Suudi Arabistan-Lübnan dayanışması: Husi saldırısı uluslararası bir suçtur

Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan
Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan
TT

Suudi Arabistan-Lübnan dayanışması: Husi saldırısı uluslararası bir suçtur

Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan
Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan

Lübnanlı yetkililer ve politikacılar, Cidde kentindeki petrol tesislerine yapılan terör saldırısını uluslararası suç olarak nitelendirdiler ve kınadılar. Suudi Arabistan Krallığı ile dayanışmalarını ifade eden Lübnanlı yetkililer, uluslararası toplumu Husi saldırılarını engellemeye çağırdılar.
Lübnan Baş Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan Cidde kentindeki petrol tesislerine yapılan saldırıyı kınadı. Lübnan Baş Müftüsü açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Husiler tarafından Suudi Arabistan'a yapılan saldırı, tüm uluslararası ve insani yasaları ve normları ihlal eden tanımlanmış bir suçtur. Suudi Arabistan Krallığı'nın güvenliği, Arap bölgesinin güvenlik ve istikrarının ve dünyadaki tüm Arapların ve Müslümanların güvenliğinin bir parçasıdır. Arap Körfezi devletlerinin maruz kaldığı terörizmi püskürtmek için Suudi Arabistan’ın yanında durulmalı”.
Lübnan’daki (Sünni) Müstakbel Hareketi yaptığı açıklamada, “İranlı terörist Husi grubunun, Suudi Arabistan Krallığı topraklarında sonuncusu dün akşam Cidde'nin kuzeyinde olmak üzere petrol ve hayati tesisleri ve sivil alanları hedef alan saldırılarındaki ısrarını” kınadığını belirtti.
Müstakbel Hareketi’nden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İran'ın suç eylemleri gerçekleştirme konusundaki bu ısrarı, Suudi Arabistan Krallığı'nı hedef almanın ötesinde, bölgesel güvenlik ve istikrarı tehdit etmeye ve İran'ın yıkıcı silahlarından bıkan ve Suudi Arabistan’ın yanında duran tüm Araplara yönelik korkakça bir saldırı gerçekleştirmeye kadar gidiyor. Müstakbel, Suudi Arabistan Krallığı ve onun akıllı liderliği ve iyi insanlarıyla dayanışma içinde olacak. Suudi Arabistan krallığı, herhangi bir saldırganlıktan daha güçlüdür, İran'ın tüm hırslarına direnir, bölgedeki İran projesinin gözünde bir dikendir ve tüm Arapların onurunu savunur. Uluslararası toplum, Husi saldırılarını caydırmak, onları ateşle oynamayı bırakmaya zorlamak ve Arap ülkelerinin güvenliğini, istikrarını ve barışını tehdit etmekten vazgeçirmek için bugün her zamankinden daha fazla, İran karşısında Krallığın arkasında sıkıca durmalı.”
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şunları yazdı: “Suudi Arabistan Krallığı'nın güvenliğini hedeflemek, Arap meşruiyetini açık ve doğrudan bir terör saldırısı ile hedef almaktır. Ortak Arap güvenliğimizin karşılaştığı zorlukların ele alınmasında ve krallığın egemenliğine ve güvenliğine karşı uluslararası yasaları ve sözleşmeleri ihlal eden herhangi bir saldırı karşısında her zaman Riyad’ın yanındayız.”
Lübnanlı eski Adalet Bakan Eşref Rifi de Twitter'da şunları yazdı: "İran'ın Suudi Arabistan'ı hedef alması Krallık için değil, bir bütün olarak bölge için bir tehdittir. İran'ın politikası, kaosu yaymayı ve bu kaosu uluslararası toplumla bir pazarlık kozu haline getirmeyi amaçlıyor. İran terörü ile müzakere etmek, özellikle bu amaçla hedeflenen enerji dosyasında daha fazla şiddet ve istikrarsızlık beklemek demektir. Suudi Arabistan ile tam bir dayanışma halindeyiz.”
Lübnanlı eski Milletvekili Mustafa Alluş da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İran Devrim Muhafızları tarafından finanse edilen ve yönetilen Husi terörü karşısında Suudi Arabistan Krallığı ve halkıyla tam bir dayanışma halindeyiz" ifadelerine yer verdi.



Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, ruhani bir atmosfer içinde Mina’da hac ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor. Hacılar, ikinci teşrîk günü olan bugün (pazar), şeytan taşlamanın üç cemresini de kolaylıkla, düzenli ve güvenli bir şekilde tamamladı. Bu süreç, hacıların hareketlerini kolaylaştırmayı ve bu büyük ibadeti yerine getirirken onlara en üst düzeyde koruma ve hizmet sağlamayı hedefleyen planlı düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti.

İbadetini erken tamamlamak isteyen hacılar, Zilhicce ayının on ikinci günü olan bugün güneşin zevalinden sonra, Mina’da üç cemreyi –önce küçük, sonra orta, ardından büyük cemreyi– her birine yedi taş atarak tamamladıktan sonra, hac ibadetlerinin son adımı olan veda tavafını gerçekleştirmek üzere Mekke’deki Mescid-i Haram’a yöneldi. Öte yandan, hacıların tamamı Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan pazartesi günü (yarın) ibadetlerini tamamlamış olacak.

scdfgrt
Hac Güvenlik Kuvvetleri, Hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla tüm insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânları seferber etti. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah el-Kureyş, hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânların tamamının seferber edildiğini vurgulayarak, hacıların ibadetlerini kolaylık, güvenlik ve huzur içinde yerine getirip ailelerine sağ salim dönmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

El-Kureyş, “Hac Güvenlik Kuvvetleri, Mina’dan erken ayrılmak isteyen hacıların hareket planlarını uygulaması için tam teşekküllü bir şekilde teyakkuz hâlinde. Aynı şekilde, Mescid-i Haram ve Cemarat alanında kalabalıkları yönetmek ve düzeni sağlamak üzere ikinci teşrîk gününde Hac Güvenlik Kuvvetleri olarak tüm hazırlıklar daha da artırıldı” ifadelerini kullandı.

El-Kureyş, Hac Güvenlik Kuvvetleri’nin, Mina’dan Mescid-i Haram’a doğru erkenden ayrılan hacıların taşınmasını kolaylaştırmak için araç trafiğini düzenleme ve yönetme görevini sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, Yol Güvenlik Devriyeleri’nin, hacıların Mekke'den çıkışlarını takip ettiğini ve tüm yollar üzerinde onların güvenliğini sağlamak için görev başında olduğunu ifade etti.

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı hacılara şu çağrıda bulundu: “Cemarata yönlendirme programlarına riayet edin, yanınızda eşya taşımayın. Ne Cemarat alanına ne de Mescid-i Haram’a giderken yanınızda bir şey götürmeyin. Cemreleri taşlarken, tavaf ve sa’y yaparken sükûnet ve itidal içinde olun. Yollarda ve girişlerde, Cemarat alanında ve Mescid-i Haram’da güvenlik görevlilerinin talimatlarına mutlaka uyun.”

fgthy
Hacılar, Teşrîk günlerinin ikincisinde Cemarat’a taş atıyor. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Mina’dan Mescid-i Haram’a yapılan dönüş, hac ibadetinin en hassas ve en yoğun evrelerinden biri olup, bütünleşik ve titizlikle hazırlanmış bir operasyonel sistem dâhilinde yürütülüyor. Bu sistem, düzenli ring seferlerine dayanan ulaşım, aşamalı yönlendirme ve kalabalığın zaman ve mekâna göre dengeli dağıtılması esasına göre işliyor. Plan kapsamında, yayalardan tamamen ayrılmış özel ring otobüs güzergâhları tahsis edildi. Her biri 125 yolcu kapasiteli 100 körüklü otobüsle saatte 20 bin kişiye hizmet verilecek şekilde seferler düzenleniyor. Bu sayede ulaşım süresi yalnızca 20 dakikaya iniyor ve tavaf ibadetinin kısa sürede gerçekleştirilmesi kolaylaştırılıyor.

Öte yandan Medine’deki resmî kurumlar, hac ibadetini tamamlayarak Zilhicce’nin on ikinci günü otobüslerle ve Haremeyn Hızlı Treni seferleriyle kente gelmeye başlayacak olan hacıların ilk kafilelerini karşılamak için hazırlıklarını tamamladı. Ziyaretçilerin ve namaz kılmak isteyenlerin Ravza-i Mutahhara’ya girişlerini kolaylaştırmak için rehberlik ve düzenleme hizmetleri sağlanıyor. Bu süreç, resmî uygulamalar üzerinden yapılan ön rezervasyonlara ve kapasiteye göre yürütülüyor.