Beşinci Kolordu ve Kudüs Tugayı’ndan Palmira'ya askeri takviye

Rusya, Suriye Çölü’nde DEAŞ’a karşı düzenlenecek askeri bir operasyona liderlik etmeye hazırlanıyor

Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dağıtılan ve Suriye'de DEAŞ mevzilerini bombalayan Tupolev Tu-22 model savaş uçağına ait bir fotoğraf
Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dağıtılan ve Suriye'de DEAŞ mevzilerini bombalayan Tupolev Tu-22 model savaş uçağına ait bir fotoğraf
TT

Beşinci Kolordu ve Kudüs Tugayı’ndan Palmira'ya askeri takviye

Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dağıtılan ve Suriye'de DEAŞ mevzilerini bombalayan Tupolev Tu-22 model savaş uçağına ait bir fotoğraf
Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dağıtılan ve Suriye'de DEAŞ mevzilerini bombalayan Tupolev Tu-22 model savaş uçağına ait bir fotoğraf

Basında, DEAŞ’ın Suriye Çölü’ndeki mevzilerine yönelik askeri bir operasyonun hazırlıklarına ilişkin yer alan haberleri doğrulayan yeni bir gelişme daha yaşandı. Suriye rejimi güçleri ve Filistin El-Kudüs Tugayı’ndan yüzlerce savaşçının Humus'un doğu kırsalındaki Palmira (Tedmur) iline ulaştığı bildirildi. Öte yandan Suriye Çölü’nün derinliklerindeki DEAŞ hücrelerini hedef alacak olan operasyona Rus subayların komuta etmesi bekleniyor.
Takviye güçlerinin Palmira’ya gelişiyle, Rus savaş uçakları, Rakka çölünde DEAŞ üyelerinin sığındığından şüphelenilen yerlere düzenlenen hava saldırılarını artırdı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün, Rus savaş uçaklarının 2022 yılının ilk günü Cumartesi sabahı, Rakka'nın kuzeydoğusundaki Rusafa çölünde, DEAŞ üyelerinin saklandığından şüphelenilen yerlere yaklaşık 10 hava saldırısı düzenlendiğini, can kaybı olup olmadığına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı bildirdi.
SOHR, geçtiğimiz Cuma günü, Lazkiye’deki Rusya tarafından kullanılan Hmeymim Hava Üssü’nden havalanan 8 Rus helikopterinin Palmira Askeri Havalimanı'na iniş yaptığını bildirmişti. Yine Cuma günü sabah saatlerinde Beşinci Kolordu ve Filistin El-Kudüs Tugayı ortak askeri takviyeleri, Rusya’nın emriyle Deyrizor'dan ayrılarak Humus'un doğu kırsalındaki Palmira’ya geldiler. Rus helikopterleri eşlik ettiği askeri konvoyda yüzlerce asker, zırhlı araç ve tank yer aldı.
SOHR, Rusya’nın Palmira kenti ve çölünde, bölgede çok sayıdaki İran destekli milisin konuşlu olmasına rağmen Rus güçleriyle birlikte hareket edecek olan Beşinci Kolordu ve Filistin El-Kudüs Tugayı'ndan askeri birliklerin konuşlanacağı yeni askeri üsler kurmayı planladığını da ekledi. Rus güçleri ayrıca, Palmira çölünde saklanan ve son zamanlarda Suriye Çölü bölgesinde faaliyetleri artan DEAŞ üyelerini aramak için yalnızca Rus subaylarının doğrudan gözetimi altında olacak olan geniş çaplı bir askeri operasyon başlatmayı da planlıyor.
DEAŞ terör örgütü, Deyrizor’un güneydoğusundaki çöl bölgelerini kontrol ediyor. Örgüt, bu bölgeleri Suriye rejimi güçlerini hedef almak ve Deyrizor-Palmira yoluna saldırmak için kullanıyor.  Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre Suhne bölgesi ve Deyrizor’un güneybatı kırsalındaki saldırılarda rejim güçlerinin onlarca üyesi öldü veya yaralandı. DPA’nın Suriye’nin resmi haber ajansı SANA'nın 2 Aralık 2021 tarihli bir haberinden aktardığı bilgilere göre Deyrizor'un güneybatı kırsalında bir petrol sahasında çalışan 10 işçi, işten dönerken bindikleri otobüse düzenlenen terör saldırısında hayatlarını kaybettiler.
Rejim güçlerine yakın bir kaynak, DPA’ya yaptığı açıklamada, saldırının gerçekleştiği bölgenin, Deyrizor’un güneydoğusunda, Suriye-Irak sınırı yakınlarında örgüt tarafından kontrol edilen bölgelerin bir uzantısı olduğu göz önüne alındığında saldırının DEAŞ üyelerince gerçekleştirilmiş olma ihtimalinin güçlendiğini söyledi.
DEAŞ’ın eylemleri Suriye Çölü’nde rejimin kontrol ettiği bölgelerle sınırlı kalmayıp, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki Fırat Nehri’nin doğu yakasındaki bölgelere kadar uzanıyor. Fransız Haber Ajansı AFP, 13 Aralık'ta yayınladığı bir haberde SDG'nin Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un desteğiyle DEAŞ üyesi olduğu belirtilen beş kişinin ölümüyle sonuçlanan bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini bildirdi.
Kürtler ve Araplardan oluşan Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) omurgasını oluşturduğu bir koalisyon olan SDG'den yapılan açıklamada, Uluslararası Koalisyon güçleriyle birlikte, Deyrizor'un doğu kırsalındaki el-Buseyra ilçesi yakınlarında DEAŞ’ın tehlikeli bir hücresinin hedef alındığı belirtildi. Açıklamada, “Hücrenin bulunduğu yere hava desteğiyle baskın düzenlenmiş, terörist hücreye mensup kişilerin ateş açması ve güçlerimizin da buna ateşle karşılık vermesi sonucunda terör hücresinden 5 kişi etkisiz hale getirilmiştir” denildi. Açıklamada ayrıca, ölen kişilerin çoğunun üzerinde patlamaya hazır bombalar bulunduğuna dikkat çekildi.
SOHR, çatışma sırasında, aranan asıl kişi olabileceği düşünülen bir adamla, iki oğlu ve damadının öldüğünü, iki kişinin helikopterden açılan ateş sonucunda öldürüldüğünü kaydetti. SOHR'a göre SDG, silah tüccarları ve aşırılık yanlısı örgüte üye olduklarından şüphelenilen diğer kişileri tutukladı.
SDG, Mart 2019'da Deyrizor kırsalındaki El-Bağuz köyünde DEAŞ’a karşı düzenlenen operasyonların sona ermesinin ardından DEAŞ’ı fiilen ortadan kaldırıldığını duyurmuştu. O tarihten bu yana örgüt üyeleri esas olarak Humus ve Irak sınırındaki Deyrizor arasında uzanan Suriye Çölü bölgesine çekildi. Bunun yanında DEAŞ üyelerinin birçoğu, Deyrizor kırsalındaki bazı köylerde saklanıyorlar.
SDG, kontrolü altındaki bölgelerde saklanan DEAŞ üyelerini takip etmek için Uluslararası Koalisyon ile iş birliği içinde bir güvenlik operasyonu başlattı. Uluslararası Koalisyon’un desteğiyle özellikle Deyrizor'da Arap ve Kürt milislerin yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi için çalışan sivilleri genellikle patlayıcılar veya suikastlarla hedef alan örgüt üyesi olduğundan şüphelenilen kişilere yönelik baskınlar ve tutuklama kampanyaları düzenli aralıklarla gerçekleşiyor.



Lübnan ordusu: Hizbullah’ın askeri altyapısı neredeyse yok edildi

İsrail ordusunun aylarca bombardımana tuttuğu Lübnan'da ateşkes sevinçle karşılanmıştı (Reuters)
İsrail ordusunun aylarca bombardımana tuttuğu Lübnan'da ateşkes sevinçle karşılanmıştı (Reuters)
TT

Lübnan ordusu: Hizbullah’ın askeri altyapısı neredeyse yok edildi

İsrail ordusunun aylarca bombardımana tuttuğu Lübnan'da ateşkes sevinçle karşılanmıştı (Reuters)
İsrail ordusunun aylarca bombardımana tuttuğu Lübnan'da ateşkes sevinçle karşılanmıştı (Reuters)

Lübnan ordusu, İsrail sınırındaki Hizbullah altyapısının en az yüzde 90'ının dağıtıldığını bildirdi.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla AFP’ye konuşan Lübnanlı bir yetkili, Litani bölgesinin güneyinde yer alan Hizbullah yapılanmasının yüzde 90’ından fazlasının dağıtıldığını belirtti.

İsrail’le Lübnan arasında 27 Kasım 2024'te yapılan ateşkes anlaşması kapsamında Lübnan ordusunun, sınır bölgelerindeki Hizbullah karargahlarını kaldırıp buralara konuşlanması talep ediliyor. Bunun karşılığında İsrail ordusunun da ülkeden çekilmesi gerekiyor. Ancak Tel Aviv yönetimi anlaşmayı sıklıkla ihlal ediyor. İsrail birlikleri, Lübnan’ın güneyindeki 5 bölgede asker konuşlandırmayı sürdürüyor. 

Lübnanlı güvenlik yetkilisi, ateşkes kapsamında Hizbullah’a ait yeraltı sığınaklarına ve karargahlarına ordu tarafından el konduğunu söyledi.

Kaynak, kamplardaki mühimmatların çoğunun ya İsrail bombardımanı nedeniyle hasar gördüğünü ya da "stoklanamayacak kadar kötü durumda" olduğunu, bu nedenle ordunun bunları imha ettiğini de sözlerine ekledi.

Askerlerin ayrıca Litani Nehri’nin kuzeyinden güneyine silah transferini önlemek için geçiş noktalarındaki güvenlik önlemlerini artırdığı aktarıldı.

Yetkili, anlaşma uyarınca Lübnan’ın güneyinden çekilmesi gereken Hizbullah’ın orduyla işbirliği yaptığını belirtti:

Hizbullah bölgeden geri çekildi ve 'Ne isterseniz yapın' dedi. Litani'nin güneyinde Hizbullah’a ait bir askeri altyapı kalmadı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün yaptığı açıklamada, anlaşmada üstlerine düşeni yerine getirdiklerini belirtirken, askerlerin bölgede konuşlandırılması önündeki tek engelin İsrailli birliklerin geri çekilmemesi olduğunu söyledi.

Avn, Sky News Arabia’ya verdiği röportajda, güneydeki bölgelerin yüzde 85’inin Lübnan ordusunun kontrolünde olduğunu belirterek, İsrail’in işgalini sonlandırması gerektiğini ifade etti.

Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’ta düzenlediği saldırıda öldürülmüştü. Onun yerine geçen Naim Kasım, 29 Mart’taki açıklamasında ateşkes ve silah bırakmaya ilişkin diplomatik kanalları açık tuttuklarını belirtirken, İsrail’in anlaşmaya bağlı kalmaması halinde “başka seçeneklere” başvurulabileceğini söylemişti. 

Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları yüzünden 1106'sı kadın ve çocuk, 222'si sağlık çalışanı 4 binden fazla kişi öldü, neredeyse 17 bin kişi de yaralandı. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Arab News