Ürdün Kraliyet Mahkemesi: Kral Abdullah’ın yurtdışındaki hesaplarıyla ilgili raporlar yanlış

Ürdün Kralı II. Abdullah (AFP)
Ürdün Kralı II. Abdullah (AFP)
TT

Ürdün Kraliyet Mahkemesi: Kral Abdullah’ın yurtdışındaki hesaplarıyla ilgili raporlar yanlış

Ürdün Kralı II. Abdullah (AFP)
Ürdün Kralı II. Abdullah (AFP)

Ürdün Kraliyet Mahkemesi, Ürdün Kralı II. Abdullah’ın yurtdışındaki banka hesapları hakkında yakın zamanda yayınlanan raporların, karalama ve gerçekleri çarpıtma amacıyla, yanlış, güncel olmayan ve yanıltıcı iddialar içerdiğini vurguladı.
Ürdün Kraliyet Mahkemesi tarafından yapılan ve Şarku’l Avsat’ın bir kopyasını elde ettiği basın açıklamasında, Kral II. Abdullah’ın banka hesapları hakkında yakın zamanda yayınlanan raporların takip edildiği vurgulandı.
Kraliyet Mahkemesi basın açıklamasında, bazı raporlarda belirtilen toplam bakiyenin yanlış olduğunu, bu raporlarda aynı bakiyelerin birkaç kez hesaplanarak tutarların iki katına çıkarıldığı belirtildi.
Açıklamada, hesaplardaki servetin büyük kısmının 212 milyon dolar değerindeki ‘Airbus 340’ uçağının satışından elde edildiği belirtildi. Ayrıca söz konusu uçağın satışının ardından yerine daha küçük ve daha ucuz bir Gulfstream uçağı alındığı belirtildi. Kral II. Abdullah, merhum Kral Hüseyin’den iki uçak miras almıştı ve bunlar daha sonra satılmıştı.
Açıklamada, ‘büyük uçağın daha küçük bir uçakla değiştirilerek, geçtiğimiz yıllarda çeşitli Kraliyet girişimlerini finanse etmenin yanı sıra, Haşimi ailesinin özel harcamalarını karşılamak için ayrılan Kral II. Abdullah’ın serveti ile kullanıldığı’ belirtildi.
Kraliyet Mahkemesi yaptığı açıklamada, raporlarda belirtilen hesapların, Kral II. Abdullah’ın merhum babası Kral Hüseyin’den miras kalan bazı meblağların yatırıldığı bir hesabı içerdiğini de ortaya koydu.
Kral II. Abdullah ve Kraliçe Rania el- Abdullah’ın oğullarının hesabı ise, Kral’ın şahsi servetiyle açılmış ve açıldığı zaman çocuk reşit olmadığı için annesinin vesayeti altına alınmıştır.
Açıklamada, Kral’ın fonlarının ve varlıklarının devlet hazinesinden ve kamu fonlarından bağımsız olduğu ve Haşimi Kraliyet Mahkemesi’nde yetmiş yıldan fazla bir süredir var olan bir departman olan kraliyet mülkünden yönetildiği vurgulandı.
Kraliyet Mahkemesi, bu konudaki herhangi bir iddianın asılsız bir iftira, gerçeği karalama ve çarpıtma girişimi olduğunu kaydetti. Bu girişimler Kral II. Abdullah’ın ve Ürdün’ün itibarını hedef almak amacıyla geçen yıl benzer raporların yayınlanmasından bu yana sistemli ve sürekli bir şekilde sürdürülüyor.



ABD, DEAŞ'a karşı operasyonda Türkiye ve Suriye ile ortaklığı vurgulamaya özen gösteriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
TT

ABD, DEAŞ'a karşı operasyonda Türkiye ve Suriye ile ortaklığı vurgulamaya özen gösteriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 14 Mayıs 2025'te Suudi Arabistan'da bir araya geldi. (AP)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) dün, Suriye'nin kuzeybatısında nadir bir saldırı düzenlediğini ve bu saldırıda DEAŞ'ın önde gelen bir lideri ile iki militanının öldürüldüğünü açıkladı. CENTCOM, askerî açıdan insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan saldırılardan daha tehlikeli olan kara operasyonuyla ilgili çok az ayrıntı verdi.

CENTCOM tarafından yapılan açıklamada, ABD güçlerinin Halep kırsalının doğusundaki el-Bab bölgesinde lider Ziya Zevbe Muslih el-Hardani ve iki oğlunu öldürdüğü bildirildi.

“Öldürülen DEAŞ üyeleri, ABD ve koalisyon güçleri ile yeni Suriye hükümeti için tehdit oluşturuyordu” denilen açıklamada, saldırı sırasında üç kadın ve üç çocuğun da olay yerinde olduğu, ancak zarar görmedikleri belirtildi. Bir ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi de dün yaptığı açıklamada, operasyonda ABD tarafında herhangi bir kayıp yaşanmadığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan (NYT) aktardığına göre, kara operasyonları çok önemli bir hedef olarak görülüyor. Zira saldırı bölgesi, terörle mücadele güçlerinin gelecekteki saldırılarını planlamasına yardımcı olabilecek hassas bilgiler (bilgisayarlar, cep telefonları ve diğer veriler) içerebilir.

CENTCOM, kara operasyonu hakkında çok az ayrıntı verdi. Ancak hava saldırılarının aksine, terörle mücadele amaçlı kara saldırıları genellikle komando birlikleri ve helikopterleri içerir ve çoğu zaman saldırı uçakları ve İHA’lar tarafından desteklenir.

Saldırının duyurulması, Başkan Donald Trump'ın haziran ayı sonunda Suriye'ye uygulanan ekonomik yaptırımların çoğunu kaldıran bir yürütme emri imzalamasından sadece birkaç hafta sonra geldi. Trump böylece, liderlerinin El Kaide örgütüyle olan geçmiş bağlantıları konusundaki endişelere rağmen, ülkedeki yeni hükümete desteğini pekiştirdi.

 Özgür Suriye Ordusu ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) arasında Tanf Üssü'nde mayın tespit cihazları konusunda yapılan ortak tatbikatlarÖzgür Suriye Ordusu ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) arasında Tanf Üssü'nde mayın tespit cihazları konusunda yapılan ortak tatbikatlar

Suriye'ye yönelik Amerikan politikasının on yıllardır süren geleneğini sona erdiren bu adım, Trump'ın mayıs ayında Ortadoğu gezisi sırasında yaptığı sürpriz bir açıklamayla geldi. Suudi Arabistan ziyareti sırasında Trump, savaşçıları diktatör Beşşar Esed'i deviren ve aralık ayında iktidara gelen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü.

Trump, o zamanlar ABD hükümeti tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan bir grubu yöneten eş-Şara'yı ‘genç ve güçlü’ olarak nitelendirmiş ve Suriye'nin Mart 2011'de başlayan yıkıcı iç savaşın ardından kendini yeniden inşa etmek için bir ‘şans’ hak ettiğini söylemişti.

Suriye'nin kuzeyindeki Halep vilayetindeki el-Bab operasyonu, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) güçleri ile yeni Suriye hükümeti arasında gerçekleştirilen ilk ortak uluslararası güvenlik operasyonu olarak kabul ediliyor.

DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden Ziya Zevbe Muslih el-Hardani… El-Hardani, Suriye'nin kuzeyinde DMUK, Türkiye ve Suriye'nin ortak operasyonu sırasında öldürüldü.DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden Ziya Zevbe Muslih el-Hardani… El-Hardani, Suriye'nin kuzeyinde DMUK, Türkiye ve Suriye'nin ortak operasyonu sırasında öldürüldü.

New York merkezli güvenlik danışmanlığı şirketi Soufan Group’un terörle mücadele analisti Colin P. Clarke, NYT’ye şunları söyledi: “Saldırının duyurulması mantıklı. Çünkü ABD, Türkiye ve Suriye ile (özellikle de Suriye ile) ortaklaşa yürütülen DEAŞ karşıtı savaşı öne çıkarmak ve Şam'ın somut değişiklikler yapma ve ABD'nin taleplerine yanıt vermek için gösterdiği çabaları ortaya koymak isteyebilir.”

CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla yaptığı açıklamada, “CENTCOM, bölgeyi, müttefiklerimizi ve vatanımızı tehdit eden DEAŞ teröristlerini kalıcı olarak yenilgiye uğratmaya kararlıdır” ifadelerini kullandı.