Yemen, halkının yararı için yeni bir sayfa açıyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3564641/yemen-halk%C4%B1n%C4%B1n-yarar%C4%B1-i%C3%A7in-yeni-bir-sayfa-a%C3%A7%C4%B1yor
Yemen istişarelerinin açılış töreni dün Körfez İşbirliği Konseyi’nin Riyad’daki merkezinde yapıldı. (AFP)
Riyad/Şarku’l Avsat
TT
TT
Yemen, halkının yararı için yeni bir sayfa açıyor
Yemen istişarelerinin açılış töreni dün Körfez İşbirliği Konseyi’nin Riyad’daki merkezinde yapıldı. (AFP)
Fransa’nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa, ülkesinin gerek BM Elçisi himayesinde gerekse şu an Riyad’da, Körfez himayesinde gerçekleştirilen olsun Yemenli taraflar arasındaki tüm istişareleri güçlü bir şekilde desteklediğini söyledi.
Büyükelçi, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamalarda herkesin katılımıyla gerçekleştirilen Yemen istişarelerinin siyasi diyaloga yol açmasının önemli olduğunu vurguladı. Büyükelçi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yemen halkının acılarını durdurmanın ve barışa ulaşmanın diyalog dışında başka bir yolu yok. BM tarafından sunulan ateşkes önerisi ve taraflarca yayınlanan olumlu bildiriler Yemen halkının yararına, ülke için yeni bir sayfa açılması için bir fırsattır. Yemenliler arasında yapılan her türlü diyalog daima olumludur. Silahlar bırakılıp diyaloga geçilmelidir. Ancak bu şekilde barışa ulaşırlar. Husilerin uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetle müzakerelerini görmemizin zamanı geldi.”
İngiltere’nin Yemen Büyükelçisi Richard Oppenheim da istişareleri, Yemenliler için bir araya gelip çatışmayı çözmek için önemli bir fırsat olarak görüyor. Büyükelçi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada istişarelerin ‘iyi ve olumlu bir fırsat’ olduğuna dikkat çekti.
Oppenheim ayrıca ‘ateşkes ilan edilmesini olumlu bir adım’ olarak niteleyerek ‘şimdiki görevin söz konusu olumlu adımları doğru yöne çevirmek ve istikrarlı bir ateşkese dönüştürmek’ olduğunu kaydetti.
Diğer yandan İsveç’in Yemen Özel Elçisi Peter Semneby de uzun süredir Yemen için düzenlenen en büyük buluşma olarak nitelendirdiği söz konusu istişarelerin önemine vurgu yaptı. Bunun Yemen’in başta siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik olmak üzere birçok alanda karşı karşıya olduğu sorunları tartışmak için bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Semneby, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada ‘istişarelerin iyi bir atmosferde yapılacağını ve kutsal Ramazan Ayı öncesinde ilan edilen ateşkesin devam edeceğini umduğunu’ belirtti. Semneby ‘Uluslararası toplumun söz konusu istişarelerde bulunmasının verilen desteğin işareti olduğuna’ dikkat çekerek ‘Yemen’i ve Yemenlilerin bulduğu tüm çözümleri destekleyeceklerini ve taraflardan bu yönde bir talep gelmesi durumunda ülkesinin Yemenliler arasında gelecekte yapılacak her türlü istişareye ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu’ vurguladı.
Yemen Cumhurbaşkanı Danışmanı Dr. Reşat el-Alimi de Körfez çağrısını, kendi ifadesiyle, ‘Yemenlilerin ister içeride ister dışarıda olsun barışa ihtiyaç duyduğu bir dönemde geldiği için çok önemli’ olarak değerlendirdi.
Alimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bütün güçlerin ve tarafların böyle bir çağrıyı takdir edeceklerine, Yemen ve Yemenlilerin taleplerine cevap vereceklerine ve buna karşılık vermek için tedbirler alacaklarına inanıyoruz. Bugün Koalisyon’un ateşkes ilanı, Ramazan Ayı vesilesiyle atılan olumlu bir adımdır. İstişarelerden barış mesajı ve diyalog çıkmasını bekliyoruz. Gündemde önceki aşamaların olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirilmeye çalışması ve ardından geçmiş deneyimlerden faydalanarak çözümler bulunması var. Umuyoruz ki sonuç alınır. Her eksen için bir yol haritası, bir yürütme mekanizması ve bu sonuçların uygulanmasını izleyecek Yemenli ekipler oluşturulur.”
