Hartum’daki protestolarda bir ölü ve onlarca yaralı

Hartum’daki darbe karşıtı protestolarda ölü ve onlarca yaralı. Ümmet Partisi Burhan’a istifa çağrısı yaptı.

Hartum sokaklarında dün düzenlenen gösteriler (Reuters)
Hartum sokaklarında dün düzenlenen gösteriler (Reuters)
TT

Hartum’daki protestolarda bir ölü ve onlarca yaralı

Hartum sokaklarında dün düzenlenen gösteriler (Reuters)
Hartum sokaklarında dün düzenlenen gösteriler (Reuters)

Sudan’ın başkenti Hartum’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde güvenlik güçlerinin kullandığı mermiyle en az bir gösterici hayatını kaybetti onlarca kişi yaralandı. Protestolarda bugüne kadar ölenlerin sayısı 74’e yükseldi.
Binlerce Sudanlı askeri darbeyi protesto için dün (pazartesi) Hartum ve diğer şehirlerde sokaklara inerek gösteriler düzenledi. Fakat güvenlik güçleri göstericilere orantısız güç kullandı. Ulusal Ümmet Partisi, Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’a görevden derhal istifa etme ve yönetimi sivillere devretme çağrısında bulundu.
Ordu güçleri, Ani Müdahale Kuvveti unsurları başkent Hartum ve ilçeleri Umdurman ile Bahri’nin sokaklarında yoğun güvenlik önlemleri alırken, çevik kuvvet güçleri de genellikle Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde konuşlandı.
Hartum Valiliği Güvenlik Komitesi, barışçıl olması koşuluyla ifade özgürlüğüne vurgu yaparak, egemenliğin temsilcisi olan stratejik kurumların ve gösterici grupların güvenliğini koruma talimatı verdi.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, Facebook resmi sayfasında paylaştığı açıklamasında, darbe otoritesi güçlerinin açtığı ateşte göğsüne kurşun isabet eden bir göstericinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Komite, açıklamasında, “Darbe güçleri dün askeri darbeye karşı çıkan barışçıl göstericilere vahşet ve orantısız güç uyguladı. Aynı şekilde mahallelerin içinde göstericileri kovalamayı sürdürdü” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, Hartum’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na doğru yürüyen gösterici gruplar ile Umdurman’ın El-Erbain Caddesi’ne çıkan göstericilerin orantısız şiddetle karşılaştıkları, darbe güçlerinin ses bombalarının yanı sıra gerçek mermi ve yoğun bir şekilde göz yaşartıcı gaz kullandığı ve büyük gruplar halinde göstericileri birkaç yönden kuşattıkları bildirildi. El Cezire eyaletinin başkenti VadMedeni kentinde (en büyük şehirlerden biri kabul edilir) büyük kalabalıklar şehit Muhammed Faysal’ın Ed-Debbağa banliyösündeki Şuayriyye bölgesinde bulunan evinin önünde toplandı. Faysal 17 Ocak’ta milyonluk gösteriler sırasında boynuna isabet eden mermi nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Hartum’daki güvenlik ve polis güçleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yaklaşmaya çalışan binlerce protestocuyu plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanarak dağıttı. Polisin müdahalesi sonucu göstericiler arasında yaralananlar olurken, bazı göstericiler göz yaşartıcı gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlattı.
Şarku’l Avsat’a konuşan görgü tanıkları, Vad Medeni kentinde alana inen göstericiler konvoy oluşturarak kentin ana çarşısından başlayıp şehrin mahallelerini dolaştı. Göstericiler yürüyüş sırasında orduya kışlasına dönme ve yönetimi sivillere devretme çağrısı yapan sloganlar attı.
Faysal’ın annesi kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, göstericilere yönelik ölüm ve şiddetin durdurulmasını talep etti. Sivil siyasi liderler de kalabalıklara yaptıkları çağrıda, “askeri darbe düşene kadar gösterilerin barışçıl yapısını koruma” talebinde bulundu.
Görgü tanıkları polis güçlerinin Vad Medeni’de Nil Caddesi’nde kontrolü ele geçiren binlerce göstericiyi dağıtmak için yoğun bir şekilde göz yaşartıcı gaz kullandığını aktardı.
Vad Medeni geçtiğimiz haftadan bu yana sürekli gösterilere sahne oluyor. Nitekim göstericiler parke taşları yığarak kentteki cadde ve köprüleri trafiğe kapatıyor. Askeri darbe karşıtı muhalif siyasi partiler ile direniş komitelerinin çağrıları üzerine Vad Medeni’de başlatılan sivil itaatsizlik ve grev nedeniyle hayati öneme sahip tesislerde çalışmalar durdu. Ülkenin birçok kenti, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ile direniş komitelerinin milyonluk gösteri çağrısına yanıt verdi. Milyonluk gösteriler kapsamında El-Abyad, Ed-Damar, Kosti, Kesla, Şendi, Nyala, el-Faşır, Port Sudan, ez-Zanci, Dankla, Atbara, el-Kadarif ile diğer kentlerde binlerce kişi sokağa indi. Göstericiler askerlerin yönetimi bırakmasını ve barışçıl göstericilerin ölümünden sorumlu kişilerin yargılanmasını talep etti.
Bu bağlamda, Ulusal Ümmet Partisi, Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’a yönetimden derhal istifa etme, 25 Ekim darbesiyle ilgili tüm izleri silme ve darbeye dayalı olarak alınan kararları geri çekme çağrısında bulundu.
Ümmet Partisi, siyasi bürosunun düzenlediği toplantının ardından yaptığı açıklamada, yönetimi devretme prosedürlerine ilişkin ek bir belge hazırlamaya başladığını ve bu belgenin askeri darbe liderlerinin yer aldığı gruba teslim edileceğini kaydetti.
Açıklamada, meşruiyetin geri alınması amacıyla siyasi süreçle ilgili yürütülen istişarelere rağmen darbeci liderlerin barışçıl göstericilere karşı şiddeti tırmandırmaya devam ettiği vurgulandı. Açıklamaya göre, barışçıl göstericilere yönelik şiddet Hartum ve diğer eyaletlerde milyonluk gösterilerin düzenlendiği 17 Ocak’ta zirveye ulaştı. Nitekim söz konusu gösterilerde 9 kişinin hayatını kaybetmesi sonucu darbeden bu yana ölenlerin sayısı 72’ye ulaştı, 2 binden fazla kişi yaralandı ve bazılarının durumunun kritik olduğu belirtiliyor.
Açıklamada ayrıca darbeci liderlerin katliamlar gerçekleştirerek vahşeti sürdürdüğü, devrimcileri tutukladığı, yoğun bakım odalarındaki yaralıları kaçırdığı ve buna ek olarak şehit cenazelerinde oluşan konvoydaki kişileri darp ettiği ifade edildi. Ümmet Partisi her türlü barışçıl direnişe olan desteğini yineledi.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.