Çernobil yakınlarında siper kazan yüzlerce Rus askeri Akut Radyasyon Sendromu’na maruz kaldı

Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali (EPA)
Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali (EPA)
TT

Çernobil yakınlarında siper kazan yüzlerce Rus askeri Akut Radyasyon Sendromu’na maruz kaldı

Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali (EPA)
Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali (EPA)

Ukraynalı yetkililere göre, yüzlerce Rus askeri Akut Radyasyon Sendromu’na maruz kaldıktan sonra Çernobil Nükleer Santrali’nden hızla çekilmek zorunda kaldı.
The Daily Beast sitesinde yer alan habere göre, tarihin en kötü nükleer felaketinin yaşandığı santral çevresinde radyoaktif olarak en kirli kısım olan Kızıl Orman’da siper kazan Rus askerleri, Belarus’un Gomel kentindeki özel bir tıbbi tesiste tedavi ediliyor. 
Yerel haberlere göre, rahatsızlanan askerleri taşıyan yedi otobüs dün erken saatlerde Gomel’e ulaştı. 
Çernobil Dışlama Bölgesi’nde yetkili olan Yaroslav Yemelianenko, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Çernobil bölgesini ele geçiren Rus askerleri içerisinde radyasyona maruz kalan bir grubun Gomel’deki Belarus Radyasyon Tıbbı Merkezi’ne götürüldüğünü açıkladı.
1986’da yaşanan nükleer felaket sonucu etrafa yayılan radyasyonu emen binlerce çam ağacının kırmızıya dönmesi nedeniyle buraya Kızıl Orman ismi verildi.
Bölge radyasyon anlamında çok kirli kabul edildiği için son derece uzman olan Çernobil işçilerinin bile bölgeye girmesine izin verilmiyor.
ABD istihbaratı, dün Rus kuvvetlerinin bölgeden çekilmeye başladığını bildirdi.
Rusya ise, Çernobil’den çekilmenin Ukrayna’daki eylemleri azaltma taahhüdünün bir parçası olduğunu duyurdu.
Ancak Ukrayna medyası, Rus askerlerinin kirlenmiş topraktan radyasyona maruz kalmaları nedeniyle bölgeden çekildiğini bildirdi.
Çernobil Nükleer Santrali, işgalin ilk günü olan 24 Şubat’ta Rus askerlerinin kontrolüne geçti. Çernobil çalışanları, vardiya değiştirmelerine izin verilmeden önce 600 saatten fazla bir süre görevde kaldı.
Rus kuvvetlerinin, herhangi bir koruyucu ekipman olmadan radyoaktif tozu harekete geçirerek bölgede ağır askeri teçhizatı taşıması uluslararası endişelere neden oldu.
Bölgede meydana gelen orman yangınları da çevre kirliliği konusunda endişeleri artırdı.
Rus askerlerinin bölgenin en kirli alanı olarak kabul edilen ormanda siper kazması, santralde çalışan Ukraynalılar tarafından alay konusu oldu.



Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
TT

Fransa'nın Riyad Büyükelçisi Şarku’l Avsat’a konuştu: İsrail ve İran arasında askeri müdahale çözüm değil

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)
Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi (Şarku’l Avsat)

Fransa'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi Patrick Maisonnave, Fransa'nın askeri müdahalenin İran'ın nükleer programı sorununu çözeceğine inanmadığını belirtti. Büyükelçi, “Bunun etkisiz olduğunu düşünüyoruz. Askeri müdahale, İran'ın nükleer bilgisini tamamen ortadan kaldıramaz ya da gömülü veya konuşlandırılmış nükleer tesislerin tamamen yok edilmesini garanti edemez” dedi.

Şarku’l Avsat’ın sorularını yanıtlayan Büyükelçi, İran rejimini dışarıdan değiştirmeye çalışmanın tehlikesine dikkat çekerek, bunun terör tehdidi ve göç krizlerinin yanı sıra devletin çöküşü, iç savaş, istikrarsızlık ve bölgesel çatışmalar gibi ciddi sonuçlar doğuracağına inandığını, bu durumun Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarını etkileyeceğini ve etkisinin Avrupa'ya kadar uzanacağını söyledi.

Büyükelçi Maisonnave, “Askeri müdahale, kabiliyetlerin ve malzemelerin dağılmasına ve dolayısıyla nükleer silahların yayılması riskine yol açabilir. Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasındaki ortaklarımızın da bildiği gibi bu durum, Körfez suları da dâhil olmak üzere her türlü radyolojik riski beraberinde getirir. Askeri müdahale ayrıca, bölgesel istikrar ve bölgedeki ortak ve müttefiklerimizin güvenliği, özellikle de Hürmüz Boğazı bölgesi, ABD üslerine ve enerji altyapısına yönelik saldırılar açısından büyük riskler teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

Maisonnave sözlerini şöyle sürdürdü: “Diplomatik bir çözümün en uygun çözüm olduğuna inanıyorum. Bunun zenginleştirme kapasitesi gibi kritik teknik konularda, uluslararası destekle doğrulanabilir ve kalıcı bir anlaşmaya varma imkânı sunduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda askeri gerilimle bağlantılı olan yayılma, radyolojik riskler ve bölgesel istikrarsızlık gibi ciddi riskleri de önler.”

Fransız büyükelçi, diplomatik bir çözümün güçlü bir doğrulama mekanizmasına sahip bir anlaşmayla sonuçlanması gerektiğini vurguladı. Bu anlaşma, ilk olarak ‘zenginleştirme kapasitesinin’ teknik yönleriyle, ikinci olarak sürdürülebilirlikle ve üçüncü olarak da tam uluslararası destek ve doğrulanabilirlikle, özellikle de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) önceden haber vermeksizin istediği zaman tesisleri denetleyebilmesiyle ilgili güçlü unsurlar içermelidir.

Maisonnave, “Bu seçenek krizden çıkmanın en iyi yoludur. Fransa'nın geçmişte seçtiği ve bizim de kalıcı ve barışçıl bir çözüm için en iyi yol olarak gördüğümüz yol budur” şeklinde konuştu.

Maisonnave aynı zamanda İran'ın nükleer programının, bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel yansımaları göz önüne alındığında, Fransa ve Avrupa'nın yanı sıra KİK bölgesinin güvenlik çıkarları için de ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Maisonnave'ye göre bu endişe, UAEA’nın yıllardır programın barışçıl niteliğini tam olarak garanti edememesi nedeniyle daha da artmakta. Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri, İran'ın nükleer programının tamamen sivil amaçlar için tasarlanmamış olmasından büyük endişe duyuyor.