Drone’lar nasıl geleceğin silahına dönüştü?

İranlı askeri yetkililer yerli üretim drone’ları inceliyor. (AFP)
İranlı askeri yetkililer yerli üretim drone’ları inceliyor. (AFP)
TT

Drone’lar nasıl geleceğin silahına dönüştü?

İranlı askeri yetkililer yerli üretim drone’ları inceliyor. (AFP)
İranlı askeri yetkililer yerli üretim drone’ları inceliyor. (AFP)

Tarık eş-Şami 
Husilerin, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'ye yönelik düzenlediği son saldırı, drone’ların ulusal güvenliği tehdit eden bir unsur olarak öne çıkmasını sağladı. Daha önce ABD gibi gelişmiş teknolojiye sahip ülkeler, drone’ları terörist gruplara yönelik operasyonlarda kullanıyordu. Son saldırılarla birlikte, devlet dışı aktörlerin, milis grupları ve terör örgütlerinin de bu teknolojiye etkin erişim sağlayabildiği görüldü. İnsansız Hava Araçları (İHA) ve drone’lar küresel güvenlik için önemli bir tehdit haline gelmiştir. İran’ın Ortadoğu’daki milislerine bu teknolojileri temin etmesi bölgesel anlamda ciddi güvenlik açıklarına neden oluyor. Türkiye’nin ürettiği daha da gelişmiş İHA ve SİHA’ları, Kafkasya, Ukrayna, Libya ve Etiyopya'daki çatışma bölgelerine ihraç etmesi de dengeleri değiştiriyor. Gelecekteki savaşlarda, drone/İHA’ların savaş sahasını nasıl şekillendireceği merak konusu. ABD, NATO ülkeleri ve diğerleri, drone’ların doğuracağı tehlikelere karşı ne tür önlemler alacak?  

Geleceğin silahı   
Gelecekteki savaşlarda yapay zekâ ve ağ merkezli harp konseptlerinin rolü, NATO içindeki tartışmalarda baskın bir konu olarak ortaya çıkıyor.  NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ifadesiyle, gelecekteki savaşlar, sadece mühimmat, savaş gemileri ve konvansiyonel silahlarla değil, Big Data (Büyük Veri) tarafından desteklenen yeni elektronik harp konseptleriyle şekillenecek.  
Drone olarak bilinen insansız hava araçlarının, yalnızca devletler için değil, milis grupları ve terör örgütleri gibi devlet dışı aktörler tarafından da tercih edilen silahlar haline gelmesi, Stoltenberg'in açıklamasını doğrular nitelikte.
Terör örgütlerinin ‘silaha dönüştürülmüş’ drone’lara kolay ulaşımı tüm ülkeleri endişelendiriyor. İHA/drone’ların nispeten ucuza mal edilmeleri, saldırı ve savunma harekatlarında etkili olduklarının kanıtlanmış olmaları göz önüne alındığında, hızla gelişen bir sektör olarak öne çıkıyor. Öte yandan ‘drone’ saldırılarına karşı savunma yapmak oldukça zor ve yüksek maliyetli.  2021’de yaklaşık 11,3 milyar dolar olan askeri ve sivil ‘drone’ pazarının, 2028’e kadar 26 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkacağı tahmin ediliyor. Pazarın bu denli büyümesinin başlıca nedenlerinden biri olarak, bu araçların teknolojilerinde kullanılan yapay zekâ ve veri yönetimi alanlarındaki hızlı gelişmeler gösteriliyor. Ayrıca ‘drone’ların, istihbarat toplama, sınır yönetimi, terörle mücadele gibi çok geniş bir yelpazede kullanımının mümkün olması, küresel talebi arttırıyor.  

Sürekli tehdit 
The Economist gazetesinde yer alan bir haberde, İran'ın sadece Irak'ta değil, Yemen, Suriye, Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki vekilleri için de istikrarlı bir "drone" tedarikçisi haline geldiği belirtildi. Drone’lar, İran’ın asimetrik savaşta tercih ettiği başlıca silah haline dönüştü. Şahlık rejiminin 1979’da devrilmesinden bu yana, hava kuvvetlerinde modernizasyonu sağlayamayan İran, gelişmiş uçak gücü yokluğunda İHA/drone’ların geliştirilmesine odaklandı. İran rejimi son otuz yılda, balistik ve seyir füzeleri ile insansız hava araçlarına ciddi yatırımlar yaptı. Philadelphia merkezli Dış Politika Araştırma Enstitüsü'nün uzmanlarına göre, İran, genellikle ticari olarak temin edilebilen bileşenleri geliştirerek kendi drone’larını yaptı. Öte yandan Tahran, RQ-170 Thunderbolt insansız hava aracı benzeri, hassas güdümlü füze taşıyan İHA’lar yapmayı da başardı. 
İran, İHA’ları ya da malzeme ve teknolojilerini Ortadoğu'daki müttefiklerine dağıtarak bölgede güvenlik gerilimi yaratıyor. Akdeniz'den Hint Okyanusu ve Basra Körfezi'ne kadar olan hedefleri tehdit ediyor. İran bölgedeki vekillerine İHA’ları parçalanmış olarak temin ediyor, daha sonra bu parçalar monte edilerek kullanılıyor. Böylelikle İran kendisinin dahli olmadığını iddia edebiliyor. Geçen yaz Suriye’nin kuzeydoğusunda el-Tenef'teki Amerikan askeri noktası, GPS (küresel konumlama sistemi) tarafından yönlendirilen 5 adet İHA tarafından saldırıya uğradı. Saldırı başarısız olsa da ABD yönetimi İran’ı suçladı ve İHA programıyla bağlantılı kişi ve şirketlere yaptırımlar uyguladı. 
ABD'nin 5. Filosu ve Çok Uluslu Birleşik Deniz Kuvvetleri'nin Komutanı Brad Cooper, İran’ın, ABD filosu ile güvenli olmayan deniz çatışmalarında İHA/drone kullanımını hem yetenekleri hem de faaliyet yoğunluğu açısından önemli ölçüde artırdığını açıkladı. Amerikan Deniz Kuvvetleri Enstitüsü, İsrail’e ait petrol tankeri Mercer Street’in geçen temmuz ayında saldırıya uğramasının ardından konuya olan ilgisini arttırdı. Petrol tankerine, İran yapımı bir kamikaze insansız hava aracıyla saldırı yapılmıştı.  

İsrail ile mücadele  
İsrail, İHA/drone’lara karşı 2004 yılından bu yana kendi güvenlik mekanizmalarını geliştiriyor. 2004’te İran yapımı bir insansız hava aracı İsrail hava sahasında bir engelleme olmaksızın saatlerce uçmuştu. Hizbullah İsrail’e ait önemli merkezlerin İHA ile çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. O tarihten itibaren İsrail, hava sahasına giren 12 insansız hava aracını ele geçirdi. 2012'de bu İHA’lardan birinin, Dimona'daki İsrail nükleer reaktörünü hedef aldığı açıklanmıştı. İsrail, 2018'de Suriye'de İran uçaklarına ve yerdeki kontrol sistemlerine karşı hava saldırıları düzenlemişti. 
Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'a uyguladığı yaptırımların, İHA üretme çabaları üzerinde hiçbir etkisi olmadı. Çünkü bu silahları üretmek için gereken bileşenlerin çoğu, çevrimiçi olarak kolayca satın alınabiliyor. İsrail’deki Alma Araştırma Merkezi'nin iddialarına göre, İHA’ların kritik parçaları Batı ülkelerinde yaşayan ticari vekiller tarafından, Tahran'ın diplomatik posta sistemi aracılığıyla İran’a gönderiliyor. İran’ın şu an sahip olduğu İHA/drone sayısının 2 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu çok çeşitli filo, istihbarat toplamak, kara ve hava hedeflerini vurmak veya ‘intihar-kamikaze- saldırıları gerçekleştirmek için tasarlanmış araçlardan müteşekkil.  

Daha geniş tehlike alanı  
Ancak İran’ın oluşturduğu bu tehdit sadece Ortadoğu ile sınırlı değil, çünkü İran’ın insansız hava araçları birçok Afrika ülkesinde ve Venezüella’da Florida Eyaleti’nin 2 bin km ötesinde faaliyet gösteriyor. Belki de bu sebeple, ABD Hazine Bakanlığı, İHA ve ‘askeri drone’ların’ artmasını, barışa yönelik bir tehdit ve uluslararası toplumu istikrarsızlaştıran bir unsur olarak nitelendirdi. İran’ın İHA’ları genelde ABD’nin İHA’ları gibi hassas güdümlü mühimmat taşımıyor, daha çok İHA/drone’ın kendisi bir silah olarak ‘kamikaze’ saldırılarında değerlendiriliyor. Batı’daki uydu olanaklarına sahip olmayan İran daha çok GPS sistemlerini kullanıyor. İran, 1984’te ürettiği ilk drone’nın ardından bu alanda önemli ilerlemeler kaydetti. ABD ve İsrail’e ait İHA’ları düşürerek bunları inceleme fırsatı bulan İran, benzerlerini yapsa da kendi bağımsız çalışmalarıyla da İHA’lar üretebildi.   
Geçen Kasım ayında ABD Breaking Defense internet sitesi, ABD ve İsrail’in, İran’ın artan İHA kullanımına yanıt olarak, İran İHA sektörüne yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdığını duyurdu. ABD’nin 5. Filo Komutanı Brad Cooper, 5. Filo’nun, deniz drone’larını, insansız yüzey gemilerini ve insansız sualtı araçlarını kullanmayı arttırdığını duyurdu. Ayrıca bu araçların teknoloji entegrasyonunu hızlandırmak için Eylül 2021'de Task Force 59'u kurduklarını açıkladı.  
Görünen o ki ABD, İsrail ve diğer ülkelerin karşı karşıya olduğu en önemli sorun, İran’ın İHA/drone’larına karşı kolay bir savunma yönteminin olmamasıdır. Washington yönetimi, teröristlere yönelik operasyonlarda İHA’ların etkin teknolojisiyle donatılması için uzun zaman harcadı, ancak benzer araçlara karşı gerekli savunma mekanizmaları geliştiremedi.  

