Afrika Zirvesi, Batı Afrika’daki darbe dalgasını kınadı

İsrail’e Afrika Birliği’nde gözlemci statüsü verilip verilmemesi konusu 7 cumhurbaşkanından oluşturulacak bir komiteye havale edildi

Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
TT

Afrika Zirvesi, Batı Afrika’daki darbe dalgasını kınadı

Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana yapılan ilk Afrika Birliği (AfB) Zirvesi toplandı. Zirve kapsamında iki gün süren toplantılardan sonra AfB’nin Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki merkezinin koridorlarına sakinlik hâkim.
Zirvede aylardır kıtayı kasıp kavuran askeri darbe ‘dalgasına’ karşı kararın alınması bekleniyor. Ancak zirve, anayasal sistemler dışında bir hükümet değişikliğini kınamakla yetinirken, İsrail’e de AfB’de ‘gözlemci’ statüsü verilmesi kararını erteledi.
AfB Siyasi İşler, Barış ve Güvenliğinden Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin sonunda düzenlediği basın toplantısında, zirveye katılan tüm Afrikalı liderlerin anayasal sistemler dışındaki hükümet değişim dalgasını kesin olarak kınadıklarını söyledi. AfB Genel Merkezi’nde gazetecilere konuşan Adeweyi, “Niteliği ve şekli ne olursa olsun askeri darbeye müsamaha göstermeyeceğiz” dedi. Adeweyi, zirvenin, anayasaya aykırı varlıkları nedeniyle dört ülkenin üyeliğinin askıya alınması kararı çerçevesinde düzenlendiğini vurgularken, “Araştırabilirsiniz. Ancak AfB tarihinde bir yıl içinde dört ülkenin üyeliğini askıya aldığını bulamazsınız” diyerek, Sudan, Mali, Gine ve Burkina Faso’ya dikkati çekti.
AfB zirvesinin ilk gününde kıtada barış ve güvenliğin sağlanması için ‘yeni bir yaklaşımın’ geliştirilmesi ele alındı. Ancak zirvenin nihai bildirisinde bir yaklaşıma yer verilmedi. Aynı şekilde AfB Siyasi İşler, Barış ve Güvenliğinden Sorumlu Komiseri, söz konusu mesele hakkında konuşmazken, yalnızca Afrikalı liderlerin Afrika’daki silahlı çatışmaları sona erdirmek için 2013’te başlattıkları ve 2020’ye kadar sürecek olan ‘Silahları Susturma Girişimi’nin geleceğini aldıklarını belirtti. Ancak AfB, sahada uygulanmasındaki zorluklar ve kıtada artan gerilim odakları nedeniyle girişimi 2030’a kadar uzatmak zorunda kaldı.
‘Silahları Susturma Girişimi’ hakkında yorum yapan Adeweyi, Afrikalı liderler tarafından yapılan konunun görüşülmesi sonrasında ‘kıtada iyi bir yönetim olmadan silahların susturulamayacağının ve barışın sağlanamayacağının’ netleştiğini söyledi. Yetkili, aynı bağlamda iyi yönetimin ‘demokrasinin pekiştirilmesi ve askeri darbelerin önlenmesi’ ile yakından bağlantılı olduğunu kaydederek, “Bu darbeleri önlemek ve kıta ülkelerindeki güvenlik yapılarını güçlendirmek için Afrikalı liderlerle bir komisyon olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Adeweyi, Batı Afrika’nın askeri darbeler için bir ‘sıcak nokta’ haline geleceği konusunda da uyardı.
AfB, bir süredir askeri darbelere ve siyasi çatışmalara ilişkin pozisyonlarını kıtadaki bölgesel örgütlerin aldığı tavırlara dayandırıyor. Afrika ülkeleri, kıtanın batı, orta, doğu ve güneyinde çeşitli ekonomik gruplara ayrıldı. Bu bloklar, ülkelerin iç krizlerinin yönetilmesinde önemli roller oynuyor ve Afrika sorunlarına Afrika çözümleri sağlamak için bir Afrika organizasyonu olarak AfB’den güçlü destek alıyor. Ancak çoğu zaman ‘dış müdahaleyi’ engelleyemiyor.
Afrika’nın sesini uluslararası meselelerde birleştirmek, zirvede görüşülen hedeflerden biriydi. Afrikalı liderler, yirmi yıl önce (2002) Afrika Birliği Örgütü’nün yıkıntıları üzerinde kurulan Birliğin, bugün birçok zorlukta Afrika pozisyonlarını koordine etmekte zorluk çektiğine inanıyor. Bu durum, Afrika’nın uluslararası arenada ‘daha büyük bir role’ sahip olmasını, özellikle de Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeliği talebini ve Birleşmiş Milletler’de (BM) güçlü bir varlık göstermesini engelliyor.
Ancak Afrika’daki bölünmeler, zirvede de varlığını sürdürdü. Öyle ki bu varlık, geçen Temmuz ayında Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat tarafından alınan, İsrail’e AfB’de ‘gözlemci üye’ statüsü verilmesi kararının tartışılması sırasında da görüldü. Güney Afrika, Nijerya ve Cezayir olmak üzere birçok ülke buna karşı çıktı. Afrikalı liderler, anlaşmazlığın derinleşmemesi ve bölünmüşlüğün devam etmemesi için oybirliğiyle sorunun çözümünü ‘ertelemeye’ ve bir komite kurmaya karar verdiler.
Senegal Cumhurbaşlanı Macky Sall, Afrika Birliği'nin dönem başkanı olarak mini komitenin başkanlığını üstlendi. Komite, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Nijerya Devlet Başkanı Muhammad Buhari, Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya ve Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’yi de içerdi. 
Aynı şekilde Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, kararı memnuniyetle karşıladığını belirtti. Arap Birliği'nden yapılan açıklamaya göre genel sekreterlikten bir kaynak, İsrail’in gözlemci üyeliğine ilişkin kararı askıya alma kararını ‘düzeltici bir adım’ olarak nitelendirerek, AfB’nin Filistin davasını destekleyen, sömürgecilik ve apartheid rejimine karşı olan tarihsel konumlarıyla uyumlu olduğunu vurguladı. Ebu Gayt, bu akıllıca kararın, Filistin halkına yönelik yasa dışı uygulamalarda bulunan İsrail’i ödüllendirmeme amacıyla alınması gerektiğine dikkati çekti. Bildiride ayrıca, “Arap Birliği Konseyi, bakanlar düzeyinde geçen Eylül ayında AfB komisyonu Başkanının ‘İsrail’in Etiyopya Büyükelçisi’nin birliğe gözlemci üye olarak dahil edilme itimatnamesini alma’ kararını oybirliğiyle kınamıştı” denildi. 
Oturumlarının çoğu kapalı kapılar ardında gerçekleşen zirvenin, ev sahibi ülkedeki savaş konusunu ele alıp almadığı netlik kazanmadı. Etiyopya’nın kuzeyinde hükümet güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi isyancıları arasındaki savaş, Kasım 2020’den beri devam ediyor. BM’ye göre savaş, binlerce kişinin ölmesine ve yüzbinlerce insanı etkileyen bir kıtlığa yol açtı. Adeweyi, tüm çatışma konularının zirvenin gündeminde olduğunu belirtti. 
Merkezi Etiyopya’nın başkentinde bulunan AfB, bu çatışmada kendisini özellikle hassas bir konumda buluyor. Musa Faki, savaşın başlamasından dokuz ay sonra, Ağustos ayında eski Nijerya Devlet Başkanı Olusegun Obasanjo’yu ateşkes sağlamakla görevli özel bir elçi olarak atadı. Etiyopya’nın Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliği ise çatışma sırasında da devam etti. Ancak diplomatlara göre görev, bu hafta yenilenmedi. 
Adeweyi, 6 Şubat’ta AfB’nin tepkisinin yavaş olmasını ‘doğru bulmadığını’ söyledi. Yetkili, “Afrika Birliği’nin, özellikle Etiyopya’daki durumu göz önüne alındığında bu durumla başa çıkamaması imkansızdı” diyerek, genellikle açığa çıkarılmayan gizli diplomasi ve diplomatik değişimlerin rolüne’ atıfta bulundu. Ayrıca Obasanjo’nun bu hafta çatışmalardan etkilenen bölgeleri ziyaret etmeyi planladığı vurgulandı.



Arnavutluk, bir gencin öldürülmesinin ardından TikTok'u en az bir yıl süreyle yasakladı

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama (AP)
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama (AP)
TT

Arnavutluk, bir gencin öldürülmesinin ardından TikTok'u en az bir yıl süreyle yasakladı

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama (AP)
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama (AP)

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama dün yaptığı açıklamada, hükümetin sosyal medya uygulaması "Tik Tok"u gelecek yıldan itibaren en az bir yıl süreyle kapatacağını duyurdu.

Tiran'da Arnavut öğretmenler, ebeveynler ve psikologlarla yaptığı toplantıda Rama, "(TikTok) mahallenin haydutudur" dedi ve Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre “bu haydutu mahallemizden bir yıl boyunca kovacağız" ifadelerini kullandı.

Rama, hükümetin "öğrenci eğitimine hizmet eden ve ebeveynlerin çocuklarının yolculuğunu takip etmelerine yardımcı olan" programlar başlatacağına dikkat çekti. Bir yıl boyunca tamamen herkese kapatacağız” diye vurguladı ve “Arnavutluk'ta TikTok olmayacak” dedi.

Reuters'ın haberine göre Rama şunları söyledi: “Bugünkü mesele çocuklarımız değil, bugünkü mesele biziz, bugünkü mesele toplumumuz, bugünkü mesele TikTok ve çocuklarımızı ele geçiren diğer uygulamalar.”

Tartışmalı uygulamanın yasaklanması, Tiran'da bir okul yakınlarında sosyal medya tartışmasıyla başlayan kavgada bir öğrencinin ölmesi ve diğerinin de yaralanmasının ardından bir aydan kısa süre sonra geldi.

Bu olay, ülkede ebeveynler, psikologlar ve eğitim kurumları arasında sosyal ağların gençler üzerindeki etkisi konusunda bir tartışma başlattı.

Rama sordu “Çin'de TikTok, öğrencilerin eğitim materyallerini nasıl alabileceklerini, doğayı nasıl koruyacaklarını, gelenekleri nasıl koruyacaklarını teşvik ediyor, ancak Çin dışındaki TikTok'ta sadece pislik ve balçık görüyoruz. Buna neden ihtiyacımız var?”

Sonsuz kısa video akışlarıyla gençlerin ilgisini çeken uygulamanın dünya çapında bir milyardan fazla aktif kullanıcısı bulunuyor.

TikTok, ABD'de casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı ve Romanya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini aşırı sağcı bir aday lehine etkilemek için kullanıldığı iddiaları nedeniyle Avrupa Birliği tarafından soruşturma altında.

Birçok ülkede devlet kurumları çalışanlarının bu sosyal medya platformunu kullanması yasaklandı. Aralarında Fransa, Almanya ve Belçika'nın da bulunduğu birçok Avrupa ülkesi, çocukların sosyal medya kullanımına kısıtlamalar getirdi.