Afrika Zirvesi, Batı Afrika’daki darbe dalgasını kınadı

İsrail’e Afrika Birliği’nde gözlemci statüsü verilip verilmemesi konusu 7 cumhurbaşkanından oluşturulacak bir komiteye havale edildi

Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
TT

Afrika Zirvesi, Batı Afrika’daki darbe dalgasını kınadı

Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Zirvenin düzenlendiği Afrika Birliği (AfB) Genel merkezi (Reuters) - Sol üst çerçevede AfB’nin Siyasi İşler, Barış ve Güvenlikten Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana yapılan ilk Afrika Birliği (AfB) Zirvesi toplandı. Zirve kapsamında iki gün süren toplantılardan sonra AfB’nin Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki merkezinin koridorlarına sakinlik hâkim.
Zirvede aylardır kıtayı kasıp kavuran askeri darbe ‘dalgasına’ karşı kararın alınması bekleniyor. Ancak zirve, anayasal sistemler dışında bir hükümet değişikliğini kınamakla yetinirken, İsrail’e de AfB’de ‘gözlemci’ statüsü verilmesi kararını erteledi.
AfB Siyasi İşler, Barış ve Güvenliğinden Sorumlu Komiseri Bankouli Adeweyi, zirvenin sonunda düzenlediği basın toplantısında, zirveye katılan tüm Afrikalı liderlerin anayasal sistemler dışındaki hükümet değişim dalgasını kesin olarak kınadıklarını söyledi. AfB Genel Merkezi’nde gazetecilere konuşan Adeweyi, “Niteliği ve şekli ne olursa olsun askeri darbeye müsamaha göstermeyeceğiz” dedi. Adeweyi, zirvenin, anayasaya aykırı varlıkları nedeniyle dört ülkenin üyeliğinin askıya alınması kararı çerçevesinde düzenlendiğini vurgularken, “Araştırabilirsiniz. Ancak AfB tarihinde bir yıl içinde dört ülkenin üyeliğini askıya aldığını bulamazsınız” diyerek, Sudan, Mali, Gine ve Burkina Faso’ya dikkati çekti.
AfB zirvesinin ilk gününde kıtada barış ve güvenliğin sağlanması için ‘yeni bir yaklaşımın’ geliştirilmesi ele alındı. Ancak zirvenin nihai bildirisinde bir yaklaşıma yer verilmedi. Aynı şekilde AfB Siyasi İşler, Barış ve Güvenliğinden Sorumlu Komiseri, söz konusu mesele hakkında konuşmazken, yalnızca Afrikalı liderlerin Afrika’daki silahlı çatışmaları sona erdirmek için 2013’te başlattıkları ve 2020’ye kadar sürecek olan ‘Silahları Susturma Girişimi’nin geleceğini aldıklarını belirtti. Ancak AfB, sahada uygulanmasındaki zorluklar ve kıtada artan gerilim odakları nedeniyle girişimi 2030’a kadar uzatmak zorunda kaldı.
‘Silahları Susturma Girişimi’ hakkında yorum yapan Adeweyi, Afrikalı liderler tarafından yapılan konunun görüşülmesi sonrasında ‘kıtada iyi bir yönetim olmadan silahların susturulamayacağının ve barışın sağlanamayacağının’ netleştiğini söyledi. Yetkili, aynı bağlamda iyi yönetimin ‘demokrasinin pekiştirilmesi ve askeri darbelerin önlenmesi’ ile yakından bağlantılı olduğunu kaydederek, “Bu darbeleri önlemek ve kıta ülkelerindeki güvenlik yapılarını güçlendirmek için Afrikalı liderlerle bir komisyon olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Adeweyi, Batı Afrika’nın askeri darbeler için bir ‘sıcak nokta’ haline geleceği konusunda da uyardı.
AfB, bir süredir askeri darbelere ve siyasi çatışmalara ilişkin pozisyonlarını kıtadaki bölgesel örgütlerin aldığı tavırlara dayandırıyor. Afrika ülkeleri, kıtanın batı, orta, doğu ve güneyinde çeşitli ekonomik gruplara ayrıldı. Bu bloklar, ülkelerin iç krizlerinin yönetilmesinde önemli roller oynuyor ve Afrika sorunlarına Afrika çözümleri sağlamak için bir Afrika organizasyonu olarak AfB’den güçlü destek alıyor. Ancak çoğu zaman ‘dış müdahaleyi’ engelleyemiyor.
Afrika’nın sesini uluslararası meselelerde birleştirmek, zirvede görüşülen hedeflerden biriydi. Afrikalı liderler, yirmi yıl önce (2002) Afrika Birliği Örgütü’nün yıkıntıları üzerinde kurulan Birliğin, bugün birçok zorlukta Afrika pozisyonlarını koordine etmekte zorluk çektiğine inanıyor. Bu durum, Afrika’nın uluslararası arenada ‘daha büyük bir role’ sahip olmasını, özellikle de Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeliği talebini ve Birleşmiş Milletler’de (BM) güçlü bir varlık göstermesini engelliyor.
Ancak Afrika’daki bölünmeler, zirvede de varlığını sürdürdü. Öyle ki bu varlık, geçen Temmuz ayında Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Mahamat tarafından alınan, İsrail’e AfB’de ‘gözlemci üye’ statüsü verilmesi kararının tartışılması sırasında da görüldü. Güney Afrika, Nijerya ve Cezayir olmak üzere birçok ülke buna karşı çıktı. Afrikalı liderler, anlaşmazlığın derinleşmemesi ve bölünmüşlüğün devam etmemesi için oybirliğiyle sorunun çözümünü ‘ertelemeye’ ve bir komite kurmaya karar verdiler.
Senegal Cumhurbaşlanı Macky Sall, Afrika Birliği'nin dönem başkanı olarak mini komitenin başkanlığını üstlendi. Komite, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Nijerya Devlet Başkanı Muhammad Buhari, Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya ve Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’yi de içerdi. 
Aynı şekilde Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, kararı memnuniyetle karşıladığını belirtti. Arap Birliği'nden yapılan açıklamaya göre genel sekreterlikten bir kaynak, İsrail’in gözlemci üyeliğine ilişkin kararı askıya alma kararını ‘düzeltici bir adım’ olarak nitelendirerek, AfB’nin Filistin davasını destekleyen, sömürgecilik ve apartheid rejimine karşı olan tarihsel konumlarıyla uyumlu olduğunu vurguladı. Ebu Gayt, bu akıllıca kararın, Filistin halkına yönelik yasa dışı uygulamalarda bulunan İsrail’i ödüllendirmeme amacıyla alınması gerektiğine dikkati çekti. Bildiride ayrıca, “Arap Birliği Konseyi, bakanlar düzeyinde geçen Eylül ayında AfB komisyonu Başkanının ‘İsrail’in Etiyopya Büyükelçisi’nin birliğe gözlemci üye olarak dahil edilme itimatnamesini alma’ kararını oybirliğiyle kınamıştı” denildi. 
Oturumlarının çoğu kapalı kapılar ardında gerçekleşen zirvenin, ev sahibi ülkedeki savaş konusunu ele alıp almadığı netlik kazanmadı. Etiyopya’nın kuzeyinde hükümet güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi isyancıları arasındaki savaş, Kasım 2020’den beri devam ediyor. BM’ye göre savaş, binlerce kişinin ölmesine ve yüzbinlerce insanı etkileyen bir kıtlığa yol açtı. Adeweyi, tüm çatışma konularının zirvenin gündeminde olduğunu belirtti. 
Merkezi Etiyopya’nın başkentinde bulunan AfB, bu çatışmada kendisini özellikle hassas bir konumda buluyor. Musa Faki, savaşın başlamasından dokuz ay sonra, Ağustos ayında eski Nijerya Devlet Başkanı Olusegun Obasanjo’yu ateşkes sağlamakla görevli özel bir elçi olarak atadı. Etiyopya’nın Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi’ndeki üyeliği ise çatışma sırasında da devam etti. Ancak diplomatlara göre görev, bu hafta yenilenmedi. 
Adeweyi, 6 Şubat’ta AfB’nin tepkisinin yavaş olmasını ‘doğru bulmadığını’ söyledi. Yetkili, “Afrika Birliği’nin, özellikle Etiyopya’daki durumu göz önüne alındığında bu durumla başa çıkamaması imkansızdı” diyerek, genellikle açığa çıkarılmayan gizli diplomasi ve diplomatik değişimlerin rolüne’ atıfta bulundu. Ayrıca Obasanjo’nun bu hafta çatışmalardan etkilenen bölgeleri ziyaret etmeyi planladığı vurgulandı.



Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)

Ukrayna'nın Zaporijya Bölge Valisi Ivan Fedorov, Rus güçlerinin bugün Ukrayna'nın güneydoğu bölgesine büyük çaplı bir saldırı düzenlediğini bildirdi. Fedorov, saldırıda bir kişinin öldüğünü, yedi kişinin yaralandığını ve çok sayıda yangın çıktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Fedorov, yaralılar arasında bir çocuğun da bulunduğunu belirtti.

Fedorov'un internette paylaştığı fotoğraflarda itfaiyecilerin bazı ev ve binalarda yangınla mücadele ettiği görüldü.


Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
TT

Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Gazze savaşının rehinelerin geri dönüşü ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesiyle ‘bitmesini’ istediğini doğruladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi. Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

Hamas’ın çok az zamanı var

Bu atmosferde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmek için ‘çok az zamanı’ olduğunu söyledi. Rubio, İsrail'den Katar'a giderken basın mensuplarına verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “İsrailliler orada (Gazze) operasyonlara başladı. Bu nedenle, bir anlaşmaya varmak için çok kısa bir süre kaldığını düşünüyoruz. Artık aylarımız yok, belki birkaç günümüz veya birkaç haftamız var. İlk seçeneğimiz, Hamas'ın ‘Silahlarımızı teslim edeceğiz ve artık tehdit oluşturmayacağız’ dediği bir müzakere yoluyla bu krizin sona ermesi. Hamas gibi vahşi bir grupla uğraşırken bu her zaman mümkün olmayabilir, ancak bunun gerçekleşmesini umuyoruz.”

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen Rubio, Gazze şehrine yönelik yeni İsrail saldırısına ve Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine desteğini ifade etti.

Ağır bombardıman

Gazze şehri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'e yaptığı ziyaretin ardından bu sabah erken saatlerde İsrail'in ağır bombardımanına maruz kaldı. Rubio, ziyaretinde ABD'nin İsrail'e ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmişti.

Şehrin sakinlerinden Ahmed Gazal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze şehrine yönelik yoğun ve sürekli bombardıman var ve tehlike artıyor” dedi. Gazal, çok sayıda binanın yıkıldığını ve enkaz altında insanlar olduğunu doğruladı.

Eş-Şeva Meydanı yakınlarında yaşayan 25 yaşındaki genç, “Bu sabah erken saatlerde yeri sarsan korkunç bir patlama duyduk. İsrail ordusu, birçok ailenin evlerinin bulunduğu bir binayı hedef aldı. Yıkılan evlerin çoğunda insanlar yaşıyordu. Çok sayıda vatandaş enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise Gazze şehrine yönelik yoğun bombardımanın devam ettiğini; ölü ve yaralı sayısının arttığını bildirdi. Bugün şafak vakti İsrail uçaklarının eş-Şeva Meydanı yakınlarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alması sonucu enkaz altında ölü, yaralı ve kayıplar olduğunu ifade eden Basal, saldırıyı ‘büyük bir katliam’ olarak nitelendirdi.

İsrail ordusu bu haberler hakkında henüz yorum yapmadı.

Kara harekâtı

Axios internet sitesi, İsrailli yetkililerin, İsrail ordusunun Gazze şehrinin kontrolünü ele geçirmek için dün kara harekâtı başlattığını söylediğini aktardı.

