Dürzi liderler, Süveyda’daki suçluları toplumdan soyutluyor

Suriye’nin güneyinde adam kaçırma ve cinayet suçlarının artmasının ardından harekete geçildi.

Süveyda’daki Dürzi gençler (Şarku’l Avsat)
Süveyda’daki Dürzi gençler (Şarku’l Avsat)
TT

Dürzi liderler, Süveyda’daki suçluları toplumdan soyutluyor

Süveyda’daki Dürzi gençler (Şarku’l Avsat)
Süveyda’daki Dürzi gençler (Şarku’l Avsat)

Dürzi çoğunluğa sahip olan Süveyda ilindeki Akl Şeyhliği, adam kaçırma, cinayet, kutsal görülen mekanlara zarar verme, yolsuzluk, mala izinsiz girme, uyuşturucu kaçakçılığı ve satışı, yol kesme, hırsızlık, ağaç kesme, toplumun güvenlik ve huzurunu bozma suçlarına karışanların sosyal ve dini etkinliklerden soyutlanacağını duyurdu.
Suriye’nin güneyindeki Süveyda’daki yerel kaynaklar, Akl Şeyhleri Yusuf Cerboa ve Hamud el-Hinavi’nin “Yüz karartıcı durumlar sebebiyle cinayete kurban gidenler için kan parası ve öç alma olmaz” başlıklı Şeref Ahdi’nin onaylandığını söyledi. Akl Şeyhliği, suça karışanların dini etkinliklerden soyutlanacağını duyurduktan sonra yetkili makamlardan kanunlarını uygulamalarını ve suç işleyenlere karşı en ağır cezaları uygulamalarını talep etti.
Akl Şeyhliği’nin kararında belgenin içeriğine bağlı kalınması için dikkatli ve istekli olunması çağrısında bulunulurken bunun, durumun kötüye gitmesi, sabırların tükenmesi ve şuranın emrinin ardından geldiği belirtildi.
Perşembe günü yayınlanan söz konusu belge suçüstü yakalanan veya belirtilen suçlardan birini işlediği kanıtlanan kişilerin ailelerini, suçluya karşı hukuki ve sosyal sorumluklarına son vermekle yükümlü kılıyor. Bu suçlara karıştığından şüphelenilen kişilerin aklanmaması halinde ailelerin suçluyu düğünlere ve cenazelere katılımlarını engellemesi gerektiği, suçlu ile muhatap olunmasının veya desteklenmesinin ahde aykırı olduğu vurgulandı.  
Süveyda 24 ağı bu belgenin yaklaşık iki ay önce, Dürzi topluluğu içinde bir dizi önemli isim ve aile tarafından düzenlenen bir toplantının ardından perşembe günü yayınlandığını, öncesinde bölgeye güvenlik takviyelerinin geldiğini belirtti. Yerel el-Raşid ağına göre Süveyda’nın doğusunda Şakka’da çeşitli suçlardan aranan bir kişinin öldürülmesinin ardından suçlar artış gösterdi.
Süveyda, rejime karşı muhalif gruplar, rejimi destekleyen milisler ve suç çeteleri de dahil olmak üzere silahların kullanımının yayılmasının yarattığı kaos nedeniyle kanunsuzluk, adam kaçırma, cinayet ve hırsızlıkların yayılmasından mustarip.
Süveyda ilinde geçtiğimiz iki haftada işçilerin grevi ile ana yolların kesildiği protestolara tanık olundu. İşçiler, yaşam koşullarının ve ekonomik durumun kötüleşmesine katkıda bulunan, Suriyelilerin geniş bir bölümüne hükümet desteğini kaldırma kararını protesto ediyorlardı.
Süveyda 24 ağı, geçtiğimiz ay güvenlik ihlalleri nedeniyle 24 kişinin yaşamını yitirdiğini ve bir kişinin yaralandığını bildirdi. Ayrıca Ürdün-Suriye sınırında, Ürdün sınır muhafızları ile uyuşturucu kaçakçıları arasında çıkan çatışmada dört kişinin yaralandığını aktardı.



Bebekler kuvözleri paylaşıyor... Yakıt tükenirken Gazze bir sağlık felaketinin eşiğinde

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde tedavi gören çocuk Ömer el-Hums (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde tedavi gören çocuk Ömer el-Hums (AP)
TT

Bebekler kuvözleri paylaşıyor... Yakıt tükenirken Gazze bir sağlık felaketinin eşiğinde

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde tedavi gören çocuk Ömer el-Hums (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde tedavi gören çocuk Ömer el-Hums (AP)

Gazze Şeridi'ndeki insani kriz, BM ve tıbbi kuruluşların, ciddi yakıt sıkıntısının daha da kötüleşmesi nedeniyle sağlık sektörünün çöktüğü yönündeki uyarılarının artmasına neden oldu. CNN'e göre hastanelerde aynı kuvözü paylaşan birkaç bebeğin trajik görüntüleri, nüfusun karşı karşıya olduğu felaket durumunun çarpıcı bir göstergesi.

Gazze'deki doktorlar, elektrik kesintileri ve yakıt sıkıntısı nedeniyle bir dizi tıbbi cihazın durdurulmasından dolayı, birden fazla bebeği aynı kuvöze koymak zorunda kaldıklarını doğrularken, hastaneler hayati hizmetlerin azaltıldığını veya askıya alındığını duyurdu. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ise durumu “çok kritik” olarak nitelendirdi.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) açıklamasında “Hastaneler şimdiden yakıtı karneye bağlamaya başladı, bazı ambulanslar çalışmayı durdurdu ve su sistemleri çökmenin eşiğinde” ifadelerini kullandı.

Ofis, yeterli miktarda yakıtın acilen ve düzenli olarak girişine izin verilmediği takdirde, yakıt girişine yönelik kısıtlamaların devam etmesinin “ölüm sayısında keskin bir artışa” yol açacağını kaydetti.

Aktivistler ve hastane yöneticileri tarafından sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, Gazze'nin güneyindeki el-Ehli Hastanesi müdürü tarafından paylaşılan ve prematüre bebekler için temel bakımın tamamen yetersiz olduğu el-Hilu Hastanesi'nde tek kuvözde birkaç bebeği gösteren bir fotoğraf da dahil olmak üzere, sağlık tesislerinin içinden üzücü sahneler gösteriyor.

El Ehli Hastanesi direktörü Dr. Fadel Naim X platformuna şunları yazdı: “Bu trajik aşırı kalabalık sadece ekipman eksikliğinden değil, sağlık sistemini tahrip eden savaş ve kuşatmanın doğrudan bir sonucudur. Abluka yenidoğan bakımını bir hayatta kalma savaşına dönüştürdü... Hiçbir çocuk, yaşayıp yaşamayacağına, bombaların ve ablukaların karar verdiği bir dünyaya doğmamalıdır."

Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'nin müdürü Dr. Muhammed Ebu Silmiyye ise birkaç saat içinde hastanenin tamamen çökebileceği uyarısında bulundu: “Önümüzdeki birkaç saat içinde yakıt sağlanmazsa, hastane üç saat içinde hizmet dışı kalacak ve bu da kuvözlerdeki 22 bebek de dahil olmak üzere onlarca hastanın ölümüne yol açacak.”

Ebu Silmiyye CNN'e yaptığı açıklamada, hastanenin ameliyathanelere ve yoğun bakıma odaklanmak için diyaliz bölümünü kapatmak zorunda kaldığını ve çalışmaların artık el fenerleri altında yapıldığını söyledi.

Nasır Tıp Kompleksi yönetimi, kalan yakıtın sadece bir gün yeteceğini ve başta doğum ve yoğun bakım olmak üzere sadece kritik bölümlere tahsis edildiğini duyurdu.

Temel hizmetlerin çökme noktasına gelmesi

Yansımalar yakıt eksikliğiyle sınırlı kalmadı, hastanelerin güvendiği jeneratörleri çalıştırmak için gereken yedek parçaların temininde yaşanan zorluklara ve sürekli elektrik kesintilerine kadar uzandı.

Merkez Valilikteki el Aksa Şehitleri Hastanesi yönetimi, yedek parça eksikliği nedeniyle ana jeneratörün arızalandığını ve tüm bölümleri çalıştırmaya yetmeyen küçük bir yedek jeneratör kullanmak zorunda kaldıklarını duyurdu. Açıklamada şöyle denildi: “Saatler içinde yakıtımız tükenecek ve hastanenin kapanması yarım milyon insanı etkileyecek.”

Tıp ve yardım kuruluşları yakıtın sadece hastaneleri çalıştırmak için değil, aynı zamanda yemek pişirme, tuzdan arındırma ve kanalizasyon arıtma tesislerinin yanı sıra, ambulans ve kurtarma araçları için de gerekli olduğunu vurguluyor.

İsrail, askeri operasyonların başlamasından bu yana Hamas tarafından silah yapımında kullanılabileceği iddiasıyla Gazze'ye yakıt girişine ciddi kısıtlamalar getirirken, insani yardım malzemelerinin girişine derhal ve koşulsuz izin verilmesini talep eden yardım kuruluşları bu iddiayı reddediyor.

Uluslararası uyarılar ve ateşkes çağrıları

Sınır Tanımayan Doktorlar, Gazze Şeridi'nde “eşi benzeri görülmemiş insani felaket” yaşandığı uyarısında bulunan bir açıklama yayınlayarak, acil ateşkes ve geniş çaplı yardım erişimi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kuruluş açıklamasında, "Ekiplerimiz, milyonlarca Filistinlinin hayatını tehdit eden koşullar altında yaralıları tedavi ediyor ve aşırı kalabalık hastanelere tıbbi malzeme sağlıyor. İsrail hükümetini ve bu felakete ortak olan ülkeleri, özellikle de Birleşik Krallık'ı, ablukayı sona erdirmek ve Gazze'deki Filistin varlığının silinmesini önlemek için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Kötüleşen kriz ortamında, başta bebekler ve kritik durumdaki hastalar olmak üzere yüzlerce hastanın hayatı acil yakıt girişine bağlıyken, abluka kırılmaz ve artan insani ihtiyaçlar karşılanmazsa, sağlık sisteminin günler ve belki de saatler içinde tamamen çökeceğine dair korkular artıyor.