Kuzey Suriye’de Kovid-19 patlaması yaşanıyor

Suriye’nin kuzeyinde Kovid-19’un yoğunlaşığı yeni bölgeler ortaya çıktı

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir sağlık merkezinde tedavi gören Kovid-19 hastası (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir sağlık merkezinde tedavi gören Kovid-19 hastası (Şarku’l Avsat)
TT

Kuzey Suriye’de Kovid-19 patlaması yaşanıyor

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir sağlık merkezinde tedavi gören Kovid-19 hastası (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir sağlık merkezinde tedavi gören Kovid-19 hastası (Şarku’l Avsat)

Sağlık yetkilileri ve insani yardım kuruluşları, Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) enfeksiyonunun yeni odak noktalarının ortaya çıktığını duyurdu. İstatistiklere ve analitik verilere göre, Halep’in doğu kırsalındaki El-Bab şehrinde yüksek oranlar kaydedildi. 566 yeni vakanın kaydedilmesinin ardından bölge enfeksiyon odak noktası olarak belirlendi. Sağlık ekipleri İdlib’de 515 vaka, Halep’in kuzey kırsalındaki Azez’de ise 496 vaka kaydetti. Diğer yandan Afrin ilinde 880 vaka ile en yüksek vaka oranı kaydedilirken, onu 727 vaka ile Haram izledi. İdlib kırsalındaki Cebel Seman bölgesinde ise 203 vaka kaydedildi.
Ülkenin kuzeybatısındaki muhalefet bölgelerinde faaliyet gösteren yerel bir sivil örgüt olan Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Ekibi, Omikron varyantının yayılması nedeniyle, yüksek vaka oranlarına tanık olduğunu, 20 Şubat’tan 5 Mart cumartesi gününe kadar 269 yeni vakanın kaydedildiğini açıkladı. Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Ekibi, maske takma, sterilizasyon, sosyal mesafe önlemlerinin takip edilmesinin yanı sıra halka açık etkinliklere ve kutlamalara katılımın azaltılması gibi enfeksiyonu önlemek için ihtiyati tedbirlere uyulması gerektiği çağrısında bulundu.
Ekip, Halep’in doğu kırsalındaki Cerablus ve İdlib kırsalındaki Eriha ve Cisr eş-Şuğur bölgelerini orta riskli alanlar olarak değerlendirdi. Zira bu bölgedeki vakalar, her bir bölge için 54 ila 179 vaka arasında değişiyordu. Bu yüksek rakamlar, ciddi bir ilaç ve tıbbi oksijen cihazı sıkıntısının yanı sıra bölgede faaliyet gösteren sağlık merkezlerinin ve hastanelerdeki yoğun bakım yataklarının neredeyse tamamen dolduğu bir zamanda geldi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Geçici Hükümeti’ne bağlı Sağlık Müdürlüğü 386 yeni vakanın kaydedildiğini böylece, muhalefet kontrolündeki bölgelerde 2 bin 395 can kaybı ve 91 bin 972 iyileşen vaka dahil olmak üzere kaydedilen toplam vaka sayısının 98 bin 599’e yükseldiğini belirtti.
Başkent Şam’da, Sağlık Bakanlığı, komşu ülkelerde Omikron varyantının görülme sıklığının artarken, çocuk felcine karşı 2022 yılı için ilk ulusal aşı kampanyasını başlattı. Kampanyada önceki aşılardan bağımsız olarak 1 ila 5 yaş arasını çocuklar hedeflendi ve kampanya kapsamında 10 Mart’ta kadar aşılamalar devam edecek. Hükümet güçlerinin kontrolü altındaki çeşitli illerde sağlık ocakları ve mobil ekipler belirlendi aynı zamanda Kovid-19’a karşı da önlem alındı. Bakanlık, ailelerin sağlık ocaklarına giderek çocuklarına, ağız yolundan aşı yaptırmaları çağrısında bulunurken, bu ücretsiz aşının çocukları ve toplumu, kalıcı sakatlık veya ölüme yol açan tehlikeli çocuk felci hastalığından koruduğunu belirtti.
Söz konusu ulusal aşılama kampanyasında 2,7 milyon Suriyeli çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Sağlık Bakanlığı, kampanya için tüm teknik ve lojistik hazırlıkların tamamlandığını, kampanyanın hayata geçirilmesinde yaklaşık 10 bin 210 gönüllü ve sağlık çalışanın yer alacağını belirtti. Hükümetin internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, aşının güvenli, etkili, kullanılabilir olduğu ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerildiğine dikkat çekildi. Açıklamada aynı zamanda, aşının bağışıklık tepkisini artıracağı, çocukların Kovid-19 salgınına karşı bağışıklık sistemini bozmayacağı veya etkilemeyeceğinin yanı sıra soğuk algınlığı, ishal ve hafif ateş gibi yaygın semptomların aşılamaya engel olmadığı belirtildi.
Sağlık Bakanlığı, kontrolü altında olan bölgelerde Kovid-19’a bağlı 4 can kaybı ve 72 yeni vaka kaydedildiğini duyurdu. Hükümetin kontrolü altındaki bölgelerde yaklaşık bir milyon insanın salgına karşı aşı olduğunu ve bunun hükümet bölgelerinde yaşayan Suriye nüfusunun yalnızca yüzde 6’sına denk geldiği belirtildi.
Kovid-19 ile enfeksiyon sayısı 3 bin 903 aktif vaka, 3 bin 89 can kaybı, 47 bin 902 iyileşen vaka dahil olmak üzere 54 bin 894’e ulaştı.
Fırat’ın doğusundaki Kamışlı şehrinde, sağlık personelleri Kovid-19 vaka sayısında önemli bir düşüş kaydetti. Özerk Yönetim Sağlık Komitesi Eş Başkanı Dr. Civan Mustafa birkaç komşu ülkenin Omikron varyantının yayılma hızında artış kaydederken, bölgede yeni bir koronavirüs dalgasının yayılma olasılığı olduğunu belirtirken, Omikron varyantı ile enfekte olan bir vakanın kaydedildiği bilgisini reddetti. Yetkili sterilizasyon ekiplerinin yeni dalga kapsamındaki vakaları karşılamak için hazırlandığını ve tıbbi hazırlık seviyesinin arttırıldığını vurguladı.
Yönetime bağlı sağlık kurulu Fırat’ın doğusundaki bölgelerde 24 yeni Kovid-19 vakasının kaydedildiğini böylece bin 561 can kaybı ve 2 bin 560 iyileşen vaka dahil olmak üzere kaydedilen toplam vaka sayısının 38 bin 466’ya yükseldiğini duyurdu.



Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
TT

Netanyahu'nun ofisi: Hamas, asker Itay Chen'in cenazesini teslim etti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir tünelden çıkarılan cesedi taşıyan Hamas mensupları (AP)

İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Gazze Şeridi'ndeki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla Hamas'tan bir askerin cenazesini teslim aldığını duyurdu ve kimlik tespit sürecinin ardından cenazenin asker Itay Chen'e ait olduğunu bildirdi.

Hamas daha önce, İsrail'in Hamas ve ICRC ekiplerinin bölgeye girmesine izin vermesinin ardından, Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde, halen İsrail güçleri tarafından işgal altında olan bölgede tutulan bir rehinenin cesedini bulduğunu açıklamıştı.

10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu 20 rehinenin tamamını, İsrail'in serbest bıraktığı yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûm karşılığında teslim etti.

g
Gazze şehrinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arama çalışmaları sırasında Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) araçlarının yanında nöbet tutan Hamas mensupları (EPA)

Hamas, ölen rehinelerin cenazelerini teslim etme sözü verdi, ancak savaşın yol açtığı yıkım nedeniyle cenazelerin yerini tespit etmenin zor olduğunu belirtti. İsrail ise Hamas'ı kendisini oyalamakla suçladı.

Chen'in cenazesinin teslim edilmesiyle Hamas, Gazze Şeridi'nde olan 28 cesetten 21'ini iade etmiş oldu.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana öldürülen 270 Filistinlinin cenazesini teslim ettiğini söyledi.

İsrail istatistiklerine göre, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’in güney yerleşimlerine düzenlediği saldırıda bin 200 kişi öldü ve 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerinden elde ettiği bilgiye göre Hamas'ın saldırısına yanıt olarak İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği askeri harekat, 68 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Chen, Hamas'ın İsrail'in güneyindeki kasabalara ve askeri üslere düzenlediği sürpriz saldırıda görev başındaki bir askerdi.

gt
İsrail'in Hamas ile imzaladığı ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakılan mahkûmlar, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi önünde onları bekleyen kalabalığa el sallıyor. (AP)

ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, tekrar eden şiddet olaylarına rağmen büyük ölçüde sürdü. Filistin sağlık yetkilileri, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail saldırılarında 239 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi; bunların yaklaşık yarısı, geçen hafta İsrail’in askerlerine yönelik silahlı bir saldırıya karşılık verdiği gün yaşamını yitirdi.

İsrail, üç askerinin öldürüldüğünü ve ateşkes anlaşması kapsamında güçlerinin geri çekildiği hatlara yaklaştığını iddia ettiği onlarca Hamas mensubunu hedef aldığını açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bugün erken saatlerde, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir adamın İsrail ateşiyle öldürüldüğünü açıkladı. İsrail ordusu, ordunun halen işgal ettiği bölgelere geçen ve doğrudan tehdit oluşturan bir ‘teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.


ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
TT

ABD'nin "Gazze gücü" projesi rezervasyonlarla kuşatılmış durumda

Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)
Hamas dün Gazze'de bir İsrail askerinin cesedini bulduğunu ve onu İsrail'e teslim etmeye hazır olduğunu duyurmasının ardından silahlı kişiler cesetleri taşıyor (Reuters)

Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararının yapısı ve yetkileri konusundaki çekinceler askıda kaldı. Bazı taraflar önerinin hükümlerinin açıklığa kavuşturulmasını talep ederken, kaynaklar, anlaşmazlıkların Güvenlik Konseyi'nin güç hakkında bir karar almasını engelleyebileceği endişesini dile getirdi.

ABD, pazartesi günü Güvenlik Konseyi'nin birkaç üyesine Gazze'de uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir karar taslağı gönderdi. Güç, 2027 yılı sonuna kadar Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere geniş bir yetkiye sahip ve bu yetkinin uzatılma olasılığı da olacak. ABD'li bir yetkili, Axios'a yaptığı açıklamada, bu gücün "barışı koruma gücü değil, uygulama gücü" olacağını ve "Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmasını sağlayarak Gazze'deki güvenlik ortamının istikrarına katkıda bulunacağını" söyledi.

Arabulucu bir ülkeden bilgili bir kaynak Şarku'l Avsat'a, anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Güvenlik Konseyi kararı olmadan Washington'un kararıyla bu güçlerin oluşturulma olasılığından endişe duyduğunu belirtti. Bu, İsrail'in tercih ettiği formül olup, arabulucu ülkeler veya garantörler tarafından kabul edilmemekte.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Filistinli kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, Filistin Yönetimi'nin Amerikan tasarısını Arap grubuyla görüşerek metinde değişiklik talep edeceğini söyledi.


Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eritre Cumhurbaşkanı: Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinden kıyısındaki ülkeler sorumlu

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz hafta Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir arya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, Kızıldeniz bölgesinde askeri üslerin kurulmasına izin vermenin istikrarsızlık için bir bahane olduğunu ve bölgedeki halkların, dış güçlerin bu rolü üstlenmesine gerek kalmaksızın, bu hayati uluslararası su yolunda seyrüsefer güvenliğini sağlamaktan kendilerinin sorumlu olduğunu söyledi.

Afwerki dün akşam Mısır ziyareti sırasında Mısır’da yayın yapan ‘Kahire el-İhbariyye’ televizyon kanalına verdiği röportajda şunları söyledi:

“Kızıldeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki entegrasyon son derece önemli. İş birliğini güçlendirmek için ortak mekanizmaların kurulması gerekiyor.”

Somali'nin kıyılarını koruma kabiliyetinin yanı sıra Eritre, Yemen, Cibuti ve Sudan'ın da kıyılarını koruma kabiliyetine sahip olduğunu vurgulayan Eritre Cumhurbaşkanı, bölgenin karmaşıklığının, yerel çabaları güçlendirmek yerine dış alternatiflere başvurmaktan kaynaklandığını belirtti.

Kızıldeniz'in jeopolitik öneminin, herhangi bir dış müdahaleyi haklı çıkarmayacağını ve Eritre ile Mısır'ın bu konudaki vizyonlarının tamamen uyumlu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, “Devletler arasında yakınlaşan görüşler, hükümetlerin, cumhurbaşkanlarının veya siyasi partilerin tercihleri değil, bölgedeki halkların çıkarlarını yansıtmaktadır. Her hükümet, bu temel ilkeyi korumak ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak için kendi yetenekleri konusunda net bir vizyona sahip olmalı” ifadelerini kullandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Eritre Cumhurbaşkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz perşembe günü Mısır'ı ziyaret ederek Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Afwerki bu ziyaret kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi. Görüşmede, Kızıldeniz'in güvenliğini sağlamak ve bu hayati su yolundaki seyrüseferi etkilememek için iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi vurgulandı.

Mısır Cumhurbaşkanı, bölgedeki güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine katkıda bulunmak için Mısır ile Eritre arasında ve komşu Arap ve Afrika ülkeleriyle koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Afwerki, Kahire el-İhbariyye kanalına verdiği röportajda Afrika Boynuzu ülkelerinin, kendilerine bu konuda alan tanınırsa ve etnik veya kabile ayrımlarına ya da başarısız politikalara sürüklenmeden sorunları ele almak için bilinçli yaklaşımlar benimsenirse, sorunlarını yerel olarak çözebileceklerini vurguladı. Eritre Cumhurbaşkanı, bölge halklarının bu bölünmeler nedeniyle egemen kurumlara sahip devletler kurmakta zorluk yaşadıklarını ifade etti.

Afrika Boynuzu bölgesindeki ülkeler arasında ikili ve kolektif iş birliğinin büyüme, refah ve istikrarın sağlanması için gerekli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Afwerki, Mısır ile Eritre arasındaki ilişkilerin, bölgedeki kriz ve kargaşa durumunu değiştirmek amacıyla entegrasyon ve kapsamlı iş birliğine yönelik özel stratejik ilişkiler olduğunu vurguladı.

Afwerki’nin bu açıklamalarından birkaç gün önce, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Etiyopya parlamentosunda yaptığı konuşmada Nil Nehri havzası ülkeleri Etiyopya, Sudan ve Mısır arasında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı konusunda iş birliği yapılması ve karayla çevrili ülkesine denize erişim sağlamak için Eritreye koordinasyon çağrısında bulundu.

Sudan’ın Darfur eyaletinin Faşir şehrinde kontrolün Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçmesinin ardından ülkedeki son gelişmelere de değinen Eritre Cumhurbaşkanı, Sudan'daki istikrar ve güvenliğin Afrika Boynuzu'nda denge ve güvenliğin sağlanması için hayati önem taşıdığını, buradaki herhangi bir karışıklığın komşu ülkelerdeki gerilimleri tırmandırabileceğini ve bölgesel güvenliği doğrudan etkileyebileceğini belirtti.