İsrailli yetkililer, Rubio'nun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze'deki kara harekâtını desteklediğini, ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini istediğini bildirdiğini söyledi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, “Rubio kara operasyonunu durdurmadı” dedi.

sdfgty
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail ziyaretinin ardından Gazze şehrine yönelik bombardıman yoğunlaştı. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, bir ABD'li yetkili ise Gazze'deki savaşın Trump'ın değil Netanyahu'nun savaşı olduğunu ve bundan sonra olacaklardan Netanyahu'nun sorumlu olacağını belirtti.

İsrail operasyonu, Rubio'nun Netanyahu ve hükümetinin üst düzey üyeleriyle görüşmesinden saatler sonra başladı.

İsrail Hava Kuvvetleri dün gece Gazze şehrine büyük çaplı hava saldırıları düzenledi ve ardından İsrail tankları şehre girdi.

20 dakikada 37 saldırı

Filistin devlet televizyonu dün gece, Gazze şehrinin çeşitli bölgelerine sadece 20 dakika içinde 37 İsrail saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Filistin devlet televizyonundan aktardığına göre, İsrail bombardımanı bu sabah da devam etti; savaş uçaklarının desteğiyle topçu bombardımanı Gazze şehrinin kuzeybatısında yoğunlaştı.

frgtyu
Gazze şehrindeki Burc el-Gafri'yi hedef alan İsrail hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (AFP)

İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dün akşam Gazze şehrine, özellikle de şehrin kuzeybatı kesimine saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Kanalın verdiği bilgiye göre, 300 binden fazla Gazze sakini şehri terk etti. Kanal, bir güvenlik kaynağının “Şimdiye kadar bölgeden ayrılan Gazzelilerin sayısı, Gazze şehri içinde operasyonun başlamasına olanak tanıyor” dediğini aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları dün akşam, şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 62'ye yükseldiğini, bunların çoğunun Gazze şehrinde olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, şehirdeki en yüksek kulelerden biri olan ve 20 kattan oluşan, yüzlerce ailenin yanı sıra medya kuruluşları, medya yapım şirketleri ve ticari kurumların da bulunduğu Burc el-Gafri de dahil olmak üzere bir dizi yüksek katlı binayı yıkan çok sayıda saldırı düzenledi.

Trump Hamas'ı uyardı

Diğer yandan ABD Başkanı, Hamas'ı İsrailli rehineleri ‘canlı kalkan’ olarak kullanmaması konusunda uyardı. Trump dün Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Hamas'ın rehineleri İsrail'in kara saldırısına karşı canlı kalkan olarak kullanmak için bölgeden uzaklaştırdığına dair bir haber okudum. Umarım Hamas liderleri böyle bir şey yaparlarsa neyle karşı karşıya kalacaklarını anlarlar. Bu, daha önce çok az kişinin tanık olduğu bir insani zulüm. Bunun olmasına izin vermeyin, yoksa her şey biter. Tüm rehineleri hemen serbest bırakın!”

ı8
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan Burc el-Gafri'nin enkazı yakınında toplanan Filistinliler (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı dün, Amerika'nın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşması için sarsılmaz desteğini sürdüreceğini taahhüt ederek, Hamas'ın ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.

Rubio, Başbakan Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak Hamas ortadan kaldırılmadan bu gelecek başlayamaz. Bunu başarmak için sarsılmaz desteğimize ve taahhüdümüze güvenebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Rubio'nun ziyaretini ABD'nin İsrail'e desteğini teyit eden ‘açık bir mesaj’ olarak nitelendirerek, Beyaz Saray'da ‘İsrail'in şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost’ olarak tanımladığı Başkan Trump'ı övdü.

Rubio daha önce, Filistin devletinin kurulma olasılığını engellemek için hükümetinin Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme planlarının yanı sıra, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma planlarını Netanyahu ile görüşme niyetini bildirmişti. Rubio ayrıca, Trump'ın, 7 Ekim 2023'te kaçırılan rehinelerin geri dönmesi ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesi ile Gazze savaşının ‘bitmesini’ istediğini vurguladı.

İspanya, İsrail’den füze rampaları satın alma sözleşmesini iptal etti

AFP'nin ulaştığı resmî belgelere göre İspanya hükümeti, geçtiğimiz hafta İsrail ile silah ticaretini yasaklayacağını onayladıktan sonra, İsrail’den füze rampaları satın almak için imzalanan yaklaşık 700 milyon euro değerindeki sözleşmeyi iptal etti.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayınlanan Askeri Denge raporuna göre, İspanyol şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma verilen sözleşme, İsrailli Elbit Systems grubuna ait PULS sisteminden geliştirilen 12 adet Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi satın alınmasını öngörüyordu.

Yerel basın ve İsrail gazetesi Haaretz'in iptal haberini yayınlamasının ardından, 9 Eylül tarihli bir belgeyle İspanya'nın resmi kamu ihaleleri platformunda resmi olarak duyuruldu.

Bundan bir gün önce Başbakan Pedro Sanchez, İsrail ile silah sözleşmelerinin fiili olarak yasaklanmasının ‘yasal olarak güçlendirilmesi’ de dahil olmak üzere, ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ amacıyla yeni önlemler açıkladı.

Aynı platformda yayınlanan belgelere göre, bir İsrail şirketinin lisansı altında İspanya'da üretilecek 168 adet tanksavar füze rampasının satın alınmasına ilişkin başka bir sözleşme de resmi olarak iptal edildi. Bu son sözleşmenin değeri 287,5 milyon euro idi. Medya kuruluşları, sözleşmenin geçtiğimiz haziran ayında iptal edildiğini bildirmişti.

La Vanguardia gazetesi, İspanyol hükümetinin silahlı kuvvetlerinde bulunan İsrail silah ve teknolojisini elden çıkarmak için bir plan geliştirdiğini ve bu planı şu anda uyguladığını yazdı. İspanya Savunma Bakanlığı, konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.


Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

TT

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Katar'a tekrar saldırmayacağını vurguladı.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan geçtiğimiz hafta İsrail'in Katar'ın başkenti Doha’da düzenlediği ve Hamas liderlerini hedef alan saldırıları hakkında önceden herhangi bir bildirim almadığını söyledi.

Trump’ın bu açıklamasından kısa bir süre önce ABD merkezli haber sitesi Axios, Netanyahu'nun Doha’daki saldırı gerçekleştirilmeden kısa bir süre önce Trump'a bilgi verdiğine dair bir haber yayınladı.

Reuters'ın aktardığına göre ABD yönetimi saldırıdan ancak füzeler fırlatıldıktan sonra haberdar olduğunu açıkladı. Bu durum Trump'a saldırıya karşı çıkma fırsatı bırakmadı.

Axios, İsrailli yetkililerin, Beyaz Saray'ın saldırıyı önceden bildiğini, ancak saldırıyı durdurmak için fırsat penceresinin sınırlı olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail, geçtiğimiz salı günü Katar'a düzenlediği hava saldırısında Hamas’ın siyasi liderlerine suikast girişiminde bulunarak Ortadoğu'daki askeri operasyonunun kapsamını genişletti.

Saldırı, Ortadoğu ve ötesinde bölgedeki gerginliği tırmandıracak bir eylem olarak geniş çapta kınandı.

Trump daha önce, İsrail'in Katar'a saldırı kararı almasına katılmadığını belirtmişti.

Trump dün, Netanyahu'nun kendisine İsrail'in Katar'daki Hamas liderlerini hedef alacağını doğrudan bildirip bildirmediği sorulduğunda “Hayır, hayır, bildirmedi” yanıtını verdi.

Axios'un haberinin ardından Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada da, saldırının İsrail tarafından gerçekleştirilen ‘tamamen bağımsız’ bir operasyon olduğu vurgulandı.

Washington, hem İsrail hem de Katar'ın müttefiki olarak kabul edilirken, Doha, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varılması için arabulucu rolünü üstleniyor.