Mısır Su Bakanlığı su projelerine devam ediyor

Mısır Su Bakanlığı, Nil Nehri üzerindeki 51 bin sulama sorunun giderildiğini duyurdu

Nil Nehri’nin kollarındaki sorunların giderildiği çalışmalardan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
Nil Nehri’nin kollarındaki sorunların giderildiği çalışmalardan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
TT

Mısır Su Bakanlığı su projelerine devam ediyor

Nil Nehri’nin kollarındaki sorunların giderildiği çalışmalardan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)
Nil Nehri’nin kollarındaki sorunların giderildiği çalışmalardan bir kare (Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı)

Mısır, Nil Nehri üzerindeki 51 bin su sorununun giderildiğini duyururken, Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı, su kullanan tüm sektörler açısından su miktarı ve kalitesi için gerekli su konusundaki gereklilikleri yerine getirmeyi amaçlayan kapsamlı vizyonunu uygulamaya devam ettiğini belirtti. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, “Bu kapsamlı vizyon, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve insanlara en yüksek düzeyde adalet ve fayda ile hizmet sunulmasına olumlu bir şekilde yansıyor.” açıklamasında bulundu.
Mısır Sulama Bakanı Abdulati dün, su kanalları ve sulama havuzlarının bakımı ve Nil Nehri ve su yollarındaki sorunları gidermeye yönelik projeleri görüşmek üzere dün Sulama Bakanlığı liderleriyle bir araya geldi.
Bakan Abdulati “Mısır'ın çeşitli vilayetlerinde uzunluğu 4 bin 738 km uzunluğa ulaşan kanalların bakımı tamamlanırken, 4 bin 95 km uzunluğa sahip diğer kanalların bakımı devam ediyor. 2836 km uzunluğundaki kanalların bakımı için ise maddi kaynak sağlandı. Proje kapsamında müdahale edilen kanalların uzunluğu şu ana kadar 11 bin 669 km’ye ulaştı. 61 km uzunluğa sahip Masaki kanalının bakımı da tamamlandı.” açıklamasında bulundu. Mısır Sulama Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Bakan Abdulati şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıllarda birçok kanal, bazı vatandaşların çöp atması da dahil olmak üzere çeşitli sorunlara maruz kaldı, bu durum su yolunun suyu ulaştırma kabiliyetini ve su kalitesini ve dolayısıyla da söz konusu kanalın kullanılması ile sulanan ürünlerini olumsuz etkiledi. Ayrıca, Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığını koşulları düzeltmek için kararlı önlemler almasına yönlendirdi. Bakanlık bu bağlamda, 2024 yılı ortasına kadar devam edecek olan, toplam maliyeti 80 milyar Mısır lirasına ulaşan ve yaklaşık 20 bin km’lik su kanallarının bakımını amaçlayan projesini uygulamaya koydu.”
Bakan şu ifadeleri de sözlerine ekledi:
“Bakım çalışmaları, su kanalları ağının iyileştirilmesi, çiftçiler arasında suyun adil dağılımını sağlanması, kanalların sonlarında su sıkıntısı problemlerinin çözülmesi ve yabani otların temizlenmesiyle su kalitesinin iyileştirilmesinin yanı sıra projelerin yürütüldüğü alanlarda önemli çevresel ve sosyo-ekonomik etkiler ile birçok fayda sağladı. Bunlar, proje bölgelerinde bir atılım sağlama, su kanallarına yönelik kamu imajını düzeltme, su sektöründeki sorunların giderilmesi, vatandaşları kanalları kirlilikten korumaya ve kanallara çöp atmamaya teşvik ederek çevrenin iyileştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunulması ile gerçekleşti.
Sulama Bakanlığı’nın açıklamasına göre Mısırlı bakan, Nil Nehri ve sulama mülklerine yönelik sorunları ortadan kaldırmaya yönelik kampanyaların durumuna değindi ve “Yaklaşık 7 milyon metrekarelik bir alanda 51 binden fazla sorun giderildi. Bu, devlet kurumları ile tam bir koordinasyon içerisinde, konuyla ilgili gerekli tüm yasal tedbirlerin alınması ile gerçekleşti” ifadelerini kullandı.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.