Arjantinli ailenin 22 yıllık dünya turu sona eriyor

Arjantinli ailenin 22 yıllık dünya turu sona eriyor
TT

Arjantinli ailenin 22 yıllık dünya turu sona eriyor

Arjantinli ailenin 22 yıllık dünya turu sona eriyor

Arjantin’in başkenti Buenos Aires'te yaşayan bir aile, altı ay sürmesini planladıkları, ancak 22 yıl süren ve çiftin dört çocuğunu dünyaya getirip büyüttüğü, yüzden fazla ülkeyi kapsayan, nadir ve çılgın dünya seyahatlerini sonlandırıyor. Bu uzun yolculuğun sonundaki düşünceleri ise şöyle “İnsanlar harika. İnsanlık inanılmaz!”
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre uzun soluklu bir maceraya dönüşen dünya seyahatinin son etabı olan Buenos Aires'in kuzeybatısındaki Gualeguaychú’da, son durağa sadece birkaç saat ve 230 kilometre uzaklıkta olan baba Herman Zapp, “Çok karmaşık hisler içindeyim. Bir rüyayı sonlandırıyoruz veya bir rüyayı gerçekleştiriyoruz” diyor ve “Her şey hayal ettiğimizden daha güzeldi” diye ekliyor ve onun için en önemli şey de bu.
Çift yola çıktıklarında 31 ve 29 yaşlarındaydılar. Ekonomik açıdan rahatlardı. Buenos Aires'in banliyölerinde bir evleri vardı ve çocuk sahibi olmak istiyorlardı. Ama ondan önce, Arjantin'den Alaska'ya doğru altı aylık bir yolculuğa çıkmakla ilgili eski hayallerini gerçekleştirmek istediler ve macera böylece başladı. O sırada ellerinde toplam dört bin dolar vardı.
Birisi onlara, lastikleri çok kötü durumda olan ve zar zor kullanabilen 1928 model bir Amerikan otomobili olan Graham Paige marka aracı teklif etti. Aslında araç böyle bir yolculuk için uygun değildi. Ancak çift bu antika aracı sevdi ve yolculuklarında kullanmaya karar verdiler.
Böylece yolculuğun yıldızı haline gelen Graham Paige arabasıyla toplam 102 ülke gezdiler. Araba yaşına ve hızlı hareket edememesine rağmen 362 bin km yol kat etti.
Herman AFP’ye verdiği röportajda araç için: “Konforlu koltukları yok, süspansiyon sistemi iyi değil, kliması da yok, yoldayken gözünüzü dört açmanız gerekiyor… Ama harikaydı” dedi.
25 Ocak 2000'de başlayan uzun yolculuğun ilk kilometresinden itibaren araçta çeşitli değişiklikler yaptılar. Öncelikle bir dizi bakım onarım sürecinden geçti. Yolculuğun ilerleyen zamanlarında aile büyüdüğü için aracın boyutunu büyütmek ve 40 santimetre eklemek gibi büyük bir değişiklik yaptılar.
Ebeveynler içeride uyurken çocuklar aracın üzerindeki çadırda uyuyorlardı. Bu haliyle araç onlar için aynı zamanda ev gibiydi. Aslında aile çoğunlukla yolculuk yaptıkları bölgelerdeki sakinler tarafından misafir ediliyordu. Herman, dünyadaki 2 binden fazla aile tarafından ağırlandıklarını söylüyor.
Herman “Dünyadaki insanların bu kadar kibar olabileceğini asla hayal edemezdik” diyor.



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology