Sağlık Bakanı Koca: Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir

Bakan Koca, Koronavirüs Bilim Kurulunun, "Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. 7'nci günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi sona erer. Pozitif vakalar." kararlarını aldığını duyurdu. ​​​​​

Sağlık Bakanı Koca: Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir
TT

Sağlık Bakanı Koca: Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir

Sağlık Bakanı Koca: Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemiyle düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı yazılı açıklamada, vaka sayılarının ve buna bağlı olarak kişisel korunmanın öneminin arttığını belirterek, kalabalık ortamlardan uzak durulması çağrısında bulundu.
Kurulun, salgının seyri, karantina kuralları, tedbirler ve aşı programı gündemiyle toplandığını aktaran Koca, Omicron varyantının beklendiği gibi önemli vaka artışına neden olduğunu aktardı.
Vaka sayılarındaki artışın ise hastanelere henüz benzer oranda yansımadığını, Omicron varyantının en çok yayıldığı İstanbul'da da hastane yükünde belirgin artış gözlemlenmediğini belirten Koca, diğer varyantlarla karşılaştırıldığında Omicron'un daha az hasta ettiğini söyleyebilmek için yeterli veri olmadığını, bununla birlikte mevcut işaretlerin endişeye yol açmadığını vurguladı.

"Karantina sürelerinin mevcut koşullar dikkate alındığında yeniden düzenlenmesinin uygun olacağına karar verildiğini" açıklayan Koca, şunları kaydetti:
"Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. 7'nci günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi sona erer. Pozitif vakalar 5'inci gün test yaptırmaları durumunda ve test sonucu negatife dönmüşse karantina süresi sona erer. Temaslı kişiler son 3 ay içinde hatırlatma dozu aşısını olmuş ya da hastalığı geçirmiş ise karantinaya alınmaz. Semptom takibi yaparak maske kullanımı ile günlük yaşamına devam eder. Aşısız ya da hatırlatma dozu aşısı üzerinden 3 ay geçmiş temaslı kişiler 7 gün karantinaya alınır. Semptom takibi yapılır. 5. gün test yaptırıp negatif olan kişiler karantinayı erken sona erdirebilirler."

"Vatandaşlarımızın hatırlatma dozu aşılarını olması son derece önemlidir"
Yeni durumda kişisel tedbirlerin öneminin arttığını, kişisel koruyucu ekipman kullanımı, kapalı ve havalandırması kısıtlı ortamlarda uzun süre geçirilmemesi ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Koca, salgının yönetimi açısından hatırlatma dozu aşılarının da öneminin arttığına dikkati çekti.
Koca, "Mevcut aşı programımıza uygun olarak vatandaşlarımızın hatırlatma dozu aşılarını olması son derece önemlidir. Aşı olmuş kişilerin virüse karşı koruma altında olduğu, hastalığa yakalansa bile hastalığı hafif geçirdiği unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Kalabalık toplantılar, ev içi kalabalık ve uzun süreli buluşmalar, havalandırması sınırlı eğlence mekanları, maskesiz uzun zaman geçirilen restoran ve kafeteryaların vakaların kolay bulaştığı ortamlar olduğuna dikkati çeken Koca, bu ortamlarda maske kullanımından taviz verilmemesi ve mümkün olan en fazla sosyal mesafeye uyulması gerektiğini vurguladı.

"Okullarımızda yüz yüze eğitim devam edecektir"
Bakan Koca, yüz yüze eğitimle ilgili alınan kararlara da değinerek şunları kaydetti:
"Eğitim kurumlarımızda alınması gereken tedbirleri içeren çalışma rehberine tam riayet edilerek hareket edilmelidir. Okullarımızda maske kullanımı, hijyen kurallarına uyum ve ortam havalandırma kurallarına tam uyum gerekmektedir. Okullarımızda yüz yüze eğitim devam edecektir. Ülkemizdeki tüm müesseseler kapanmadan okullarımız kapanmayacaktır. Tedbirlere uyarak eğitime devam edilecektir."



21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
TT

21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)

Bazı uzmanlar ister sınırlı ister kapsamlı (topyekun) olsun, savaşların biçim ve türlerinin uluslararası sistemin şekli, yapısı (çok taraflı, iki taraflı veya hatta tek taraflı) ve güç dengesiyle doğrudan ilişkili olduğuna inanırken bunun yanında savaşta, askeri stratejilerin oluşturulmasında teknolojinin rolü göz ardı edilemez.

Telgraf ve demiryolu ağları 20’nci yüzyılda savaşların yapılış şeklini değiştirmedi mi? Evet, elbette değiştirdi. Demiryolları, Birinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca askerin cepheye taşınmasına yardımcı olsa da aynı zamanda savaşın 10 milyon asker ve 7 milyon sivilin hayatına mal olan dört buçuk yıllık bir insanlık eziyetine dönüşmesine de doğrudan katkıda bulundu.

21’nci yüzyıl, bir güç çarpanı haline gelen teknolojinin yatay ve dikey olarak yayılmasıyla öne çıkıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında makineli tüfekler, kurbanların yüzde 20 ila 40'ının ölümüne katkıda bulundu. Peki yapay zekanın savaşlardaki rolü, özellikle de etkisi nükleer düzeye ulaşırsa ne olacak hiç düşündünüz mü? İçinde bulunduğumuz yüzyılda belki de en tehlikeli olan durum, savaşmanın maliyetinin herhangi bir devlet dışı aktörün (non state actor) savaşabileceği bir seviyeye düşmüş olmasıdır.

Soğuk Savaş sırasında, nükleer silahlar büyük güçler arasında dünya sahnesinde önemli bir caydırıcı unsur oluşturuyordu. Her zaman karşılıklı yıkım korkusu (MAD) vardı. Bundan dolayı söz konusu güçler vekalet savaşlarına (by proxy) başvurdular. Bu nedenle Soğuk Savaş döneminde sadece sınırlı (limited) savaşlar yaşandı. Sınırlı savaştan bahsederken, bu savaşın hedefleri, kullanılan araçlar ve dolaylı olarak bu savaşın süresi kastediliyor. 1950 yılındaki Kore Savaşı, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, küresel düzeyde gerçek anlamda kapsamlı bir savaş olan ilk sınırlı savaştı.

fghyu
Geçtiğimiz haziran ayında 12 gün süren İran-İsrail savaşı sırasında ABD tarafından bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin çevresinin uydu görüntüsü (Reuters)

Yazar Andrew Davidson, Soğuk Savaş sırasında süper güçlerin olası savaşlar için çeşitli senaryolar hazırladığını söylüyor. Ancak insanlığın şansına, bu savaşlar gerçekleşmedi. Zira bu senaryoların güç ölçütü, hassasiyet değil, büyüklüğe dayanıyordu. Başka bir deyişle, ölçünün temelinde büyük güçlerin sahip olduğu uçak, tank, denizaltı ve diğer askeri araçların sayısı yer alıyordu. Nükleer silahlar, geleneksel silahların en büyük koruyucusu konumundaydı.

Sınırlı savaş ile kapsamlı savaş

İsrail'in İran'a karşı başlattığı Yükselen Aslan Operasyonu, süresi (sadece 12 gün sürdü), kullanılan araçlar ve hatta hedefler açısından sınırlı bir savaş olarak nitelendirilebilir. İsrail, bu savaşta elindeki en iyi silahları kullandı, ancak sahip olduğu tüm silahları (örneğin nükleer silahlar) kullanmadı. İran ise sahip olduğu en iyi füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi. Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi'nde Arap-İsrail çatışmasının tarihindeki en uzun savaşı sürdürüyor. Savaş 21 aydır devam ediyor. İsrail bu savaşta ise sahip olduğu en iyi silahları her boyutta kullandı. Peki bu savaş kapsamlı mı yoksa sınırlı mı olarak sınıflandırılabilir? Eğer savaşlar havadan sonuçlanmıyorsa, İsrail ordusunun bu savaşı sonuçlandıramamasını nasıl açıklayabiliriz? Oysa İsrail ordusu şimdiye kadar kara, hava ve deniz kuvvetlerini kullandı. Ayrıca siber savaş yönetimini ve dolayısıyla yapay zekayı da kullandı.

Birçok uzmana göre bu sorunun cevabı şu şekilde olabilir:

21’inci yüzyılda savaşın özellikleri değişti ve bu durum, birçok ülkenin, özellikle de büyük ve güçlü ülkelerin askeri doktrinlerinde bir dönüşüme (doctrinal shift) yol açacak.

Öte yandan asimetrik savaş, 21’inci yüzyılda büyük güçler için en büyük ve en tehlikeli zorluk olarak öne çıkıyor.

Teknoloji, özellikle İHA’lar, coğrafi derinliği değersizleştirirken siber savaş ve elektronik savaş lehine büyüklük ve kitle değerini de ortadan kaldırdı.

tyu7ı8
Tayvan’ın başkenti Taipei'deki bir Patriot bataryası... Tayvan, ABD ile Çin arasında bir çatışmaya neden olabilir (EPA)

ABD’li komutan Douglas MacArthur, “Asya'da asla kara savaşı yapılmamalı” diye meşhur bir sözü vardır. Peki, özellikle Washington'ın Pekin'in önümüzdeki yıllarda Tayvan'ı kontrol altına almaya çalışacağından endişe duyduğu bir ortamda, ABD-Çin çatışması nasıl olacak? Bu çatışma nasıl gerçekleşecek, askeri mi olacak? Nerede yapılacak? Kapsamlı mı, sınırlı mı, yoksa vekiller aracılığıyla mı olacak?

Bugün bu sorular, uzmanların Çin ve ABD arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğunu teyit etmesiyle birlikte güçlü bir şekilde gündemde yer tutuyorlar. ABD’li düşünür Graham Allison, görüşünü ‘Tukidides tuzağı’ olarak bilinen teoriye dayandırarak, dünya düzenine hakim olan güç (ABD) ile bu hegemonyayı tehdit eden yükselen güç (Çin) arasında çatışmanın kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Bu analizŞarku'l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı