlık, geçen ay da 54 ürün grubunun İsrail'e satışına kısıtlama getirmişti.

BBC: "İlişkiler tekrar kötüleşebilir"

Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayıncısı BBC'nin analizinde, Türkiye ve İsrail arasında geçen yıl toplamda yaklaşık 7 milyar dolar değerinde ticaret yapıldığı hatırlatıldı. 

Haberde, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın, yasak kararının ardından yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "diktatör gibi davranmakla" suçladığına işaret edildi.

Analizde, İsrail ve Türkiye'nin 7 Ekim saldırısının ardından karşılıklı olarak diplomatları geri çektiği hatırlatılarak, ticaret yasağı hamlesiyle ilişkilerin tekrar kötüleşebileceği savunuldu.

FT: "Erdoğan ciddi baskı altında"

BK'nin önde gelen gazetelerinden Financial Times (FT), Ankara'nın Gazze'ye yardım girişini sağlamak için Tel Aviv'e baskı uygulamak amacıyla böyle bir adım attığını yazdı.

Analizde, "Erdoğan'ın marttaki yerel seçimlerde aldığı büyük yenilgiden sonra İsrail'e karşı kısıtlamaları artırması için ülke içinde ciddi baskıyla karşı karşıya kaldığı" değerlendirmesi yapıldı.

Seçim kampanyalarında birçok adayın da "Erdoğan hükümetinin Gazze'deki savaşta İsrail'e karşı yeterli adımları atmadığı" eleştirisini dile getirdiği belirtildi. 

The Economist: "Erdoğan, muhafazakar seçmenden tepki topluyordu"

Londra merkezli The Economist dergisi, "Erdoğan, İslamcıların meydan okumasıyla karşı karşıya" başlıklı haberinde "Dindar seçmenler, Cumhurbaşkanı'nın İsrail meselesiyle ilgili yeterince sert davranmadığını düşünüyor" yorumunu paylaştı. 

Times of Israel: "Etkili hamle"

İsrailli haber sitesi Times of Israel, Türkiye'nin ticaret yasağı kararını "Kudüs'e karşı çok etkili bir hamle" diye niteledi.

Analizde, yerel seçimlerde Yeniden Refah Partisi'nin (YRP) Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) karşı yürüttüğü kampanyayla öne çıktığına dikkat çekilerek, YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın "Size biz kaybettirmiyoruz, size İsrail'le ticaret kaybettiriyor" dediği hatırlatıldı.

AP: "Hükümet çifte standart uygulamakla eleştiriliyor"

ABD merkezli haber ajansı AP'nin haberinde, Erdoğan'ın ticareti durdurması için halktan baskı gördüğüne işaret edilerek "Hükümet, ticari ilişkileri sürdürürken İsrail'e karşı ağır suçlamalarda bulunarak çifte standart uyguladığı gerekçesiyle eleştiriliyordu" dendi. 

Palestine Chronicle: "Türkiye, Gazze'deki soykırıma karşı harekete geçti"

Filistin'le ilgili haberler yayımlayan ABD merkezli Palestine Chronicle'ın analizinde, Gazze savaşı nedeniyle zarar gören İsrail-Türkiye ilişkilerinin "bir darbe daha alacağı" yazıldı.

Haberde "Türkiye, Gazze'deki soykırıma karşı harekete geçerek ticareti durdurdu" ifadeleri kullanıldı.

Wafa: "Soykırım nedeniyle ticaret askıya alındı"

Batı Şeria'daki Filistin Ulusal Yönetimi'nin haber ajansı Wafa, Türkiye'nin ticareti durdurma kararını "Türkiye, Gazze'deki soykırım nedeniyle İsrail ile ticareti askıya aldı" başlığıyla paylaştı.

Independent Türkçe


Amerika'da öğrenci protestoları tırmanıyor: Princeton öğrencileri açlık grevine başlıyor

ABD'deki birçok üniversitede Filistin yanlısı gösterilere tanık olundu ve gösteriler polisle çatışmalara yol açtı (AFP)
ABD'deki birçok üniversitede Filistin yanlısı gösterilere tanık olundu ve gösteriler polisle çatışmalara yol açtı (AFP)
TT

Amerika'da öğrenci protestoları tırmanıyor: Princeton öğrencileri açlık grevine başlıyor

ABD'deki birçok üniversitede Filistin yanlısı gösterilere tanık olundu ve gösteriler polisle çatışmalara yol açtı (AFP)
ABD'deki birçok üniversitede Filistin yanlısı gösterilere tanık olundu ve gösteriler polisle çatışmalara yol açtı (AFP)

Amerikan NBC News kanalı dün (Cuma) ABD'nin en büyük üniversitelerinden biri olan New Jersey'deki Princeton Üniversitesi öğrencilerinin, Gazze Şeridi'ndeki İsrail savaşını protesto için açlık grevine başladıklarını bildirdi.

ABD, geçtiğimiz iki hafta boyunca ülke genelinde 150'den fazla kolej ve üniversitede Filistin yanlısı gösterilere tanık oldu.

Protestolara katılan onlarca Columbia Üniversitesi öğrencisinin tutuklandığı son on beş gün boyunca, ülke çapındaki kolej ve üniversitelerde meydana gelen gösterilere güvenlik güçleri müdahalede bulundu.

Üniversite kampüslerinde onlarca yıldır benzeri görülmemiş bir şekilde öğrenci ve öğretim üyelerinin gerçekleştirdiği protestolar, 2.000'den fazla kişinin tutuklanmasına yol açtı.

Polis, Üniversite yönetiminin talebi üzerine 80'den fazla üniversite kampüsünde gösterilere müdahale ederek kalabalığı dağıttı.


Blinken: Gazzeliler ile ateşkes arasındaki tek engel Hamas'tır

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde İsrail bombardımanının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde İsrail bombardımanının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Blinken: Gazzeliler ile ateşkes arasındaki tek engel Hamas'tır

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde İsrail bombardımanının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde İsrail bombardımanının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Hamas hareketinin "Gazze halkı ile İsrail'le ateşkes arasındaki tek engel" olduğunu söyledi.

Blinken, Arizona'daki McCain Enstitüsü tarafından düzenlenen Sedona Forumu'nda dün akşam (Cuma) "Ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması konusunda 'evet' cevabını gerçekten kabul edip edemeyeceklerini görmek için bekliyoruz. Şu anda gerçek şu ki, Gazze halkı ile ateşkes arasındaki tek engel Hamas'tır" ifadelerini kullandı.

Blinken, İsrail'in Gazze'nin kalabalık Refah kentine yönelik büyük bir saldırısına karşı uyarılarını yineleyerek, İsrail'in sivilleri korumaya yönelik bir plan sunmadığına dikkat çekti. Blinken, “böyle bir planın olmadığı durumda Refah'ta büyük bir askeri operasyonu destekleyemeyiz çünkü vereceği zarar kabul edilebilir sınırları aşıyor." dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)

ABD'nin terör örgütü olarak gördüğü ve doğrudan görüşmeye girmediği Hamas'la müzakere yapmanın zorluklarına dikkat çeken Blinken, "Katarlılar ve Mısırlılar aracılığıyla dolaylı görüşmelerde bulunduğumuz Hamas liderleri elbette Gazze'nin dışında yaşıyor. Nihai karar vericiler, hiçbirimizin doğrudan temasta bulunmadığı Gazze'dekilerdir" şeklinde konuştu.

Blinken, Ortadoğu'ya yaptığı son gezide İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve İsrailli yetkililerle yaptığı görüşmeden iki gün sonra Arizona'daki McCain Enstitüsü tarafından düzenlenen Sedona Forumu kapsamında verilen akşam yemeğinde açıklamalarda bulundu.

Netanyahu, Blinken ile görüşmesi öncesinde, ateşkes anlaşmasına varılması ve Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin serbest bırakılması için devam eden görüşmelerin sonucu ne olursa olsun, Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah'a kara saldırısı başlatma planını sürdürme niyetini doğruladı.

Biden yönetimi, İsrail hükümetini, savaştan kaçmak için yaklaşık 1,4 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'ta planını uygulamaya karşı defalarca uyardı.


Beyaz Saray: Refah'a yönelik İsrail operasyonuna ilişkin kapsamlı bir plan görmedik

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
TT

Beyaz Saray: Refah'a yönelik İsrail operasyonuna ilişkin kapsamlı bir plan görmedik

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Washington'un Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta planlanan askeri operasyona ilişkin kapsamlı bir İsrail planı görmediğini söyledi.

Reuters'in haberine göre Jean-Pierre gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın Refah hakkındaki görüşmeleri sürdürmek istediğini belirtti.

Bu açıklama, Politico web sitesinin cuma günü Amerikalı bir yetkili ve sitenin bilgili olduğunu belirttiği iki kaynaktan alıntı yaparak, İsrail'in, Amerikan hükümetine ve yardım kuruluşlarına, Refah'tan sakinlerini İsrail'in işgaline hazırlık amacıyla nakletmeye başlama planını bildirdiği yönündeki haberine cevap olarak yapıldı.

Politico sitesi, İsrail'in planının, sakinleri Refah'tan Gazze Şeridi'nin güneybatı kıyısındaki El Mevasi bölgesine nakletmek olduğunu ifade ederek, İsrail ordusunun bu hafta yardım görevlilerine bölgenin bir haritasını gönderdiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi sözcüsü dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a herhangi bir saldırısının yüz binlerce Gazzelinin hayatını riske atacağı ve Şeridin tamamındaki insani yardım operasyonlarına büyük bir darbe olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Sözcü Jens Laerke, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında: “Bu, sivillerin katledilmesi ve tüm sektördeki insani yardım operasyonuna büyük bir darbe olabilir. Çünkü operasyon ağırlıklı olarak Refah’tan yönetiliyor” ifadelerini kullandı.


Brezilya: Şiddetli yağışlar nedeniyle en az 31 kişi öldü, 70'den fazla kişi de kayıp

Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
TT

Brezilya: Şiddetli yağışlar nedeniyle en az 31 kişi öldü, 70'den fazla kişi de kayıp

Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)

 

Brezilya'daki yerel yetkililerin dün (Cuma) yaptığı açıklamada, ülkenin en güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde şiddetli yağmurlar nedeniyle 31 kişinin öldüğünü, onlarca kişinin hâlâ kayıp olması nedeniyle ölü sayısının artmasının beklendiğini belirtti.

Rio Grande do Sul Sivil Savunma yetkilileri, 70'den fazla kişinin kayıp olduğunu, Uruguay ve Arjantin sınırındaki eyalette en az 17 bin kişinin yerinden edildiğini ve 497 şehrinin neredeyse yarısının hasar gördüğünü söyledi.

Rio Grande do Sul eyaletindeki evleri su bastı (Reuters).

Rio Grande do Sul eyaletindeki evleri su bastı (Reuters).

Pek çok şehirde sokaklar tamamen sular altında kalırken, yollar ve köprüler yıkıldı. Fırtına ayrıca toprak kaymalarına ve küçük bir hidroelektrik santrali barajının kısmen çökmesine neden oldu.

Reuters'in haberine göre yetkililer, Pinto Goncalves kentindeki bir başka barajın da çökme tehlikesine karşı, baraj yakınında yaşayan insanlara evlerini boşaltma talimatı verdi.

Rio Grande do Sul eyaletindeki Porto Alegre'de sular altında kalan bir sokak (AFP)

Rio Grande do Sul eyaletindeki Porto Alegre'de sular altında kalan bir sokak (AFP)

Eyalet valisi Eduardo Lecce, sosyal medyada canlı yayında yaptığı açıklamada, "Durum sadece kritik değil, aynı zamanda eyaletin şimdiye kadar maruz kaldığı en tehlikeli durum olabilir. Bazı bölgelere ulaşılamaması nedeniyle muhtemelen ölü sayısı artabilir" ifadelerini kullandı.

Başkan Luiz Inacio Lula da Silva, selden etkilenen yerleri ziyaret etmek ve kurtarma çalışmalarını valiyle görüşmek üzere önceki gün eyalete gitti.


İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
TT

İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)

İsrail, bilgisayar korsanlarının saldırılarına karşı "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı. 

İsrail Ulusal Siber Güvenlik Direktörlüğü'nden Aviram Atzaba, Fransız haber ajansı AFP'ye "Gözle görülmeyen, sessiz bir savaş veriyoruz" dedi.

Aztaba, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından siber saldırıların ciddi şekilde arttığını söyledi.

Yetkili, Hamas ve Hizbullah'la bağlantılı hackerların yoğun siber saldırılar düzenlediğini belirtirken, bilgisayar korsanlarının şimdiye dek İsrail'deki dijital altyapıya ciddi bir zarar veremediğini savundu. 

Savaşın başından beri en az 800 siber saldırıyı savuşturduklarını söyleyen Atzaba, gerçek zamanlı koruma sağlayan ve merkezi şekilde yönetilen bir siber savunma sistemi geliştirdiklerini ifade etti.

Altyapısı iki yıl önce hazırlanan "Siber Kubbe" isimli savunma sistemiyle ilgili çalışmaların son dönemde hızlandırıldığı aktarıldı.

Atzaba, sistemin "roketlere karşı koruma sağlayan Demir Kubbe gibi çalıştığını" belirterek, büyük bir veri havuzu oluşturduklarını söyledi. 

İsrail Başbakanlığı'na bağlı direktörlük, söz konusu sistemi geliştirmek için ABD dahil çeşitli Batılı ülkelerle işbirliği yaptı. 

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Chuck Freilich, İran'ın da İsrail'e yönelik siber saldırılarda önemli rol oynadığına dikkat çekti. 

Freilich, İran'ın Rusya ve Çin'den aldığı yardımlarla hem askerlere hem de öğrencilere siber saldırı ve savunma eğitimi verdiğini savundu. 

Savaş başladıktan sonra Filistin yanlısı AnonGhost adlı bir hacker, Hamas saldırılarını önceden haber verdiğini öne süren bir telefon uygulaması tasarlamıştı. Bilgisayar korsanı, daha sonra uygulama üzerinden sahte bildirim ve uyarılar göndererek bunları açan birçok kişinin verilerini çalmıştı.

Independent Türkçe, AFP, The Conversation