Suriye Cumhurbaşkanlığı Müslüman Kardeşler'i tehdit ediyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5178692-suriye-cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-m%C3%BCsl%C3%BCman-karde%C5%9Fleri-tehdit-ediyor
Suriye Cumhurbaşkanlığı Müslüman Kardeşler'i tehdit ediyor
Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara Şam'daki başkanlık sarayında (AFP)
Baha el-Avam
Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın Danışmanı Muvaffak Zeydan, Müslüman Kardeşler'in sınırları ve kıtaları aşan uluslararası bir örgüt olarak başarısızlığını ortaya koydu. Ayrıca, Müslüman Kardeşler’in Suriye koluna hitap ederek, üyelerinin yaşlanması ile fikirlerinin güncelliğini yitirdiğini, önerilerinin artık gerçeklikle bağdaşmadığını ve Esed rejiminin devrilmesinden sonraki mevcut aşamaya hizmet etmediğini söyledi.
Zeydan, fikirlerinin köklerinin birçok Arap ülkesinde terör örgütü olarak tasnif edilen ve diğer Batılı ülkelerin de yakında hakkında aynı yolu izlemeye çalıştığı Müslüman Kardeşler'e dayandığını söyleyerek övündü. Ancak, tıpkı aylar önce eski Suriye rejimini devirmek için mücadele eden fraksiyonların yaptığı gibi, Suriye'deki kolunun da kendini feshetmesi gerektiğine inanıyor.
Zeydan’ın satırları arasında, Suriye'deki Müslüman Kardeşler'e yönelik örtülü bir tehdit var gibi görünüyor. Zira Suriye kolunun kendini feshetmeyi reddetmesinin bedelinin sahneden dışlanmak olduğuna dikkat çekti ve “sosyal alanda çalışan bir siyasetçi için zamanı, gelişmeleri ve güncellemeleri takip etmek son derece önemlidir. Aksi takdirde, olayların dışında kalır ve sürüden kopar” dedi.
Zeydan, makalesinde, daha önce “terör faaliyetlerine karıştıklarından şüphelenilen kişiler” listesine dahil edilme korkusuyla inkar ettiği Müslüman Kardeşler üyesi olduğunu kabul etti. Zeydan’ın adı 2015 yılında ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın belgelerinde yer almıştı ve Müslüman Kardeşler ile 11 Eylül 2001 saldırılarını gerçekleştiren el-Kaide'ye üye olmakla suçlanmıştı.
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Zeydan'ın her iki örgütle ideolojik ve inançsal bağı, yazıları ve sosyal medyadaki pek çok paylaşımından da anlaşılıyor. Çeşitli insan hakları ve uluslararası raporların sahil kentleri ve Suveyda'da aşırılık yanlılarının işlediği suçları eleştirdiği bir dönemde, yeni görevine atandığında, Şara’nın bu seçimi yapmasının amacını sorgulayan sesler yükselmişti.
Birçok kişi, Zeydan'ın yeni Suriye hükümetinde Müslüman Kardeşler'i temsil ettiğini varsayıyordu, ancak yazısı onun Müslüman Kardeşler ile aynı fikirde olmadığını ve hatta ona duyduğu küçümsemeyi ortaya koyuyor: “Tüm dünya, Müslüman Kardeşler'e sanki bir ahtapot, küresel bir imparatorluk ve altı kıtaya yayılmış bir İslam halifeliğiymiş gibi davranıyor; oysa gerçekliği ve hakikati içler acısı. Zavallılar hayali, yanıltıcı, serap benzeri saraylara tutunmuşlar.”
Dolayısıyla Zeydan'a göre, Müslüman Kardeşler’in Suriye'deki kolunun yeni devlete katılmasının tek yolu, bölgenin çeşitli ülkelerinde Müslüman Kardeşler’e bağlı kolları örnek alarak kendini feshetmesi. Ne var ki Zeydan, argümanını desteklemek için verdiği ve kendilerini feshederek “başarılı” siyasi partilere dönüştüğünü söylediği tüm örneklerin, bugün güvenlik ve ekonomik sorunlar yaşadıklarını, popülaritelerinin azalmasından muzdarip olduklarını görmezden geldi.
Zeydan, Müslüman Kardeşler'e, Suriye ve Mısır'ın birlik olduğu sırada Cemal Abdunnasır döneminde yaptıklarını Şara döneminde de yapmaları çağırısında bulundu. Makaleye göre, Abdunnasır'ın o dönemde Müslüman Kardeşler’in Mısır'daki koluna ve liderlerine karşı sert tutumuna rağmen, Suriye kolu, Abdunnasır’ın “Kuzey Bölgesi”nde siyasi parti bulunmaması şartına uyarak kendini feshetmişti.
Zeydan'ın savunduğu bu yaklaşım, Suriye'de hiç kimsenin Şara veya hükümetine karşı çıkmadığı totaliter bir rejimi desteklediğini açıkça ortaya koyuyor. Şam'daki yeni otoritenin “doğruluğu” tekeline aldığını ve tıpkı herkesin stratejik vizyona sahip bir lider olarak Mısır cumhurbaşkanına boyun eğmesi gibi, ne siyasi ne de dini açıdan kimsenin hükümeti geçmeye çalışmaması gerektiğini iddia ediyor.
Şara'yı Nasır’a benzetmenin, belki de Zeydan'ın kasıtlı olarak ima ettiği bir boyutu var; o da Danışmanın Suriye Cumhurbaşkanının bölgede oynamasını hayal ettiği rol. Ama bu arada yaklaşık dokuz ay önce iktidara geldiğinden beri birçok Arap ülkesinin Şara'nın otoritesini ve ülkesinin birliğini korumasına yardımcı olmak için gösterdiği çabaları görmezden geldi.
Suriye'de Müslüman Kardeşler 1945'te kuruldu (sosyal medya)
Zeydan'ın makalesinde gündeme getirdiği diğer sorular arasında şunlar yer alıyor: Yeni devlette kendilerine yer arayan İslamcı akımlar arasında açık veya örtülü anlaşmazlıklar var mı? Şam'daki yeni hükümet, Müslüman Kardeşler'e şu anda tavsiye ettiği gibi, siyasi olarak kendisiyle aynı fikirde olmayanları dışlamayı mı planlıyor? Bundan önce, Şara siyasi çoğulculuğu kabul edecek mi?
Suriye'de dini temele dayalı partilerin kurulması, özellikle de Şara’nın, Halk Meclisi'nin kurulmasını onaylama biçimi göz önüne alındığında, bugün Suriye'de başlı başına bir endişe ve tartışma kaynağı. Halk Meclisi’nin ülkedeki siyasi parti ve akımlarının temsilcilerini içermesi gerekirken, Cumhurbaşkanı milletvekillerinin üçte birini seçmeye, kendi oluşturduğu bir komitenin de bölgelerin geri kalan milletvekillerini seçmesine karar verdi.
İslamcı gruplar konusunda uzman bir araştırmacı olan Mahir Farghali'ye göre, Şara’nın Danışmanı, makalesinde Müslüman Kardeşler'i yasaklayan ve yeni Suriye'de rol oynamasını tercih etmeyecek Arap ülkelerine bir mesaj gönderiyor. Böylece Şam'ın bu konudaki kararlılığını teyit ediyor ve Esed'in devrilmesinden sonra Müslüman Kardeşler’in geri dönme girişimlerine kapıyı kapatıyor.
Öte yandan Farghali, Zeydan'ın Suriye'deki Müslüman Kardeşler'in kendisini feshetmesi talebinin, Arap hükümetlerinin Müslüman Kardeşler hakkındaki tutumlarının doğruluğunu teyit ettiğini belirtiyor. Aynı zamanda Şara'nın Danışmanı, cemaatin dünyanın çeşitli bölgelerinde benimsediği, ismini terk ederek dini, ekonomik, medyatik ve siyasi bir cephe altında faaliyet gösterme eğilimine ikna olmuş durumda.
Zeydan'ın savunduğu yaklaşım, Suriye'de kimsenin Şara veya hükümetine karşı çıkmadığı totaliter bir rejimi desteklediğini açıkça ortaya koyuyor. Şam'daki yeni otoritenin “doğruluğu” tekeline aldığını ve ne siyasi ne de dini açıdan kimsenin hükümeti geçmeye çalışmaması gerektiğini iddia ediyor.
Ürdün Siyaset ve Toplum Enstitüsü'nde akademik danışman Muhammed Ebu Rumman, Zeydan'ın makalesindeki dış mesajlara ilişkin Farghali'nin görüşünü kabul ediyor ve buna bir de Suriyeli bir boyut ekliyor. Bunun öncelikle, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından temsil edilen Selefi akım ile Müslüman Kardeşler arasındaki tarihsel düşmanlık, ikinci olarak da Şara’nın daha önce de belirttiği gibi, bu cemaat hakkındaki kendi tutumuyla bağlantılı olduğunu söylüyor.
