İsrail’de koalisyon krizi: Bennett ve Gantz uzlaştı

İsrail Başbakanı Bennett, Savunma Bakanı Gantz'a taleplerini yerine getirme ve koalisyon krizini sona erdirme sözü verdi

Gantz, Lapid ve Bennett, 16 Şubat'ta ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de katıldığı bir Knesset oturumu sırasında (AFP)
Gantz, Lapid ve Bennett, 16 Şubat'ta ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de katıldığı bir Knesset oturumu sırasında (AFP)
TT

İsrail’de koalisyon krizi: Bennett ve Gantz uzlaştı

Gantz, Lapid ve Bennett, 16 Şubat'ta ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de katıldığı bir Knesset oturumu sırasında (AFP)
Gantz, Lapid ve Bennett, 16 Şubat'ta ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de katıldığı bir Knesset oturumu sırasında (AFP)

İsrail hükümetinin Knesset'e sunduğu 13 yeni yasanın düşmesine neden olan bir koalisyon krizine girmesinin ardından dün Başbakan Naftali Bennett ve alternatif Başbakan Dışişleri Bakanı Yair Lapid, hükümet koalisyonunda yer alan partilerin liderlerini telefonla aradı. Hükümet yasa tasarılarını oylamayı boykot etmeye karar veren Mavi-Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) lideri ve Savunma Bakanı Benny Gantz’ı memnun etmeye karar verdiler. Gelecek Pazartesi taleplerinin karşılanacağına söz verdiler.
Gantz, sorunun gerçekten çözülüp çözülmediğini görmek için Pazartesi gününe kadar beklemeye hazır olduğunu söyledi. Ardından protesto prosedürlerini durduracak, hükümet ve yasalarıyla oy kullanmaya dönecek. Ancak boykot kararından artık geri adım atmayı reddedip, “Önce bize yapılan yanlış düzeltilir sonra karar veririz” dedi.
Gantz ile görüşmeden önce bunun tesadüfi bir kriz olduğunu ve birkaç gün içinde çözüm bulacağını vurgulayan Bennett'e yakındı. Ancak Gantz'a yakın olanlar, bunun radikal çözümler gerektiren ciddi bir kriz olduğunu belirttiler. Hükümetin performansına öfkelerini ifade etmeye başladılar. "Koalisyon liderlerinin eylemleri bize Binyamin Netanyahu'nun bizimle olan politikasının sakıncalarını hatırlatıyor" diyorlar. Knesset'in iki hafta sonra başlayacak olan kış tatilinden önce sorunun çözülememesinin krizin daha da ağırlaşmasına yol açacağını ima ediyorlar.
Muhalefetteki Likud Partisi’nin Başkanı Binyamin Netanyahu, ‘Mavi-Beyaz İttifakı’ ile ittifak kurmanın kapısını açmak için bu krizden yararlanmaya çalıştı. Partisinin Knesset'e sunduğu ve Gantz'ın Savunma Bakanı olarak konumunu zayıflatacak bir tasarıyı iptal etti. Likud’a yakın bir kaynak, Gantz oturumları boykot ettiği için yasanın kolayca çoğunluk bulabileceğini söyledi. Netanyahu'nun adamları, Gantz'ın koalisyondan çekilme ve Netanyahu'nun yardımcısı olduğu sağ partilerle başbakanlığı devralma çağrısını yinelediler. Ancak Gantz, bu teklifleri tekrar reddetti. Bir gazetecinin kendisine bu teklif hakkında soru sorması üzerine öfkelenerek; “Netanyahu ile koalisyona katılmamaya karar verdiğimi ne zaman anlayacaksınız? Daha önce defalarca denedim, bana yetti” dedi.
Gantz, geçtiğimiz Pazartesi akşamı aniden, bloğunun, gensoru önergeleri dışında, hükümet tarafından önerilen yasa tasarıları üzerindeki Knesset (Parlamento) oylamasına katılmayacağını duyurdu. Bunun nedeni, ‘koalisyon anlaşmalarını ihlal etmek ve parti tarafından kabul edildikten sonra öne sürülen yasaları öne sürmekten kaçınmak’ olarak nitelendirdiği durumdu.
Bu yasa tasarılarının esas olarak, görevden alınan ordu subaylarının gelirlerinin artırılması ve subaylara kişisel ayrıcalıkların verilmesi ile ilgili olduğu tespit edildi. Maliye Bakanlığı'nın muhalefeti nedeniyle devre dışı bırakıldı.
Maliye Bakanı Avigdor Lieberman, bu yasaların çıkarılmasının orduya, onun itibarına zarar vereceğini ve para hırsını göstereceğini söyledi. Lieberman’a yakın bir isim şunları söyledi: “Ordunun liderleri ve Savunma Bakanlığı, özellikle bu dönemde kamuoyu eleştirilerine karşı duyarlı olmalıdır. Kamuoyu yoklamaları ordunun popülaritesinde bir düşüşe işaret ediyor.” Ancak Gantz bu tutumu önemsiz gördü. “Hükümet içinde kötü niyetli ve popülist fikirler öne sürerek devletin güvenliğini tehlikeye atmayı kendine görev edinenler var. Ordunun yanlış izlerini düzeltmeye çalışıyoruz ve güvenlik güçleri mensuplarının emekli maaşlarında yapılacak artışın onaylanmamasına izin vermeyeceğiz” dedi. Gantz, ‘hükümetin kararlarına uymayan herkesin onu tehlikeye atacağı’ tehdidinde bulundu. Bunun mevcut koalisyonun dağılmasına yol açmayacağına dair umudunu dile getirdi.
Bu konum nedeniyle, hükümet koalisyonu, Knesset'in çeşitli yasa tasarıları ve kararları için yaptığı oylama sırasında yenilgi üstüne yenilgiye uğradı. Muhalefet 13 hükümet yasasını düşürmeyi ve hükümet koalisyonu tarafından reddedilen 7 yasayı geçirmeyi başardı. Sonuç olarak, Knesset Sözcüsü Mickey Levy Çarşamba öğleden sonra Knesset'i kapatmaya karar verdi. Temsilciler ile yardımcılarını binayı terk etmeye ve ancak önümüzdeki Pazartesi günü geri dönmeye çağırdı.
Likud'un, Netanyahu hükümeti döneminde kullanılan tarzda, hükümetin devrilmesini talep etmek için sokaklarda birçok günlük gösteriyi onaylaması dikkat çekicidir. Ancak bu girişim başarısız oldu. Yaklaşık 1000 ila 1500 göstericinin katıldığı gösteriler Perşembe akşamı haftada bir güne indirildi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.