Uluslararası Mahkeme, Hariri suikastında iki Hizbullah üyesini suçlu buldu

Saad Hariri, sanıkların tutuklanmasını istedi, Hizbullah’ı sanıkları korumakla suçladı

Hollanda'nın Leidschendam kentinde bulunan Lübnan Özel Mahkemesi. (AFP)
Hollanda'nın Leidschendam kentinde bulunan Lübnan Özel Mahkemesi. (AFP)
TT

Uluslararası Mahkeme, Hariri suikastında iki Hizbullah üyesini suçlu buldu

Hollanda'nın Leidschendam kentinde bulunan Lübnan Özel Mahkemesi. (AFP)
Hollanda'nın Leidschendam kentinde bulunan Lübnan Özel Mahkemesi. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi’nin Temyiz Dairesi, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastı davasında, Hizbullah üyeleri Hüseyin Uneysi ve Hasan Meri hakkındaki beraat kararı hükmünü bozdu. Mahkeme daha önce aldığı kararda Selim Ayyaş’ı suçlu bulmuş, gıyaben yargılanan Uneysi ve Meri’yi ise delil yetersizliği nedeniyle beraat ettirmişti. Böylelikle Refik Hariri suikast davasında suçlu bulunan Hizbullah üyelerinin sayısı üçe yükseldi. Eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri, “davada sanık olanların, cezalarının verilebilmesi için tutuklanarak mahkemeye teslim edilmesi” çağrısında bulundu ve Hizbullah’ı ‘suçluları korumakla’ itham etti.  
Lübnan Özel Mahkemesi Temyiz Dairesi, gıyabi sanıklar Hüseyin Uneysi ve Hasan Meri hakkında verilen beraat hükmünü oy birliği ile bozarak, mezkûr kişilerin hakkında tutuklama kararı çıkardı. Temyiz Dairesi Başkanı Yargıç Ivana Hrdlichkova, “Oy birliği ile iki sanığın suçlu bulunduğunu ilan ediyoruz” dedi. 
Mahkeme’den yapılan açıklamada, “Savcılığın sekiz farklı gerekçeye dayandırdığı itirazın haklı bulunduğu, mahkemenin beraat kararı verirken maddi yanılgıya düştüğü ve hükmü geçersiz kılan hukuki hatalar yaptığına dair bulgular tespit edildiği” ifade edildi. 
Temyiz Mahkemesi’nin, “Belirtilen bulguların, Meri ve Uneysi’nin cezai sorumluluğu üzerindeki etkisini analiz ettikten sonra, sanıkların beraat kararını oybirliği ile bozduğu ve bu kişileri herhangi bir makul şüphenin ötesinde suçlu ilan ettiği” kaydedildi.  
Uluslararası Lübnan Mahkemesi, Ağustos 2020'de Hizbullah'ın başka bir üyesi olan Selim Ayyaş’ı, gıyabında kasten adam öldürmek suçundan mahkum etmiş ve aynı yılın aralık ayında müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, Ayyaş’ın şüpheye mahal vermeyecek bir şekilde hakkındaki 5 ayrı suçlamadan mahkum edildiğini açıklamıştı. Ayyaş’a yöneltilen suçlamalar; terör eylemi gerçekleştirmek amacıyla komplo düzenlemek, patlayıcı bir araç kullanarak terör eylemi yapmak, patlayıcı madde kullanarak Hariri’ye kasten suikastta bulunmak, patlayıcı malzemelerle 21 kişinin ölümüne sebebiyet vermek, patlayıcı madde kullanarak 226 kişiyi öldürmeye kastetmek, olarak belirlenmişti. Lübnan Başbakanı Refik Hariri 2005 Şubat ayında, aracına düzenlenen bombalı suikastta hayatını kaybetti. Bombalı saldırıda 22 kişi öldü, 226 kişi yaralandı.  
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ile oluşturulan ve Hollanda'nın Leidschendam kentinde bulunan Lübnan Özel Mahkemesi, davada yargılanan Hizbullah üyeleri Enes Sabra, Uneysi ve Meri hakkında yeterli delil yokluğu sebebiyle beraat kararı almıştı. Temyiz Dairesi, Uneysi ve Meri hakkında alınan beraat kararını bozarak, haklarında yakalama kararı çıkarttı. Bir sonraki aşamada ise bu kişilerin cezası, kamuya açık düzenlenecek mahkeme oturumunda belirlenecek.  
Hizbullah, Hariri davasında mahkum edilen Selim Ayyaş’ı teslim etmeyi ve mahkemenin çıkardığı yakalama kararını tanımayı defalarca reddetti. Selim Ayyaş’ın avukatları 2021 Ocak ayında istinaf talebinde bulunsa da mahkeme sanık teslim olmadığı sürece kararın istinaf edilemeyeceğini belirterek söz konusu talebi kabul etmedi.  
Temyiz Dairesi’nin kararı Lübnan’da memnuniyetle karşılandı. Eski Başbakan Saad Hariri, “Lübnan Özel Mahkemesi tarafından alınan kararlara duyduğu güveni ve bağlılığı” yineledi. Hariri yaptığı açıklamada, ‘’Temyiz Dairesi'nin, sanıklar Hasan Habib Meri ve Hüseyin Hasan Uneysi hakkındaki beraat kararını bozması dolayısıyla suçlu bulunmuşlardır. Lübnan devletinin tüm yetkilileri, askeri ve güvenlik birimleri bahsi geçen kişileri tutuklayarak mahkemeye teslim etmek için azami çaba sarf etmelidir.’’ dedi.  
Hizbullah’ın Selim Ayyaş’ı teslim etmeyerek, suçluyu koruduğunu belirten Hariri; “Tarih bu suikastı tertip edenleri, uygulayanları ve suçun üstünü örtmeye çalışanları affetmeyecektir” ifadesini kullandı.  



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.