Trump'ın hedefindeydi: Hunter Biden’ın e-postaları gerçek çıktı

2010 Joe Biden (solda) ve oğlu Hunter (AP)
2010 Joe Biden (solda) ve oğlu Hunter (AP)
TT

Trump'ın hedefindeydi: Hunter Biden’ın e-postaları gerçek çıktı

2010 Joe Biden (solda) ve oğlu Hunter (AP)
2010 Joe Biden (solda) ve oğlu Hunter (AP)

New York Times gazetesi, ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter'ın Delaware'deki bir tamirhaneye bıraktığı dizüstü bilgisayarında elde edilen ve ABD Başkanlık seçimlerinde tartışmalara konu olan e-postaların doğru olduğunu bildirdi.
Hunter’in bilgisayarı, yönetim kurulu üyesi olduğu Ukraynalı bir enerji şirketi olan Burisma da dahil olmak üzere çeşitli şirketlerle yaptığı ticari faaliyetlerle ilgili e-postaları içeriyor.
ABD eski Başkanı Donald Trump, Hunter hakkında elde ettiği bilgileri 2020 seçim kampanyası sırasında kullandı. Cumhuriyetçiler, bunun Biden'ın Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Ukrayna'daki ABD dış politikasını oğlu lehinde şekillendirdiğini kanıtladığını iddia etti.
Haberde, savcıların Hunter’ın Ukraynalı enerji şirketi için birlikte çalıştığı danışmanlık firması Blue Star Strategies'in Yabancı Ajanlar Bildirim Yasası'nı (Foreign Agents Registration Act - FARA) ihlal edip etmediğini araştırdığı da ifade edildi.
Gazeteye göre soruşturma hakkında bilgi sahibi olan kişiler, Hunter’ın Kazakistan’daki çıkarları ve Çinli enerji şirketi ile ilişkilerinin araştırıldığını söyledi. Kaynaklar, savcıların Hunter veya ortaklarının aldığı ödemeler ve hediyeleri değerlendirdiğini kaydetti.
Bilgisayarda, Biden'ın başkan yardımcısıyken oğlunun iş ortaklarını Washington'daki ofisinde ağırladığına dair bilgiler de yer alıyor.
Davetliler arasında, iki Meksikalı milyarder Carlos Slim ve Miguel Alemán Velasco da bulunuyor.



Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
TT

Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları sürerken, Rusya’nın Ortadoğu politikasının nasıl şekilleneceği merak ediliyor. 

Washington Post’un analizinde, Kremlin’deki bazı kesimlerin çatışmaları stratejik bir fırsat olarak gördüğü belirtiliyor. 

Çatışmaların dünyanın dikkatini Ukrayna işgalinden uzaklaştırabileceği ve yükselen petrol fiyatlarının Rusya’ya ekonomik açıdan fayda sağlayabileceği ifade ediliyor. 

Ayrıca Moskova’nın İran'la bağlarını çatışmaların sonlandırılması için arabuluculuk yapmak amacıyla kullanabileceği belirtiliyor. Bunun karşılığında ABD’nin Ukrayna’ya desteğini azaltması gibi tavizler koparabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Karşılıklı misillemelerin başlamasından kısa süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaşın sonlandırılması için arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını söylemişti. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da bugünkü açıklamasında, İsrail'in barışçıl çözüme yanaşmadığını belirterek “Gerginlik hızla artıyor. Öngörülemezlik seviyesi zirvede" dedi.

Putin’in mesajını yineleyerek arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını dile getiren Peskov, İran'daki Rus vatandaşlarının Azerbaycan’la sınır kapısından tahliyesine dair çalışmaların sürdüğünü de belirtti. 

WP’nin analizinde, Moskova’nın İran-İsrail çatışmaları nedeniyle endişe yaşadığına da dikkat çekiliyor. Savaşın Tahran’da rejim değişikliğine yol açması halinde, Rusya’nın Batı karşıtı koalisyondaki önemli bir müttefikini kaybedebileceği yazılıyor. Böyle bir durumda Putin yönetiminin Ortadoğu’daki stratejik varlığı da iyice zayıflayabilir. 

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesiyle halihazırda Rusya’nın bölgedeki nüfuzu güç kaybetmişti. Esad, ülkeden kaçıp Rusya’ya sığınmıştı.

Bunlara ek olarak uzayan bir savaşın Ortadoğu’da nükleer silahlanma yarışı başlatabileceği, bunun da Moskova’nın politikalarına ters düşeceği yorumu yapılıyor. 

Üst düzey Rus diplomatlara yakın olan ve adının açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan bir akademisyen, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Kriz nasıl çözülürse çözülsün Rusya'nın bölgedeki konumunun riske girecek olması, en büyük tehdidi yaratıyor. Eğer Netanyahu İran’a baskı yapıp rejim değişikliğine yol açarsa, yeni yönetim nasıl olursa olsun, ister laik ister dini, ister askeri ister liberal ya da muhafazakar, Moskova'ya mevcut rejim kadar olumlu yaklaşmayacaktır.

Independent Türkçe, Washington Post, Moscow Times