HTŞ, geçen Aralık ayında Esed'i devirmek için verilen mücadelede silahlı gruplara liderlik eden Selefi-cihatçı bir örgüt. Şara’nın lideri olduğu ve uluslararası terör örgütleri listesinde yer alan örgüt, Ocak 2025 sonunda kendisini feshederek Şam'daki yeni yetkililer tarafından kurulan Suriye ordusuna katıldı.
Ebu Rumman, Zeydan'ın HTŞ içindeki konumuna ve örgütün dünya ile iletişimindeki rolüne de değindi. Cumhurbaşkanı’nın Danışmanı da makalesinde bu konuya “2015 yılında Nusra Cephesi ile el-Kaide arasındaki bağların koparılması çağrısında bulunduğu” sözleriyle değindi. Müslüman Kardeşler’in Suriye kolunun kendisini feshetmesi çağrısının artık “cemaatin birçok genci tarafından özel toplantılarda fısıldandığını” belirtti.
Ebu Rumman, Şam'ın Müslüman Kardeşler'in Vaad Partisi’nin dahi Suriye içinde faaliyet göstermesini reddettiğini belirtti. Zeydan, partinin üyelerinin bugüne ve geleceğe kıyasla tarihe ve geçmişe daha bağlı kaldıkları için bu partiyi “ölü doğmuş” olarak nitelendirmişti. Danışman’ın bu sözlerinden, Müslüman Kardeşler’in siyaset alanında faaliyet gösteremeyeceği ve kendisine başka alanlar araması gerektiği anlaşılıyor.
UNRWA: İsrail'in Gazze'deki hava saldırıları bir hafta içinde 16 binden fazla kişiyi yerinden ettihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5178688-unrwa-i%CC%87srailin-gazzedeki-hava-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1-bir-hafta-i%C3%A7inde-16-binden-%C2%A0fazla-ki%C5%9Fiyi
Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze şehrine yönelik yoğun saldırılarının 12-20 Ağustos tarihleri arasında 16 binden fazla kişinin yerinden edilmesine yol açtığı belirtildi.
UNRWA, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, yerinden edilen ailelerin yaklaşık altı aydır Gazze'ye yeni barınma malzemelerinin girişine izin verilmediği için çadırlarını yanlarında taşımak zorunda kaldıklarını belirtti. Paylaşımda yerinden edilen bu kişilerin, UNRWA'nın barınaklara dönüştürülmüş aşırı kalabalık okullarından birinde kaldıkları kaydedildi.
UNRWA, Gazze şehrine yönelik saldırıların yoğunlaşmasının daha fazla sivilin kaçmasına neden olacağı konusunda uyarıda bulunarak, felakete uğrayan bölgede derhal ateşkes çağrısında bulundu.
According to UN data, between 12 and 20 August, intensified Israeli military operations in Gaza city forced over 16,000 people to be displaced.
These families had to carry tents with them as no new shelter supplies have been allowed into Gaza for almost 6 months. They are… pic.twitter.com/1fCthVHBUi
İsrail, Gazze şehrinde operasyonlarını tırmandırmaya devam ediyor. İşgal etmeyi onayladığı şehrin çeşitli bölgelerine hava saldırıları ve topçu bombardımanlarını yoğunlaştırıyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, şehri Refah ve Beyt Hanun'da olduğu gibi yok etmeye yemin etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ni hedef alan askeri operasyonları, Cibaliye el-Beled ve en-Nazla mahallelerinden Şeyh Rıdvan mahallesindeki Ebu İskender bölgesine kadar şehrin kuzey sınırında yayıldı. Bu bölge, yoğun ve ayrım gözetmeyen bombardımanların ardından büyük bir göç dalgasına sahne oldu. Bu bombardımanlar sırasında yerinden edilmiş kişilere barınak sağlayan Amr ibn el-As Okulu da hedef alındı ve en az 13 Filistinlinin ölümüne, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu.
Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas silahlarını teslim etmez ve tüm rehineleri serbest bırakmazsa Gazze şehrini yok edeceğini söyledi.
Katz, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Yakında, Hamas'ın katilleri ve tecavüzcüleri, İsrail'in savaşı sona erdirmek için koyduğu, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve silahların teslim edilmesi şartlarını kabul edene kadar cehennemin kapıları onlar için açılacak” ifadelerini kullandı. İsrailli Bakan, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonları sırasında büyük ölçüde yıkıma uğrayan iki şehre atıfla “Eğer bu şartları kabul etmezlerse, Hamas'ın başkenti Gazze şehri, Refah ve Beyt Hanun gibi olacak” dedi.
Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5178566-avustralyada-filistinlileri-desteklemek-i%C3%A7in-kitlesel-g%C3%B6steriler-d%C3%BCzenlendi
Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendi
Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
Merkez sol hükümetin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasının ardından İsrail ile Avustralya arasında gergin ilişkiler yaşanırken, bugün binlerce Avustralyalı Filistinlileri desteklemek için düzenlenen mitinglere katıldı.
Filistin Eylem Grubu, Avustralya genelinde 40'tan fazla eylem düzenlendiğini ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıkların katıldığını belirtti.
Söz konusu gösteriler, bu ayın başlarında Sidney Liman Köprüsü’nde on binlerce kişinin katıldığı yürüyüşün ardından gerçekleşti. Bu yürüyüş, Kanberra'nın Gazze Şeridi'ndeki savaşa ilişkin tutumunda bir dönüm noktası olarak görüldü.
Sidney'deki göstericiler (Reuters)
Filistin Eylem Grubu, Brisbane'de yaklaşık 50 bin kişi olmak üzere, toplam 350 bin kişinin yürüyüşlere katıldığını duyurdu, ancak polis buradaki sayının yaklaşık 10 bin olduğunu bildirdi. Polis, Sidney ve Melbourne'daki kalabalığın sayısına ilişkin tahminlerde bulunmadı.
Avustralya genelinde 40'tan fazla gösteri düzenlendi ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıklar katıldı. (Reuters)
Sidney'de yürüyüşü düzenleyen Josh Lees, Avustralyalıların ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırıma son verilmesini ve hükümetin İsrail'e yaptırım uygulamasını talep etmek için’ şehrin meydanlarına akın ettiğini söyledi. ‘Özgür Filistin’ sloganları atan katılımcıların birçoğu Filistin bayrakları taşıdı.
Sidney'de düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrağı taşıyan bir kız (EPA)
Öte yandan, ülkenin Yahudi topluluğunun çatı örgütü olan Avustralya Yahudileri Yürütme Konseyi Eş Başkanı Alex Ryvchin, Sky News'e verdiği demeçte, yürüyüşlerin ‘güvenli olmayan bir ortam yarattığını ve yapılmaması gerektiğini’ ifade etti.
Sidney'de Gazze'ye destek yürüyüşü sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aleyhine açılan bir poster (AFP)
Protestolar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen hafta, Avustralya hükümetinin bu ay Filistin devletini tanıma niyetini açıklaması üzerine Avustralyalı mevkidaşı Anthony Albanese'ye yönelik sert söylemlerinin şiddetini artırmasının ardından patlak verdi.
Yaklaşık 350 bin kişi yürüyüşlere katıldı, bunlardan 50 bini Brisbane'deydi. (AFP)
Avustralya ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler, İşçi Partisi liderliğindeki Albanese hükümetinin Fransa, Birleşik Krallık ve Kanada'nın benzer adımlarının ardından Filistin devletini tanıyacağını açıklaması sonrası gerginleşti.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 60 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. (AFP)
Avustralya, bu tanıma kararının Filistin Yönetimi'nden aldığı taahhütlere bağlı olduğunu, bu taahhütler arasında Hamas'ın gelecekteki herhangi bir devlette yer almayacağına dair taahhüdün de bulunduğunu belirtti.
Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında öldürülen gazetecilerin posterleri, Sidney'de düzenlenen bir yürüyüşte (AFP)
Avustralya bu kararı 11 Ağustos'ta, on binlerce kişinin Sidney Liman Köprüsü’nde Gazze Şeridi'ne yardım ve barış çağrısında bulunduğu yürüyüşün ardından açıkladı. İsrail, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırının ardından yaklaşık iki yıldır Gazze Şeridi’ne yönelik askerî harekât yürütüyor.
Filistinli yetkililer, İsrail saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor ve insani yardım kuruluşları gıda kıtlığı nedeniyle yaygın açlık tehlikesi olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة