Tedarik zincirinde neon gazı ve paladyum endişesi

Rusya’da altın, gümüş, platin, paladyum, rodyum, iridyum, rutenyum, osmiyum üretimi yapılan Krasnoyarsk Demir Dışı Metaller Fabrikası (Fotoğraf: Alexander Manzyuk/AA)
Rusya’da altın, gümüş, platin, paladyum, rodyum, iridyum, rutenyum, osmiyum üretimi yapılan Krasnoyarsk Demir Dışı Metaller Fabrikası (Fotoğraf: Alexander Manzyuk/AA)
TT

Tedarik zincirinde neon gazı ve paladyum endişesi

Rusya’da altın, gümüş, platin, paladyum, rodyum, iridyum, rutenyum, osmiyum üretimi yapılan Krasnoyarsk Demir Dışı Metaller Fabrikası (Fotoğraf: Alexander Manzyuk/AA)
Rusya’da altın, gümüş, platin, paladyum, rodyum, iridyum, rutenyum, osmiyum üretimi yapılan Krasnoyarsk Demir Dışı Metaller Fabrikası (Fotoğraf: Alexander Manzyuk/AA)

Dünya genelinde Kovid-19 salgınının etkilerinin azalmasıyla rahat bir nefes alan küresel ticaret, Rusya-Ukrayna savaşıyla yeniden endişelerin odağına yerleşti.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, iki ülkenin birçok ham maddede önemli üretici olması sebebiyle küresel tedarik zincirini tehdit etmeye başladı. Savaş, buğdaydan doğal gaza birçok ham maddenin fiyatında dalgalanmaya neden olurken, ikame edilmesi daha zor olan neon gazı ve paladyum gibi ürünlerde tedarik sıkıntısı yaşanabileceği endişesi arttı.
Neon gazının yaklaşık yüzde 90'ı Ukrayna'da üretiliyor, paladyumun da yüzde 40'a yakın bir bölümü Rusya'da bulunuyor.
Rusya-Ukrayna savaşıyla bu maddelerin ticareti sekteye uğrarken, söz konusu durumun küresel ekonomiyi olumsuz etkilemesinden endişe ediliyor.

Neon gazında yeni tedarikçi kolay görünmüyor
Çelik üretiminin yan ürünü olarak elde edilen neon gazının, küçük miktarlarda elde edilebilmesi nedeniyle sadece bazı eski ve büyük demir çelik fabrikalarında üretimi sağlanabiliyor.
Ukrayna'nın neon gazı arzı devam eden savaşla birlikte sıkıntılı bir döneme girerken, dünya genelinde Rusya'ya uygulanan yaptırımların paladyumda arz açığına sebep olma ihtimali de bulunuyor.
Her iki madde; endüstriyel üretimin önemli noktalarında devreye giriyor. En önemli kullanım alanı ise yarı iletken çiplerin üretimi olarak dikkati çekiyor.
Neon gazı, çip üretimindeki silikon tabaka üzerine yansıtılan lazer ışıklarını beslemekte kullanılırken, paladyum, çip üretiminin son evrelerinde devreye giriyor.
Analistler, Ukrayna'da neon gazı üreten bazı büyük şirketlerin savaş nedeniyle üretimi durdurmak zorunda kaldığını belirterek, yeniden üretimin başlangıç tarihinin ise bilinmediğini ifade etti.
Artan fiyatların küresel ekonomiyi olumsuz etkilemesi ve enflasyon baskısını artırmasının yanı sıra bu ham maddelerin ikamesinin zorluğuna da dikkati çeken analistler, yeni tedarikçilerin ortaya çıkabilmesi için yeterince zaman olmadığını kaydetti.

Savaşın uzaması halinde sıkıntılar artabilir
Analistler, değişen teknolojiyle birlikte üretilen ürünlerde yarı iletken çiplerin yoğun şekilde kullanıldığını belirterek, yarı iletken çiplerin tedarik arzındaki aksamaların cep telefonlarından kameralara, elektrikli arabalardan beyaz eşyaya kadar birçok ürünün imalatını olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Kovid-19 salgınında tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar sonrası üreticilerin stoklama anlayışında önemli değişiklikler meydana geldiğini ifade eden analistler, neon gazı ve paladyum stoklarının şimdilik yeterli düzeyde olduğunu ancak savaşın 6 aydan fazla uzaması halinde tedarik zincirinde önemli kırılmalar yaşanabileceğini kaydetti.
Tedarik zincirindeki kırılmaların domino etkisi şeklinde üretim sistemlerindeki birçok faktörü art arda etkilediğini belirten analistler, bu durumun halihazırda dünya genelinde yüksek seyreden enflasyonu daha da besleyebileceğini söyledi.
Analistler, gittikçe yaygınlaşan kullanım alanıyla neon gazının fiyatlarında oynaklığın artabileceğini, paladyumda ise Rusya'ya uygulanan yaptırımlar sonrası önemli bir yükseliş kaydedildiğini bildirdi.
Bu arada, 2022'ye 1.820 dolar seviyesinde başlayan paladyumun ons fiyatı, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte 3 bin dolara kadar çıkmasının ardından 2 bin 500 dolar seviyelerinde dengelendi.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters