CIA: Havana sendromu yabancı ülke saldırısından kaynaklanmıyor

CIA yetkilileri, adını Küba'nın başkenti Havana'dan alan sendromla ilgili mevcut araştırmanın bir ara çalışma olduğunu, tüm vakalarla ilgili henüz kesin ve nihai sonuçlara ulaşılmadığını söyledi (AFP)
CIA yetkilileri, adını Küba'nın başkenti Havana'dan alan sendromla ilgili mevcut araştırmanın bir ara çalışma olduğunu, tüm vakalarla ilgili henüz kesin ve nihai sonuçlara ulaşılmadığını söyledi (AFP)
TT

CIA: Havana sendromu yabancı ülke saldırısından kaynaklanmıyor

CIA yetkilileri, adını Küba'nın başkenti Havana'dan alan sendromla ilgili mevcut araştırmanın bir ara çalışma olduğunu, tüm vakalarla ilgili henüz kesin ve nihai sonuçlara ulaşılmadığını söyledi (AFP)
CIA yetkilileri, adını Küba'nın başkenti Havana'dan alan sendromla ilgili mevcut araştırmanın bir ara çalışma olduğunu, tüm vakalarla ilgili henüz kesin ve nihai sonuçlara ulaşılmadığını söyledi (AFP)

ABD'nin istihbarat kuruluşlarından CIA, Amerikalı diplomat ve istihbarat görevlilerinin mustarip olduğu "Havana Sendromu"nun yabancı devletlerin saldırısından kaynaklanmadığını açıkladı.
CIA yetkilileri, ABD'ye bildirilen bin vakanın çoğunun çevresel koşullardan, tanı konmamış rahatsızlıklardan ve stresten kaynaklandığını, yabancı bir devlet tarafından küresel çapta yürütülen bir saldırının sonucu olmadığını söyledi.  
Öte yandan yetkililer, yaklaşık iki düzine vakayla ilgili çalışmaların sürdüğünü, bu kişilerde rahatsızlığa neden olan unsurların henüz tespit edilemediğini belirtti. Dolayısıyla bu vakalarda yabancı devletlerin ABD görevlilerini hedef alan saldırılar düzenlemiş olma ihtimali henüz tamamen ortadan kalkmadı.
"Havana Sendromu", ilk olarak 2016'da Küba'daki ABD'li ve Kanadalı diplomatların yoğun baş ağrısı, mide bulantısı ve çınlama gibi şikayetleriyle gündeme gelmişti. Bu tarihten sonra Avustralya, Çin, Kolombiya, Almanya ve Rusya'da görev yapan istihbarat yetkilileri ve diplomatlar da benzer semptomlar yaşadıklarını bildirmişti.
Bazı yetkililer ABD'li diplomat ve istihbarat görevlilerinin Rusya ve Çin gibi ülkelerin "enerji saldırısına" uğradığını, bu yüzden söz konusu semptomları yaşadığını iddia etmişti. Fakat şimdiye kadar bu iddiaları destekleyebilecek hiçbir kanıt bulunamadı.
CIA Direktörü William J. Burns, ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a açıklamasında "Ara dönem çalışmasında bazı önemli bulgulara eriştik fakat henüz çalışmayı tamamlamadık. Vakaları araştırma görevimize devam edeceğiz ve ihtiyaç duyanlara dünya standartlarında bakım sunulmasını sağlayacağız" dedi.
CIA yetkilileri, FBI ve Pentagon'un da araştırmalarını sürdürdüğünü, bu çalışmalarda özellikle 2016'da Küba'nın başkenti Havana'da görülen ve geçen yıl Avusturya'nın başkenti Viyana'da bildirilen vakalara odaklanıldığını, yabancı devletlerin herhangi bir rolü olup olmadığının araştırıldığını belirtti.
2017'de Rusya'nın başkenti Moskova'ya ziyaretinde "Havana Sendromu"ndan mustarip olduğuna dair şikayette bulunan eski CIA çalışanı Marc Polymeropoulos, Burns ve ekibinin çalışmalarını takdir ettiğini ve henüz açıklanamayan vakaların araştırılmasının hayati önem taşıdığın söyledi.
Polymeropoulos, "Usame bin Ladin'i bulmamız 10 yıl sürdü. Sabırlı olunmasını ve ABD Savunma Bakanlığı'yla istihbarat topluluklarının soruşturmalarına devam etmesini isterim" dedi.
Independent Türkçe, France 24, New York Times



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.