Lübnan’da Müstakbel Hareketi’nden istifa eden ilk isim Mustafa Alluş oldu

Mustafa Alluş.
Mustafa Alluş.
TT

Lübnan’da Müstakbel Hareketi’nden istifa eden ilk isim Mustafa Alluş oldu

Mustafa Alluş.
Mustafa Alluş.

Müstakbel Hareketi Başkan Yardımcısı Mustafa Alluş 4 Mart’ta, partideki görevinden istifa ettiğini duyurdu. Eski Başbakan Saad Hariri, siyasi faaliyetlerini askıya alma kararının ardından yaklaşan parlamento seçimlerine katılıp katılmayacağına ilişkin bilgi vermemişti. Hariri, daha önce yaptığı açıklamada parti mensuplarını ‘seçimlere katılmak istemeleri halinde istifalarını sunmak şartıyla’ siyasi tercihlerini yapmakta özgür bırakmıştı.
Alluş, Hariri’nin siyasi çalışmalarını askıya alma kararının ardından Müstakbel Hareket’ten istifa eden ilk isim oldu. Parti tarafından yayınlanan bildiride şu ifadeler kullanıldı:
“Alluş, Başbakan Saad Hariri ile yaptığı telefon görüşmesinde Müstakbel Hareket’ten istifasını sundu. Hariri de 4 Mart’ta ‘istifayı geçerli sayma’ kararı aldı. Karar, Genel Sekreterliğe sevk edildi. Böylece Dr. Alluş, her türlü düzenleyici yükümlülükten kurtulurken kurallara göre seçimlerde veya başka bir şekilde uygun gördüğü alanda yolunu özgürce seçme hakkına sahiptir.”
Alluş, Hariri’nin siyasi çalışmaları askıya alma kararına karşı en sert muhaliflerden biri sayılıyor. Kendisi yakın zamanda Sünni arenayı boş bırakmama çağrısı yapan eski Başbakan Fuad Sinyora ile yakınlaşmaya başladı. Son günlerde Sinyora ve eski başbakanlarla sürekli koordinasyon içinde olduğu biliniyor.
Yakınlarına göre Alluş, seçimlere aday olmayı düşünüp düşünmediği hakkında konuşmazken bu konu belirsizliğini koruyor. İlerleyen birkaç gün içerisinde tablonun netleşmesi bekleniyor.
Hariri bir süre önce siyasi faaliyetlerini askıya aldığını ve yaklaşan parlamento seçimlerine katılma konusundaki isteksizliğini dile getirmişti. Müstakbel Hareket geçen ayın ortalarında yayınladığı bir genelgede, mevcut görevden istifa talebini mensubu olduğu kuruluşa veya merkezi düzenleyici işler kuruluşuna yazılı olarak ileterek tüm üyelerine aday olarak parlamento seçimlerine katılması çağrısı yaptı. Aynı şekilde müttefiklerini, ‘seçim kampanyalarında Müstakbel Hareket’in adını, sloganlarını ve sembollerini kullanmaktan kaçınmaya’ çağırdı.
Diğer yandan eski Başbakan Fuad Sinyora, yaklaşan parlamento seçimlerine adaylık olasılığını ciddi olarak düşündüğünü açıkladı. Sinyora, başta Sünniler olmak üzere Lübnan halkına ‘yaklaşan parlamento seçimlerinde oy kullanma ve boykot veya itiraz etmeme’ çağrısı yaptı.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.