Burkina Faso’da dün isyancı askerlerin devlet televizyonu binasına el koyması, cumhurbaşkanı konutuna baskın düzenlemesi, cumhurbaşkanlığı konvoyuna ateş açması nedeniyle ülkedeki durum belirsizliğini koruyor. Cumhurbaşkanı’nın akıbetiyle ilgili çelişkili haberler aktarılıyor. Bu durum Afrika’nın batısındaki bu yoksul ülkeyi yeni bir istikrarsızlık durağına doğru sürüklerken, Batı Afrika bölgesindeki durumu daha da karmaşıklaştırıyor.
AFP’nin haberine göre ülkedeki askerler dün öğleden sonra hükümet ve parlamentoyu feshettiğini, ülke sınırlarını kapattığını, anayasanın askıya aldığını ve yönetime el koyduğunu resmen ilan etti.
Devlet televizyonunun dünkü yayınında resmi üniformalarıyla bir grup asker ortaya çıktı. Askerlerin arasında oturan teğmen rütbeli bir komutan, darbeyi gerçekleştiren ve yönetime el koyan Kurtuluş ve Restorasyon için Yurtsever Hareket’in (MPSR) Başkanı Albay Paul-Henri Sandaogo Damiba’nın imzasını taşıyan açıklamayı okudu.
Açıklamada ordunun Cumhurbaşkanı Roch Christian Kabore'yi görevden aldığı, hükümet ve parlamentoyu feshettiği ve anayasayı askıya aldığı belirtildi. Açıklamaya göre Askeri Konsey aynı zamanda yerel ve uluslararası saat dilimine göre Salı gece yarısından itibaren ülke sınırlarının kapatılması kararını verdi. Ayrıca, makul bir süre içinde anayasal düzenin yeniden tesis edileceği taahhüdü verildi ancak bu süre net olarak belirtilmedi.
Haber ajanslarının güvenlik ve diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlere göre Cumhurbaşkanı Kabore isyancılar tarafından ele geçirildi ve başkent Vagadugu’daki bir askeri kışlada tutuluyor. Ancak çeşitli kaynaklar, basında geniş yer bulan bu haberi yalanlıyor. Söz konusu kaynaklar, Cumhurbaşkanı Kabore’nin başkentte evinin bulunduğu Badva mahallesinden, isyancıların evini kuşatmasından iki saat önce ayrıldığını belirtiyor. Yerel bir radyo kanalının aktardığına göre, Kabore’nin birinci eşinin özel koruması, Ulusal Jandarma’dan bir birliğin Cumhurbaşkanı’nın konutuna geldiğini ve isyancılar gelmeden iki saat önce güvenli bir yere doğru kendilerini takip etmesini istediğini söyledi.
Görgü tanıkları, başkentte Ulusal Jandarma’ya ait kışlada benzeri görülmemiş olağandışı güvenlik önlemlerinin alındığını teyit ederek, Cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanının kışlada Ulusal Jandarma’nın koruması altında olabileceğine dikkat çekti. Ancak bu konuda henüz resmi bir teyit veya yalanlama gelmedi. Bu haberler, Vagadugu sokaklarında Ulusal Jandarma ile ordu arasında çatışmaların çıkabileceği ve ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya ve 2015’ten bu yana tekrarlanan terör saldırılarına sahne olan Burkina Faso’nun askeri kurumunun içindeki bölünmenin artabileceği endişesine yol açıyor.
Çelişkili haberlerin aktarıldığı bir ortamda, Cumhurbaşkanı Kabore isyancılara silah bırakma çağrısında bulundu. Kabore, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Halkımız zor bir dönemden geçiyor. Bu tür anlarda demokratik kazanımlarımızı korumalıyız. Silah taşıyanları, toplumun yüksek yararı için silahlarını bırakmaya davet ediyorum. Anlaşmazlıklarımızı birbirimizi dinleyerek ve diyalog yoluyla çözmeliyiz” ifadelerini kullandı. Ancak Cumhurbaşkanı tweet’inde ne bulunduğu yer ne de durumu hakkında bilgi verdi. Kaynaklar ise Kabore’nin Twitter hesabının bizzat kendisi tarafından değil Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Medya Ağı tarafından yönetildiğine dikkat çekiyor.
Yüzlerce genç, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a istifa çağrısında bulundu
Başkent şehir merkezindeki Ümmet Meydanı’nda toplanan ve ülkedeki güvenlik krizinin başarısız bir şekilde yönetildiğini düşünen yüzlerce genç, orduyu destekleyen sloganlar atarak Kobare’ye ve Başbakan’a istifa çağrısında bulundu. Kalabalık grup daha sonra isyancıların konuşlandığı kışlanın kapısına iyice yaklaşarak kapıdaki korumaları selamladı.
Yüzlerce vatandaş da Vagadugu’da Cumhurbaşkanı araç konvoyunun yoğun silahlı saldırıya uğradığı otobüs durağının önünde toplandı. Yolun kenarına atılan birkaç araçta kurşun ve kan izleri net bir şekilde görülebiliyor.
Konvoyun neden ve kimler tarafından hedef alındığı bilinmiyor. Ancak yerel kaynaklar, konvoya ateş açanların, Cumhurbaşkanı Kabore’yi gözaltına almak isteyen isyancılar olduğunu ancak Kabore’nin konvoyda olmadığını belirtiyor.
Kabore’nin akıbetiyle ilgili çelişkili haberlerin aktarıldığı ve ülkede gerginliğin giderek tırmandığı bir ortamda Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Pazar akşamı yaptığı açıklamada, durum karşısında endişe duyduklarını belirterek ‘sükunet’ çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Kabore ve Burkina Faso halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurgulayan ECOWAS, Burkina Faso ordusundan cumhuriyetçi karakterini korumasını ve yetkililerle diyalog kurmasını talep etti.
ABD’nin Vagadugu Büyükelçiliği ‘güvenlik sorunları’ sebebiyle kapılarını kapattı ve ülkede yaşayan ABD vatandaşlarından, güvenli bir yerde kalma, toplu yerlerden uzak durma, çok gerekli durumlar dışında seyahatlerini sınırlama ve olan bitenler hakkında bilgi sahibi olmaları için medyayı takip etmelerini talep etti.
Burkina Faso birkaç haftadır siyasi tıkanıklık ve gerginlik yaşıyor. Hükümetin terör saldırılarını durdurmakta başarısız olmasını protesto etmek için Cumartesi günü gösteriler düzenlendi. Güvenlik güçleri onlarca protestocuyu gözaltına aldı. Resmi makamlar ocak ayının başında “rejimi karşı komplo” hazırlığı yapma suçlamasıyla en az 9 askeri tutuklamıştı. Askeri Başsavcı, savcılığın Cumartesi günü bir grup askerin cumhuriyet kurumlarının istikrarını sarsma planı yaptıkları yönünde ihbar aldığını kaydetti.
Resmi makamlar 12. Komando Piyade Alayı Kolordu Komutanı Yarbay Emmanuel Zoungrana’nın darbe girişimine öncülük ettiğini bildirdi. Zoungrana, sürekli olarak silahlı saldırılardan muzdarip olan ülkenin batısında terörle mücadele operasyonlarına katılan güçleri komuta ediyordu.
Burkina Faso’da güvenlik ve siyaset alanında yaşanan mevcut gerginlik, ordunun ülkede çok sayıda bölgede kontrolü kaybetmesiyle eşzamanlı geldi. Zira resmi makamların açıklamasına göre terör saldırıları sebebiyle 3 binden fazla okul kapatıldı. Birleşmiş Milletlerin (BM) verilerine göre Burkina Faso içinde terör saldırıları nedeniyle 1.4 milyondan fazla insan, gıda güvensizliği sorunu nedeniyle de 2.8 milyondan insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.