Przemyśl Tren İstasyonu’nun önünde uzun kuyruklar oluştu. Onlarca erkek ve kadın, bir avuç çocuk ve yaşlı, keskin soğukta saatlerce bekliyor. Hayır, onlar savaştan kaçan mülteciler değil, aksine ters yöne giden Ukraynalılar. Ülkelerine geri dönüyorlar.
Birçoğunun ilk ve son durağı Lviv iken, diğerleri cephelere katılmayı planlıyor. Alina ve arkadaşı yüzlerindeki bıkkınlık ifadesi ile kuyruğun ortasında dururken "Saatlerdir buradayız" diyor. Ülkesinde savaş patlak verdiği sıra komşu Polonya'yı ziyaret eden Alina "Kız kardeşimi almak için Lviv'e gidiyoruz ve direkt dönmeyi planlıyoruz" diyor.
Birkaç metre ötede İvan, biraz ısınabilmek için hızlıca ellerini ovuşturuyor. Almanya'da ikamet eden 50’li yaşlardaki adam, Şarku'l Avsat'ın Ukrayna'ya gitme sebebine ilişkin sorusuna biraz şaşırarak cevap veriyor:
“Kesinlikle geri dönmek istiyorum. Burası benim ülkem ve ailem orada. Geri dönmem normal."
Ukrayna vatandaşlarının çoğu gibi, İvan da içinde temel yardımların olduğu iki çanta taşıyor.
İspanyol gönüllü Isabel “Lviv, her gün daha da kötüleşen bir göç krizinden mustarip. Bu yüzden, çatışma bölgelerinden kaçan ve yolculuklarına devam etmeden önce geçici sığınak arayanlara yardım etmek için oraya gitmeye karar verdim” ifadelerini kullanıyor. Can güvenliğinin tehlikede olmasından korkup korkmadığına ilişkin bir soruya “Lviv'de durum hala nispeten sakin. Ziyaretimi sahadaki bir insani yardım kuruluşu ile koordine ettim ve yardım etmek istiyorum” şeklinde cevap verdi.
İki genç adam uzun bekleme kuyruğuna girdi ve ikisinden biri istasyon çalışanlarından birine Amerikan aksanıyla “İngilizce biliyor musunuz?” diye sordu. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen iki genç, ilk yardım çantaları ve başka yardım çantalarını taşıyordu.
Biri şöyle dedi:
“Kiev'in doğusunda, özel ihtiyaç sahiplerini ve yetimleri tahliye eden ve gitmek istedikleri yere; Polonya veya Romanya'ya ya da başka herhangi bir yere gitmelerine yardımcı olan bir ekibimiz var. Gittikçe artan baskılar ile karşı karşıyalar ve yardıma ihtiyaçları var.”
Medyka Sınır Kapısı’nda cep telefonu şarj etme noktası (Şarku’l Avsat)
13 kilometre ötede Medyka Sınır Kapısı’nda Katharina, annesine uzun uzun sarıldı. Katharina -takma adı- “Lviv'e dönüyorum. Birkaç gün önce annem, oğlum ve erkek kardeşimin kız çocuğu ile Harkov’un eteklerinden çok zorlu bir yolculuktan sonra Polonya'ya vardım. Ailemizi, mallarımızı ve hayatımızı geride bıraktık” diyor. Katharina, annesine ve iki çocuğa Rzeszów’da güvenli bir yer sağladı. Daha sonra buradan aile üyelerinden birisiyle buluşmak üzere başkent Varşova'ya geçecekler. Katharina “İlk yardım konusunda yardımcı olabileceğim ve yardım dağıtabileceğim için Ukrayna'ya dönmeye karar verdim” dedi. Ancak Katharina cepheye katılan eşinin yanında olamayacak.
Benzer bir sahneyi, 28 saat süren bir yolculukla Bordeaux'dan Medyka’ya arabasıyla yardım taşıyan Fransız gönüllü Lilian Polarr anlatıyor:
"Bugün şafak vaktinde keskin bir soğuk bizi uyandırdı. Dün annelerini veya çocuklarını Polonya'ya götürdükten sonra ülkelerine dönüp cephelere katılmak için sınır kapısına giden bir grup kadın gördük."
