Mali'ye yönelik ekonomik yaptırımlar ülkedeki yoksul halkı olumsuz etkiliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Mali'ye yönelik ekonomik yaptırımlar ülkedeki yoksul halkı olumsuz etkiliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Batı Afrika ülkesi Mali, Fransa işgalinden kurtulduğundan bu yana uzun süredir siyasi ve askeri istikrarsızlığın pençesinden kurtulamıyor.
Ülkede 18 Ağustos 2020'de yapılan darbenin ardından askerler, 24 Mayıs 2021'de yeniden bir darbe yaptı. Yeni yönetim Fransa karşıtı politikalar izlerken aynı zamanda Rusya'ya yakınlaşmaya devam ediyor.
Uluslararası arenada yalnızlaşan Mali'de, zaten yoksul olan halk gün geçtikçe zor şartlar altında yaşamayı sürdürürken ülkede çoklu etnik gruplar arası gerilimler de tırmanıyor.

Çöp toplama merkezinde kurulu kamp
AA muhabiri, başkent Bamako'da bir mülteci kampını ziyaret etti.
4 farklı etnik grubun birlikte yaşamak zorunda kaldığı kamptaki 300'den fazla aile, ne aynı dili konuşuyor ne de birbirlerini anlıyor.
Terör saldırılarından, Batılı koalisyon bombardımanlarından kaçarak kampa sığınan Bambara, Peul, Dogon ve Dozon etnik grupları burada huzur içinde yaşamaya gayret gösteriyor.
Kamp yeri aslında bir çöp toplama merkezi olsa da saldırılarda her şeyini kaybeden insanlar bu çöplerden topladıklarıyla oluşturdukları barınaklarda hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Bamako'daki bu mülteci kampı da ülkedeki yaşam şartlarının zorluğunu gözler önüne seriyor.

Paris ile ilişikler bozuluyor
Mayıs 2021'de yapılan ikinci darbenin ardından Cumhurbaşkanı olan Assimi Goita ve Başbakan Choguel Maiga, Fransa'yı "sömürgecilikle" suçlayıp Fransa'nın Büyükelçisini ay başında sınır dışı etti.
Paris yönetimini, Mali'de oluşan kargaşandan sorumlu tutan ordu, Fransa ile ipleri germiş durumda.
Afrika Birliği ile de diplomatik kriz yaşayan Mali yönünü Rusya'ya çevirmiş görünüyor.
Üst üste yaşanan krizler nedeniyle Mali, Avrupa Birliği başta olmak üzere ECOWAS ülkelerinin ekonomik yaptırımları ile karşı karşıya.
Mali'nin halihazırda zayıf olan ekonomisi şimdiden etkilenmiş gözüküyor ve özellikle Malililer günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar.
Bunun yanı sıra terör ve ayrılıkçı gruplar da halkın sürekli kaçmasına, zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermesine neden oluyor.
Mali Başbakanı Choguel Maiga, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediklerini ifade ederken ülkenin ileri gelen dini liderlerinden Mahmud Dicko da Türkiye'nin Mali'de daha etkin rol üstlenebileceğini hatta "üstlenmesi gerektiğini" ifade etti.

9 ayda iki darbe
62 yıllık tarihinde 5 kez darbe yaşayan Mali'de Albay Assimi Goita'nın liderliğindeki askeri cunta, 18 Ağustos 2020'de Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita'yı devirdikten sonra Ulusal Geçiş Konseyini kurmuştu.
Albay Goita, kendi kontrolünde kurulan Konseyde usullere uygun kabine değişikliği yapılmadığını gerekçe göstererek, 24 Mayıs 2021'de tekrar darbe yapmıştı. Goita, 7 Haziran 2021'de cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmişti.
Avrupa Birliği (AB), Mali'de geçiş hükümetinin Başbakanı Choguel Maiga'nın da aralarında bulunduğu cunta yönetiminden 5 kişiye yaptırım kararı almıştı.
AB Konseyi, 13 Aralık 2021'de alınan karar ve Mali'deki son gelişmelerin ardından yaptırım uygulanacak kişilerin kimler olduğunu duyurmuş, bu kişiler, Mali'de siyasi geçişin engellenmesinden sorumlu tutulmuştu.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP