Milyarder girişimci Elon Musk'ı tek başına büyüten kadın: Model, yazar ve diyetisyen Maye Musk

"Boşandıktan sonra nafaka olmadan üç çocuğa bakmak ve onları beslemek zorunda kaldım"

Maye Musk, oğlu Elon'ı 1971'de dünyaya getirdi (Reuters)
Maye Musk, oğlu Elon'ı 1971'de dünyaya getirdi (Reuters)
TT

Milyarder girişimci Elon Musk'ı tek başına büyüten kadın: Model, yazar ve diyetisyen Maye Musk

Maye Musk, oğlu Elon'ı 1971'de dünyaya getirdi (Reuters)
Maye Musk, oğlu Elon'ı 1971'de dünyaya getirdi (Reuters)

Tesla ve SpaceX gibi büyük şirketlerin kurucusu ve CEO'su olan Elon Musk, dünyanın en zengini unvanına sahip.
Peki teknoloji milyarderinin annesi kim?
1948'de Kanada'da doğan Maye Musk iki sene önce yaptığı açıklamada Güney Afrika'da büyüğünü ve bu sırada 'babası Joshua Norman Haldeman'ın, Kalahari Çölü'nün Kayıp Şehri'ni aradığını' söyledi.
Musk'ın açıklamalarına göre Haldeman tüm aileyi, neredeyse on yıl boyunca her temmuzda kayıp şehri aramak için gezilere çıkardı.
Kalahari Çölü'ndeki Kayıp Şehir efsanesi 19. yüzyılın sonlarında başlamıştı. Kanadalı maceracı Guillermo Farini çölde bir süre gezdikten sonra seyahatleri hakkında bir kitap yazmıştı. Farini bu kitapta, Kalahari çölünde bir kayıp şehir bulunduğunu söylüyordu.
Görünüşe göre Musk'ın babası da bu efsaneye derinden bağlıydı. 5 çocuklu aile, her yıl yanlarına bir miktar su ve yiyecek alıp, bir harita ve pusulayla birlikte yola çıkıyordu.
'Üç haftada çölü geçerdik' diyen Musk, babasının izcileri tembihlediğini ve bu süre içinde dönmezlerse kendilerini aramaya çıkmalarını söylediğini aktardı.
Musk'ın aktardığına göre aile, gündüzleri seyahat ediyor, geceleri yerde uyku tulumlarında uyuyor ve birçok farklı kabileyle karşılaşıyordu.

"Elon'dan önce sen ünlüydün"
Anne Musk henüz 15 yaşındayken modellik yapmaya başladı. Maye onlarca yıl boyunca moda endüstrisinde görev yaptı.
Maye, 1969'da Miss Güney Afrika'da finalistler arasına kalmayı başardı. 60 yaşından sonra da modelliğe devam eden isim, Virgin America adlı havayolu şirketinin bir reklamında ve ünlü şarkıcı Beyonce'nin Haunted adlı şarkısının video klibinde oynadı.
Ünlü model ayrıca New York ve Elle Canada gibi dergilerin kapağında da yer aldı.
Üç çocuk annesi kadın, 69 yaşında CoverGirl adlı kozmetik şirketinin marka elçisi oldu.
Maye, 2017'de yaptığı bir açıklamada "Arkadaşlarım bana 'Elon'dan önce sen ünlüydün' diyor" diye konuştu.

Diyetisyen ve yazar
Maye, beslenme ve diyetetik üzerine iki yüksek lisans tamamladı.
Küçük yaşlardayken ailesiyle Güney Afrika'ya taşınan Maye, burada diyetisyenlik yaptı. 40'lı yaşlarında Kanada'ya taşınınca da işini buraya getirdi.
Başarılı iş insanı, sağlıklı beslenmeye dair ipuçlarını, sosyal medya hesaplarında ara sıra paylaşıyor.
Maye, 1996'da beslenmeyle ilgili Feel Fantastic (Harika Hisset) ve 2019'da kendi hayatıyla ilgili Bir Kadın Plan Yaparsa: Ömür boyu macera, güzellik ve başarı için tavsiyeler (A Woman Makes a Plan: Advice for a Lifetime of Adventure, Beauty, and Succes) adlı kitaplarını yayımladı.
Elon'ın babası Errol Musk'la 1970'te evlenen meşhur diyetisyen, 9 yıl sonra boşandı. İkilinin Elon haricinde Kimbal ve Tosca Musk adlı iki çocuğu daha var.
Elon'ın kardeşleri de kendisi gibi başarılı. Tosca film yapımcılığıyla uğraşırken Kimba girişimcilik yapıyor.
Maye, kendi ebeveynlerinin sürekli çalıştığını ve bu yüzden kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendiğini söyledi. Aynı stratejiyi kendi çocuklarında da uyguladığını ve evlatlarının bu sayede başarıya ulaştığını ifade etti:
"Biz çok bağımsızdık ve bize maceracı olmamız ve her türlü yeni şeyi denememiz öğretildi. Babam hep şöyle derdi: 'Tehlikeli ama dikkatli yaşa'. Başarılı çocuklar yetiştirmedeki bir numaralı ipucum onlara bağımsızlık vermek. Bırakın kendi yollarını çizsinler."

"Çocuklarımdan biri süt döktüğünde ağladım"
Maye, evliliği sırasında istismara uğradığını ve Errol'ın, ailesiyle görüşmesine izin vermediğini öne sürdü.
Yazar, boşandıktan sonra yaşadıklarını 2015'te şöyle anlattı:
"Boşandıktan sonra nafaka olmadan üç çocuğa bakmak ve onları beslemek zorunda kaldım. Yoksullukta gerçekten çok çalışmanız gerekiyor. Çocuklarımdan biri süt döktüğünde ağladığımı hatırlıyorum… Ağladım çünkü o gün başka süt alamadım."
Maye yaklaşık iki sene önce kaleme aldığı bir yazıda da "Tam zamanlı çalışmaktan hiç suçluluk duymadım çünkü başka seçeneğim yoktu" dedi:
"Çocuklarıma bakmak birinci önceliğimdi. Başımızın üstünde bir çatı, midemizde yemek ve üstümüzde kıyafet olması için çok çalıştım."
Independent Türkçe, Hollywood Life, New York Times



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe