Afrika Boynuzu’ndaki krizlerin Sudan’a etkileri

Kuraklık ve iç çatışmalar nedeniyle on binlerce mülteci Sudan’a sığındı

Sudan’a 100 bin Etiyopyalı mültecinin sığındığı tahmin ediliyor. (The Independent Arabia)
Sudan’a 100 bin Etiyopyalı mültecinin sığındığı tahmin ediliyor. (The Independent Arabia)
TT

Afrika Boynuzu’ndaki krizlerin Sudan’a etkileri

Sudan’a 100 bin Etiyopyalı mültecinin sığındığı tahmin ediliyor. (The Independent Arabia)
Sudan’a 100 bin Etiyopyalı mültecinin sığındığı tahmin ediliyor. (The Independent Arabia)

Afrika Boynuzu bölgesi son zamanlarda çeşitli krizlere maruz kaldı. Şiddetli kuraklık dalgasının yanı sıra yaşan iç çatışmalar ve askeri darbeler, Afrika Boynuzu ülkelerini istikrarsızlığa sürükledi. Yakın geçmişe kadar nispi siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma girişimlerinin gözlendiği bölge ülkelerinde yaşanan kuraklık, iç çatışmalar ve askeri darbeler yüzbinlerce insanın yerinden olmasına neden oldu.  

Sudan bölgenin sorunlarından etkilendi 
Sudan, Afrika Boynuzu'nun ayrılmaz bir parçası olduğu için, kendi iç sorunlarına ek olarak, bölgede yaşanan krizlerden doğrudan etkilenmektedir. Sudan coğrafi konumu itibariyle, siyasi ve ekonomik krizden muztarip birçok ülkeye komşudur. Başta Tigray krizi olmak üzere, Eritre, Cibuti, Somali ve Etiyopya'daki krizler nedeniyle on binlerce mülteci Sudan topraklarına sığındı.
Afrika uzmanı İbrahim Nasır, Sudan’ın Afrika Boynuzu ülkelerinde yaşanan olumsuzluklardan ve kötü yönetimden kaynaklanan toplumsal sorunlardan en çok etkilenen ülke olduğunu söyledi.  
Şarku’l Avsat’ın The Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Nasır: “Afrika Boynuzu ülkelerinin ulusal güvenlikleri birbirine bağlıdır, sınırlardaki belirsizliklerle birlikte, herhangi bir ülkede yaşanan olaylar komşu ülkeleri doğrudan etkilemektedir. Hali hazırdaki krizin en önemli etkenlerinden biri Etiyopya’da yaşanan iç savaş. Etiyopya’daki keskin kamplaşma ve çatışmalar nedeniyle on binlerce mülteci Sudan’a sığındı” diye konuştu.   

Kuraklık ve kıtlık 
Mevsimsel yağışların yeterli miktarda olmaması nedeniyle bölgenin, son kırk yılın en kurak dönemini yaşadığını belirten Nasır şöyle devam etti:   
“2011’de Somali’de yaşanan kıtlığın bir benzerinin tüm Afrika Boynuzu ülkelerinde, özellikle de Etiyopya’da yaşanmaya başladığını görüyoruz. Geçen yıl çekirge istilası nedeniyle mahsuller tükenmişti bu yıl ise yağmur mevsiminde yeterli yağış olmadı. BM verilerine göre Etiyopya’da 13 milyon insan kuraklıktan etkilenecek, 1 milyona yakın besi hayvanının telef olacağı tahmin ediliyor. Tüm bunlar yaşandığında Sudan’a çok daha yüksek sayıda kitlesel göçler olacaktır.”
Uluslararası güçlerin bölgede rekabet halinde olduğunu ifade eden Nasır, Sudan ve Etiyopya’nın en önemli çatışma alanlarını temsil etmeleri nedeniyle, bu ülkelerin yakın zamanda istikrara kavuşmalarının öngörülmediğini söyledi.

Aktif organizasyonlar 
Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) rolüyle ilgili olarak Nasır, "Bölgedeki bu genel tablo, bölge ülkelerinin müşterek kuruluşlarının faaliyetlerini azaltacaktır. İGAD, Etiyopya krizine çözüm sunamadı. Sudan krizine ise ürkek ve zayıf bir şekilde müdahalede bulundu. Bu örgütün rolünün zayıflamasının, Sudan'daki durumu daha da kötüleştireceğini söyleyebiliriz. Şimdilerde Etiyopya iç savaşında Sudan'ın dahli bulunduğundan söz edenler var. Ülkeler arasındaki bu güven eksikliği, askeri darbenin neden olduğu ekonomik yansımalara ek olarak, Sudan'daki durumun siyasi ve güvenlik açısından daha da kötüleşmesine yol açacaktır.’’ ifadelerini kullandı.  
Afrika Boynuzu ülkeleri ve Sudan arasında kaçakçılık faaliyetlerinin arttığına işaret eden Nasır, halihazırda 100 bin Etiyopyalı mültecinin Sudan topraklarında yaşadığını iddia etti.  

Krizin yansımalarını hafifletme çabaları  
Nasır, bölgedeki krizin hafifletilmesi için Sudan’ın öncelikle kendi meselelerini çözmesinin zorunlu olduğuna işaret eden Afrika uzmanı Nasır şunları söyledi: 
“Sudan, coğrafi konumu nedeniyle birçok dosyada belirleyici rol oynayabilir. Ülke siyasi toparlanma aşamasına girerse, bu durum bölgedeki krizlerin hafifletilmesi üzerinde olumlu etkileri olacaktır. Sudan bir an önce sivil bir yönetime kavuşmalı, Etiyopya krizinde kışkırtıcı bir rol oynamamalı, aksine arabuluculuk faaliyetlerini arttırmalıdır. Sudan’ın kendi meselelerine çözüm getirebilmesi için, başta Mısır olmak üzere, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Katar’la yakınlaşması ve ilişkilerini geliştirmesi gerekir”.

Sudan’ın iç meseleleri  
Ekonomi analisti Abdulmecid Salih, Sudan’ın dış ticarette daha dikkatli olması tavsiyesinde bulundu. Salih: “Sudan’da halihazırda bir yönetim krizi yaşanıyor ve demokratik dönüşüm süreci aksamış durumda. Buna ek olarak Sudan cüneyhinin dolar karşısında benzeri görülmemiş değer kaybı, ihracat ithalat dengesini olumsuz etkiliyor. Sudan bölgedeki kuraklık ve krizlerin ışığında daha fazla iç ekonomisine odaklanmalı ve imkanlarının dış güçler tarafından suiistimal edilmesine fırsat vermemelidir. Sudan yönetimi ülkenin çıkarlarına öncelik vermeli, sivil bir hükümet kurmalı ve bölgeyi tehdit eden felaketlere karşı iyi bir ekonomik planlama yaparak hazırlıklı olmalıdır” ifadelerini kullandı.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.