Irak'ta bölünen Kürt partiler cumhurbaşkanı adaylarının kazanması için ortaklarına güveniyorlar

Cumhurbaşkanı adaylarının özgeçmişlerini inceleyen Meclis bugün aday listesini ilan edecek.

 Mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Berhem Salih ve Kürdistan Demokrat Parti (KDP) yöneticisi, eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkıyor. (Reuters)
Mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Berhem Salih ve Kürdistan Demokrat Parti (KDP) yöneticisi, eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkıyor. (Reuters)
TT

Irak'ta bölünen Kürt partiler cumhurbaşkanı adaylarının kazanması için ortaklarına güveniyorlar

 Mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Berhem Salih ve Kürdistan Demokrat Parti (KDP) yöneticisi, eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkıyor. (Reuters)
Mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Berhem Salih ve Kürdistan Demokrat Parti (KDP) yöneticisi, eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkıyor. (Reuters)

Irak Meclis Başkanı Birinci Yardımcısı Hakim ez-Zamili, dün yaptığı açıklamada, özgeçmişleri incelendikten sonra bugün (pazar) cumhurbaşkanı adaylarının isimlerinin ilan edileceğini bildirdi. Irak Meclisi cumhurbaşkanı seçiminin 7 Şubat’ta yapılmasına karar vermişti.
Zamili’nin Basın Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı adaylarının özgeçmişlerinin görüşülmesi için Yüksek Öğretim Bakanı, Şeffaflık Kurumu Başkanı, İçişleri Bakanlığı Kıdemli Müsteşarı ve Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu Başkan Yardımcısı’nın da katılımıyla Bakanlar ve komisyonlarla bir toplantı yapıldı” denildi.
Irak’ta önceki dört seçim döneminin hepsinde çok sayıda cumhurbaşkanı adayı olsa da bu makam ülkede hâkim olan teamüle göre Kürtlerin kotasında yer alıyor. Meclis Başkanlığı Sünnilerin, Başbakanlık da Şiilerin kotasında bulunuyor.
Mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Berhem Salih ve Kürdistan Demokrat Parti (KDP) yöneticilerinden eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari cumhurbaşkanı adayları arasında öne çıkıyor. Adaylık başvurusu yapanlar arasında Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yöneticilerinden Eski Su Kaynakları Bakanı Abdullatif Reşid ve Saddam Hüseyin’i yargılayan Kürt Başyargıç Rızgar Muhammed Emin bulunuyor. Hakim Emin iki büyük Kürt partinin, KDP ve KYB’nin arasında bir bölünme meydana gelmesi ve sahip olduğu saygınlık sayesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmayı bekliyor. Abdullatif Reşid ise KDP ve KYB arasında uzlaşı sağlanması halinde her iki adayın da (Salih ve Zebari) yarıştan çekilmesini ve bu durumun cumhurbaşkanı seçim oylamasını kazanması için bir kapı açmasını beklediğini ifade ediyor.
İki büyük Kürt parti, Mesud Barzani liderliğindeki KDP ile Bafel Talabani liderliğindeki KYB’nin Bağdat’taki cumhurbaşkanlığı savaşında dönülmez bir noktaya geldikleri görülüyor. Bu sebeple iki taraf, kendi adaylarına oy toplamak için Şii ve Sünni partileri yanlarına çekme arayışında. Barzani’nin partisi bu hususta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ile olan ittifakına güvenirken, Talabani’nin partisi ise, bağımsız milletvekilleri ile Şii Koordinasyon Grubu çatısı altındaki parti ve gruplara, azınlık milletvekillerine ve diğer Sünni ve Şii vekillere güveniyor.
KDP ve KYB yöneticilerinin Sünni ve Şii partilerin etkili isimlerini ikna etmek için yaptıkları siyasi hamlelere paralel olarak, basın yayın organlarında ve sosyal medyada iki taraf arasında alevlenen bir savaş var. Farklı siyasi ve medya çevreleri, halihazırda Bağdat’ta en kötü durumda olan Kürt-Kürt bölünmesini derinleştirmek için bu savaşı körüklüyorlar.
KDP yöneticisi Robin Selam Bağdat’ta bazı tarafların Kürt-Kürt anlaşmazlığını istismar ettiğini belirterek, KYB yöneticilerine “aralarındaki görüş ayrılıklarını Bağdat’ta ileterek kartları karıştırmama ve mantık ve hikmetle hareket etme” çağrısında bulundu. Selam, açıklamasında, “Irak genelinin ve Kürdistan halkının iyiliğini istemeyen ve özellikle Kürtlerin konumuna zarar verecek özel kazanımlar elde etmek için Kürt evinin içindeki anlaşmazlıkları istismar etmeye çalışan taraflar var” dedi.
KDP, cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği Eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari’nin 2016’da verilen gensoru ile görevden alınmasının arkasında siyasi nedenler olduğunu birçok kez tekrarlasa da Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Aliye Nasif, Şeffaflık Kurumu’na Zebari’yi ‘yolsuzlukla’ suçlayan belgeler sunmuştu.
Kürt araştırmacı ve Irak İstişare Konseyi Başkanı Ferhad Alaaddin, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanlığı koltuğu üzerindeki rekabet, yeni cumhurbaşkanını seçme ve belirleme tarihi yaklaştıkça daha da şiddetlenecek. Her iki taraf da kazanacakları yönündeki kanaati güçlendiren etmenlere sahip. Üçlü ittifakın KDP’ye dayanıklı bir zemin ve daha fazla şans sağladığı görülürken, Bağdat’taki siyasi atmosferin KYB’nin lehine olduğunu düşünenler de var. Cumhurbaşkanlığı pozisyonu konusunda iki ana Kürt parti arasında meydana gelen bölünme, her iki tarafın da Bağdat’taki siyasi güçleri kazanma çabaları nedeniyle gün geçtikçe derinleşiyor. Bu bölünme iki taraf arasında kemik kırma aşamasına ulaşabilir. Zira taraflardan hiçbiri kaybetmeye hazır değil. Kaybeden tarafın, Bağdat’ta ve Kürdistan Bölgesi’nde nasıl davranacağı ve pozisyonun ne olacağı belli değil. Aksine iki parti arasındaki çatlağın husumete ve Bölge’nin iki yönetime bölünmesine kadar varmasından endişe ediliyor.”



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.