Evde dikkat etmeniz gereken 6 astım tetikleyicisi

Astım, çocukları ve yetişkinleri etkileyen kronik bir hastalıktır (Reuters)
Astım, çocukları ve yetişkinleri etkileyen kronik bir hastalıktır (Reuters)
TT

Evde dikkat etmeniz gereken 6 astım tetikleyicisi

Astım, çocukları ve yetişkinleri etkileyen kronik bir hastalıktır (Reuters)
Astım, çocukları ve yetişkinleri etkileyen kronik bir hastalıktır (Reuters)

Dünya çapında yaklaşık 262 milyon insan, hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyen kronik bir hastalık olan astımdan mustarip. Astım, akciğerlerdeki küçük hava yollarının iltihaplanması ve daralması sonucu oluşur. Bu da kişinin öksürük ve nefes darlığı çekmesine neden olur ve ölümcül bir astım krizi ile sonuçlanabilir.
Bu bağlamda İngiltere merkezli The Sun gazetesi, her evde bulunabilecek 6 astım tetikleyicisini belirterek insanları bunlara karşı dikkatli olmaya çağırdı.

Bu tetikleyiciler neler?
Yatak:
Uzmanlar, mikrofiber, naylon veya akrilik malzemeler gibi doğal olmayan liflerden yapılmış örtülerin ‘toz ve uçucu organik kimyasallar için tuzak’ görevi gördüklerinden astım için en tehlikelisi olduğunu söylüyor.

Toz:
Toz ve kir astım ataklarını önemli ölçüde artırabilir. Asthma UK (Astım İngiltere) adlı yardım kuruluşu web sitesi üzerinden “Aslında sorun toz içinde yaşayan minik böcekler, yani toz güveleri. Bu güveler görünemeyecek kadar küçükler ve bunlardan tamamen kurtulmak çok zor” açıklaması yayımladı.

Kuruluş, ‘toz güvelerinin dışkılarında astım hastaları için çok tehlikeli belirtiler olan gözlerde kaşıntı, hapşırma veya burun akıntısı gibi semptomların ortaya çıkmasına neden olan bir madde var’ açıklamasında bulundu.

Gaz:
Uzmanlar, yemek pişirmek için gaz kullanmanın astım hastaları için büyük bir endişe kaynağı olduğunu ve bunun onlar üzerindeki etkisinin ‘sigaranın etkisine’ benzediğini söylüyor.
Uzmanlar ayrıca gazla çalışan ısıtma cihazlarının astım semptomlarını şiddetlendirebileceğini vurguladı.

Gazın bu etkisinin, solunum sisteminin uyarılmasına ve astım semptomlarına neden olabilen nitrojen dioksitin salınmasından kaynaklandığına dikkat çektiler. Uzmanlar astım hastalarına bu aletleri kullanmamalarını tavsiye etti.

Küf veya nem:
Rutubetli evlerde oluşan küf, astım oluşmasına neden olabilir. Çünkü küfün ürettiği mikroplar solunum yollarını ve akciğerleri tahriş edebilir.
Küf ayrıca sizi daha sonra göğüs enfeksiyonu gibi astımı alevlendiren bir enfeksiyon geliştirme riskine de sokabilir.

Küf, evdeki nem, yağmurlu hava, yemek pişirme, içeride çamaşır kurutma ve iyi havalandırma olmaması gibi birçok nedenden dolayı oluşur.

Spreyler ve parfümler:
Deodorantlar ve temizlik ürünleri, oje ve diğer kişisel bakım ürünleri ve hatta mumlar, astımı olan bazı insanlar için bir kabustur.
Uzmanlar, spreylerin ve parfümlerin iltihaba sebep olan kimyasallar içerdiğini söylüyor.

Uzmanlar astım hastaları ve ailelerine güçlü ve uyarıcı kokular içermeyen ürünler kullanmalarını tavsiye ediyor.

Pasif İçicilik:
Pasif içicilik yani sigara içen kişinin yanında kalıp sigarasının dumanını teneffüs etmek sadece astım hastaları için değil, herkes için çok tehlikeli.

Uzmanlar, dumanı teneffüs etmenin akciğer ve bağışıklık sisteminin normal gelişimini bozduğunu ve hava yolu tahrişine neden olduğunu söylüyor. Bu da, astım semptomlarına ve diğer akciğer hastalıklarına yol açabilir.



30 yıldır gözlemlenen "başarısız yıldızın" ikiz olduğu keşfedildi

İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
TT

30 yıldır gözlemlenen "başarısız yıldızın" ikiz olduğu keşfedildi

İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)
İkili birbirine çok yakın olduğu için bugüne kadar tek bir cisim sanılıyordu (K. Miller/R. Hurt/Caltech/IPAC)

Gökbilimcilerin yıllardır aşina olduğu kahverengi cücenin aslında iki cisim olduğu ortaya çıktı. Türünün ilk örneği olan ikili sistemin tespiti, yıllardır çözülmeyi bekleyen bir gizemi de aydınlattı.

1995'te keşfedilen Gliese 229B, bulunan ilk kahverengi cüceydi. "Başarısız yıldız" da denen bu cisimler, yıldızlar gibi gaz ve toz bulutunun çökmesi sonucu oluşsa da çekirdeklerinde nükleer füzyonu tetikleyecek kütleye sahip değiller. 

Yaklaşık 19 ışık yılı uzaktaki bir yıldızın yörüngesinde dönen Gliese 229B'nin beklenenden çok daha sönük olması uzun zamandır gökbilimcilerin kafasını kurcalıyordu.

Gökcisminin aslında iki ayrı kahverengi cüce olduğu teorisi ortaya atılsa da bir türlü kanıtlanamamıştı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (16 Ekim) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Şili'deki Çok Büyük Teleskop'u kullanarak bu teoriyi doğruladı. 

Gliese 229B'den yayılan ışığı inceleyen araştırmacılar, zıt yönlerde dönen iki ayrı kahverengi cüce olduğunu gördü. 

Gliese 229Ba ve Gliese 229Bb adı verilen cisimler, yaklaşık 6 milyon kilometre gibi çok yakın bir mesafeden birbirinin etrafında dönüyordu. Bu mesafe kulağa epey uzak gelse de 19 ışık yılı uzaklıktan bakıldığında, aslında cisimlerin ayırt edilmesini engelleyecek kadar yakın.

Daha önce kahverengi cüce çiftleri saptanmıştı ama bu ikili, çok daha yakın bir şekilde dönüyor. Birbirlerinin yörüngesi etrafındaki dönüşlerini 12 günde tamamlayan cisimlerden biri Jüpiter'in 38, diğeri de 34 katı kütleye sahip.

ABD'deki Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) doktora öğrencisi ve makalenin başyazarı Jerry Xuan, "Gliese 229B, örnek bir kahverengi cüce olarak kabul ediliyordu" diyerek ekliyor:

Artık bu cismin doğası hakkında başından beri yanıldığımızı öğrendik. Bir değil iki taneler.

Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden çalışmanın ortak yazarı Rebecca Oppenheimer ise bulgular hakkında "Evrenin ne kadar tuhaf olduğunu ve yıldız sistemlerinin bizimkinden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullanıyor.

Gliese 229B ikilisinin nasıl meydana geldiği henüz net değil. Bilim insanları, onları oluşturan toz ve gaz bulutunun ikiye ayrılarak iki tane kahverengi cüce "tohumu" üretmiş olabileceğini düşünüyor.

Aralarında kütleçekimsel bir bağ oluşan bu tohumlar, bugün görülen cisimleri meydana getirmiş olabilir.

İlk kahverengi cücenin aslında ikiz olması, bu türden daha fazla çift olabileceği düşüncesini de akla getiriyor. 

Araştırmacılar bundan sonra birbirine çok yakın mesafeden dönen kahverengi cüce çiftlerini aramayı planlıyor. 

Caltech'ten Prof. Shri Kulkarni, yeni çalışma hakkında "Neredeyse 30 yıl sonra yeni bir gelişme olduğunu görmek çok güzel" diyor. Son araştırma ekibinde yer almayan ancak Gliese 229B'yi ilk keşfedenler arasında olan Prof. Kulkarni ekliyor: 

Bu ikili sistem insanı yine hayrete düşürüyor.

Independent Türkçe, Space.com, Associated Press, Nature