Avrupalılar Mali’deki Takuba Görev Gücü’nün geleceğini tartışıyor

Danimarka Mali’deki 100 askerini geri çekiyor

Avrupalılar Mali’deki Takuba Görev Gücü’nün geleceğini tartışıyor
TT

Avrupalılar Mali’deki Takuba Görev Gücü’nün geleceğini tartışıyor

Avrupalılar Mali’deki Takuba Görev Gücü’nün geleceğini tartışıyor

Mali'deki cunta yönetiminin Takuba Görev Gücü kapsamında bu ay konuşlanan Danimarka askerlerinin ülkeden ayrılmasını talep etmesi üzerine, Takuba’nın geleceği tartışmalara konu oldu.  
Mali'deki cunta yönetiminin talebi üzerine Danimarka yönetimi, ülkede bulunan 100 askerinin tahliye edilmesini kararlaştırdı. Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod, kabine toplantısına müteakip yaptığı açıklamada, “Mali'nin daveti üzerine orada bulunuyoruz, şimdiki yönetim de bu daveti yinelemişti. Darbeci generaller kirli bir siyasi oyun sergiliyor ve demokratik sisteme dönmeyi reddediyorlar. İstişarelerden sonra askerlerimizi geri çekme kararı aldık" diye konuştu.  
Mali’de askeri darbeyle başa geçen cunta yönetimi, ‘geçiş sürecini’ beş yıl uzattığını duyurmuştu. 
Başta Fransa olmak üzere Avrupa Birliği’ne üye 15 ülke, Mali’deki yönetime, ‘yapılan anlaşmalara uyma’ çağrısında bulunsa da söz konusu çağrı karşılık bulmadı.  
15 Avrupa ülkesinin savunma bakanları Mali’deki gelişmelerle ilgili çevrimiçi istişare toplantılarında bulundu. Ancak toplantı sonuçlarına dair bir açıklama yapılmadı. Danimarka Savunma Bakanı Trine Bramsen, Reuters haber ajansına verdiği demeçte, savunma bakanlarının, Mali’de terörizmle mücadeleye nasıl devam edileceğine dair iki hafta içinde bir plan sunması üzerinde uzlaştığını söyledi.  
Bramsen, “Sorun bizden kaynaklanmıyor, iktidarda kalmak isteyen darbeciler sorunun kaynağı. Askerlerimiz tüm teçhizatlarıyla birlikte iki hafta içinde çekilmiş olacak. Ancak cunta yönetiminin bu tavrı Avrupa ülkelerinin Görev Gücü’ne katılımını olumsuz etkileyebilir” ifadelerini kullandı.  
Norveç, Macaristan, Portekiz, Romanya ve Litvanya Takuba Görev Gücü’ne asker göndermeye hazırlanıyor. Mali cunta yönetiminin Danimarka’yı dışlayan kararı bu ülkeleri endişelendirebilir.  
Mali ve Sahel bölgesinde terörizmle mücadele amacıyla bulunan Avrupalı askerlerden müteşekkil Takuba Görev Gücü, daha önce Mali yönetimiyle koordine bir şekilde operasyonlar yürütüyordu.  
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Mali’deki cunta yönetimini ‘gayrı meşru’ olarak niteledi. Danimarka askerlerinin çekilmesi ve Mali’nin uluslararası arenada yalnızlaşmasının sorumluluğunu da cunta yönetimine yükledi.  
Le Drian dün sabah RTL radyosuna verdiği röportajda, "Mali'deki siyasi ve askeri çerçevenin çöküşü göz önüne alındığında, mevcut durumun bu şekilde sürdürülemeyeceğini görüyoruz. Sadece Mali’de değil, Sahel bölgesinde cihatçılara ve teröristlere karşı verdiğimiz mücadeleyi nasıl sürdüreceğimize dair, Afrikalı ve Avrupalı taraflarla yoğun temas halindeyiz” dedi. 
Mali yönetimindeki darbeci askerlerden birinin Fransa Savunma Bakanı Florence Parly’e hakaret ettiğinin hatırlatılması üzerine Le Drian, “Mali’nin egemenliğini ve özgürlüğünü savunan bir cumhuriyetin bakanına yapılan hakaret asla kabul edilemez. Mali’nin geleceği için Fransız askerler öldü bunu hatırlamalılar” diye konuştu.  
Fransa, Mali'deki olumsuz gelişmelerden en çok etkilenen ülke olarak kabul ediliyor. Nitekim Paris, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Barkhane Operasyonu’nu sonlandırma kararı almasından sonra bölgedeki askerlerinin sayısını yarıya indirmişti. Fransa üzerindeki yükü hafifleteceği için Takuba Görev Gücü’ne olan Avrupa katılımlarını önemsiyor.  
Mali’de 24 Mayıs 2021’de askeri darbe yapılmış ve Choguel Kokalla Maiga başbakan olarak atanmıştı. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) darbe sonrasında Mali'nin topluluğa üyeliğini askıya almış ve acil şekilde sivil bir başbakan atanmasını talep etmişti. Mali ordusunun Takuba güçlerine sahada desteği kestiği ve bu güçlere bağlı uçaklara zaman zaman hava sahasını kapattığı biliniyor. Fransa ve Avrupa ülkeleri, ECOWAS’ın ekonomik yaptırımlar aracılığıyla cunta yönetimini ‘olumsuz kararlarından’ dönmesi yönünde ikna etmesini umuyor. Fransız güçleri Mali’nin resmi daveti uyarınca ‘terörist güçlerle’ mücadele etmek amacıyla 2013’ten bu yana ülkede faaliyet gösteriyor.  
Fransız yönetimi bugünlerde Avrupalı ortaklarını Mali’de kalmaları için ikna etmekle meşgul. İsveç ve Danimarka’nın güçlerini çekme kararının ardından, Almanya da Takuba’ya verdiği askeri desteğini gözden geçiriyor. Mali’deki yeni yönetimin, teröristlerle mücadelede Rus paralı asker gücü Wagner grubuna itimat etme eğilimi gösterdiği belirtiliyor.  



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP