The Batman'in yönetmeni, Joker'in yaralarının hikayesini anlattı

Matt Reeves, Joker'e odaklanacak yeni projelerin olabileceğini söyledi

Fotoğraf: Warner Bros.
Fotoğraf: Warner Bros.
TT

The Batman'in yönetmeni, Joker'in yaralarının hikayesini anlattı

Fotoğraf: Warner Bros.
Fotoğraf: Warner Bros.

The Batman'in yönetmeni Matt Reeves, filmden silinen sahnede görülen Joker'in yüzündeki yaraların hikayesini anlattı. 
Söz konusu sahnede Robert Pattinson'ın oynadığı Batman ve Barry Keoghan'ın canlandırdığı Joker karşı karşıya geliyor. Bruce Wayne cam panelin ardındaki Joker'den yardım istiyor. Bir seri katile dair bilgileri Joker'e veren Batman, "Senin bakış açını istiyorum" ifadelerini kullanıyor. 
Hayranların beğendiği sahnede Joker'in dudak ve dişlerinde derin yaralar olduğu görülüyor. 
Reeves, sinema tarihindeki diğer Batman filmlerindekinden farklı bir Joker çizmeyi özellikle tercih ettiklerini söyledi. 
Yönetmen, IGN'ye verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
"Doğuştan gelen bir hastalıktan mustarip. Gülümsemeyi asla durduramıyor ve bu korkunç. Filmin çoğunda yüzü yarı kapalı halde."
Bugüne kadar her yönetmen Joker'in yüzünün nasıl deforme olduğuna dair farklı yanıtlar verdi. Tim Burton'ın versiyonunda Joker bir kimyasal variline düşüyordu ve Christopher Nolan'ın filmindeyse bu sorunun cevabı açık uçlu bırakılmıştı. 
Reeves karakterin oluştururken şöyle düşündüklerini aktardı:
"Ya bu adam doğuştan bir hastalığa sahipse ve lanetlenmiştse? Başkalarının yüzüne baktığında gördüğü biçimsiz ve ürkütücü bir gülümsemesi vardı. Çocukken bile diğerleri ona dehşetle baktı ve yanıtı, 'Tamam bana bir şaka yapıldı' oldu ve bu onun dünyaya nihilist biçimde bakışıydı."
55 yaşındaki Amerikalı yönetmen ayrıca Joker'in referans noktasının David Lynch'in Fil Adam'ı (The Elephant Man) olduğunu söyledi.
Lynch 1980 yapımı filminde Victoria dönemi Britanyası'nda yaşayan Joseph Merrick'in hikayesini anlatmıştı. Ender görülen bir hastalık nedeniyle Merrick'in yüzü ve bedeni bozulmuştu. Merrick, Fil Adam takma adıyla kafes hayvanı gibi sergileniyordu.
Yönetmen bu yeni Joker'in geri dönmesinin mümkün olduğunu da belirtti. Reeves, HBO Max için yeni bir proje üretebileceğini söyledi. 

 Bununla birlikte Warner Bros'un paylaştığı silinen sahnedeki görüntüyü Aaron Bailey adlı bir Twitter kullanıcısı daha net bir hale getirmişti. Bailey'nin düzenlediği fotoğrafta Joker'in yaraları daha açık bir şekilde görülüyor. 
Independent Türkçe, Variety, IGN, Uproxx



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience