Travmatik beyin hasarı hakkında 5 efsane

Travmatik beyin hasarı hakkında 5 efsane
TT

Travmatik beyin hasarı hakkında 5 efsane

Travmatik beyin hasarı hakkında 5 efsane

Bazı tahminlere göre travmatik beyin hasarı sebebiyle (TBI) Hindistan'da yılda yaklaşık yüz bin kişi ölüyor. Ayrıca Hindistan'da her yıl bir milyon kişi ciddi kafa travması geçiriyor.
Hindistan'da altı travma kurbanından biri ölürken ABD’de bu oran her 200 kişide bir olarak görülüyor. Veriler, sağlık imkanlarına erişimdeki önemli farkı ortaya çıkarıyor.
Bilgi ve farkındalık eksikliği de sorunu şiddetlendiriyor. Zira  travmatik beyin hasarı hakkında birçok efsane dolaşıyor.
Sağlık haberleri yayınlayan Onlymyhealth adlı internet sitesi tramvatik beyin hasarı hakkındaki efsaneler hakkındaki gerçekler için Kalyan, Fortis Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Sudhir Gore’un açıklamalarını yayınladı. Gore’un hakkında açıklamalar yaptığı en bilinen 5 efsane şöyle:

1-Bilinç kaybı travmatik beyin hasarının göstergesidir
Bilincini kaybeden birçok kişi bunun travmatik bir beyin hasarından dolayı olduğuna inanır. Her ne kadar bir dereceye kadar doğru olsa da tam olarak gerçekleşen bu değil. Travmatik beyin hasarı karmaşıktır. Bu durumdan muzdarip olan bir kişi bilincini kaybedebilir de kaybetmeyebilir de. Bunun etkisi hafif olabilir. Ancak beyin hücrelerine zarar verebilir. Bu nedenle şiddetli olsun ya da olmasın, kafa travması durumunda bir uzmana görünmek gerekir.

2-Tramvatik beyin hasarının etkileri hemen görülebilir
Birçoğu, TBI'nın etkilerinin kişilikte değişiklikler, hafıza kaybı ve bilişsel yeteneklerin kaybı şeklinde hemen ortaya çıktığına inanıyor. Ancak bu inanış gerçeklerden uzak. TBI bazı durumlarda hafif belirtiler gösterir. Bu nedenle göz ardı edilebilir. Hafif beyin hasarı, dehidrasyon, migren baş ağrıları veya zayıf uyku olarak da kendini gösterebilir. Bu nedenle, yanlış teşhis edilebilir. Teşhis edilmezse bu tür bir hasarın etkileri gelecekte ortaya çıkabilir.

3-Temiz MRI raporları beyin hasarı olmadığı anlamına gelir
Hafif beyin hasarı durumunda kanama veya şişlik olmadığında beyin taramalarında herhangi bir anormallik görülmez. Bu, hasarın teşhis edilmemesine neden olabilir. Bu nedenle bir kaza geçirirseniz vakit kaybetmeyin ve bir uzmana başvurun.

4- Sadece sporcular beyin sarsıntısı geçirir
Beyin sarsıntısı sporcular arasında daha yaygındır. Ancak bundan sadece onlar muzdarip değil. Kaza, düşme, fiziksel travma, aile içi şiddet ve benzeri durumlar sonrasında sarsıntı meydana gelebilir. Bu nedenle beyin sarsıntısı ile ilgili belirtiler yaşıyorsanız vakit kaybetmeyin ve en kısa zamanda bir doktora görünün.

5-Beyin hasarından kurtulmak kolaydır
Beyin sarsıntısı ve hafif beyin hasarı olanların çoğu aylar hatta günler içinde iyileşir. Bununla birlikte iyileşme kişiye, hasara ve kazanın oluş şekline bağlıdır. Birçok TBI hastası travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip olduğundan ruh sağlığı da burada öne çıkıyor. Bu nedenle, her hasta için özelleştirilmiş bir tedavi planı gereklidir Ayrıca danışmanlık travma tedavisinin bir parçası olmalıdır.
Gördüğü gibi travmatik beyin hasarı oldukça karmaşık ve hastadan hastaya farklılık gösteriyor. Bazı durumlarda semptomlar teşhis edilmeden bile ortadan kalkabiliyor. Bu nedenle herhangi bir travmatik beyin hasarı durumunda derhal bir doktora başvurmak büyük önem arz ediyor.



Scarlett Johansson kariyerinin başındaki "arzu nesnesi" rollerine değindi

Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
TT

Scarlett Johansson kariyerinin başındaki "arzu nesnesi" rollerine değindi

Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)
Amerikalı aktris Scarlett Johansson, 2018'de ve 2019'da dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusuydu (AP)

Çocuk oyunculuktan Marvel evrenine ve ötesine uzanan kariyeri boyunca Hollywood'daki kadın temsiline dair büyük bir değişim gözlemlediğini söyleyen Scarlett Johansson, genç kadınlara sunulan rollerin geçmişe göre farklılaştığını belirtti.

İki kez Oscar'a aday gösterilen oyuncu, son yıllarda ekranlardaki kadın karakterlerin "erkek bakışına odaklı" anlatılardan uzaklaştığını ve bunun umut verici bir dönüşüm olduğunu ifade etti.

Birleşik Krallık'ın köklü gazetelerinden The Times'a konuşan Johansson, "Verilmek istenen mesajlar değişti. Artık çok daha fazla kadın rol modeli var, güçlü pozisyonlarda görünüyorlar ve tek boyutlu olmak zorunda kalmayan kadınları canlandırma fırsatım arttı" dedi.

Ancak kariyerinin başlarında bu fırsatların çok daha sınırlı olduğunu belirten oyuncu, "Gençken bana teklif edilen ya da peşinden gittiğim birçok rol, ya arzu nesnesi olmakla ya da bir erkek karakterin hikayesi etrafında şekillenen karakter arklarıyla sınırlıydı" ifadelerini kullandı. Johansson, "Bu artık daha az yaşanıyor, bir şeyler değişti" diye ekledi.

Sinema kariyerine Rob Reiner'ın 1994 yapımı filmi North'la henüz 9 yaşındayken başlayan Johansson, Atlara Fısıldayan Adam (The Horse Whisperer), Hayalet Dünya (Ghost World) ve Bir Konuşabilse (Lost in Translation) gibi yapımlarla dikkat çekmiş; ardından Marvel Sinematik Evreni'nde 10 yıla yayılan Black Widow karakteriyle küresel şöhrete kavuşmuştu. Bu sürecin sonu ise 2021'de vizyona giren Black Widow'la gelmişti.

40 yaşındaki oyuncu şu sıralar vizyondaki Wes Anderson filmi Fenike Planı'yla (The Phoenician Scheme) izleyici karşısına çıkarken, 4 Temmuz'da gösterime girecek Jurassic World: Yeniden Doğuş'la (Jurassic World Rebirth) yaz sezonunda adından söz ettirmeye hazırlanıyor. 

Johansson ayrıca geçen ay Cannes Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan Eleanor the Great'le ilk uzun metraj yönetmenlik denemesine de imza attı.

Independent Türkçe, Deadline, The Times