Libya’da genel seçim hazırlıkları sürüyor

Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin seçimlere hazırlık toplantıları yapacak

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi, dün Suudi büyükelçisiyle Libya'da bir araya geldi (Twitter)
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi, dün Suudi büyükelçisiyle Libya'da bir araya geldi (Twitter)
TT

Libya’da genel seçim hazırlıkları sürüyor

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi, dün Suudi büyükelçisiyle Libya'da bir araya geldi (Twitter)
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi, dün Suudi büyükelçisiyle Libya'da bir araya geldi (Twitter)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, “Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında kurulmasını önerdiğim ortak komite, ertelenen seçimlerin anayasal zemininin onaylanması hususunu görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Tunus'ta toplanacak” açıklamalarında bulundu.
Williams, Pazar günü Clubhouse uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada Temsilciler Meclisi’nin bu komite için vereceği temsilci listesinin yakında teslim edileceği umudunu dile getirdi. Birleşmiş Milletler'in (BM), aralarında güven inşa etmek için iki konseyle birlikte çalışma taahhüdünü yineleyen Williams, “Seçimlerin zaman çerçevesi Libyalılar tarafından belirlenir. Anayasal temele ve seçmen kaydına bağlıdır. Anayasa taslağına yönelik tartışmayı ortak komite çözecek” ifadelerine başvurdu.
Bingazi ile Trablus arasındaki uçuşların iki haftadan fazla süre ile askıya alınmasının kabul edilemez olduğunu yineleyen Williams, yerel makamlara herhangi bir gecikme olmaksızın uçuşlara derhal devam edilmesi çağrısında bulundu. Aynı zamanda “Hava sahasının açılması, 5+5 Ortak Askeri Komitesi arasındaki ateşkes anlaşmasının bir parçasıydı” ifadelerine başvurdu.
Libya'da siyasi süreci engelleyenlere yaptırım uygulanması mevzusunun konuşulduğunu bir kez daha dile getiren Williams, eski rejimin destekçilerinin katılımının Libya siyasi sürecinde önemli bir değişim sayıldığını söyledi. Ayrıca siyasi süreçte uzlaşma, fikir birliği ve tam katılımın gerekli olduğunu vurguladı.
Dün Tunus’ta Suudi Arabistan'ın Trablus Büyükelçisi Abdulaziz bin Ali es-Sakr ile bir araya gelen Williams, Büyükelçi’nin sağlam bir anayasal temel üzerinde uzlaşmayı yeniden inşa etmek amacıyla Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında kurulması önerilen ortak komiteye tam destek verdiğini aktardı. Libya'ya yönelik tüm uluslararası çabaların koordinasyonunu ve birliğini sağlamanın önemini ele aldıklarını da ekledi.
Diğer yandan Fethi Başağa başkanlığındaki yeni ‘istikrar’ hükümeti, Savunma Bakanı Ahmed Huma aracılığıyla yaptığı açıklamada, Libya ordusunu yeniden organize etme programlarına devrimcileri de dahil etme yönünde çalışacağına söz verdi. Huma, Pazar günü yaptığı açıklamada, 5+5 Komitesi’ne, tüm kararlarına ve çalışmalarının sonuçlarına desteğini teyit etti. Tüm aktörleri ulusal uzlaşma projesine katılmaya davet eden Huma, yaralıların, emeklilerin ve bakanlık çalışanlarının dosyasının dikkate alınacağına söz verdi.
Halife Hafter önderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ise bu açıklamayı memnuniyetle karşıladı. LUO Sözcüsü Tümgeneral Ahmed Mismari, bunu ‘bir güvence mesajı’ olarak değerlendirdi. Öte yandan, birleşmenin ordunun ihtiyaçları doğrultusunda silahlı milisler dosyasını ele almaya yönelik kapsamlı plan çerçevesinde gerçekleşeceğini de ekledi.
Başağa hükümetindeki Maliye Bakanı Usame Hammad, yapacağı ilk işin Yüksek Seçim Komisyonu çalışmalarını desteklemek ve gerekli tüm bütçeleri sağlamak olacağını duyurdu. Pazar akşamı Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile bir araya gelerek yasal ve idari prosedürleri konuşan Hammad, bu bütçenin hükümetin başkent Trablus'ta görevi devralması ardından gerçekleşeceğine dikkat çekti.
Diğer yandan İletişim Bakanlığı Sözcüsü, Sivil Havacılık Otoritesi'nden kaynakların hava sahasını iç hat uçuşlarına açmaya hazırlanma yönünde Dibeybe’den emri aldıkları iddialarını reddetti.
Yerel basın, Dibeybe’nin iç hat uçuşlarını yerel bir futbol takımının gerçekleştireceği uçuş için Pazar günü yalnızca bir saatliğine açtığını aktardı. Dibeybe, Başağa hükümeti bakanlarının Tobruk şehrindeki parlamento binasına seyahat etmelerini önlemek için bu ayın başlarında iç uçuşları kapatmıştı. Mitiga Uluslararası Havaalanı medya merkezinin bildirdiğine göre doğu bölgesi hava sahası yalnızca yabancı uçuşlara açık durumda.
Yerel havayollarının kendi sorumluluğu dolayısıyla kaydettikleri zararları tazmin etme kararı alan Dibeybe hükümeti, tazminat miktarının ve bilet fiyatlarının belirlenmesi, havayollarına verilecek olası desteğin araştırılması için ulaştırma, maliye, ekonomi ve ticaret bakanlıklarından ortak bir komite kurulacağına değindi.
Aynı zamanda mali suiistimal ve ihlallerin gözlemlenmesi ardından devletin kamu hazinesi için 10,9 milyar dinarı geri alma çalışmaları dolayısıyla Petrol ve Gaz Bakanlığını mükafatlandırmaya karar veren Dibeybe hükümeti, Kongo'nun başkenti Brazavil’den alınan borcun kapatılması yönündeki bir anlaşmayı kabul etti.
Pazar akşamı başkent Trablus’ta Libyalı bakanlar, şirketler ve gayrimenkul geliştiricilerin katıldığı, konut sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak için düzenlenen “2022 Bayındırlık Forum ve Fuarı” açılışında söz alan Dibeybe, barınma sorunlarının çözümüne katkıda bulunma çağrısında bulundu. Aynı zamanda bu hayati sektörün önemini, kalkınma hızını ilerletmek için kamu ve özel sektörün ortak çabalarına duyulan ihtiyacı vurguladı.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Pazar günü akşam Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir’in yurtdışı ziyaretiyle ilgili brifingini dinlediği sırada yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın tüm aşamalarında bir hale getirilmesi gibi ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik çabalara verdiği desteği yineledi. Görüşmede aynı zamanda bu yönde atılan adımlar ve Merkez Bankası’nın ülkedeki finansal ve ekonomik koşulların takibi hususları ele alındı.



Barzani: Irak'ın baş ağrısı seçimlerden sonra başlayacak

 Irak Bağımsız Seçim Komisyonu çalışanları, oy kullanma hazırlıkları kapsamında sandıkları taşıyor. (Reuters)
Irak Bağımsız Seçim Komisyonu çalışanları, oy kullanma hazırlıkları kapsamında sandıkları taşıyor. (Reuters)
TT

Barzani: Irak'ın baş ağrısı seçimlerden sonra başlayacak

 Irak Bağımsız Seçim Komisyonu çalışanları, oy kullanma hazırlıkları kapsamında sandıkları taşıyor. (Reuters)
Irak Bağımsız Seçim Komisyonu çalışanları, oy kullanma hazırlıkları kapsamında sandıkları taşıyor. (Reuters)

Önümüzdeki salı günü yapılacak olan parlamento seçimlerinden birkaç gün önce Irak’ta bekleyiş ve temkin havası hâkim. Ülkede giderek artan şekilde, seçimler sonrasındaki dönemde üst düzey makamlar üzerinde şiddetli bir çekişme yaşanabileceği ve önceki dönemlerde olduğu gibi hükümetin kurulmasının yeniden aksayabileceği yönünde konuşmalar yapılıyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, önümüzdeki dönemi Irak için ‘siyasi bir baş ağrısı’ olarak nitelendirerek, Bağdat'taki federal hükümet ile Erbil'deki bölgesel hükümet arasında devam eden anlaşmazlıkların ‘tüm Irak için baş ağrısına yol açacağı’ uyarısında bulundu.

Barzani, mevcut seçimleri yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirdi, ancak uzun süreli bir krizin önlenmesi için merkezi hükümet ile IKBY arasında, özellikle petrol, bütçe ve yetkiler konusunda süregelen anlaşmazlıkların çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani (AP)Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani (AP)

Üç pozisyon için yarış

2003 yılından bu yana Iraklılar, yazılı olmayan bir uzlaşma temelinde iktidarı paylaşıyorlar: Başbakanlık Şiilere, Cumhurbaşkanlığı Kürtlere ve Meclis Başkanlığı Sünnilere veriliyor. Ancak bu formül şu anda yeniden gözden geçirilmeye çalışılıyor.

Eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, bu kez Sünni Araplara cumhurbaşkanlığı makamının verilmesi, karşılığında Kürtlerin meclis başkanlığını üstlenmesi, başbakanlığın ise Şiilerin elinde kalması önerisinde bulundu.

Bu arada Şii kampı, mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile göreve geri dönmek isteyen selefi Nuri el-Maliki arasında açıkça bölünmüş durumda.

Maliki, ‘engelleyici üçte bir’ (yani hükümetin kurulmasını engelleme yetkisine sahip büyük bir azınlık) yönteminin kullanılma olasılığına işaret etti. Bu durum, uzun sürecek bir siyasi boşluk yaşanabileceği endişelerini artırdı.

Sudani ile Maliki arasındaki ilişkiler oldukça gergin. Sudani, Sünni ve Kürt güçlerle ittifaklar kurarak parlamento çoğunluğunu elde etmeye çalışırken, Maliki, Tahran’a yakın Koordinasyon Çerçevesi’nin kendi arkasında saf tutmasına güveniyor. Ancak, ‘engelleyici üçte bir’ taktiğinin kullanılması olasılığı, Sudani'yi geçici başbakan konumunda tutabilir ve bu da yeni hükümetin kurulması gecikirse ona ek bir avantaj sağlayabilir.

Öte yandan, silahlı Şii gruplar ‘Şii çoğunluğun iktidarda olması gerektiğini’ vurguluyor. Onlara göre, 2003 yılında önceki rejimin devrilmesinden bu yana Şiiler ‘sadece birkaç yıl’ iktidarda bulunabildi; bu da onların gözünde güç dengesinde bir bozulmaya işaret ediyor.

Musul’daki aday afişlerinin önünden elektrikli bisikletiyle geçen bir genç (AFP)Musul’daki aday afişlerinin önünden elektrikli bisikletiyle geçen bir genç (AFP)

Dış etkiler

Dış güçler, yeni hükümetin şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya'nın adı, Bağdat'taki siyasi çevrelerde öne çıkıyor. Savaya, Bağdat'ta bir dizi önde gelen adayla görüşmelerde bulundu.

Buna karşılık İran'ın etkisi, 2020 yılında Bağdat'ta ABD'nin düzenlediği saldırıda öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani dönemine kıyasla azalmış görünüyor. Süleymani'nin halefi İsmail Kaani, Irak sahnesinde daha az etkili olarak görülüyor ve bu da Washington'a daha fazla manevra alanı sağlıyor.

Gözlemciler, bu bölünmelerin 2021 senaryosunun tekrarlanmasına yol açabileceğinden endişe ediyor. 2021'de, büyük siyasi bloklar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle hükümetin kurulması süreci bir yıldan fazla sürmüştü.

Irak anayasası, başbakanın atanması ve hükümetin kurulması için net süreler belirlemiş olsa da, gecikmeler için herhangi bir ceza öngörülmemesi, bu sürelerin önceki deneyimlerde büyük ölçüde sembolik kalmasına neden oldu.

Şii, Sünni ve Kürt güçler arasındaki bölünmenin devam etmesi ve ABD ile İran arasındaki rekabetin yeniden alevlenmesi ile birlikte, Barzani'nin bahsettiği ‘seçim sonrası baş ağrısı’ sadece siyasi bir metafor değil, hem Iraklılar hem de komşuları için beklenen bir gerçeklik gibi görünüyor.


Tunus: Muhalefet, tutuklu bir politikacı ile dayanışma amacıyla açlık grevine başladı

İnsan hakları aktivistleri, Tunus'un güneydoğusundaki Bli sivil hapishanesinin dışında, tutuklu aktivist Cevher Bin Mübarek'in serbest bırakılması için toplandı, (AFP)
İnsan hakları aktivistleri, Tunus'un güneydoğusundaki Bli sivil hapishanesinin dışında, tutuklu aktivist Cevher Bin Mübarek'in serbest bırakılması için toplandı, (AFP)
TT

Tunus: Muhalefet, tutuklu bir politikacı ile dayanışma amacıyla açlık grevine başladı

İnsan hakları aktivistleri, Tunus'un güneydoğusundaki Bli sivil hapishanesinin dışında, tutuklu aktivist Cevher Bin Mübarek'in serbest bırakılması için toplandı, (AFP)
İnsan hakları aktivistleri, Tunus'un güneydoğusundaki Bli sivil hapishanesinin dışında, tutuklu aktivist Cevher Bin Mübarek'in serbest bırakılması için toplandı, (AFP)

Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi'nin de aralarında bulunduğu Tunuslu önde gelen muhalif isimler, dokuz gündür açlık grevinde olan ve sağlık durumunun ciddi şekilde kötüleştiğini söyledikleri tutuklu siyasetçiyle dayanışma amacıyla açlık grevine başlayacaklarını duyurdu.

Gözaltına alınan siyasi aktivist Cevher Bin Mübarek (Şarku'l Avsat)Tutuklu siyasi aktivist Cevher Bin Mübarek (Şarku'l Avsat)

Tunus'un ana muhalefet koalisyonu olan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin kurucu ortaklarından Cevher Bin Mübarek, Şubat 2023'ten beri tutukluluğunu protesto etmek için geçen hafta yiyecek, su ve ilaç talebini reddederek açlık grevine başladı. Nisan ayında, insan hakları örgütleri tarafından eleştirilen toplu bir davada "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Bin Mübarek'in ailesi ve muhalefetteki Nahda ve Cumhuriyetçi partilerin liderleri greve katılacaklarını açıkladı. Bin Mübarek'in babası, deneyimli aktivist İzzeddin Hazgui, Tunus'ta düzenlediği basın toplantısında, "Cevher'in durumu endişe verici ve sağlığı kötüleşiyor" diyerek, "Ailesi olarak yarın dayanışma açlık grevine başlayacağız" ifadelerini kullandı. Ancak hangi akrabalarının eyleme katılacağını belirtmedi. Hazgui, "Aktivistler olarak (Cumhurbaşkanı) Kays Said'i affetmeyeceğiz" dedi. İnsan hakları grupları daha önce, Cumhurbaşkanı Said'in Temmuz 2021'de iktidara gelmesinden bu yana Tunus'ta sivil özgürlüklerde keskin bir düşüş yaşandığı konusunda uyarıda bulunmuş ve eleştiride bulunanların çoğu hapse atılmıştı.

Raşid Gannuşi, Bin Mübarek'le dayanışma amacıyla açlık grevine başladığını duyurdu (EPA)Raşid Gannuşi, Bin Mübarek'le dayanışma amacıyla açlık grevine başladığını duyurdu (EPA)

Uzun bir hapis cezasına çarptırılan 84 yaşındaki Gannuşi, resmi Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda açlık grevine katıldığını duyurdu. Gannuşi, açlık grevinin Bin Mübarek’i desteklemeyi ve "yargı bağımsızlığını ve özgürlükleri savunmayı" amaçladığını belirtti. 2023'ten beri hapiste olan Gannuşi, "yasadışı yabancı fonlama" ve "devlet güvenliğine karşı komplo" da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla 37 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gannuşi, bağımsızlığı olmayan ve yalnızca Said'in emirlerini yerine getiren yargıçlarla karşı karşıya gelmeyeceğini söyleyerek, tüm davalarda mahkemeye çıkmayı reddetti. Merkez Cumhuriyetçi Parti'nin tutuklu genel sekreteri Issam Chebbi de dün açlık grevine başladığını duyurdu. Parti lideri Wissam Sghaier, bazı parti üyelerinin greve katılacağını belirterek, parti genel merkezinin "oturma eylemi için açık olduğunu ve yarın sabah saat 8:00'de greve başlayacağımızı" vurguladı.

Cevher Bin Mübarek'in birkaç yakını ve Tunus İnsan Hakları Birliği'nden bir heyet, Bin Mübarek'in tutulduğu Tunus'un güneydoğusunda Bli'deki sivil cezaevini ziyaret ederek "sağlığında ciddi bir bozulma" olduğunu bildirdi. Serbest bırakılmasını talep etmek için cezaevi yakınında büyük bir kalabalık toplandı. Tunus İnsan Hakları Birliği, Bin Mübarek'i açlık grevini sonlandırmaya ikna etmek için "çok sayıda girişimde" bulunulduğunu, ancak kendisinin "reddettiğini ve kendisine yönelik adaletsizlik düzeltilene kadar greve devam etme kararlılığını" dile getirdiğini bildirdi. Çarşamba günü cezaevi yetkilileri, Bin Mübarek'in adını vermeden, açlık grevi sonucunda herhangi bir tutuklunun sağlık durumunun kötüleştiğini yalanlayan bir açıklama yayınladı.

Hapishanelerdeki açlık grevleri, Tunus'taki muhalefet liderlerinin çoğunun hapiste olduğu ve muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanı Said'i Tunus'u "açık hava hapishanesine" çevirmekle ve yargıyı "otoriter yönetimi" pekiştirmek için kullanmakla suçladığı bir dönemde gerçekleşiyor. Said ise iddiaları kesin bir dille reddediyor.


İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
TT

İsrail, Gazze'den getirilen rehinenin kimliğini açıklıyor ve Gazze Şeridi'ne yönelik topçu bombardımanını sürdürüyor

Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)
Filistinliler Han Yunus'ta yıkılmış bir binanın önünde duruyor (DPA)

İsrail, bugün yaptığı açıklamada, Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla Hamas'tan dün teslim aldığı cenazenin, 7 Ekim 2023'teki saldırıda öldürülen İsrail-Arjantin vatandaşı bir rehineye ait olduğunu duyurdu.

Ordu açıklamasında, "Ulusal Adli Tıp Enstitüsü'nde İsrail Polisi ve Askeri Hahamlık iş birliğiyle kimlik tespit işlemlerinin tamamlanmasının ardından" Lior Rodalev'in ailesine "cenazesinin İsrail'e defnedilmek üzere geri gönderildiği" bildirildi.

Bu gelişme, İsrail topçularını bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgeleri bombalaması ve ateşkesin 29. gününe girerken Şeridin çeşitli bölgelerinde yıkım operasyonlarının devam ettiği bir zamanda gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin haber ajansı Safa’dan aktardığına göre İsrail uçakları bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusunda bulunan bölgelere üç hava saldırısı düzenledi. Bombalama, şehir üzerinde alçak irtifalı insansız hava araçları (İHA) uçuşları sırasında gerçekleşti.

Han Yunus'un kuzeydoğusundaki bölgelerde de kapsamlı yıkım operasyonları gerçekleştirildi. İsrail savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah açıklarında ateş açtı.

Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşması 10 Ekim'de yürürlüğe girdi.