Türkiye sorunu 
Öte yandan, Türkiye, Suriye ve Libya'dan Güney Kafkasya, Etiyopya ve Ukrayna'ya kadar uzanan çatışma alanlarında, yerli olarak ürettiği İHA/drone’ların gelişmiş performansından yararlanıyor.   Türkiye her geçen yıl İHA’ların ihracatında artışa gidiyor. Ancak bu başarının bir bedeli var. Türkiye bu alandaki ilerlemeleri nedeniyle uluslararası toplumun dikkatini çekmiş durumda. Bazıları, Türkiye’nin kontrolsüz İHA ihraç politikasına yönelik eleştiride bulunuyor. Bunun son örneği, ABD’nin, 
Aralık 2021'de Etiyopya'da Türk İHA’larının, sivillere yönelik saldırılarda kullanılmasıyla ilgili ‘insani kaygılarını’ dile getirmesiydi.  Keza Bayraktar TB2 İHA’ları Ukrayna'ya ihraç edildi ve Kiev tarafından güçlerini hedef alan obüsleri bombalamak için kullanıldı. Bu durum Minsk Anlaşması’nın ihlal edildiğini ileri süren Rusya’yı öfkelendirdi. Ancak garip olan, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eleştirileri reddederek, İHA’ların Ukrayna’ya ait olduğunu söylemesiydi. Oysa İHA’ların üretim yeri Türkiye olduğundan bu tür bir durumda sorumluluk duyması beklenirdi. İHA’lar Ukrayna’ya ait olsa ve kullanım yetkisi Kiev yönetiminde olsa da tedarikçinin tedarik sonrasında hiçbir sorumluluğu olmadığı yönündeki bir yargı tartışmaya açıktır. Nitekim Türkiye, kendisi ile çatışmakta olan terör örgütü PKK’ya silah desteği yapılmasını şiddetle eleştirmektedir.  
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analizde görüşlerini belirten Carnegie Uluslararası Barış Vakfı araştırmacılarından Alper Coşkun’a göre, Türkiye'nin, spekülasyonları önlemek için, İHA ve SİHA’ların ihracatı ile ilgili şeffaf davranması ve sorumlu bir kaynak olduğunu göstermesi gerekiyor.  



Çin Devlet Başkanı Şi'den ABD'ye "Rakip değil ortak olmalıyız" mesajı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
TT

Çin Devlet Başkanı Şi'den ABD'ye "Rakip değil ortak olmalıyız" mesajı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, resmi ziyaret için ülkesine gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinde, ABD'nin Çin'in kalkınmasını olumlu açıdan görmesini umduklarını belirterek, iki ülkenin rakip değil ortak olması gerektiği mesajını verdi.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Şi, Blinken'ı başkent Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda kabul etti.

Dünyanın hem Çin'in hem ABD'nin kalkınmasını ve refahını sağlayacak kadar büyük olduğunu ifade eden Şi, "Çin ve ABD, rakip değil ortak olmalı, birbirine zarar vermektense başarılarını desteklemeli, acımasız rekabet yerine farklılıklarını koruyarak ortak zemin aramalı." dedi.

Şi, dünyanın yüzyıldır görülmeyen derin dönüşümlerden geçtiğine, uluslararası durumun değişken ve çalkantılı olduğuna işaret ederek, her ülkenin halklarının ve uluslararası toplumun Çin ve ABD'nin diyaloğunu güçlendirmesini, farklılıklarını yönetmesini ve işbirliğini ilerletmesini beklediğini belirtti.

Çin'in açık, kendine güvenli, refah içinde ve başarılı bir ABD'yi görmekten memnuniyet duyacağını dile getiren Şi, "Umarız ABD de Çin'in kalkınmasını olumlu açıdan görebilir. Bu, ilişkilerimizdeki temel bir sorun; bir gömleğin doğru iliklenmesi gereken ilk düğmesi gibi. Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşması, gelişmesi ve ilerlemesi buna bağlı." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden ile Kasım 2023'te San Francisco'da yaptıkları görüşmenin ardından gelecek odaklı bir ortak vizyon oluşturduklarını, son birkaç ayda iki ülkeden ekiplerin bu anlayış birliği üzerine çalıştığını ve birçok saha iletişiminin sağlandığını hatırlatan Şi, bu çabaların devam etmesini dilediklerini vurguladı.

- "ABD yeni bir soğuk savaş arayışında değil"

Bakanlık açıklamasına göre, ABD Dışişleri Bakanı Blinken da kabulde, Şi ile Biden'ın görüşmesinden bu yana ikili ilişkiler, uyuşturucuyla mücadele, yapay zeka ve insani etkileşimler konusunda önemli ilerlemeler sağladıklarını dile getirdi.

Blinken, bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunların çokluğu ve karmaşıklığının ABD ve Çin'in birlikte çalışmasını gerektirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"ABD, yeni bir soğuk savaş arayışında değil. Çin'in sistemini değiştirmeye, kalkınmasını baskılamaya, Çin'e karşı ittifakları canlandırmaya çalışmıyoruz. Çin ile çatışma niyetinde değiliz. Tek Çin ilkesine bağlıyız. İki ülke liderlerinin San Francisco'da uzlaştığı gibi, daha fazla işbirliği arayışıyla yanlış anlamalardan ve hesap hatalarından kaçınmayı, farklılıklarımızı sorumlu şekilde yönetmeyi ve ABD-Çin ilişkilerinin istikrarlı gelişimini hedefliyoruz."


İstanbul'da bir okulda öğretmeni darbeden veli tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da bir okulda öğretmeni darbeden veli tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul'daki bir ortaokulda öğretmeni darbeden velinin tutuklandığını bildirdi.

Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda, bir veli tarafından darbedilen öğretmene geçmiş olsun dileklerini iletti.

Çocukları geleceğe hazırlayan, bilgili ve ahlaklı bireyler yetiştirmek uğruna kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlere yönelik şiddet eyleminin asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Tunç, "Hepimizi üzen olayın hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır." ifadesini kullandı.


İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu dolayısıyla bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu dolayısıyla bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun İstanbul etabı dolayısıyla kentte 28 Nisan Pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, 28 Nisan Pazar günü yapılacak 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun İstanbul etabı nedeniyle trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar belirlendi.

Bu kapsamda, saat 07.00 itibarıyla Beşiktaş Meydan ile Zincirlikuyu D-100 güney katılım arası, Çatladıkapı ışıklardan Sultanahmet Meydanı arası ile Üçler, Tavukhane ve Nakilbent sokaklar ile Aksakal Caddesi ve bunlara bağlanan cadde ve sokaklarda trafik akışı sağlanamayacak.

Üsküdar'da, Kısıklı Caddesi Altunizade Köprü üzerinden D-100 kara yolu güney yola katılım, Kuşbakışı Caddesi Petrol-İş önünden D-100 kara yolu güney katılım, Mahir İz Caddesi Altunizade köprü üzeri D-100 kara yolu güney yola katılım, Tophanelioğlu Caddesi D-100 karayolu güney yola katılım trafiğe kapatılacak.

Kadıköy'de, Uzunçayır O-1 Bağlantı Yolu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi ile Uzunçayır Köprülü Kavşağı Kadıköy istikameti, Taşköprü, Fener Kalamış, Ahmet Mithat Efendi, Operatör Cemil Topuzlu ve Bağdat caddeleri ile Çetin Emeç Bulvarı trafiğe kapalı olacak.

Üsküdar istikametini kullanacak sürücüler Nuhkuyusu Caddesi'ni, D-100 kara yolu üzerinden Kadıköy istikametini kullanacak sürücüler Göztepe Köprüsü'nü, Taşköprü, Ahmet Mithat Efendi, Operatör Cemil Topuzlu ve Bağdat Caddeleri ile Çetin Emeç ve Turgut Özal bulvarlarını kullanacak sürücüler Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ve D-100 kara yolunu kullanabilecekler. Büyükyalı Caddesi'nden gelen akım da Turgut Özal Bulvarı istikametine yönlendirilecek.

1. Tersane Caddesi, Karaköy Meydan Kemeraltı Cadde kesişimi ile Refik Saydam Caddesi arası, iki yönlü olarak saat 08.00 itibarıyla trafiğe kapatılacak.

Saat 09.00 itibarıyla trafiğe kapatılacak yollar ise şu şekilde:

Dolmabahçe Caddesi, Dolmabahçe Gazhane Caddesi kesişimi ile Süleyman Seba Cadde arası Beşiktaş istikameti tek yönlü. Beşiktaş Caddesi, Süleyman Seba Caddesi kesişimi ile Çırağan Cadde arası Ortaköy istikameti tek yönlü. Çırağan Caddesi, Beşiktaş Caddesi kesişimi ile 07-032 Nolu Palangalar Işıklar arası iki yönlü. Muallim Naci Caddesi, 07-032 Nolu Palangalar Işıklar kesişimi ile 07-036 Nolu Kuruçeşme Işıklar arası iki yönlü. Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi, 07-036 Nolu Kuruçeşme Işıklar kesişimi ile 07-037 Nolu Arnavutköy Korkmaz Yiğit Işıklar arası iki yönlü. Bebek Arnavutköy Caddesi, 07-037 Nolu Arnavutköy Korkmaz Yiğit Işıklar kesişimi ile Vezir Köşkü Sokak arası Bebek istikameti tek yönlü. Cevdet Paşa Caddesi, Vezir Köşkü Sokak kesişimi ile Aşiyan Yolu Sokak arası iki yönlü. Yahya Kemal Caddesi, Aşiyan Yolu Sokak kesişimi ile Arpacı Çeşmesi Sokak arası iki yönlü. Baltalimanı Hisar Caddesi, Arpacı Çeşmesi Sokak kesişimi ile Baltalimanı Çayır Cadde arası iki yönlü. Sakıp Sabancı Caddesi, Baltalimanı Çayır Caddesi kesişimi ile Hekim Tahsin Sokak arası iki yönlü. Katar Caddesi, Hekim Tahsin Sokak kesişimi ile Büyükdere Cadde arası Büyükdere Cadde istikametine tek yönlü. Büyükdere Cadddesi, Eski Büyükdere Cadde kesişimi Aytekin Kotil Varyant Altı kesişimi ile Zincirlikuyu Balmumcu Alt Geçidi Kavşak arası Beşiktaş istikameti tek yönlü. D-100 Güney Sait Çiftçi Bağlantı Yolu Barbaros Bulvarı kesişimi itibarıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Beşiktaş istikameti tek yönlü olarak araç trafiğine kapatılacaktır.

Bu yollara alternatif olarak Meclisi Mebusan, Kadırgalar, Bayıldım, Dereboyu, Ahmet Taner Kışlalı, Portakal Yokuşu, İnşirah, Küçük Bebek, Baltalimanı Çayır, İstinye, Sarıyer, Balaban Dere, Poligon, Tuncay Artun, Sanayi, Eski Büyükdere, Maslak Ayazağa ve Talatpaşa caddeleri, Dulkadiroğulları, Arnavutköy Dere, Trafo ve Ecza sokaklar ile Dolmabahçe Bomonti Tüneli ve Barbaros Bulvarı Sarıyer istikameti kullanılabilecek.

- Metrobüs seferleri saat 10.00'da kuzey, 12.00'de güney yönde durdurulacak

Saat 10.00 itibarıyla D-100 kara yolu güney yol Balmumcu ayrımları trafiğe kapatılacakken, Büyükdere Caddesi Sarıyer istikameti ve Barbaros Bulvarı Beşiktaş istikametine verilecek.

D-100 kara yolu kuzey yol Altunizade Ümraniye ayrımlarının trafiğe kapatılması nedeniyle de D-100 kuzey yoldan gelerek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yönüne gitmek isteyen araçlar, Altunizade Ümraniye ayrımlarından Kısıklı Caddesi'ne yönlendirilecek.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü güney yönü saat 10.00 itibarıyla trafiğe kapatılacağından metrobüs seferleri saat 10.00'da kuzey yönde, köprünün kuzey yönü ise saat 12.00 itibarıyla trafiğe kapatılacağından metrobüs seferleri saat 12.00'de kuzey yönde durdurulacak.

- Tramvay ve arabalı vapur seferleri yapılamayacak

Saat 10.30 itibarıyla Ragıpgümüşpala Caddesi, Galata Köprüsü, Reşadiye Caddesi Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi kavşağı ile Reşadiye Caddesi kavşağı arası) Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi kavşaktan Sirkeci istikameti, Sahil Kenndy Caddesi Güney Yanyol Aksaray ayrımları, Sahil Kenndy Caddesi Güney Yol Kumkapı ayrımları, Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Güney Yol Sirkeci Kumkapı arasında trafik akışı sağlanamayacak.

Ayrıca Sirkeci arabalı vapur seferleri ile Beyazıt ve Kabataş tramvay seferleri geliş gidiş olarak saat 10.30'dan program sonuna kadar durdurulacak.

Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğünce saat 10.30 itibarıyla sefer düzenlemesi yapılacak.

Vatan, Millet, Fevzipaşa ve Horhor caddeleri ile Onuncu Yıl Bulvarı ve Atatürk Bulvarı, alternatif güzergah olarak kullanılabilecek.


İstanbul'da "yarı maraton" dolayısıyla pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İstanbul'da "yarı maraton" dolayısıyla pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İstanbul'da düzenlenecek Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu dolayısıyla, 28 Nisan Pazar Günü bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, 28 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu için trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar belirlendi.

Bu kapsamda, Sahil Kennedy Caddesi Güney Yol Samatya Varyant ile Yenikapı Etkinlik Alanı arası, Sahil Kennedy Caddesi Kuzey Yol Namık Kemal Varyant dönüşleri saat 02.00'den etkinlik bitimine kadar trafiğe kapatılacak.

Galata Köprüsü, Ayvansaray, Mürselpaşa, Abdulezelpaşa, Ragıpgümüşpala ve Reşadiye caddeleri, Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi kavşağı ile Reşadiye Caddesi kavşağı arası), Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi kavşaktan Sirkeci istikameti, Sahil Kennedy Caddesi (Samatya varyant ile Sirkeci ışıklar arası), Namık Kemal Caddesi Sahil Kenndy Caddesi'ne katılım, Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi Sahil Kennedy Caddesi'ne katılım, Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Namık Kemal varyant arası ve Avrasya Tüneli acil çıkışlarında saat 04.30'dan etkinlik sonuna kadar trafik akışı sağlanamayacak.

Söz konusu yollarda çift yönlü trafik akışı sağlanamayacakken, belirtilen cadde ve sokaklar, bağlantı noktalarına uygun cadde ve sokaklardan kapatılacak.

Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Avrasya Tüneli acil çıkışları trafiğe kapanacak, Avrasya Tüneli Transit Yol, Anadolu ve Avrupa Yakası istikametlerine açık kalacak.

Namık Kemal Caddesi'nden Sahil Kennedy Caddesi istikameti trafiğe kapatılacak, Yenikapı İdo Arabalı Vapur İskelesine geçişler Şehit Vefa Karakurdu Üst Geçidi'nden sağlanacak.

Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi (Atatürk Bulvarı) Sahil Kennedy Caddesi istikametine gelen trafik akımı, varyant üzerinden geri döndürülecek.

Samatya Sahil Güney Yan Yol'dan gelen trafik akımı, Samatya varyant üzerinden Zeytinburnu istikametine geriye verilecek.

Tersane Caddesi'nden Galata Köprüsü istikametine gelen trafik akımı Beşiktaş istikametine, Kemeraltı Caddesi'nden Galata Köprüsü'ne gelen trafik akımı ise Tersane Caddesi'ne yönlendirilecek.

Yavedut Caddesi'nden Ayvansaray Caddesi istikametine gelen trafik akımı Savaklar Caddesi'ne, Savaklar Caddesi'nden Ayvansaray Caddesi istikametine gelen trafik akımı Yavedut Caddesi'ne yönlendirilecek

Atatürk Bulvarı'ndan Eminönü ve Balat sahil yollarına katılan trafik akımı Atatürk (Unkapanı) Köprüsü üzerinden Beyoğlu istikametine, Atatürk Köprüsü'nden Balat ve Eminönü sahil yollarına katılan trafik akımı Atatürk Bulvarı üzerinden Kemerler istikametine aktarılacak.

Atatürk Bulvarı, Avrasya Tüneli, Atatürk Köprüsü, Haliç Köprüsü, D100 Kuzey Güney Yol ile Vatan, Millet, Fevzipaşa, Türkeli, Aksaray, Namık Kemal, Orgeneral Nafız Gürman, Kızılelma, Onuncu Yıl ve Küçük Langa Aralığı caddeleri,
Sahil Kennedy Caddesi Samatya Güney Yenikapı Etkinlik Alanı dönüşleri, Sahil Kuzey Kennedy Caddesi Samatya çıkışlarından gidişli gelişli havuzlu kavşağa kadar olan bölüm, alternatif güzergah olarak kullanılabilecek.

- Sirkeci arabalı vapur ve tramvay seferleri yapılamayacak

Öte yandan, Sirkeci arabalı vapur seferleri 06.00-13.30 saatleri arasında durdurulacak, tramvay seferleri ise Beyazıt ve Kabataş arasında geliş-gidiş olarak 07.00-13.30 saatleri arasında yapılamayacak.

Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğünce saat 07.00 itibarıyla sefer düzenlemesi yapılacak.


Pentagon, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili haberleri "çok rahatsız edici" buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Pentagon, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili haberleri "çok rahatsız edici" buldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Gazze’de ortaya çıkan toplu mezarlarla ilgili haberlerin "çok rahatsız edici" olduğunu, konunun soruşturulması gerektiğini belirtti.

Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında soruları cevapladı. Gazze'deki toplu mezarlara ilişkin haberler için "çok rahatsız edici" ifadesini kullanan Ryder, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in İsrailli mevkidaşı ile bu konuda herhangi bir görüşme yapmadığını söyledi.

Ryder, ABD hükümetinin bunu İsraillilerle çeşitli düzeylerde gündeme getirdiğini belirterek, "Savunma Bakanlığı açısından bu haberlerin detaylı bir şekilde soruşturulması ve incelenmesi gerektiğine inanmamız dışında sunabileceğim hiçbir şey yok." dedi.

İsrail ordusunun Gazze'de aylardır süren karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan'da Han Yunus'tan çekilmesiyle kentte toplu mezarlar bulunmaya başlamıştı. Filistinli kaynaklar, İsrail askerleri tarafından öldürülen kadın ve erkek çeşitli yaş gruplarından 190 kişinin cesedinin çıkarıldığını duyurmuştu.

- Gazze'ye kurulacak geçici liman alanına saldırı

Gazze sahiline insani yardımların denizden ulaştırılması amacıyla kurulacağı açıklanan geçici limanın bulunduğu alana bugün az sayıda havan topu düştüğü bilgisini paylaşan Ryder, bu durumdan herhangi bir ABD varlığının zarar görmediğini söyledi.

Ryder, havan topu düşmesinin geçici limanın kurulma sürecini geciktirmeyeceğine işaret ederek, bölgede henüz ABD askeri personelinin bulunmadığını aktardı.

İsrail’in Refah’a yönelik olası kara saldırısı konusunu değerlendiren Ryder, ABD ile İsrail’in, Hamas'ın yenilgisinin önemli olduğu konusunda hemfikir olduklarını ancak Refah’a yönelik herhangi bir saldırıda sivillerin güvenliğinin ve insani yardımların sağlanmasının dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

Ryder, İsrail'in Refah'a olası kara saldırısı için "Görüşmeler hala devam ediyor çünkü bunu nasıl yapacakları ve çok sayıda yerinden edilmiş insanı ve onların güvenliğini nasıl dikkate alacakları konusunda hala endişelerimiz var." diye konuştu.


İsrailli bakan Smotrich, Hamas liderlerine suikast ve Gazze’nin yok edilmesi çağrısında bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrailli bakan Smotrich, Hamas liderlerine suikast ve Gazze’nin yok edilmesi çağrısında bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail'in dış istihbarat teşkilatı Mossad’a Hamas hareketinin liderlerine suikast düzenlemesi ve Gazze Şeridi'ni tamamen yok etmesi çağrısı yaptı.

Smotrich, İsrail ordusu, Mossad ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) girişimiyle Hamasla yeni bir esir değişim anlaşmasının ana hatlarının ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine olası askeri operasyonun tartışıldığı dünkü Savaş Konseyi toplantısının ardından X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mossad'ın, İsrail'in güvenliğine zarar veren müzakerelere girmek yerine tüm dünyadaki Hamas liderlerini ortadan kaldırarak yapmak üzere eğitildiği şeye geri dönmesinin zamanı geldi."ifadelerini kullandı.

Hamasla esir takası konusunda her türlü müzakereyi reddeden Smotrich, "Hamas'la bundan sonra sadece füze ve bombalarla konuşmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

İsrailli aşırı sağcı bakan, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinin "mümkün olduğu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde işgal edilmesi ve işgalin tamamen yok edilene kadar devam etmesi" çağrısında bulundu.

Smotrich, bunun "İsrail'in güvenliği için gerekli ve kaçırılan insanları geri getirmek için tek şans olduğunu" iddia etti.

İsrail Kanal 13, Hamas ile yapılacak muhtemel yeni müzakere girişiminin İsrail'in, yaşlılar, kadınlar, kadın askerler ve hastaların da bulunduğu 20'den fazla İsrailli tutuklunun serbest bırakılmasını içerdiğini aktarmıştı.

Mısır’ın anlaşma için baskı yaptığını ve bugün Kahire’den bir heyetin ayrıntıları görüşmek üzere İsrail’e geleceğini bildiren kanal, anlaşmanın birkaç haftalık ateşkesi ve İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyini güneyinden ayıran Netzarim Koridoru da dahil Gazze Şeridi'nden çekilmesini kapsadığını ileri sürmüştü.

Hamas’ın, İsrail saldırılarının sonlandırılması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekilmesi ve Filistinlilerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmeleri taleplerinin Tel Aviv yönetimince reddedilmesi nedeniyle görüşmeler henüz sonuçlanamadı.


Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Yıldız, PKK/YPG'nin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Yıldız, PKK/YPG'nin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yıldız, terör örgütü PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını bildirdi.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi görevini bugün üstlenmesinin ardından ilk beyanını BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen Suriye oturumunda verdi.

