Moskova ‘tecrit edilmesine’ izin vermeyecek

Rusya küresel yaptırımlarla mücadele etmek için müttefik ülkelerle iletişimini arttırıldı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov (AP)
TT

Moskova ‘tecrit edilmesine’ izin vermeyecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov (AP)

Moskova, Batı'nın kendisine uyguladığı yaptırımlar nedeniyle artan zorluklar karşısında sesini yükseltmeye başladı. Rus yönetimi, Fransa’ya yönelik ‘ekonomik savaşın gerçek bir savaşa dönüşebileceği’ uyarısının ardından, İngiltere ile ilişkilerin tamamen koparılabileceğini ima etti.  
Moskova ayrıca, yaptırımların ekonomi üzerindeki yansımalarını hafifletmek için müttefik taraflarla iletişimini arttırdı.  
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı'nın ülkesine yönelik kampanyalarını sert bir dille eleştirdi, Rusya'nın ‘tecrit edilerek yalnızlaştırılamayacağını’ vurgulayan Lavrov, ülkesinin ‘birçok dostu’ olduğunu söyledi. Rusya’nın, asla Ukrayna’nın ‘nükleer silah sahibi’ olmasına izin vermeyeceğini yineleyen Lavrov, “Rusya’nın operasyonunun amacı Ukrayna’yı silahsızlandırmaktır. Kiev yönetiminin ülkemizin ulusal güvenliğini tehdit eden silahlara sahip olmasına göz yumamayız” dedi.  
Dün basına açıklamalarda bulunan Lavrov, Rusya’nın müzakerelerin ikinci turunu gerçekleştirmek istediğini, ancak Ukrayna tarafının ABD’nin talimatlarıyla, görüşmelere katılmayı ağırdan aldığını söyledi. Ukrayna halkının kendi yönetimini seçmesinin zorunluluk olduğunu ve seçilecek hükümetin ülkedeki tüm etnik grupları eşit şekilde temsil etmesi gerektiğini ifade etti. Kırım Yarımadası’nın Rusya’nın bir parçası olduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı, bu konunun müzakerelerde gündeme getirilmesinin söz konusu olmadığını belirtti.  
Ülkesinin yaptırımlarla ilgili yaklaşımına da değinen Lavrov: “Rusya kendisini yaptırımlara hazırlamıştı, ancak yaptırımların ve kısıtlamaların sporcuları, aydınları, sanatçıları ve medyayı hedef almasını beklemiyorduk” dedi. Batı’nın, Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden formüle edilmesi önerilerini reddettiğini hatırlatan Lavrov, “Batının bu görmezden gelişi ve ihmali, krizin derinleşmesine sebebiyet verdi. Rusya’nın endişelerinin ciddiye alınması gerekirdi” ifadesini kullandı.
Krizin muhtemel gelişiminin uç noktasına işaret eden Lavrov, “Üçüncü Dünya Savaşı nükleer ve yıkıcı olur. Joe Biden deneyimli ve bunu biliyor” dedi.  
Öte yandan Moskova, Batılı ülkeler karşıtı söylemlerini arttırdı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Fransa'nın Rusya'ya yönelik "ekonomik savaş başlattık" açıklamasına tepki gösterdi. Medyedev Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ‘’ "Bugün bir Fransız bakan 'Rusya'ya karşı savaş açtıklarını' söylemiş. Beyler söylediklerinize dikkat edin! Ve unutmayın ki insanlık tarihinde, ekonomik savaşlar çoğu zaman gerçek savaşlara dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.  
Rusya'nın Londra Büyükelçisi Andrei Kelin, Ukrayna krizi etrafındaki gelişmeler zemininde iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi ihtimalini dışlamadı. Büyükelçi Kelin devlet televizyonu Rusya-24'te yayınlanan röportajda, ‘’Ukrayna nedeniyle görüş ayrılıkları yaşıyoruz, ilişkilerin kesilme ihtimali var tabi ki ancak biz savaşta değiliz. Öylesi bir durumda İngiltere’nin Moskova büyükelçisi de ülkeyi terk etmek zorunda kalacaktır” dedi.
Büyükelçiliğin rutin çalışmalarını ve konsolosluk faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Kelin, ancak elçiliğin halka açık etkinlere katılımının iptal edildiğini söyledi. Büyükelçi, “Dün (dün önceki gün) Meclis'te konuşmam gerekiyordu, ama konuşmamı iptal ettiler. Cuma günü London School of Economics'te cuma günü yapacağım konuşmamı da iptal etmişler” dedi. 
Rus yetkilileri daha önce Ukrayna krizinin Batılı ülkelerle diplomatik ilişkilerin kesilmesine yol açmayacağını açıklamıştı. Büyükelçinin bunun ihtimal dahilinde olduğunu belirtmesi, yaptırımlardan bunalan Rus devletinin eleştirilerinin dozunu arttırmasının bir parçası olarak yorumlandı. Moskova daha önce, Londra'nın kendisine yaklaşımından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmişti. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba dün, İngiliz mevkidaşı Liz Truss ile Rusya'ya yeni bir yaptırım paketi uygulanması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Twitter'da İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüştüğünü ve Rusya'ya karşı "yeni tedbirleri koordine etmeyi" tartıştığını duyurdu.  
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, ülkesinin Batı'yı Ukrayna'nın NATO'ya katılımı meselesinin er ya da geç büyük bir krize sebebiyet vereceği yönünde uyardığını belirtti. Gruşko: “Rusya, NATO'nun Ukrayna'yı üye olarak kabul etme sözünün er ya da geç patlayacak bir saatli bomba olduğu konusunda Batı'yı defalarca uyardı” dedi.  
Ukrayna'daki mevcut durumun ağırlaşmasının sorumlusunun, Rusya’nın güvenlik kaygılarını ve hayati çıkarlarını görmezden gelen ülkeler olduğunu vurgulayan Gruşko: ‘’NATO kendisini Soğuk Savaş’ın galibi sandı ve keyfine göre bir dünya düzeni inşa edebileceği zehabına kapıldı. İçinde bulunduğumuz süreçte NATO ile Rusya arasında doğrudan çatışma riski doğmuştur” diye konuştu.  
Avrupa’nın NATO çerçevesinde bir güvenlik anlayışı benimsemesinin sorunların temelini oluşturduğunu belirten Gruşko, ‘’Rusya’nın güvenlik kaygıları giderilmeden Avrupa’da güvenlik sağlanamaz. Rusya, NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğinin yasal ve nesnel güvencesinin verilmesi için taleplerini sürdürecektir. ABD Avrupa’nın bağımsız olmasını istemiyor, Amerikalılar Avrupa’nın tüm imkanlarının NATO için seferber edilmesini arzuluyor. Rusya Avrupa Birliğinin kendi ordusunu kurma arzusunu sakinlikle karşılıyor ama ABD buna izin vermiyor” ifadelerini kullandı.
Moskova, Batı yaptırımlarının yükünü hafifletmek amacıyla Belarus, Kazakistan ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü üyesi ülkelerle temasa geçti. Bu temasların nesnel sonuçları tam olarak bilinmiyor. Belarus Başbakanı Roman Golovçenko, Rusya’dan ithal ettikleri enerji bedellerini Rus rublesi ile ödemek yönünde çalışma yaptıklarını kaydetti.  



Kolombiya Devlet Başkanı Petro’dan ABD Başkanı Trump'a uyarı: Kaplanı uyandırmayın! Bize saldırmak savaş ilanı demektir!

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
TT

Kolombiya Devlet Başkanı Petro’dan ABD Başkanı Trump'a uyarı: Kaplanı uyandırmayın! Bize saldırmak savaş ilanı demektir!

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Bogota ile Washington arasında gerilimi tırmandıran sözlü savaş çerçevesinde dün ABD Başkanı Donald Trump'ı ülkesinin egemenliğini tehdit etmemesi konusunda uyardı.

Trump, dün Washington'da düzenlenen bir ABD yönetimi toplantısında uyuşturucu ile ilgili suçlarla mücadele kapsamında Kolombiya'ya saldırı olasılığın işaret ederek “Kolombiya'nın kokain ürettiğini duydum. Kokain fabrikaları var, tamam mı? Sonra da bize kokainlerini satıyorlar... Sadece Venezuela değil, bunu yapan ve ülkemizde satan herkes saldırıların hedefi olacak” dedi.

Trump'ın açıklamalarına yanıt olarak, onu Kolombiya'yı ziyaret etmeye davet eden Petro, ‘kokainin ABD’ye ulaşmasını önlemek için günde dokuz uyuşturucu laboratuvarının imha edildiğini’ görmesini istedi. Petro, sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaşımda, 2022 yılında göreve geldiğinden bu yana ‘füzeler kullanmadan’ 18 bin 400 laboratuvarı imha ettiğini belirtti.

Kolombiya Devlet Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Benimle gelin, size her 40 dakikada bir laboratuvarı nasıl yok ettiğimizi öğreteyim, ama egemenliğimizi tehdit etmeyin, çünkü kaplanı uyandıracaksınız. Egemenliğimize saldırmak, savaş ilan etmek demektir. İki yüzyıldır süren diplomatik ilişkileri bozmayın!”

Petro şöyle devam etti:

"Zaten itibarımı lekelediniz. Bu yolda devam etmeyin. Binlerce ton kokainin Kuzey Amerika'daki tüketicilere ulaşmasını engellemeye katkıda bulunan bir ülke varsa, o da Kolombiya'dır.”

Bogota ile Washington arasındaki ilişkiler son zamanlarda önemli ölçüde kötüleşti. ABD yönetimi, Petro'yu uyuşturucu çetelerine karşı yeterince sert davranmamakla suçlayarak


Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
TT

Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planı konusunda ABD başkanlık temsilcisi Steve Wittkoff ile yapacağı görüşme öncesinde, ülkesinin "savaşa hazır" olduğunu belirterek, Avrupa'ya sert bir uyarıda bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin ile Wittkoff arasındaki görüşmeyi "çatışmanın barışçıl çözümüne doğru atılmış önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Putin, toplantı öncesinde Rus güçlerinin sahada önemli bir atılımın eşiğinde olduğunu belirterek, güçlü mesajlar verdi. Avrupalılara seslenerek, barışı engellemeye çalıştıklarını ve ülkesiyle gerilimi artırmaya devam ettiklerini söyledi. "Avrupa ile savaşa girme niyetinde değiliz, ancak Avrupa savaş istiyorsa, biz de hazırız" uyarısında bulundu.


Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
TT

Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)

Axios dün, iki Amerikalı ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail cumhurbaşkanından af dilerken ABD Başkanı Donald Trump'tan daha fazla destek istediğini bildirdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebine ilişkin pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Biz sadece devletin çıkarlarını göz önünde bulunduracağız" dedi.

Netanyahu, pazar günü yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talebinde bulundu ve ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini, affın ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre avukatları, İsrail Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne yazdıkları mektupta, Netanyahu'nun hala hukuki sürecin kendisinin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına inandığını belirtti.

Netanyahu, partisi Likud'dan yayımladığı kısa video açıklamasında, "Avukatlar bugün af talebini cumhurbaşkanına ilettiler ve ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum" ifadelerini kullandı.