Taliban'ı tanımayan Afgan büyükelçiler diken üstünde

Parasızlıkla karşı karşıya olan diplomatlar görevlerini sürdürmeye çalışırken Batı'dan da destek alamamaktan şikayetçi

Afganistan büyükelçiliklerin neredeyse tamamında ülkenin yeni bayrağı değil, uluslararası camiada kabul gören eski bayrağı dalgalanıyor (AFP)
Afganistan büyükelçiliklerin neredeyse tamamında ülkenin yeni bayrağı değil, uluslararası camiada kabul gören eski bayrağı dalgalanıyor (AFP)
TT

Taliban'ı tanımayan Afgan büyükelçiler diken üstünde

Afganistan büyükelçiliklerin neredeyse tamamında ülkenin yeni bayrağı değil, uluslararası camiada kabul gören eski bayrağı dalgalanıyor (AFP)
Afganistan büyükelçiliklerin neredeyse tamamında ülkenin yeni bayrağı değil, uluslararası camiada kabul gören eski bayrağı dalgalanıyor (AFP)

ABD birliklerinin çekilmesiyle 15 Ağustos'ta Kabil'e girerek ülkenin yönetimini ele geçiren Taliban yönetimi, hâlâ yurtdışındaki diplomatik temsilciliklerinin kontrolünü devralamadı. 
Yurtdışındaki yaklaşık 60 diplomatik temsilciliğin başında olanlardan hiçbiri henüz Taliban yönetimini resmen kabul etmedi. Batı'nın desteklediği eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin atadığı isimler görevlerini kendi çabalarıyla sürdürüyor.
Afganistan'a yardım etmeye çabalayan uluslararası toplum da 6 ayı aşkın süredir ülkeyi yöneten örgütle nasıl başa çıkacağını çözemedi. Ülkeyi onlar yönetse de başka herhangi bir hükümet henüz Taliban yönetimini resmen tanımış değil.
Diğer yandan Afgan diplomatlar, bu tanınma sorununu en derinden hisseden kesim olabilir. Afganistan'ın Norveç Büyükelçisi Yusuf Gafurzay, şu ifadelerle durumu anlattı:
"Çok şanssız bir durumdayız ama tüm bu zor koşullar altında faaliyetlerimizi sürdürmeliyiz. Büyükelçiliklerin mümkün olan en fazla insani desteği almak gibi önemli bir rolü hâlâ var. Ayrıca siyasi olarak da durumun istikrara kavuşturulmasına yardım etmeliyiz."
Ancak bu diplomatik temsilcilikler de parasızlıkla karşı karşıya. Kabil yönetiminin milyarlarca doları ABD, İngiltere, Almanya, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde dondurulmuş durumda. 
ABD, ekimde Afganistan Merkez Bankası'nın 7 milyar dolarını dondurmuştu. Şubattaysa ABD Başkanı Joe Biden hükümeti el konan malvarlıklarının yarısının bağımsız bir vakıf kurularak Afganların yararına, diğer yarısının da 11 Eylül kurbanlarının halen devam eden hukuki süreçleri ve tazminatları için kullanılacağını açıklamıştı. 
Paraya el koyulması, hem Taliban'ın hem de aylardır maaş alamayan Afgan diplomatların sinirini bozdu. Son olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yetkililerin cuma günkü açıklamasında Afganistan tarafından yeterli finansman sağlanmadığı için Washinton Büyükelçiliği'nin kapatılacağı belirtildi.
Parasızlık diğer ülkelerdeki Afgan diplomatları da zor durumda bıraktı. Yemek ve elektrik masraflarını kısmak için faaliyetlerini azaltanlar ve daha küçük konutlara geçenler oldu. Para kazanmak için hizmet bedelini artıranlar da var. 
Afganistan'ın Yeni Delhi Büyükelçisi Farid Mamundzay, AFP'ye şöyle konuştu:
"Büyükelçilik, Kabil'den herhangi bir fon ya da maddi destek almıyor. Çalışanların maaşlarını aylardır ödeyemiyoruz. Masrafları en aza indirmek zorunda kaldık."

Taliban'ın diplomatik mücadelesi
Büyükelçiliklerin sağladığı belgelerin Taliban ve uluslararası toplum tarafından daha ne kadar tanınacağı sorusu da hâlâ cevaplanmış değil. Afganistan'ın yakınlarındaki az sayıda ülkede Taliban'ın seçtiği isimler diplomatlık görevine getirildi. Ama bu ülkelerden Pakistan'da da eylülden beri maaşlar ödenmiyor. 
Afganistan'ın Peşaver Konsolosluğu'ndan bir kaynak, AFP'ye yaptığı açıklamada, Taliban'ın yeni konsolosunun aylık 280 dolara denk gelen bir miktar kazandığını, eskisininse yaklaşık 5 bin dolar maaş aldığını belirtti. 
Taliban, sözcülerinden Suheyl Şahin'i BM büyükelçisi adayı göstermişti. BM Genel Kurulu'nun Akreditasyon Komitesi ise bu konu hakkındaki kararı süresiz erteledi.
Roma'da da polis, Afganistan Büyükelçisi'yle Taliban'ın kendisine bu görevi verdiğini iddia eden kişi arasındaki tartışmaya müdahale etmek zorunda kaldı.  
Roma Büyükelçisi Halid Zekeriya, "İdeolojik olarak Taliban yanlısı, memnuniyetsiz, eski çalışanlar bazı temsilciliklerimizde tehditler, göz korkutmalar ve şiddetle karşımıza çıktı" dedi.
Zekeriya, Afganistan'da halkı temsil eden bir hükümet başa gelene kadar çoğu diplomatın Taliban'ın ya da yönetiminin parçası olmayacağını vurguladı. 
Independent Türkçe, AFP, New York Times



İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
TT

İran'ın, «Snapback» mekanizması devreye girmeden önce "son bir şansı" var

Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)
Koruyucu kıyafet giyen bir İranlı güvenlik görevlisi, İsfahan'ın dışındaki bir uranyum dönüştürme tesisinde (AP)

İran için son bir fırsat gibi görünse de Avrupa ülkeleri İran'ı, «Snapback» olarak bilinen yaptırım mekanizmasının devreye girmesinden önce kalan sınırlı süreyi iyi değerlendirmeye çağırdı.

Avrupa Birliği Dışişleri Temsilcisi Kaja Kalas, «Snapback» mekanizmasının yürürlüğe girmesine az bir süre kala, İran'ın Washington ile iletişime geçmeye hazır olmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johannes Wadephul ise "Zaman çok kısa olduğunu ve İran'ın yaptırımların yeniden uygulanmasını önlemek için ciddi bir şekilde müzakerelere başlaması gerektiğini” söyledi.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, mekanizmanın etkinleştirilmesinin "sonuçları" konusunda uyardı ve "Avrupa'nın yasal olarak buna başvurma yetkisi olmadığını" vurguladı.

Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlaması planlanıyor.


İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
TT

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri: Hizbullah'a hiçbir şey dayatmıyoruz

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)
İran Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani (EPA)

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, Cumadün yaptığı açıklamada, Tahran'ın Lübnan Hizbullahı'na ihtiyacı olduğunu ve ona hiçbir dayatmada bulunmadığını belirtti.

Laricani, "Bizim de Lübnan Hizbullahı'nın bize ihtiyacı olduğu gibi desteğine ihtiyacımız var. Hizbullah'a hiçbir dayatmada bulunmuyoruz ve Lübnan'ın sorunları iç diyalog yoluyla çözülür" dedi. Laricani, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma kararına ve grubun bu karara karşı çıkışına atıfta bulundu.

Başka bir bağlamda, Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan çekilme olasılığının, Avrupa Üçlüsü'nün nükleer anlaşma kapsamındaki yaptırım mekanizmasını devreye sokma tehdidine yanıt olarak "her zaman mümkün" olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim Haber Ajansı'ndan aktardığına göre İran Dini Lideri'nin de danışmanı olan Laricani açıklamasında, "İran'a baskı yaparak teslim olmaya zorlamak saçmalıktır" ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, yaptırımların "Snapback" mekanizmasını devreye sokmanın, Avrupa'nın İran nükleer kriziyle ilgili müzakerelerde elinde kalan son pazarlık kozunu da boşa harcaması anlamına geldiğini söyledi.

İran televizyonu, Tahran ile Avrupa tarafı arasındaki görüşmelerin önümüzdeki salı günü dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yeniden başlayacağını bildirdi.


Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
TT

Putin: Trump'ın liderlik vasıfları ABD ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün yaptığı açıklamada, "(ABD Başkanı Donald) Trump'ın liderlik vasıfları, Amerika ile ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garantidir" dedi.

Prtin, bir nükleer araştırma merkezine yaptığı ziyarette, "Başkan Trump'ın gelişiyle birlikte nihayet bir umut ışığı belirdiğine inanıyorum. Alaska'da iyi, amaçlı ve samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Bundan sonraki adımlar artık Amerika Birleşik Devletleri'nin liderliğine bağlı. Ancak, mevcut Başkan Trump'ın liderlik vasıflarının, ilişkilerin yeniden canlandırılması için iyi bir garanti olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.