Suriye'de çatışmanın 14. yılında ülkedeki kırılgan durumun göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Yıldız, "Çatışmanın güvenlik, ekonomik ve insani boyutları eşzamanlı ve birbirine bağlı bir şekilde kötüye gidiyor ve ufukta bir umut ışığı da görünmüyor. " dedi.

Yıldız, durumun bölgedeki tehlikeli tırmanışla daha da karmaşık hale geldiğine dikkati çekerek, Suriye'nin Orta Doğu'daki diğer çatışmalar için bir savaş alanı olarak kullanılmaya endişe verici şekilde müsait durumda olduğunu söyledi.

Tüm tarafların daha geniş bir çatışmaya yol açabilecek adımlardan kaçınmasının öneminin altını çizen Yıldız, "Suriye'yi bu tehlikeli yangından uzak tutmak elzemdir." dedi.

Büyükelçi Yıldız, Suriye çatışmasının çözümü için BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi süreci canlandırmanın tam zamanı olduğunu belirterek, Suriye ihtilafına son vermenin tek yolunun çatışmanın temelinde yatan nedenleri ele alarak ulusal uzlaşmayı sağlamaktan geçtiğini kaydetti.

"Suriye rejimini yapıcı angajmana yönelmeye çağırıyoruz"
"Suriye rejimini ülkeyi çevreleyen koşulların ciddiyetini gerçekçi bir gözle anlamaya ve Suriye’de bir nesli harap eden bu ihtilafın siyasi çözümü için yapıcı bir angajmana yönelmeye çağırıyoruz." diyen Yıldız, Anayasa Komitesi'nin Suriye rejimini ve muhalefeti müzakere edilmiş bir çözüm için BM kolaylaştırıcılığında bir araya getiren tek platform olduğunun altını çizdi.

Yıldız, sürecin toplantı mekanı üzerinden tıkanmaması ve Komite'nin 9. turunun gecikmeden toplanması gerektiğini dile getirdi.

Mevcut durumun, sadece Suriye için değil, aynı zamanda bölge için de sürdürülemez olduğunu belirten Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Milyonlarca Suriyeli, ülkem dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda, milyonlarca kişi ise ülke içinde yerinden edildi. Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geri dönüşleri için gerekli koşulların oluşturulması Suriye krizini çözmeye yönelik tüm çabaların bir parçası olmalı. Bu konuda ilgili tüm tarafların üzerine düşeni yapması gerekiyor."

"PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur"
Büyükelçi Yıldız, PKK/YPG/“SDG” terör örgütünün kuzeydoğu Suriye'de ayrılıkçı ve bölücü bir gündemi ilerletme çabalarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine yönelik en büyük tehdidi oluşturan bu terör örgütünün sözde bir "Sosyal Sözleşme" temelinde kurumlar oluşturduğunu ve sözde seçimlere hazırlandığını kaydetti.

PKK/YPG ve onun kolu olan "SDG"nin ayrılıkçı girişimlerinin barındırılması ve desteklenmesinin BM Güvenlik Konseyi’nin gerek terörizm gerek Suriye’ye ilişkin kararlarına aykırı olduğunu anlatan Yıldız, bugüne kadar çeşitli BM raporlarında birçok kez ifşa edildiği gibi, PKK/YPG/“SDG” terör örgütünün okul, hastane ve su istasyonları gibi sivil tesisleri suistimal ederek bunları kışla veya mühimmat depoları olarak kullandığını anımsattı.

Yıldız, terör örgütünün geçen hafta Azez Hastanesi'nin bombalanmasında olduğu gibi, sivil tesisleri doğrudan hedef aldığını aktararak, "Bu terör örgütünün kuzeydoğu Suriye'deki yerel nüfusa karşı kullandığı baskıcı ve insani olmayan uygulamalar büyük tepkilere neden oluyor ve PKK ile uzantılarının bölgenin dokusuna uygun olmadığını da gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Deyrizor'da devam eden gerginliğin bunun açık bir örneği olduğuna işaret eden Yıldız, terör örgütü tarafından kontrol edilen kamplarda işlenen büyük ölçekli ihlaller, işkence ve kötü muamelelerin de bilindiğini söyledi.

Daimi Temsilci Yıldız, "Bir kez daha tekrar ediyoruz: PKK/YPG’nin ve ayrılıkçı terörist gündeminin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur." diye konuştu.

"Suriye’nin Tümü” yaklaşımı korunmalı"
Suriye'de kapsamlı bir çözüm bulunması için acilen yaklaşımların yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Yıldız, kesintisiz insani yardım akışı ve yeterli finansmanı sağlamanın bu kapsamlı yaklaşımın kritik bir parçası olduğunu dile getirdi.

Yıldız, sahadaki ihtiyaca ve mevcut ihtiyaçlara uygun bir insani mukabele koordine edilirken, "Suriye’nin Tümü" yaklaşımının korunmasının önemine işaret ederek, bu bağlamda, Suriye Krizi Bölgesel İnsani Koordinatörü pozisyonuna gecikmeden uygun bir atama yapılması çağrısında bulundu.

Türkiye'nin Suriye konusunda özel bir konumu ve rolü olduğunu anımsatan Yıldız, gelecek dönemde Konsey üyeleriyle 2254 sayılı kararın amaçlarının hayata geçirilmesi yönünde çok taraflı veya ikili olarak çalışmaktan memnuniyet duyacağını kaydetti.

Suriye rejimi temsilcisinin söz alarak Türkiye'ye eleştiriler yöneltmesinin ardından ise Yıldız, "Suriye’deki kriz Türkiye’ye ve halkına çok maliyet yaşattı. Bu krizin sorumlusu da Türkiye değil. Suriye rejimi temsilcisi tarafından yapılan iddiaların asılsızlığı, ülkemiz ve Daimi Temsilciliğimiz tarafından yapılan çeşitli açıklamalarda ortaya konmuştur, bunları burada tekrarlamayacağım. Burada önemli olan, siyasi süreçte ilerlemektir, bu da Anayasa Komitesi’nin uhdesindedir. Suriye rejimi temsilcisine konunun bu boyutuna odaklanma telkininde bulunmak isterim." diyerek sözlerine son verdi.


ABD, Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD, Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Gazze'nin kuzeyine 25 binden fazla öğüne denk gelen insani yardımı havadan indirdiklerini duyurdu.

CENTCOM'un X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, Gazze'deki sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bölgenin kuzeyine dün yerel saatle 12.15'te "C-130" tipi askeri uçaklarla havadan insani yardım indirme operasyonu gerçekleştirildiği belirtildi.

Açıklamada, operasyonla 25 binden fazla öğüne tekabül eden gıdanın havadan bırakıldığı aktarılarak bu kapsamda, ABD'nin şimdiye kadar 1082 ton insani yardım yaptığı bildirildi.

Açıklamada ayrıca, ABD'nin havadan insani yardım yapmaya devam edeceği kaydedildi.

CENTCOM, 24 Nisan'da da Gazze'nin kuzeyine yaklaşık 30 bin 16 öğüne denk gelen gıdayı içeren insani yardımı havadan indirdiklerini duyurmuştu.


İsrail ordusu Batı Şeria'daki Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusu Batı Şeria'daki Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenleyerek bir evi kuşattı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu askeri araçlarla Huvvara kontrol noktasından girerek Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenledi.

Kamptaki bir evi kuşatan İsrail askerleri ile baskına karşı çıkan Filistinliler arasında çatışma çıktı.

İsrail ordusunun günün ilk saatlerinden bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenlediği belirtildi.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin, Kalkilya ve Tulkerim ile güneyindeki Beytüllahim ve El Halil'in İsrail ordusunun baskınlarına sahne olduğu aktarıldı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 489 Filistinli hayatını kaybetti, 4 bin 900 Filistinli yaralandı.


Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Türkiye ziyaretini değerlendirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Türkiye ziyaretini değerlendirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Orta Doğu'daki kalıcı barışın iki devletli çözümle mümkün olacağı konusunda Türkiye ile hemfikir olduklarını söyledi.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Türkiye'de 22-24 Nisan'daki temaslarını ziyareti takip eden Türk gazetecilere değerlendirdi.

Steinmeier, ülkesiyle Türkiye'nin Orta Doğu'daki çatışmalar konusunda farklı bakış açılarının bulunduğuna işaret ederek, "Ancak Türkiye ile Orta Doğu'daki kalıcı barışın iki devletli çözümle mümkün olacağı konusunda hemfikiriz." ifadesini kullandı.

Türkiye'deki temaslarını yapıcı olarak niteleyen Steinmeier, "Türkiye ziyaretimin her dakikası kıymetliydi." dedi.

Steinmeier, Türkiye ziyaretinin iki ülke ilişkileri açısından önemine değinerek, "Benim için diplomatik ilişkilerimizin başlamasının 100. yıl dönümünde Türkiye'ye gelmek çok önemliydi." değerlendirmesinde bulundu.

İki ülkenin NATO'da müttefik G20 üyeleri olduklarına dikkati çeken Steinmeier, "Türkiye-Almanya olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz, birbirimize ihtiyacımız var." diye konuştu.

- "Almanya olarak depremzedeleri unutmayacağız"

Gaziantep'te 23 Nisan kutlamasına katıldığını ve ardından Nurdağı ilçesinde depremzedeler için kurulan konteyner kenti ziyaret ettiğini anlatan Steinmeier, buradaki temaslarının kendisini etkilediğini belirtti.

6 Şubat 2023'teki depremin Türkiye ve Suriye'de birçok can kaybına yol açtığını anımsatan Steinmeier, "Depremden bir yıl sonra bölgeyi ziyaret etmek, benim için de anlamlıydı. Hayatta kalan insanlar için çok hızlı bir şekilde barınma yerleri hazırlanmasını ve çocukların okullara gidebilmesinin sağlanmasını görmek sevindirici." değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yeniden inşa çalışmalarının "takdire şayan" olduğunu ifade eden Steinmeier, "Almanya olarak depremzedeleri unutmayacağız ve desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Alman lojistik şirketi DHL'nin İstanbul Havalimanı'ndaki merkezine gerçekleştirdiği ziyarete değinen Steinmeier, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde bu ziyareti de ele aldıklarını söyledi.

Hızlı hava kargo taşımacılığı sektöründe bu merkezin model özelliği taşıdığını anlatan Steinmeier, Avrupa ülkeleri arasında AR-GE Merkezi kapsamında kurulan ilk Dijital Dönüşüm Ofisi'nin İstanbul'da bulunmasının da sevindirici olduğunu dile getirdi.

Steinmeier, Türk vatandaşları için vize kolaylığı ya da genel olarak vize işlemlerinde ne zaman ilerleme kaydedileceği yönündeki soru üzerine Türkiye'deki başkonsolosluk personelinin sayısının artırıldığı ve işlem süresinin kısaltılması ve daha hızlı randevu alınabilmesi için çalışmaların yürütüldüğü yanıtını verdi.

Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Almanya'da düzenlenecek, Türk Milli Takımı'nın da mücadele edeceği EURO 2024'e beklediğini söyledi.