Burhan ve Hamideti güvenlik durumunun kötü gidişatını görüşmek üzere Darfur’da

Polis ziyarete tepki olarak düzenlenen protestoları güç kullanarak dağıttı, göstericilerden bazıları yaralandı.

Orgeneral Burhan ve Yardımcısı Orgeneral Daklu (Hamideti) el-Faşır kentini ziyaret etti (SUNA)
Orgeneral Burhan ve Yardımcısı Orgeneral Daklu (Hamideti) el-Faşır kentini ziyaret etti (SUNA)
TT

Burhan ve Hamideti güvenlik durumunun kötü gidişatını görüşmek üzere Darfur’da

Orgeneral Burhan ve Yardımcısı Orgeneral Daklu (Hamideti) el-Faşır kentini ziyaret etti (SUNA)
Orgeneral Burhan ve Yardımcısı Orgeneral Daklu (Hamideti) el-Faşır kentini ziyaret etti (SUNA)

Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) Kuzey Darfur eyaletine bağlı el-Faşır kentinde yüksek düzeyli Güvenlik Düzenlemeleri Yüksek Konseyi’nin toplantısına katıldı. Burhan ve Hamideti’ye ziyaretlerinde Egemenlik Konseyi üyeleri ve Darfur barış sürecinin katılımcılarından El Hadi İdris ve Tahir Hacer eşlik etti. Toplantıda Cuba Barış Anlaşması’nda öngörülen güvenlik düzenlemelerinin gidişatı, güvenlik açısından sıkıntıların yaşandığı Kuzey Darfur’daki durumlar ve eyalette güvenlik ve istikrarı sağlama görevini üstlenecek ortak güçlerin kurulması meseleleri ele alındı.
Direniş komiteleri ve yerinden edilen vatandaşların kurduğu oluşumlar, Egemenlik Konseyi heyetinin eyalete gelişini protesto için toplandı. Göstericiler ziyareti reddederek, askeri darbeye son verilmesi ve sivil yönetime dönülmesi taleplerini dile getirdi. Güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak müdahale ettiği protestolarda göstericilerden bazıları yaralandı, bazıları da gözaltına alındı.
Darfur’da savaş sebebiyle yerinden edilenlerin durumunu takip eden ve Abdulvahid Muhammed en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi’ne yakınlığıyla bilinen Yerinden Edilenler ve Mülteci Kampları Genel Koordinasyonu adlı sivil toplum örgütü, Burhan’ın yaptığı darbeye karşı muhalif tavrını yineledi. Koordinasyon yaptığı açıklamada, Burhan ve Hamideti’nin Kuzey Darfur ziyaretini kesin bir dille reddettiğini belirtti. Koordinasyon, açıklamasında, “Tüm Sudanlılara ve özellikle Kuzey Darfur eyaletinin yerinden edilenleri ve vatandaşlarını darbecilere direnmek için meydanlara ve sokaklara inmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Koordinasyon Sözcüsü Adem Rical’in sosyal medya hesabından paylaşılan açıklamada, “darbecilere ve baskıcı rejime” derhal yönetimi terk etme ve hakimiyeti kayıtsız şartsız halka teslim etme çağrısı yapıldı. Açıklamanın devamında, “Yaptıkları ziyaret fitne çıkmasına ve kabile naralarının atılmasına yol açıyor. Halk darbeyi düşürmek için birleşmeli” denildi. Koordinasyon ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Avrupa Birliği (AB), troyka ülkeleri ve insan hakları örgütlerine, barışçıl göstericilere karşı orantısız güç kullanımına son vermesi ve milislerin masum göstericileri öldürerek yaptığı kan banyosunu durdurması için darbecilere baskı uygulama çağrısında bulundu.
Basın kaynaklarının aktardığına göre, Burhan ve Hamideti’nin el-Faşır’a düzenlediği ziyaret ve burada katıldıkları toplantı, Birleşmiş Milletlerin 2005 yılında kabul ettiği 1591 sayılı karar uyarınca BMGK’nın bu ayın ortasında düzenleyeceği Darfur konulu oturuma ön hazırlık amacı taşıyor. Söz konusu karar, Sudan’a silah satışı yasağı, özel listede yer alan yetkililere yurtdışı seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulmasını kapsıyor.
Ekim 2020’de Cuba’da imzalanan Darfur Barış Anlaşması şu ana kadar eyalette istikrarı sağlamakta başarılı olamadı. Eyalette aralıksız devam ediyor operasyonlar, görevi sona eren Birleşmiş Milletler-Afrika Birliği Darfur Misyonu (UNAMID) ile Dünya Gıda Programı’nın (WFP) Darfur’da bulunan binaların yapılan saldırılar ve yağmalama olaylarının ardından zirveye ulaşmıştı. O dönem Kuzey Darfur Eyalet Valisi Nemr Muhammed Abdurrahman, barış anlaşmasını imzalayan Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minavi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi, Maliye Bakanı Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ile Hızlı Destek Kuvvetleri başta olmak üzere diğer güçleri söz konusu olayların sorumlusu ilan etmişti.
Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da imzalanan barış anlaşmasının maddeleri arasında güvenlik düzenlemeleri, silahlı oluşumların Sudan güvenlik güçlerine entegre edilmesi, toprak mülkiyeti meselesinin görüşülmesi, zenginliklerin ve iktidarın paylaşımı, yerinden edilenlerin evlerine geri dönmesi ve Sudan’ın 8 eyalete bölünmesini öngören federal hükümet sisteminin benimsenmesi konuları yer alıyor. Ancak şimdiye kadar sadece anlaşmadaki “askeri liderlerin iktidar ortağı olması” maddesi uygulandı.
İstikrarsız eyaletteki bileşenler arasında 2003’ten bu yana süren çatışmaların tırmanması sonucu barış anlaşmasına imza atan hareketlerin desteklediği unsurlar arasında yaşanan çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti, sivil köyler ateşe verildi ve silahlı unsurlar kamu kurumlarına saldırdı.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.