Göç akını sürüyor
Dönüş yolculukları sürse de bu dönüşler, Ukrayna'dan komşu ülkelere akın eden ‘göç tsunamisinin’ sadece küçük bir bölümünü temsil ediyor.
Ukrayna ve Polonya arasındaki 500 kilometrelik sınırdaki en kalabalık sınır kapılarından biri olan Medyka üzerinden savaştan kaçan insanların akınından iki hafta sonra geçiş süreci ‘daha kolaylaştı’. Sınır kapısında görevli polislerden biri “Sadece birkaç gün önce Polonya topraklarına girmek üzere oluşturulan kuyruklar 10 saati aşıyordu” dedi. Görevli Rzeszów ve Przemyśl istasyonlarına işaret ederek “Bugün ise mültecileri doğrudan kabul merkezlerine ve tren istasyonlarına götüren otobüsler hazırladığımız için süreç çok daha sorunsuz ilerliyor” dedi.
Onlarca güvenlik görevlisi, itfaiyeci, sağlık görevlisi ve bazı gazeteciler sınır kapısının her iki tarafında konuşlanırken, yardım çadırlarındaki insanlar ilk yardım, kalın giysiler ve yiyecekler dağıtıyor. Hava sıfır derecenin altındayken yeşil demir kapılardan mülteci grupları çıkıyor. Çocuklarını ve evcil hayvanlarını taşıyan kadınlar ve yanlarında yıpranmış çantalar ve plastik poşetler taşıyan yaşlı kadınlar görülüyor. Irina, mültecileri taşıyan otobüslerin olduğu durağa birkaç metre uzaklıktaki sınır kapısı boyunca koştu. Yardım çadırlarını geçti ve bir gönüllü tarafından kendisine verilen bir fincan sıcak çayı reddederek “SIM kartı arıyorum, SIM kartı istiyorum" dedi. 50’li yaşlardaki Irina sesi titreyerek bu sözleri tekrarlarken, sarı yelekli gönüllüler kendisini çadırlardan birine götürdü. Telefonu için Polonya’ya ait ücretsiz bir SIM kart bulan Irina, kendisini birkaç kilometre uzaklıktaki Przemyśl’te bekleyen kızıyla iletişim kurmayı başardı.
Sınır kapısının diğer tarafında, yeni anneler bebeklere süt dağıtan beyaz bir otobüse yönlendirilirken, hayır kurumları yüzlerce çocuğa kitap ve boyama kalemleri dağıtıyor. Kalın kış kıyafetlerinin bulunduğu çadır yeni gelenler arasında yoğun bir rağbet görüyor. Kimi soğuktan donmuş ellerini korumak için eldiven arıyor, kimisi de yolculuğun çetinliğine dayanamayan montlarını değiştirmeye çalışıyor.
Mülteciler sınır kapısında sadece birkaç saat kalıyor. Daha sonra yolculuklarına devam etmek isteyenler Przemyśl tren istasyonuna, gidecekleri yeri henüz belirlemeyenler ise göç merkezlerine naklediliyorlar. Otobüslerin gelmesini bekleyen mülteci kadınların ve çocukların korunması için odun sobalarının olduğu bir çadır kuruldu.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana Ukrayna'dan 2 milyon 500 binden fazla kişinin sığınma talebinde bulunduğunu duyurdu. Çoğu Polonya’ya gitti. İki haftadan kısa bir süre içerisinde Polonya, 1 milyon 330 binden fazla mülteci kabul etti. Medyka Sınır Kapısı’ndaki yardım organizatörlerinden biri şöyle diyor:
“Bu krizin ne zaman sona ereceğini bilmiyoruz. Ancak sınırdan çok sayıda mülteci akınının devam edeceğini düşünüyoruz. Sıkıntılara ayak uydurmaya ve elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz.”